bugün

eksi bir türkçe rap grubu.
(bkz: dr fuchs) (bkz: ceza)
çok iyi omayan bi ara ortalıkta mymy eden söledigini kendide anlamayan ve karışısındakine hiç bişey anlatamayan son zamanlarda fosuran bi rap gurubu
dr fuchsun askere gitmesi, cezanin da o ara kendi solo albumunu yapmasiyla dagilan eski bir rap grubu. en bilindik sarkilari istanbuldur.
türk rapde cıgır acmıs grup. fuchs ve ceza dan olusan grup ilk albümleri 'meclis-i ala' ve 2. albümleri 'anahtar'la vakti zamanında agızları acık bırakmıstır, ''en bilinen sarkıları'' diyemiycem cünkü tüm sarkıları cok güzeldi ve ayırt edilmezdi, daha sonra dostca dagılan grupla birlikte yavas yavas iki grup arkadasının da arası sogumustur, fuchs su an istanbul attack grubunda commercial biseyler yapmak icin cabalarken ceza hala underground kalıp türkiye nin en iyi ve en cok satan mc si olmayı basarabilmistir...
(bkz: turkce rapte nefret en buyuk kuvvet)
çok keskin bir duygu... "nefret ediyorum" demeden önce durup bir daha düşünmek lazım. çünkü insanın kendisine de zarar veren bir duygudur bu. nefret etmek istediğin şey veya kimse için hiçbir şey hissetmemek, sanki o yokmuş gibi davranmak daha etkili bir yoldur. en azından içinde nefretin doğurduğu ateş olmaz ve o şey veya kimseyle karşılaştığında rahatça yoluna devam edersin, kendini yiyip bitirmezsin.
insanoğlunun sahip olduğu en güçlü ve en gerçek duygudur. öyle ki; nefreti saklamak, başka herhangi bir duyguyu saklamaktan çok daha zordur.
içe atılmaması gereken duygudur. "keski sirke küpüne zarar" daki "keskin sirke" nefrettir. kusulması gerekir. savaşılması, kavga edilmesi, ya ölmesi yada öldürümesi gerekir. ama içe atamamak lazımdır. içimizdeki nefret bizim kişiligimizi zedeler. kendimize güvenimizi alır. uykularımızı kaçırır. ruhumuzu zehirler.
belli bir kavrama duyulan olumsuz hislerin en büyüğü. insan, hayvan , belli bir eylem de olmakla birlikte bu şey bizzat o insanın hayatı da olabilir.
çoğu zaman kişiye hiç bi getirisi olmamakla beraber genel bi üzüntü hali getiren anlamsız duygudur. kötülük kaynağıdır. ancak ve ancak bazen engel olunamadığı durumlar da vardır.
(bkz: tv programlarını işgal aptal insanlar)
(bkz: erkek arkadaşınıza asılan şuursuz kızlar)
(bkz: kafası kendinden başka bi şeye çalışmayan kimseler)
(bkz: ülkenize milletinize laf eden şerefsizler)
(bkz: açken leziz bi yemeği yemenize engel olan her şey)
(bkz: dersinde uyumaya izin vermeyen öğretim görevlisi)
(bkz: metroda oranıza buranıza bakan yaşça sizden büyük öküzümsü)
(bkz: yalan söyleyip dedikodu yapıp kavga çıkınca kenara çekilen akraba)
(bkz: sadece işi düştüğünde yüzü gülen yanınıza gelen tanıdıklar)
(bkz: gelip giden sözlük sayfası)
(bkz: ayar vermekten bıkmayan sözlük tayfası)
(bkz: kin)
+benden nefret ediyorsun değil mi?
-sana karşı hiçbir şey hissetmiyorum.
(les misarables filminde geçen bir diyalog)
aşırı aşktan kaynaklanan duygu.
nefret varsa tarifsiz bir aşk vardır.
anlaşılamamanın verdiği bir histir nefret

sen a diyorsundur...ama onlar b anlarlar

çığlık atarsın onlar duymazdan gelir

ve yapılacak tek şey nefret etmek olarak kalır geriye...
hrant dink suikastinin ardından ağzından salyalar damlayan ırkçı, şoven ve faşistlere duyulan kuvvetli his.
iskandinav dillerine ve iskandinav coğrafyasına karşı hissettiğim duygudur.
her insanda mutlaka bulunması gereken bir duygudur.
sevgiyle arasında kıl kadar ince çizgi olan hissiyat bütünü.. zira atılacak yanlış adım, yapılacak yanlış seçim, koca koca sevgileri koca koca nefretlere dönüştürebilir.. buna müteakip çok tehlikelidir..
sindirilemeyen öfkenin kronik olarak kalmış hali
kusulması gereken,
icte saklanınca tortulasan, tehlikeli hale gelen.
biriktirilmemeli.
milliyetçilik duygusunu aşılayan şarkıları dinlenesi türden olan dağılmış grup.
(bkz: nefret edilen insanlar)
"insanları sevgiden daha çok birbirine bağlayan bir duygu varsa o da nefrettir." diye bir söz vardır, sanırım Erich Fromm'un. Sevgi emek ister geyiklerini bir tarafa bırakırsak, nefret insanda çok daha yoğun etki uyandıran bir duygu. hissettirdiği güç, hareket isteği, cesaret. Tabi "dikkatle" şekillendirilmedikçe fazlasıyla basit ve hafif bunlar. Ancak belli oluşumlar sırtını bu duygunun geliştirilmesine ve yönlendirilmesine dayıyor. Bugün gördüklerimiz de bunun en belirgin örnekleri arasında. (bkz: Hrant Dink cinayeti)
bir giyotin parçasıdır.sözleri şöyledir:

bir zamanlar hayattaydım
söylenenlere inandım
çok yandım....aldatıldım
bir zamanlar benim de kalbim
zamansızca atardı
artık o da gördü gerçeği yalanı

bir zamanlar havada aşk vardı
ciğerimi yakardı
gözlerimi ıslattı
bir zamanlar deli bir kalp vardı
gerçekleri yitirdi
rüyalara atandı

şimdi havada acı var
uğursuz ve anlamsızmış aşk üstüne yapılan tüm şarkılar
yalanmış işte sahteymiş
şimdi kalbimde kin ve nefret var
kapandı ona giden tüm yollar
aşk'a en yakın duygu. aralarında bulunan o ince çizgiyi geçen bilir sadece.