bugün

Allah'ın evi.Beytullah.Müslümanların namaz kılarken Allah'a secde etmek için yöneldikleri ve tavaf ettikleri kutsal yapı.Mekke'dedir.
Kabe, beytullah adıyla da anılır. "Allahın Evi" anlamına gelen beytullah, çevresi dağlık olan bir bölgede, düşük seviyedeki bir yere inşa edilmiştir. Bu nedenle tarihte çok kez yukarıdaki tepelerden akıp gelen sel nedeniyle yıkılmış bazen ise su altında kalmıştır.çeşitli savaşlarda yıkılmıştır öeneğin mancınıklar tarafından yıkılmıştır ayrıca çeşitli depremlerle zarar görmüştür

Al-i imran Suresi 97. ayet:

"Orada apaçık nişâneler, (ayrıca) ibrahim'in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. "
Araplar islamiyet öncesi dönemde Kabe'deki 360 tane put arasından en yükseği, en güçlüsü olarak ay tanrısını görüyor ve buna Al-ilah(en güçlü ilah) diyor, ellerini iki yana açarak ona dua ediyorlardı.
Kabenin bir köşesinde bulunan Hacerül Esved'i öpmekbir putperest inanışıdır.bu inanış islam öncesi arap paganlarında da vardı. Muhammed de bu taşı öpmüş ve bu putperest anlayışıislama taşımıştır. Hacerül Esvedin ne zaman, nereden ve nasıl geldiği bilinmemekte sadece rivayetler ileri sürülmektedir. Ama bu rivayetler hakkında islamcılar arasında mutabakat yoktur.
Ayrıca Kabe eldeki kanıtlara göre ibrahim peygamber tarafından yapılmamıştır,Yaklaşık MÖ. 800 lü yıllarda yapıldığı tahmin ediliyor. Kabe bu tarihten sonra paganlar tarafından "Al-ilah ın evi" olarak anılmaya başlanmıştır..
islamiyet öncesi inşa edilmiştir. daha önce güneşe adanmış tapınakların tamamı kare şeklinde inşa edildiği için güneş tapınağı olarak yapıldığına inanılmaktadır.

959 yılında ölen islam hadisçisi Mesudi'nin Mürucu'z Zehep" adlı eserinde 7 yıldız adına yapılan, dünyanın en büyük tapınaklarını sayarken, "el beyt'ül haram, geçen çağlar boyu hep saygı görmüştür, çünkü o zühal (satürn) evidir" demiş.
hz. ibrahimin daha önce içinde bulunan bütün putları kırdığı yerdir.
suudi arabistan'da mekke şehrinde bulunmaktadır.müslümanların namaz kılarken yöneldikleri mescid-i haram'ın ortasında yaklaşık 13 metre yüksekliğinde, 12 metre boyunda, 11 metre genişliğinde taştan yapılmış dört köşe bir binadır.
beytullah ve beyt-i atik'de denir.
Dünyanın en kudsi mabedi addedilir biz müslümanlar tarafından. (bkz: Beytullah), (bkz: Beyt-ül Mamur), (bkz: Beyt-ül Atik) olarak da adlandırılır. Bütün müminlerin ibâdet esnâsında yöneldikleri merkezdir aynı zamanda. Dört köşe olduğu için Kâbe denir. Bu mukaddes makamın etrafına (bkz: Mescid-ül Haram) ismi verilir. içinde bir kısım olarak (bkz: Makam-ı ibrahim) mevcuddur. Burası ibrahim Aleyhisselâm'ın Kâbe'yi yaparken ve insanları hacca davet ederken üzerine çıktığı taşın bulunduğu yerdir. Tavaf namazı burada kılınır. Kâbe'nin ilk inşası Hz. Âdem (A.S.) tarafından olduğuna dair rivayetler vardır. Genel rivayet ise; Sahih-i Buharî'ye ve çok kıymetli delillere binaen Hz. ibrahim ve Hz.ismail'in inşa etmiş olduğu yönündedir.

efenim bir diğer anlamı daha mevcuttur ki kabe'nin o da a'nın üzerindeki şapkayı attığımız vakit (bkz: yumurta) anlamına gelmektedir arapça'da.
http://www.samanyoluhaber.com/haber-79954.html
ilk kez insanlığın ortak atası hz adem zamanında inşa edilmiş daha sonra yerle bir olmuş ve hz ibrahim tarafından oğlu hz ismail' le beraber yeniden inşa edilmiş, bir süre sonra içi putlarla doldurulmuş ve hz. ibrahim tarafından putlardan temizlenmiş, cahiliye devrinde içi yeniden putlarla dolmuş, yemen valisi ebrehe tarafından üzerine ordu yollanmış*, mekke' nin fethiyle beraber tamamen müslümanların kontolüne geçmiş, semavi dinlerin en eski ibadethanesidir.

4 köşesi rukn-ul iraki, rukn-ül yemeni, rukn-ül şami ve rukn-ül esved olarak isimlendirilir.

maalesef bu kutsal mekanda kan dökülmüş ve 400 kişi hayatını kaybetmiştir.

(bkz: kabe de katliam)
'' orada apaçık nişaneler vardır.(ayrıca) ibrahim'in makamı vardır. oraya giren emniyette olur''

(bkz: ali-imran ve fil sureleri)

allah'ın evidir. allah tarafından korunmaktadır ama:

tarihte çok kez depremlerde zarar görmüş, yukarıdaki tepelerden gelen sel nedeniyle yıkılmış bazen de sular altında kalmıştır.

doğal afetler dışında mancıklar kabeyi yıkmış: halife abdullah bin zübeyr emevi ordusu mekke'yi kuşatınca kabeye sığınmış, ancak kabe mancıklarla taşa tutulunca yıkılmış, içindeki halife de ölmüştür.

929 yılında, abbasi yönetimine karşı isyan eden, kermati mezhebinin lideri ebu tahir, mekkeyi ele geçirmiş; haç mevsiminde tavaf eden hacıları kabenin kapısına oturtup kılıçla kesmiş, öldürdüğü hacılarla zemzem kuyusunu doldurtmuş, kabenin örtüsünü parçalayıp askerlerine dağıtmıştır.

kabenin kapısını da söktüren ebu tahir, hacerülesved'in sökülmesini emretmiş, balyozla sökülen taşı yanına alıp götürmüştür.
elektro manyetik alan bakımından insanın vücudundaki manyetik alanı düzenlemesi için namaz kılarken yönelmesi gereken mekandır. *
eski tapınak ve sunak 1400 yıldır kutsal ilan edilen taş yığını. ee ne oldum değil ne olacağım diyeceksin azizim ...ayrıca bu yapıyı ilk dikenlerin eski hintliler olduğu söylenmektedir.
bu yapıyı bina eden kişiye araplar ibrahim demişler. malum ibrahimin karısının adı sera ya da sara olarak geçer. şimdi biz buna hint yapısı dedik ya bazıları kızmış ama öyle. eski tapınakta hintçe yazılar olduğu biliniyor. şimdi bunları dikkate aldıktan sonra ;

(bkz: brahma)
(bkz: ibrahim)

(bkz: sarasvati)
(bkz: sera)

çok ilginç lan...
http://www.internethaber....news_detail.php?id=157504
Hz. adem ve hz. havva'nın buluştukları yerde, Hz. ibrahim ve Hz. ismail tarafından inşaa edilen ilk yapı (Şu bir gerçek ki, alemlere bir bereket kaynağı ve yol gösterici halinde insanlar için kurulan ilk ev Mekke'dekidir. ali imran 96).
Kabenin yapımı hakkında ki bir rivayette 'eski temelini bulup yeniden inşaa ettiler' denmektedir. bu da kabenin hz. ibrahimden önce var olduğunu göstermektedir. Nasıl ki hz. ismailin vefatından sonra kabe putperestlerin tapınağı haline gelmişse, hintliler veya hz. ademin torunları, hz. adem ile hz. havvanın buluştuğu yere bir tapınak yapmış olabilirler ve zaman içerisinde Allah ı unutup yıldızlara tapmak için bir tapınak haline getirmiş olabilirler. kesin olan bir şey varsa o da Kabenin yapılış amacının Allah a ibadet etmek olduğudur.
'orada apaçık nişaneler vardır.(ayrıca) ibrahim'in makamı vardır. oraya giren emniyette olur' ayeti, mescidi haram mucizevi, dokunulmaz bir yer olduğu için inmemiştir. bu ayet ''Orası Allah'ın emirlerine uyan Allah'tan korkan insanların hükmü altındadır. O insanlar bu mescide sığınan kişiye zarar vermenin haram olduğunu bilir'' demektir.
bilindiği üzere mescidi haramda cinayet işlemek haramdır. fakat buna rağmen orada katliamlar yapılmıştır. bu, müslümanların gözünde Kabenin değerini azaltmaz ve kesinlikle çelişki de değildir.
yine insandır kimi insanın kabesi.
7 kere dönülesi yer... doğru sayın ama kabul olmuyo yoksa...
allahım manevi evidir. bir benzetmedir sadece bir nişan tasıdır.

allahın hz ademe secde edin demesini ''bakın allah'tan baskasına tapmak hani yasaktı ama kuranda boyle deniliyor din o yüzden yok celişki var'' diye soyleyen kişilerin kâbe olayında da aynısını yapan insanların yanıldıgı bir şey vardır ki.

kabe ve hz adem sadece bir nisanedir. sadece hedef odur. bir noktadır. allah ''o'na secde edin bana etmiş sayılacaksınız'' demiştir. sadece kendine nisangâh olarak kâbe'yi ve hz ademi secmiştir. yoksa ^kabeye tapma diye bir şey yoktur. allah sadece bana taparken bana secde ederken o'na dogru edin ben kabul edeyim demiştir. ayrıca dünya kuruldugunda insan oğlunun ilk binasıdır. ilk evdir. ilk ibadet edilen yerdir.

tek amacı allahı işaretlemek olan ve bir sembol olan sadece bir nokta olup bir düzen oluşturmak amacında olan kabeyi her nedense bazı arkadaslar ''siz de binaya tapıyonuz naberrrrr'' seklinde algılıyorlar ve bize bunu soylüyorlar maalesef. olayların gerceğini bilmeden sadece bazı forumlarda gorülmüş iki kelimeyi ''aha cozdüm baba ben bu işi indirecem maskeleri eki eki'' tadında gelip anlatınca komik oluyor.
puta tapmak konusunda kendi tanrısı ile birebir konuşamayacağına inanacak kadar haysiyetli olan insanların aracı bir nesne üzerinden tanrılarına ulaşmalarına "kumdan yaptıkları şekillere tapıyorlar" diyebilenlerin, bugün pratikte aynı durumda olan bina için kendilerine aynı şeyi söyledindiğinde kıvırdıkları mekkede bulunan yapı.aslında mekkedeki mekke kabesidir. çünkü başka kabelerde vardır. günümüzde en az iki tane daha olduğu bilinmektedir. diğerleri de gayman'da ve el abalat'ta bulunurlar. mekke kabesi siyah örtü ile kaplı ve siyah bir cisim asılmış iken * gayman kabesinde kırmızı örtü ve kırmızı bir hacer el abalatta ise beyaz bir örtü ve beyaz bir hacer vardır.
"Kabe'deki tapınakların biri de Hint Yaratıcı Tanrı Brahma'ya adanmıştı, bundan dolayı islam'ın eğitimsiz peygamberi Muhammet onun Abraham'a adandığını iddia etmişti. "Abraham" kelimesi Brahma kelimesinin yanlış telaffuzundan başka bir şey değildir. Her iki kelimenin kök anlamlarına inerseniz bu açıkça kanıtlanır. Abraham, Sami ırkının en eski peygamberlerinden biri olduğu söylenir. Adının iki Sami kökenli kelimelerden kaynaklarını, baba anlamına gelen "Ab" ve yüce anlamına gelen "Raam/Raham." Tevrat'ın Tekvin kitabında, Abraham basit olarak "Kalabalık Topluluk" anlamına gelir. Abraham kelimesi Sanskirtçe'de Brahma'dan kaynaklanır. Brahma'nın kökeni "Brah"tır ve büyümek, sayı olarak çoğalmak anlamına gelir. Ayrıca, Hinduizm'in Yaratıcı Tanrısı Brahma'nın insanların Babası ve bütün tanrıların en yücesi olarak kabul edilir. Çünkü bütün varlıklar ondan zuhur etmiştir. Burada yeniden "Yüce Baba" anlamına rastlarız. Bu açıkça Abraham'ın semavi baba Brahma olduğunu açıkça ima eder."

Vedic Past of Pre-Islamic Arabia; islam Öncesi Arabistan'ın Vedik/Hint Geçmişi, Bölüm VI; sayfa.2.)

"... Mekke Mabedi Hindistan'dan gelen Brahmin misyonerleri tarafından kurulmuştu. Muhammed'in zamanında kutsal bir yerdi ve ölümünden sonra bir kaç asır oraya haça gitmelerine izin verildi. Onun peygamberden çok önce kutsal bir yer doluğunu inkar edilmez bir gerçektir."

(Anacalypsis, Cilt I, sayfa 421.)

"... Brahminler eski kitaplarındaki kayıtlara dayanarak Mekke şehrinin Hindistan'dan gelen bir koloni tarafından kurulduğunu söylerler ve sakinleri en eski devirlerden beri onun Agar'ın oğlu ismail tarafında inşa edildiğini söylerler. Bu şehre indus dilinde ismailistan denilirdi."

(Anacalypsis, Cilt I, sayfa 424.)

"Muhammed'in zamanından önce, Arap halkının Hinduizmine Tsaba denilirdi. Tsaba veya Saba "Tanrıların Meclisi" anlamına gelen bir Sanskritçe kelimedir. Tsaba ayrıca Işa-ayalam (Şiva'nın Mabedi) denilirdi. Müslüman kelimesi Moşe-ayalam (Şiva'nın Mabedi) Sabaizm'in başka bir adıdır. Kelime şimdi islam olarak kısalmıştır. Muhammet kendisi Kureyşi kaviminin bir mensubu olarak ilk başta bir Sabaist'ti. Tsabaistler Abraham'ı bir tanrı olarak görmezlerdi. Onu bir avatar veya Tanrı tarafından seçilmiş bir öğretmen, Avather Brahmo (yeraltı dünyanın yargıcı) olarak kabul ederlerdi."

http://www.hermetics.org/Abraham.html
bir an için kabe ortadan kalksa, milyarlarca insan günde 5 kez birbirlerine teveccüh etmekte olduklarını anlayacaklardır. Yani insana, o'nun suretine.
Hz. Muhammed'in yiktirtmadigi tek put.
her yıl yüz binlerce insanın etrafında amaçsızca döndüğü yapı. neden acaba?
Ey Muhammed! Kabe'yi yıkmağa gelen fil sahiplerine Rabbinin ne ettiğini görmedin mi? Onların düzenlerini boşa çıkarmadı mı? Onların üzerine, sert taşlar atan sürülerle kuşlar gönderdi. Sonunda onları, yenilmiş ekin gibi yaptı.
fil suresi
yüce yaradanın * iki kere yıkıldığını ve üçüncüye yıkılmayıp göğe kaldırılacağını, o zamana kadar istifade etmemiz gerektiğini söylediği beyt. allah'ın evi.

ilk seferinde hz. adem ikincisinde de hz. ibrahim tarafından inşa edilmiştir.