bugün

medeniyetler çatışması* kitabında dünyanın din ve kültürel farklılıklara göre bölüneceğini ve türkiyenin de atatürkün mirasını reddererek islam dünyasının liderliğine soyunması gerektiğini öne süren harvard üniversitesi uluslararası ilişkiler profesörü..nitekim avrupadaki asırı sağın yükselişte olması kişiyi derin düşüncelere itmektedir.
hayatta hiçbir zaman 2x2=4 etmez, kulaklar duyabilir, gözler görebilir ve kitlenebilirler ama bırakın beyin serbest kalsın.
clash of definitions adlı makaleyle edward said in ayar verdiği amerikalı akademisyendir medeniyetler çatışmasıbaşarılı fakat amaçlı bir yapıttır kanaatimce ama dünyayı 8e bölmek pek de mantıklı bir yaklaşım olmasa gerek hele ortadoğu gibi bir coğrafyadan bahsediyorsak edward said gibiler var neyse ki...
(bkz: medeniyet)
(bkz: ittifak)
(bkz: medeniyetler ittifakı)
(bkz: hoşgörü)
samuel huntington harvard üniversitesinde profesör olup modernleşme kuramları üzerine çalışmaktadır.kendisini bilim dünyasında bunca popüler yapan şey "medeniyetler çatışması tezi" olup bunun başlangıcı ise "uygarlıklar çatışması" adıyla yayımladığı bir makaledir.

makale ilk yayınlandığında ilgi görmüş ve üzerinde bir çok tartışmalar yapılmıştır.bundan feyz alan huntington 1996 yılında "uygarlıklar çatışması ve dünya düzeninin yeniden kurulması" isimli kitabını yayımlamıştır.kitap kendi ifadesiyle bir "sosyal bilim" çalışması değil doğrudan doğruya "soğuk savaş" bitimine bağlı bir "küreselleşme" ürünüdür.
Medeniyetler Catismasi tezini one surmeseydi medeniyetler catisirmiydi diye insanin aklinda suphe uyandiran yazar, teorisyen. Cizdigi uc haritaytla, dunya halklarini basit bir sekilde birbirine otekilestirir, belki az da olsa dogruluk payi vardir, ama teorilerini Amerikan devlet adamlarinin yol haritasi olarak gorup, dis politikalarini bu istikamette sekillendirmeleri, ve 11 eylul saldirilari ziyadesiyle endise verici. Edward Said tarafindan sert bir sekilde elestrilmistir, ama Edward Said gibi hepimiz ayni sularda yuzuyoruz, catismaya ne gerek var gibi diyalogcu yaklasimin cozum olmayacagi, bunun yerine "Catisma mi var diyorsun kardesim, e peki o zaman catisalim anasini satayim" diyerek Huntington'a ve saz arkadaslarina cevap vermek gerekir kanaatindeyim.
isabetli atışlarla yazılmış tezi yazan kişi. gerçi çok zorlanmış mıdır samuel huntington bunu yazarken, dünyada çatışacak başka şey kalmış mıdır artık o kısmı bilemiyoruz.

ayrıca, gördüğüm en saçma başlık yönlendirmesi. samuel huntington tezi yazan kişidir onun hakkında ki bilgiler farklı tez hakkındaki bilgiler farklıdır. evrim teorisi yazıp direkt darwin'e yönlendirilmekle aynı abuklukta bu.
Diplomasi adinda oldukca kalin ama bir o kadar da akici olan kitabin yazari Amerikali diplomat.
geçtiğimiz aylarda rahmetli olmuş siyaset bilimci akademisyen. medeniyetler çatışması teziyle sahne ışıklarını üzerine toplamış kendisinin bu konuda çıkardığı özel bir kitabı olmamasına rağmen yüzlerce kitap yazılmasına sebebiyet vermiştir. batılı doğuluyu tuvalet temizliğini eliyle yapan iğrenç insanlar; doğulu batılıyı tuvalet temizliğini yapmayan pis insanlar olarak algılıyor. veciziyle tezini tek cümlede ifade edebilmiştir.
son 20 yılın en çok atıf yapılan tezine sahip akademisyen.
(bkz: üçüncü dalga)
zeki bir amerikan ideoloğudur. tehlikeli biridir. bilmediği bok yoktur. genellikle her söylediğinde bir biçimde doğruluk payı vardır; hoşumuza gitmese bile...
Medeniyetler çatışması kitabında Türkiye'de yapılan Cumhuri sisteme geçiş hamlesini dünyada eşi benzeri olmayan bir uygulama olarak görür ve cumhuriyeti ilan etmek adına yapılan halkı eski yaşamından ve dininden koparmaya çalışmaların, islami duyarlılığı olan insanların gelecekte Osmanlı hayranlığını 2 kat daha artıracağını ve Kemalizm denen sadece bir avuç insanın inandığı "izm'i" (ben demiyorum o diyor) yerle bir edeceğini söylüyor. Aynı kitapta çeşitli ülkelerde gerçekleşen darbelere ve sonuçlarına da yer vermiştir. Okunulası bir kitaptır.
http://www.odatv.com/n.ph...unleri-gormedi-0705101200
medeniyetler paradigmasına gereksiz önem vermiş yazar ve stratejist. aslen yapmak istediği barizce, yıkılan sovyetler yerine yeni bir düşman koymaktan ibaretti. ve bu düşman tüm bir batı yaşamını tehdit edebilmeliydi. öyle kapitalizme iman etmiş, savaşıp gidecek düşman değil; topyekun batıyı yok etmek isteyen düşman. ona da medeniyetler çatışması dedi ama olmadı. olmaz da.
medeniyetler çatışması tezinde yığınların duymak istedikleri yerine gerçekleri yazmış rahmetli düşünürdür. aslında medeniyetler çatışmasını ilk kez bernard lewis ileri sürmüştür, samuel amca onu derleyip toparlayıp şekillendirip ortaya sunmuştur. bugün dünya siyaseti medeniyetler ittifakı denilen kozmopolit, çok kültürlülük yanlısı iğrenç bir görüşü benimsese de bunun iyi niyetli, romantik bir hayal olduğu, gerçeğin ise çatışma, düşmanlık ve kin olduğu ittifakçıların kulaklarına fısıldanmaktadır ve fısıldanacaktır.
islam medeniyetini incelerken atatürkten, osmanlı mirasını reddettiğini ve batılılaşma sevdasının türkiyeyi kararsız ülke konumuna düşürdüğünü iddia eden akademisyen. açıkçası kendisinin osmanlıdaki batılılaşma hareketlerini ve bizzat saray tarafından başlatılan batılılaşma sürecinden bihaber olabileceğini düşünmek bile istemiyorum. kendisi eğer sırf ayıp olmasın diye türkiye ile ilgili üç beş cümle söyleyip geçmiş olsaydı, bu ihtimali düşünebilirdim belki. halbuki tezinde hem islam medeniyetine geniş yer ayırmış (sebep abdye sovyetler sonrası yeni bir düşman yaratmak olabilir?) hem de islam medeniyeti içerisinde türkiyeye büyük bir önem vermiştir. ne hikmetse onun da işaret ettiği üzere türkiyede "atatürkü ve onun getirdiği sistemi yıkıp, türkiyeyi ait olduğu medeniyete dönderecek" bir hükümet kurulmuş, bu hükümet kısa sürede bop eşbaşkanı olduğunu kendi ağzıyla itiraf etmiştir.

halen bile kendisinin bir kahin olduğunu düşünenler olabilir. gerçekten de bazı kehanete kayan tahminleri tutmuş ve insanları şaşırtmıştır. ama öte yandan da sormadan edemiyor insan, sakın tüm bu süreç bir tür "self justification" olmasın? abdnin 11 eylül saldırıları, ortadoğuda artan gerilim, arap baharı, sovyet sonrası yeni dünya düzeni... bunların hepsi bir tür yeni kuşak dış politikanın bir ürünü ve huntington da bu politikanın senaristlerinden sadece birisi olmasın?
Fütüroloğunuz geldi, hanııımm!!!
Ne yani, geleceği tahmin etmeye çalışanların benden fazla nesi var...

Fethullah Gülen amacına "nail" olacak; yıllardır islam'ı reddeden Hıristiyanlarla Müslümanlar, "tek Allah'lı dinler olarak iTTiFAK yapacak.

Fakat Budistler ve Hindu'lar; yani bir Allah'ı olmayan dinler; bu ittifak'ın içinde yer bulamayacak...

Huntington'un kulağını çınlatmışımdır!
Abd tarafından bilerek medeniyetler çatışması kitabı yazdırtılan yazar. Bu kitapta ülkelerin ne yapması gerektiğini tavsiye eder fakat niyeyse bunlar tam da abd nin istediği şeylerdir.
medeniyetler çatışmasında türkiye'ye "batıyı bırak doğuya yönel" gibi cumhuriyet değerlerine aykırı öneri sunan şahıs. (cumhuriyet değerlerine aykırı derken biraz açmakta fayda var. burada kasıt batı'nın bırakılmasıdır, yoksa çıkarlar gereği doğu'nun bir etki alanı olarak kullanılması değildir)

100 yıl önce farklı emperyal gücün vitrinlerinden olan colmar von der goltz da türkiye'ye bu öneriyi sunmuş. daha yakın bir tarihte ise george friedman batıyı bırak doğuya bak, ortadoğu ve müslüman dünyanın lideri ol demiştir.
(bkz: francis fukuyama)
(d. 18 Nisan 1927 New York, ABD - ö. 24 Aralık 2008, Massachusetts, ABD) ABD'li siyaset bilimci.

Ölümünden önce Harvard Üniversitesi'ne bağlı John M. Olin Stratejik Araştırmalar Enstitüsünde öğretim görevlisiydi. Aynı zamanda ABD Savunma Bakanlığı'na danışmanlık yapmaktaydı.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Samuel_Huntington
Ergün diler'e malzeme olmasını bbeklediğim Prof.
Burhan kuzuya benzeyen CIA analisti, Türkiye ve vatandaşlarını o kadar çok seviyordu ki; refaha kavuşmaları için teori üzerine teori geliştiriyor, kurtuluş reçetemizi hazırlıyordu. Toprağı bol olsun.