bugün

Bir kimse, kuruluş veya ülkeye karşı gizlice, zarar verici tuzak kurulduğu varsayımına dayanan düşüncelerin tümü.
(bkz: conspiracy theory)
ülkedeki her gelişmeye amerika'nın sebep olduğunu sanmak.
(bkz: paranoya)
bana sadece mel gibson ve o müthiş oyunculuğunu hatırlatan filmdir. evini yakma sahnesi süperdir, o kargasadan esas kızı sırtına alıp itfayieci olaraktan çıkar. bir diğer etkileyici filmi için (bkz: braveheart)
türkiye'de meydana gelen 17 agustos depremini önceden bilirmiş gibi film sırasında cafe sahnesınde kafedekı televızyondan spikerin türkiye'de 7 kusur sıddetınde deprem oldu dıyerek adete haber vermesıne neden olan mel gibson ve julia roberts'sın basrolerını oynadıgı 1997 yapımı film.
Şişli'deki bir dürümcünün reklam broşüründen

-harfi harfine aktarılmıştır...

Diyet, perhiz, rejim gibi faaliyetler hedefte Türk delikanlılarının ve genelde de Türk milletinin devamını engellemek için dış mihraklar tarafından gündeme getirilmiş şuurlu bir düzmecedir. Gaye, eskiden bir koyunu, bir oturuşta götüren dev gibi babayiğit atalarımızı ve tarlada doğum yaptıktan sonra bebeğini kundaklayıp, elde orak tarlada çalışmaya devam eden Türk kadınlarını; kalori hesaplayan, hapşırınca yatağa giren, fitness ve aerobik yapan çıtkırıldım tiplere dönüştürmek ve büyük Türk ırkını Çinliler, Japonlar gibi sıska, zayıf ve sağlıksız bir ırk haline getirmektir.icabı halinde 240 kiloluk top mermisini tek başına namluya süren bir babayiğidin, kalori hesaplayan, yoğurtlu kebabı reddeden bir züppe haline getirilmesinden daha büyük bir soykırım olabilir mi? iç yağının, kuyruk yağlarının, anamızın Vita yağının kolestrol yaptığı palavradır.Kolestrol, kebapları yedikten sonra iki şişe soda içerek ayarlanabilecek bir gaz durumudur. Sakın bu oyuna düşmeyin .Feminizm, kadın hakları, çevre şuuru ve eşitlik adı altında Türk kızlarının akılları çelinerek, yemek yapmayı bilmeyen, bizim istikbalimiz olan yavrularını, abuk subuk yiyeceklerle yetiştirecek, damak zevki gelişmemiş,sunta kılıklı diyet bisküvilerini yiyecek sanan bir hale getirmişlerdir.Ayrıca kör olası dış mihraklar, bu kızlarımıza kebap, soğan, çiğ köfte vb.Lezzetleri yiyen, bardak bardak şalgam suyu içen yiğitlerimize hanzo-kıro gibi sıfatlar takmayı öğretmişlerdir.Ayrıca son yıllarda moda gibi gösterilmeye çalışılan Çin mutfağı diye birşey yoktur. Bu sözde mutfak, acaip zerzevat ile acaip mahlukatın,wog adı verilen bir tencerede yarı pişmiş yarı çiğ olarak hazırlanıp insanlara eziyet olsun diye sopalarla yenmesinden ibaret bir hokkabazlıktır.Sakın kanmayın, sakın yemeyin. Helal değildir!
Unutmayın su uyur, düşman uyumaz!

ahanda komplo teorisi. *
bir devletin devamlılğını sağlıyabilmesi için, kendisine yöneltilen en küçükten en büyüğe bütün tehlikeleri bilmesi gerektiğinden dolayı, bütün tehlike olasılıklarını değerlendirip bunları önem sırasına göre halletmesi gerekir.
işte bu olasılıkların senaryolarının tek tek yazılmasına komplo teorisi denir. çoğu zaman insanlara saçma ve paranoyakça gelsede, zaten basit şeyleri herkes görür ama karmaşık yapıları görmek zor olduğundan devletler birbirlerini bu şekilde karmaşık bağlarla zayıflatır.
imkansız diye bir şey yoktur...
ateş olmayan yerden duman çıkmaz özdeyişini akla getiren teoridir. eger bir komplo akla geliyorsa olma ihtimali oldugu için akla gelebiliyordur. komplo teorilerini ciddiye almalı ancak ispatlanmadıgı sürece inanmamalıyız.
sanılanın aksine oldukça önemli bir olaydır komplo teorisi üretmek.genelde "senaryo" ile benzer anlamda kullanılır.ve yurdum insanının bu konuda eksik yada baskı altında olduğunu düşünmüşümdür hep.meseala birisi bir konuda - ki bizde genelde siyaset,ülkenin durumu gibi konulardır akla gelen - uçuk kaçık bir fikir,öngörü ürettiği zaman adama " hadi lan hastamısın olur mu ööle şey" yada "elinde belge var mı kardeşim de konuşuyosun" gibisinden şeyler söylenir.
ancak bu olay gelişmiş ülkelerde biraz farklıdır.birisi herhangibir konuda komplo teorisi ürettiği zaman mutlaka bir listeye alınır,puanlama verilir,fizibilitesi(olabilirliği) hesabedilir.düşük yada yüksek,sağlam veya zayıf mutlaka değer görür ve plana dahil edilir.
sonuçta amaç hangi konuda olursa olsun senaryo üretmek,değerlendirmek ve en uygun olanını seçmektir.ama asla bir fikri sallamama gibi bir davranış gösterilmez.fikir ne kadar uçuk olursa olsun.
bence bizim sorunumuz da burda başlıyor.mesela birisi bir olay karşısında zamanının ötesinde bir öngörüde bulunuyor(Atatürk gibi).adam ilk başlarda değerlendirilmiyor bile ancak daha sonra öngörüsü gerçekleştiğinde ne kadar önemli olduğu anlaşılıyor.
maalesef dünya şartları artık bu gibi konularda daha katı bir hal almış durumda.halkça durum ve şart analizinde iyi olmamız gerektiğini düşünüyorum
teoriyi üretirken hipotezlerinin gücü çok önemlidir, düşündükçe teoriyi büyütebilirsin, hatta puzzle gibi düşünüp sonuca bile varabilirsin. elindeki kaynaklar kıtsa ve düşüncenin temelini sağlamlaştıramıyorsan hiç vakit harcamamakta fayda var.bu teori paranoyaya dönüşebilir ve tehlikeli olma ihtimali de kuvvetlidir.
türkiye'de ilk defa erol mütercimler ciddi şekilde ele aldığı konu.

(bkz: komplo teorileri)
onu bunu bilmem bu üst kattaki kızlar bilerek gürültü yapıyor. çıkıp "lütfen biraz daha sessiz olur musunuz "diyeceğim. "ayyy.. çok özür dileriz. tam da çay demlemiştik beraber içelim geç hadi" diyecekler. bak bak bakk senaryo hazır. böylece benimle tanışmış olacaklar. az çakal değilmiş bunlar da. zamane kızları işte.
son komplo teorisi abd'nin akp'yi tasfiye etmesi ve abdullatif şeneri yerine koymasıdır.

(bkz: olabilir bir ihtimal).
(bkz: cemil baran)
pis pis işlerle uğrayan, fitne fesat peşinde koşan insanlar hakkında ispatlanamayacak düşünceler bütünlüğü. *

aha bak şu şekilde oluyor: *

tanrı kelimesinin sanrı kelimesiyle cok yakın bir arkadaşlığı var gibi değil mi aslında? hatta arada "ş" olmasa komşu bile sayılabilirler. birileri bunları düşünüp bir ayar çekiyor ama...
hakkındaki 'gerçeklik' vurgusu, aşağıdaki hikayede gayet net resmedilmiştir.

hikaye bu ya; öküz sürüsü çayırda sakin sakin otlarken bir öküz nefes nefese gelip arkadaşlarına heyecanla anlatmaya başlamış : "lan oğlum var ya, bu insanlar bizi yediriyor, içiriyor, bize bakıyorlar ya hani... neden? çünkü iyice semirmemizi istiyorlarmış. sonra da hepimizi kesip sucuk sosis yapıp süpermarketlere satacaklarmış!"
diğer bir öküz otlamaya devam ederken başını bile kaldırmadan cevap vermiş: "bırak lan bu komplo teorilerini..."
yazılı basın tarafından desteklenen kemal kılıçdaroğlu ile abd arasında ilişki kurulması.
ülkem insanlarının %80 inin içinde bulunduğu durumun adı...
(bkz: wikileaks in ergenekoncuların işi olması)
bu konuda etraflı bir bilgi sahibi olunmak isteniyorsa taha akyol'un bilim ve yanılgı isimli kitabı mutlaka okunmalıdır.
türkiye'De bu konuda yazmış çok yetkin yazarlar vardır.

(bkz: erol bilbilik)*
(bkz: aytunç altındal)*
(bkz: yalçın küçük)
kahvehanede üretebilecek kadar iyi olduğumuz konu.
türkiyede roshild rockfeller ailelerini açık ve çatır çatır anlatan belgesel programı bunları bi kanal d show tv yayınlayamazdı bu yüzden bile tebrik edilmeyi hak diyorlar.
--spoiler--
"türkiye'de neden bu kadar çok saat satan zenci var? yoksa bunlar da barcelona'daki simitçiler gibi; el altından uyuşturucu ticareti mi yapıyorlar? gizli bir tarikat olabilirler mi ki acaba lan?.."
--spoiler--