bugün

Türkçe rapin tek gerçek kralı, zamanında kuvvetmira oluşumunu kuran, Bir Pesimistin gözyaşları ve romantizma albümleri harikaüstü olan sıkılmadan dinleyebildiğim tek adam. Yazdığı sözlerle,kullandığı beatlerle ve araya serpiştirdiği öldürücü skitleriyle insanı karamsarlığa iter. Tarz olarakta bunu benimsemiştir zaten. Aslen samsun'lu olup gerçek adı yunus özyavuz'dur. Fars dili ve edebiyatı mezunu olduğu için yazdıkları inanılmaz güzel adeta şiir gibidir. Bu arada son zamanlarda ceza'yla arası bozuldu. kolera ve diğer kuvvetmira elemanlarıyla yaptığı son diss te cezanın küfür etmeden mına koymuştur. (bkz: disstortion ep). artık ceza'nın karşılık verebileceğini sanmıyorum. Eğer türkçe rap olmuyor diyorsanız pesimist ep 2 ve pesimist ep 3 ü mutlaka dinlemelisiniz.
eskiden küfürbazdı..
şimdi baya akıllanmış ve türkçe rapin en iyilerinden olur kendileri. hatta en iyisi.
1999 da turbo'nun katkıları ile sesini türkiye'ye duyurmuş ve sonraları turbo ile yolları ayrılmış, yeralti operasyonu ekibindeki ceza ile irtibata geçip bağımsız projelere ve underground parçalara imza atmış bir insandır. fuat'ın berlin'den rap uğruna gelip gitmesi fuat'ı yormuş ve bir zamanlar diss yazdığı silahsiz kuvvetin bulunduğu ekibe ve türkiyeye kesin dönüş yapmıştır. her zamanki gibi rap camiasındaki kavga ve ayrılıklar ne kadar dışarı yansıtılmasa da bu ekibi de kapitalizmin en büyük silahı olan para ve popülerizm vurmuş, ekip soğuk günler yaşamıştır. 2001 yılında silahsız kuvvet adı ile bir daha rap yapmayacağını sadece underground'da kalacağını açıklamış olan yunus özyavuz'a underground dar gelmiş ve bir zamanlar underground ismi olan sagopa kajmer ile piyasaya aynı isimli albümü ile adım atmıştır. beklediği ilgiyi göremeyen albüm yunus özyavuzu yıldırmamış, üstüne aylarca giysi almayıp eline geçen paraları bu müzik için yatırmıştır. silahsız kuvvetin tarzını bir yana koyup farklı ve daha güzel bir tarz oluşturmuş ve bu tarzını b.p.g. albümü ile tamamen oturtmuştur. bir pesimistin gozyaslari albümü yunus özyavuzun en büyük patlaması olmuştur. 2 cd den oluşan bu albümde birçok rapçi ile düğet yapmış rap severlere bekledikleri albümü vermiştir. filmlerden skit alma sagopanın ilk parçalarından buyana süre gelen ve artık gelenek halini almiş bir unsurdur.

ceza ozamanlar çok sıkı yandaş oldukları dr fucsh ile sagopa'dan yardım alarak nefret grubu için yeni bir albüme girişmişlerdir. bir çok albüme prodüktörlük yapmış olan sagopa evindeki bilgisayar ve radyo dj'liğinin ona verdiği basit bilgilerle giriştiği bu işten çok darbeler ve başarılar ile hala türkiyenin en iyi ve en kaliteli rapçisi ünvanını korumaktadır. bunun bilincinde olan ve bunu haykırmayan sadece sessizce köşeden olup biteni izleyen ve işini diğer işlere kıyasla en iyi şekilde yapıp susmak ile diss yazanlara en iyi cevabı vermiştir. taki bizi şaşırtıp disstortion ep'yi çıkarana dek. kolera ile hala birlikteliklerine devam etmektedirler ve askerden geldikten sonra kendiilerine ait bir müzik şirketi kurup evlenmeyi planlamaktadırlar. romantizma'yı bize hediye etmiş ve her çıkarttığı albümde kalitesini katlayarak devam ettimektedir. şu sıralar istanbul'da yaptığı askerliğinin ilk günlerinde en kötü günlerini geçirdiğini söyleyen sago'nun ziyaretine cem yilmaz ara ara gelmekte kolera ise fırsat bulduğu her an onun yanında bulunmaktadır. vasiyet parçası ile kral tv gibi populer kultürü savunan bir müzik kanalında bile yeniler listesinin 1. sırasına yükselmiştir.

nedense sagopa kajmer romantizma albümündeki vasiyet, ölüm, bana musade, ölüm yakın, köprü istikametindeyim, hayat arabamla 2005 mil gibi sözleri ve parçaları ile bize ölüm eşiğindeki bir insan izlenimi veren belkide kendi buluşu olan pesimist rapi bu albümde çok yoğun olarak kullanmak isteyip bizi korkutan türkiye'nin tartışılmaz gelmiş geçmiş en kaliteli rap üstadıdır.
hani bazıları anlamamışlar niye çimdi çemkiriliyor sagopaya diye. anlatayım.

2002 senesinden beri sagopa kajmer dinleyicisiyim. 8 sene yapıyor. pesimist ep 2 lerden, disstortion ep lerden, siktirin gidinlerden beri ben bu adamı dinliyorum. gora'nın müziğini yaptıktan sonra kitlesine katılanlardan değilim. o yüzden daha halice inmemişler bi sussun kenara çekilsin.

biz elden ele sago cd leri dolaştırırken, rap nedir, hiphop nedir hiç kimsenin en ufak bir fikri yoktu. kitle denen şey ortada yoktu bile. daha metal egemenliği sürüyordu. şimdi soruyorum ey sakalına bevl ettiğimin sagousu, seni kim dinliyordu bundan 5 sene önce de sen şimdi tüm ülkeye mal olmuş gibi "zaten onların çok dinleyicisi yok" diyorsun. geldiğin yeri niye inkar ediyorsun. bir müziğin kalitesi dinleyici sayısıyla mı orantılı? ismail yk'nın kaseti de yüzbinlerce satıyor. demek ki senin için de tek kıstas para olmuş.

sen de popçu olmuşsun adamım. hiç boşuna kıvırma. gördün para nerden geliyor oraya oynuyorsun. disstortion ep aynen sana giriyor şimdi haberin yok. 6 sene önceki sago sana "siktirin gidin" diyor. duyuyor musun? duymuyorsun tabi. çünkü sen o şarkıları da samimi hislerle yapmamışsın. burdan bunu görüyorum. "içini ben bilirim benim iblis arkadaşım" dediklerinde inanmamıştım. ama doğruymuş.

harcanmışsın yok olmuşsun. ama paranın da amına koymuşsun. sen istanbulu bacaklarının arasına almışsın. aferin helal olsun işi kapmışsın.

dinini diyanetini yaşa istediğin gibi. laf eden yok. fakat bu hal nedir allah aşkına bir kendine baksana aynada. geldiğin yer neresiydi senin. undergrounda niye şimdi bok atmalardasın.

tv ye çok çıkmamanın sebebi de sanırım buydu. çünkü sen de biiyorsun saçmalayacağını. gerçekten üzülüyorum. 7 senedir şarkısını dinlemeden tek bir gün bile geçirmediğim bir adamın ne hale geldiğini görüyorum. babandan stüdyo kurmak için para istediğinde sana çektiği siktiri anlatırdın konserlerinde. o kadar insanlara yakındın ve insanlar da sana. ama şimdi kendini öyle bir yere koymuşsun ki kibir putu olmuşsun. ideolojin kuyularda saklanmaya başlamış. yazık olmuş sana.

her güzel şey gibi sonu geldi işte. daha fazla konuşmaya gerek görmüyorum.
daha önceki coştuğum entry'imde de belirttiğim üzere bu adamın müzikleri olmuyor artık. yemiyor be sago bizim makine bu samanı. binlerce kez söylemişliğim de vardır, sagopa'nın bir pesimistin gözyaşları albümündeki hiçbir şarkıyla yeni albümlerindeki hiçbir şarkı boy ölçüşemez.

bi kere artık sago hece ölçüsü diye bir şey bilmiyor. farsça kelime kullanmıyor. diğerlerinden hiçbir farkı yok yani. olay bu. önceden ölçüler birbirini tutardı, ahenkli olurdu normal dilime dolandğında.

bilgisayar ortamında bir dıptıs tutturuyor, üstüne söz söylüyor. önceden ne bileyim nasıl yapıyordu müzikleri ama her şarkıda bir orijinal müzik vardı. skitler ile şarkıların arasında bile melodi benzeşimi vardı. şimdi benzeşimi bırakın, skit yok yav. yazık ediyor kendindeki cevhere. "nerede o eski sago diyenlere sesleniyorum, yazılarım hala sert" diye açıklama yapıyor. şimdi sen şiir yazmıyorsun sago, şarkı yapıyorsun. o şiirin bi de melodisi olmalı. değil mi ama?

ha bi de, artık böyle kalıplaşacak, akılda kalacak özlü sözleri yok. uğurla bahtiyarları şarkısında 10 satırda 7 tane özlü söz bulurum ben. ama artık sadece bir mesaj vermek istiyor gibi. şarkının genelinde bir olay var gibi.

rapin doğasında bulunan eleştiri ve hiciv kültürü 2003'te kaldı zaten değil mi? romantizma, ikimizi anlatan bir şey, kits, pesimist ep 4, pesimist ep 5, saykodelik ep albümlerinde isyan, eleştiri, hiciv bulunan bir şarkı gösterin bana. eski albümlerinde kaldı o şeyler. ne olursa olsun benim sabrım taştı be sago. seni metalcilerin içinde bile savunuyorum ben. bunu teşekkür almak için söylemiyorum. seni sevdiğim, şarkılarına değer verdiğim ve insanların senin gibi bir cevherle tanışmaları gerektiğine inandığım için yapıyorum bunu. son umudum çıkaracağın solo albüm olacak. ben bu albümünü de orijinal aldım lakin yazık oldu. verdiğim para helal olsun. parasında değilim fakat sana yakışmayan bir albüm bu. bardağı taşıran damla olacak bu birçok sagocu için.

birçok emolar kırolar var facebook'taki sapa kajmer gruplarında. sagopa'mmm (l), saqo qaf-qef yazanlar var ya. ben onlarla bir ortak noktataşımak pahasına seni seviyorum. seni dinliyorum. seni savunuyorum. ama sen napıyorsun sago. övünerek söylediğin, bir solo şarkı var dediğin şarkı orhan gencebay bestesi çıkıyor. her şarkının sonuna scratch yapmışsın, iyi güzel. amacı ne bilemem, ama iyi olmuş.

ayrıca bu 3 boyutlu çıkan müzikler sana yakışmıyor. bu müziklerde hiçbir asilik, başkaldırı olayları yok. rap tarzında değil işte anla. ben onu bunu bilmiyorum arkadaş, ben o eski sagopa'yı istiyorum gelecek solo albümde. düzeni eleştiren, iyi sözler içeren, 37 tane rap yaptığını bile bilmeyen aciz pireyle uğraşmayan bir sago istiyorum. karabiber duası'nı yapan sago başka bi sago idiyse madem bana o sago'yu verin beyler. yok eğer bu bizim sago idiyse de evet bağırıyorum ben o sagopa'yı istiyorum.

sınıfta yeni albümlerini bilenler tarafından aşağılanıyorum ben ya. adam slayerdinliyor şimdi, ben adama ar gelir mekan dinletmişim adam etkilenmiş. bi de bendeki sen albümündeki ne olur şarkısını ardından da onları da anlıyorum'u dinlettim adam uyudu. yuh falan filan gırla gitti sonrasında.

müziklerinde hiçbir derinlik kalmayan bir sagopa istemiyorum ben. ne olur şarkısını açın kulaklıkla bi dinleyin sayın yazarlar. düğünlerde istek şarkı alıp da söyleyen düğün şarkıcısının melodisi var arkada. bir de benim inim hiphop, geçmişi gölgeye teslim ettim falan dinleyin. arkadan gelen 2003, kuvvetmira, yo, klementin sözlerini dinleyin. sonra gelin dinleyebiliyorsanız bu albümü dinleyin. sonrasını sagopa'ya bırakın, 2 sene düşünsün. *
parçalarını yüzlerce kez dinlesenizde asla sıkılmazsınız zira hep kendinizden bir şeyler bulursunuz,ya sizi anlatan bi cümle,ya da kendinize yakın hissettiğiniz bir tını mutlaka vardır.yazdığı sözlerle "helal olsun" dedirtir,şu an vatani görevini yapmaktadır.
muhabir: oyunuzu kime verdiniz?
sagopa kajmer: memleket için en hayırlı kişiye..
muhabir: memleket için en hayırlı kişi kim yani?
sagopa kajmer: oyumu verdiğim kişi.
son zamanlarda rap yapmaktan çok pop müzik yapan popülaritesini kaybetmiş, emekli rap sanatçısı.
kendini tekrarliyor.
ah sago millet sana yakıştıramadığından, bu kadarını asla senden beklemediğinden twitter hesabının hacklandiğini düşündü. bir umut. ama sen hiç mi düşünmedin bunları yazarken. sokaktaki çocuğa küfür edince oda sana ediyor. hatta kahvedeki adam da böle bir tepki veriyor. senin bir farkın olsaydı be dostum. hani sen evliyaydın. müslümansın ve şu hikayeyide benden çok daha iyi biliyorsundur eminim: islam peygamberi taif yolculuğunda bırak küfür yemeyi bir fiil taşlanıyor. ve onun, onu taşlıyanlara beddua dahi etmediğini çok iyi biliyorsun. sen kim oluyorsun da bütün iftiralardan, küfürlerden uzak yaşamayı hayal ediyorsun. peygamberden de mi ötesin ki böyle şeyler senin başına gelmeyecek be sago.

lütfen beni de aforoz et artık dinleyeci kitlenden. zaten seni dinleyen yaşını başını almış eski dinleyicilerin olarak ne o yapış yapış myspace evreninde ne de ergen çığlıklı konserlerinde barınamıyoruz artık.

güle güle küfürbaz gizemsiz rapçi
Dun aksam haberlerde gordukten sonra yillar once zorla konserine suruklendigim ve sonrasinda gelisen komedi geldi de aklima...

2006 yiliydi saniyorum. o aralar herkes de bi sagopa aski ki sormayin. Zipir bir arkadasim vardi, duymus sagopa hollanda'nin woerden kentinde konser vermeye gelecek. bir seviniyor ki sanirsin dunya stari konsere geliyor. ben de ne sagopa taniyorum, ne sarkilarini duymuslugum var ne de rap muzik tarzim. yuzden gorsem tv de tanimam o derece. allem etti kallem etti ikna etti beni. lan diyorum saat ogle 3 gibi bu ne bicim konser. neyse konser mekanina girdik ama ne mekan. ucuncu sinif bir mekan. ortam boyle basık, kucuk bir de butun ipini koparan ergenler toplasmislar ortama. iceri girdim ama simdiden pismanim geldigime. 10 dakika kaldim kalmadim arkadasa ben cikiyorum, yan taraftaki bowling salonunun kafesine gelirsin ben orda olurum dedim. o da ustelemedi. ben cikisa yonelirken cigliklar bagirislar sagopa cikiyor sahneye. valla bu ne bicim sagopaymis diye bakmadan mekandan attim kendimi disari. kafede oturuyorum,hava guzel gunesli kafa rahat. telefonumla ugrasirken kafayi bir kaldirdim adamin biri dikiliyor masanin diger ucunda. bogazina havlu atmis. herhalde diyorum bowling oynarken terledi. tabi jeton dusmus degil.

sagopa: selam
ben: euhh selam
sagopa: hava da guzelmis, hep guzel midir bu mevsimde hava hollanda da?
ben: ya aslinda hep yagmurludur bugun de nadir yagmur yagmayan gunlerden biri. siz yenisiniz galiba buralarda?
sagopa: evet sadece birkac gunlugune burdayim, turkiye'ye donecegim tekrar. ee yan taraftaki konserde degilsiniz?
ben: yok zaten konserden kactim da geldim buraya oturdum. mekan mekan degil ki icerde durulmuyor. ucuz bir yer. arkadasin hatirina geldim, yoksa hic isim olmaz. sagopa kimdir nedir bilmem.
sagopa: haaaa tanimiyorsunuz yani (garip bir bakis atarak)
ben: yaptigi sarkilari bile bilmem, rap bana gore degil. e siz de mi konserden kactiniz?
sagopa: eh biraz oyle sayilir
ben: dinlenilecek gibi degil zaten
sagopa: e sizin memleket neresi? (tipik gurbetci sorusu, olmazsa olmaz)
ben: samsunluyum ben dogma buyume, samsun merkez. bir suredir burda yasiyoruz ailecek
sagopa: oo samsun ha. ben de samsun merkez.
icimden (adamla az sonra akraba cikicaz)
ben: iyi tesaduf gercekten. bari memlekete selam soyleyin dondugunuzde.
sagopa: soylerim. insan bu gevur yerde memleketten konusacak birilerini ariyor gercekten. isminiz neydi bu arada?
ben: mystic
sagopa:mystic kardesim ben de yunus. samimiyetin icin ve bu konusma icin tesekkur ederim.

derken arkadan bir gurultu kiyamettir koptu. geri dondum ki millet mekandan kosa kosa kafenin tarafina dogru geliyor. n'oluyo lan demeden hemen yan tarafimizda siyah bir araba durdu. sagopa arabaya yoneldi, eyvallah deyip el salladi. ben de jeton o zaman dustu. kalabalik yanasmadan tozu dumana katip gitti.

arkadas nefes nefese yanima geldi.

arkadas: sagopa burda miydi?
ben: hii evet
arkadas: ne konustunuz lan!
ben cok sogukkanli bir sekilde..havadan sudan memleketten o da samsun'luymus
arkadas:ne yani bir resim bile cektirmedin mi?
ben: yoo..hem zaten sagopa oldugunu bilmiyordum. hem ne sagopa'si adamin ismi yunusmus.
arkadas: lan adam bari benim icin imza felan alirdi allah'in cezasi.
ben: bilmiyordum diyorum ya tanimadim ki. aman bosver hadi geri donelim.

arkadas gelis yolunda da basimin etini yedi. baska bir konser icinde benimle gel demedi.

bu da boyle gereksiz bir animdir.
cemaat çiçeği.*
fazıl say'a ağzı burnu yamuluyor demesiyle, klasik ve jazz müziğe cahil kelimesinin yetersiz kaldığı tanımlamalar giydirmesiyle birlikte kendisinin süngerleşmiş bir beyne sahip olduğunu üzülerek gördük. müziğe ve müzisyenlere saygısı olmayan bir sözde müzik adamı ile insanların fiziksel kusurlarıyla dalga geçebilen bir sözde müslüman örneği izliyoruz ibretle. al eşini de git cübbelinin eteklerinin altına ve mümkünse artık konuşma.
yanlış hatırlamıyorsam sene 2005. o zaman ceza mürekkebimi doldurdum isimli bir diss yapmıştı kajmer ve kuvvetmira ailesine. tabi kajmer'in buna karşılık verdiği cevap çok sert olmuştu. disstortion ep'de sahtiyan'a da laf sallamıştı hatırlarsanız. tabi bu durumda sahto'ya da cevap verme hakkı doğmuş oldu. o sıralar mt'nin piyasadaki herkesle arası iyiydi. neyse uzatmayalım, sahto mt'yi arıyor, kajmer'e diss atıcam bana beat yapar mısın diyor. adam lirisist olduğu kadar beatmaker da. ama mt hemen kabul etmiyor. kajmer efendiyi arıyor. yunus bak böyle böyle bir durum var sahto sana diss atacak benden beat istiyor. izin verirsen beati satıcam diyor. kajmer diyor ki, sat mt sat, alışkınım ben.

murat abim saf bir insandır. kajmer'in ona laf soktuğunu düşünecek kadar kötü düşünceden arınmış temiz bir adamdır. tabi bu durumda kajmer'in izin verdiğini düşünerek sahto'ya satıyor beati. sahto da kartlar karışsın adında bir diss yolluyor kajmer'e. o günden sonra da kajmer'in ahmak fanları mt'nin yunus'u sattığı iddiasıyla forumlarda partilerde yaygara koparmaya başladılar. ulan sizin kalibrenizi sikiyim ben. siz mt ile kaç defa muhabbet ettiniz ki ortaya böyle laflar atıyorsunuz it herifler. tabi bu olan bitenler mt'nin kulağına gidiyor ve myspace sayfasından uzun bir yazıyla sitemini dile getiriyor. özetle, kajmer'e laf söyletmiyor, mira ailesinden biri olduğunu söylüyor o yazıda. kajmer'den izin aldığını, o adamla olan muhabbeti kimsenin tartamayacağını söylüyor. biri bana diss atacaksa gelsin ona beati ben vericem diyor adam. böyle de düzgün karakterli bir adam.

mt çok sonradan anladı kajmer'in nasıl bi herif olduğunu. adam resmen şöyle demişti o beat konusunda, vuran vurmuş sen de vur alışığım ben. lan bok çuvalı, adam seni arıyor izin istemek için. herifin olaya bakış açısındaki mazlum ayaklarına bak sen. bu olaydan sonra araları açıldı ve bi daha hiç feat yapmadılar. fakat bu olaydan sonra tek kanatlı kuş adında bir şarkı çıktı ortaya ve herkes barıştıklarını düşündü. fakat o kayıt nisan 2005 yılında, yani bu olay patlak vermeden önce yapılmıştı. sene olmuş 2012, hala mt'nin kajmer'i sattığını iddia eden embesiller var.

biz de kajmer dinliyoruz kör ibneler. fakat bizim sizinle aramızdaki fark; siz kajmer'i 2006 yılından sonra dinlemeye başlayan arabeskçi bebeklersiniz, biz ise 98'den beri kajmer'in ürettiği her parçayı dinleyerek bu faaliyeti romantizma(2005) albümünde sonlandıran insanlarız.
şarkıları şarap misalı dinledikçe eskidikçe güzelleşen başarılı insan
kendine çok garip bir hayran kitlesi yaratmış şarkıcı. eski hayran kitlesini düşünüyorum sadece müzikalite hakimdi o kitleye. ama şimdi şu mf denen oluşum tamamen çığırından çıkmış durumda. ben bu adamın birkaç sene sonra evliyalığını ilan edeceğini hiç olmazsa bir tarikatın başına geçeceğini düşünüyorum.

şükür ki o gruptan bir kişiyle tanışma fırsatı yakaladım. geçenlerde konuşuyoruz adamla. adam diyor ki "81 ilden kardeşim var benim." ya olum hadi bi' siktir git ya, karakola düşsen bir tanesine haber verene kadar göbeğin çatlar şerefsizim. ki kimse de sikine takmaz. aynı adam diyor ki "bro sen bunları anlayamazsın, cidden hayran olmak böyle bir şey, oradan garip göründüğünü biliyorum ama böyle yani." falan. ya olum siz n'apıyorsunuz ya? bir adamın hayranı olmak demek sıçtığı boku yemek demek mi? sagopa ne yaptı da adamı ilahlaştırıyorsunuz? adam altı üstü bir şarkıcı lan. daha ötesi var mı? hayır ben bu adamla çok öncelerden de konuşmuştum adam localistik sömürü şarkısının varlığından habersizdi, bu konuştuğumuzda yine hatırlattım e hala habersiz. böyle hayran mı olur lan?

bir müzik adamının hayranı dediğin önce adamın yaptığı müzikten haberdar olacak, sonra eğer abartacaksa abartacak falan. adam diyor ki "bro sen öyle bir iki şarkı bilmeyle hayran olunacağını mı düşünüyorsun?". ya ne olmalı güzel kardeşim? sagopa'nın facebook'ta yazdıklarını okuyorum, adamın evini hediyelere boğuyorsunuz amına koyim. yok sürmeler, tespihler falan. eski albümlerini alıp da yollayın da aklı başına gelsin bari lan. sagopa da bunlara teşekkür ediyor. adamın gözü de kör oldu sizin yüzünüzden.

ha ne diyordum ben localistik sömürü şarkısının sözlerini tam anlayabilmek için d&r'a gittim aldım albümü ama şarkı sözü kitapçığında maalesef ki sözleri yoktu bu şarkının, ciddi ciddi üzüldüm lan. ben hayran olmuyorum ama bu adam sagopa'nın her konserine gidip mf kitlesinin içinde olduğu için hayran oluyor. adamlar 2003 öncesi sagopa'dan bir nebze bile haberdar olmadan hayranlık yapıyorlar lan. ne kadar komik lan! sonra seni beni dışlıyorlar üstad. allah belamı versin ki tarikat gibi değil mi lan?

şimdi bunu okuyanların içinde de bu kutlu oluşumun içinden olanlar bulunabilir. onları da tenzih etmiyorum. onlar da aynı. hayır bir şey değil, adam da gitti sizin yüzünüzden. adama diyorum ki "ya abi her şey iyi güzel tamam da bu akp şölenine katıldı hepten olmadı." diyorum. adam da diyor "başbakan çağırsa sen gitmeyecek misin?" madem sagopa kajmer gibi popüler bir şarkıcısın, siyasetle işin olmaz. bu başlıkta birisi yazmış 10 sene önce başbakanlar aleyhine hiciv yapan bir kişi şimdi twitter'da "başbakanın beni selamlamasına kurban." falan yazıyorsa bu iş olmaz. siyasete niye bulaşıyorsun ki yani? başbakan çağırıyorsa gitmek zorunda mısın? önünün kesileceğinden mi korkuyorsun yoksa hakikaten bir sempatin mi var? sempatin varsa var amına koyim, yansıtmayacaksın. zibilyon tane insan seni takip ederken akp gençlik şöleni, chp kadın kolları şöleni, ülkü ocakları konserlerine katılamazsın, bu kadar. yasak masak değil de lan ayıp lan.

gene aynı adam diyor ki "bro sen anlayamazsın tabi, çok cahal geliyorsun bu konuda. ben biliyorum nasıl konser parası için telefonlarımızı sattığımızı, 22 saat yolculuklar yaptığımızı, bir gece önceden konser sırasına girdiğimizi..." vesaire. yeh anasını be! cidden hayransınız lan. gözünüz dönmüş olum. resmen tapıyorsunuz lan adama. yalan diyin biriniz de çıkın yalan diyin. şarkılarında kullandığı sample'ların orijinallerini dinlemeden, şarkılarında ne dediğini anlamadan hayranlık oluyorsa ben öyle hayranlığın ta amına koyayım.

adama diyorum ki "abi ben de sagopa kajmer'in twitter'ına 3 kere sordum 'dilim pari elif' ne demek diye, ama cevap bile alamadım." diye. adamın cevabı iyiydi yani. "bro şimdi mf kitlesi hakkında böyle düşünen, daha hayran bile olamamış bir adamın sorusunu mu cevaplayacak oraya gelen binlerce hayran twit'inin içinde?" ana avrat küfredesim geldi o anda. ne demek yani lan? ben hayatımda böyle dışlanma görmedim iyi mi? adama şarkı sözünü soruyorum lan. muhtemelen o gerizekalı hayran kitlesinin çoğunun bilmediği bir şarkı sözünün ne anlama geldiğini soruyorum tüm iyi niyetimle, ama adam beni sallamıyor. ya olum sinirlendim gene, sikiyim kitlenizi.