bugün
- geri dönüşü olmayan şeyler19
- ülkemde mini etekli kadın görmek istemiyorum10
- recep tayyip erdoğan11
- kuzey kıbrıs taki hainler13
- birlikte iyi giden şeyler8
- sana karşı dürüst olacağım8
- sadece sakso çektirmek milli olmaktan sayılır mı11
- özelde görüşülen yazar sayısı12
- ali rıza efendi atatürk ün babası değildir24
- mehmet öz12
- bir yazarın evinde misafir olmak istiyorum21
- 18 nisan 2025 galatasaray bodrumspor maçı13
- yazarların canlı gördüğü ünlü kişiler14
- sözlükten bıkmak8
- sevgiliyle banyoda şakalaşmak10
- sözlük yazarlarının vajinal doğuma bakışı18
- anın görüntüsü13
- banka 250 bin tl'yi şak diye verir mi21
- yeni flört döneminde nasıl olunmalı15
- kitap okuyanların boş beleş tipler olması9
- akp den önce eğonomi çeh eyiydi yğenim11
- arkadaşlar sizce bu pantolon nasıl25
- erkeklerin kız düşürmek için yaptığı şeyler15
- kıymalı makarna soğanlı mı olur soğansız mı15
- özgür özel8
- sözlük yazarları öpüşüp barışıyor etkinliği13
- denize bir akpli bir chpli bir mhpli düşse32
- kocanızın evde mangal yapmasına izin verir misiniz8
- sevişmek istediğiniz yazarlar13
- kanal istanbul11
- kaldırımda yavaş yürüyen gavat27
- rasim ozan kütahyalının serbest bırakılması17
- arkadaşlar gelin bamya yiyelim12
- heykel sever8
- laz kit filmine giden 75 kişi9
- dublajcısıyla bütünleşen ünlüler10
- sırrı süreyya önder17
- sözlük yazarlarının mezun olduğu üniversiteler29
- karınızdan dayak yer misiniz9
- banyoda yıkanan sözlük yazarları10
- 3 farklı erkekle duş alan kadın8
- telefonu açmayan 81 yaşındaki kız kanka9
- dindar geçinip zina yapan erkek9
- karınızı eleştirir misiniz10
- sevdiğim yazarlar11
- akp'nin oyunun yüzde 30'a düşmesi17
- mezuniyet töreni8
- istanbulda kullanılacak en güzel otobüs rotaları8
- yapay zeka denet illet10
- testis kokusu10


entry'ler (794)
beynin bir tepkisidir hayata, hayat buysa ben oynamıyorumdur. birşeylere kızmıstır kişi, tepkisini gösterememiştir, beyin de hazır kış aylarını fırsat bilip salgılamıyorum o zaman serotonin falan, bastırdıgın duygularınla yüzleşene kadar bu ceza olsun sana der.
(bkz: pasif agresyon)
(bkz: pasif agresyon)
kıtırdata kıtırdata yenmesi acayip zevkli olan bir abur cubur. ilkokuldaki balık kraker, pizza kraker, abcli krakerlerin yerini büyüdükçe çubuk kraker almış, ecnebi memleketlerdeki bretzel krakerler de sevgiyle bagra basılmıstır.çubuk krakerin üzerindeki tuz taneciklerini yemek kanımca orgazmdan daha zevkli anlar baslıgında da incelenebilir.
almanyada kız birası olarak gecen, tadını sevebildiğim tek bira. kırmızı kapagı üzerinde el yazısıyla kölsch yazar. bir de köln dialektine denir bu.*
hayatımda içtiğim en kötü bira. bunun nedeni sadece tadı değil, heineken de kötü bir bira olmasına rağmen ambalajıyla marketingle kotarmıştır birşeyleri. insan bira içerken sadece tat satın almaz, en azından benim için böyle bu, farkında olarak veya olmadan bir reklam sloganı da satın alır. skolun reklam sloganı nedir? sakal bırakın falan mı? pet şişeye hiç değinmiyorum bile, burdan ürün müdürüne sesleniyorum, az param varsa zaten gider tekel birası alırım, hem karizması var. hiç mi duymadınız pazar arastırması diye bir şey?
süper ötesi bira için
(bkz: kölsch)
süper ötesi bira için
(bkz: kölsch)
(bkz: multidimentional scaling)
nedendir bilinmez hep cok sıkıcı olduklarını düşündüğüm meslek grubu. bu konuda arkadaslarım da beni yanıltmadı, ne kadar sıkıcı ve otokontrolu yuksek, kasnak arkadasım varsa hepsi mali müşavir müfettişlik kariyeri adımları attılar.
üzerinde düşünülmemiş bir genelleme tümcesi. carl jung abimiz der ki, yargılamak düşünmekten daha kolaydır her zaman.
porno sektörüne yogunlasmıs olsaydı bir dünya starı bile olabilirdi.*
muhtelif cay cesitleri icin en güzel tatlandırıcı. hem bogazı yumusatır, hem de hemen kana karısıp enerjiyle doldurur insanı.
egri büğrü kaldırımlarıdır.
yeni zelandalıların hayvanları yiyip de nesillerini tüketmemek için geliştirdiklerini düşündüğüm slogan. halbuki ülkelerinde istemedikleri çinlileri yeseler cok daha fonksiyonel olabilirdi.
alman gibi ingilizce konusan alman, veya italyan gibi ingilizce konusan italyandan pek bir farkı yoktur, en azından bir yabancı dil konusabilmektedir. onları da sevelim, koruyalım.
bir sorun teşkil etmeyen olgudur. gurbette birkaç ay geçirdikten sonra annecigim diye aglayarak türkiyeye dönmeyen tikilerin tikiliği filan kalmaz zaten, burun sürtmek için en iyi törpü yurtdısındaki zorluklar ve yalnızlıktır neticede.
leğen kaynaklı leğen kemigi aktivitesidir.
en az bir beş senedir varolan sitedir. yasemin adında bir hatuna aittir. sitede thom yorke, bukowski, björk falan filanla ilgili insanlıga ve ruhi gelişime faideli eserler incelenip okunabilir, itina ile facebook profiline copy paste edilebilir.
tecrübelerimden edindiğim şudur ki en iyi zayıflama yöntemi, ne diyet ne de spordur, atesli hastalık veya ruhi bunalım geçirmektir efendim. birinci secenek kıs ortasında penye bir tshirtle bir saat kostuktan sonra, kafaya buz gibi soguk su dikerek deniz kenarında bir süre durmakla gerceklestirilebilir. cıkan atesiniz metabolizma hızınızı binbesyuz katına cıkarıp şişen bogazdan birsey gecememesiyle en az bir üç beş kilo zayıflatır. ikinci secenekte ise insanın canı birşey yemek istemez, yese de tat alamaz zaten. metabolizma hızı sabittir, hatta depresyon kaynaklı popoyu devirip yatma aktivitesinden dolayı bazal metabolizmaya kadar düşebilir. bunlar sizi sakın ola ki yıldırtmasın, artan sigara tüketiminiz metabolizma hızınızı yeniden yükseltecektir. baslangıcta zaten zayıfsanız, anoreksik manken vücudunu andıran vücudunuz moralinizi yerine getirip, bollasan kotlarınızla birlkte sizi alısverise cıkmaya motive edebilir ki, bu ruhi bunalım dönemi icin pozitif bir adımdır. afiyet olsun.
aydın doganı vergi rekortmeni yapan şey.
protesto etmektir. belki de pasif agresif mevzilenmektir hayata karşı. eskiden sağda solda görüp de acıdıgın punkları anlamaya baslamaktır yavas yavas. onlar bile birşeyler yapmaktadır aslında, pantolonlarına zincir takacak, gördükleri ilk büfeden bira alacak motivasyonları vardır bir şekilde. elinde diploman, özgeçmişin, üç dilinle geldigin ülkede otuz metrekare odanda alık alık bakarsın duvarlara bütün gün. oysa ki bu sehir bir sürü olanak sunmaktadır eglenmek icin, ögrenmek için, görmek icin, ama sen gözlerini kapatıp uyumak istersin tüm zamanı, sevgilinle olmak dısında hiçbir motivasyonunun yoktur,inekler süt veriyor, tavuklar yumurtluyor, ben neden hala bir baltaya sap olamadım bu gavur memleketinde dersin,kitaplar öylece durur masanda, ne kadar öğrenme askın olsa da bir türlü el süremezsin. fotograf makineni alıp amacsızca fotograf cekmek istersin,elin gitmez bir türlü. televizyonu acmak istersin, yahu yine almanca ya der kapatırsın. mutfaga gider yemek yapmak istersin, uzakdoguluların pilav makineleri karsılar seni, 3 günü on euroyla gecirmek zorunda oldugunu hatırlarsın,konserve yersin. hiçbirşey yapmak istemezsin işte, murathan munganın şiirinden dizeler aklına saldırır, vazoda duran plastik bir çiçek, fişi çekilmiş bir havuz. sen yerinde sayarken hayat akıp gitmektedir yine de, yeni reklam kampanyaları, yeni bilgisayar programları, dünyanın muhtelif yerlerinde doganlar, ölenler, inip cıkan hisse senetleri...resmin tamamını görmeye calıstıkca gözlerin kör olur, her an update etmektedir çünkü resim kendini, beynin bir türlü yetişemez zamanın hızına, bilirsin ki geride durup izlesende, içine atlayıp delicesine yüzsende aynı eksik resimdir gördüğün, tamamını görebilene tanrı denmektedir yasadıgın evrende. neyi protesto ettiğini anlayana dek cıkamayacagını bilirsin bu kısır döngüden, sessiz bir cıglık atarsın, terapistini beklersin usulca, bilinçaltın türlü oyunlarla celme takmaktadır sana, celme yememek için yürümemeyi secersin işte, öylece durursun, bakarsın beyaz duvarlara, duvarlar kagıt olur, yazarsın, rahatlarsın.