bugün

--spoiler--
teslimiyetiyle zalim nemrud'un ateş yığınlarını gül bahçelerine döndüren peygamber....
--spoiler--

hz. muhammed (s.a.v)'den sonra insanların en faziletlesi odur. allah(c.c) ona "halilim" yani dostum diye hitap etmiştir. bu sebeple "halilurrahman" ismiyle de anılır.
ebu'l-enbiya(peygamber babası) diye de anılır. çünkü soyundan çok peygamber gelmiştir.
--spoiler--
Bir gün azrail Hz.ibrahim'in evine gider. Azrail Hz.ibrahim'i beklemeye koyulur.Daha sonra içeri gelen hz.ibrahim azrail'i görür.Önce şaşırır ama sonra Hoşgeldin eder ve sorar :
+Ya azrail neden geldin buraya?
-Müsade edersen canını almaya geldim ya ibrahim.
+Dost dostun canına kıyar mı azrail ?
Azrail düşünür, Rabbime bir sorup geleyim der. Anında gider ve geri gelir.
+Ne oldu ? diye sorar Hz.iBrahim.
-YA ibrahim, rabbim der ki "dost dosta kavuşmak istemez mi?"
Bu sözü duyan hz.ibrahim azrail'e hemen canımı al der.Ve Hz.ibrahim bu dünyadan göç eder.
--spoiler--

Tanım : "kendisi hakkında ne kadar entry girsekte az" dedirtecek büyük peygamber.

Gerekli bilgi için :
http://www.enfal.de/ibrahim.htm
Kuran'da adi gecen 28 peygamberden biridir. Hacer'den olan ismail isimli oglunu tanriya kurban ederken bagislanmasi ile bilinir. Oglu ismail ile birlikte inananlar icin bugunku kabe'yi yaptirmistir.
en büyük ikinci peygamber. yani yaratılanların en hayırlısı'ndan sonra allah (c.c.)'ın yeryüzüne gönderdiği en büyük insan.
kendisine kitap indirilmeyen büyük peygamberlerdendir. ilk eşi sara'nın soyundan hz musa ikinci eşi hacer'in soyundan ise hz muhammed (sav) gelmektedir.
1. ahlaki yapısının bozuk olduğunu düşündüğüm tarihi kişilik. şöyle ki; Tevrat'a ve islam efsanelerine göre filistin'de bir kıtlık olur ve karısı Sara ile Mısır'a gider bu.

Sara yaşlı fakat güzel bir kadındır. ibrahim, Mısır Kıralı'nın güzel olduğu için karısını elinden alacağını ve kendisini de öldüreceğinü düşünür ve karısı krala 'kız kardeşi' olarak tanıtır. hakikaten de mısır kralı sara'nın güzelliğini işitir ve kadını saraya getirttirip evlenir. karısının elden gitmesine ibrahim hiç sesini çıkarmaz, karşı koymaz, can korkusuyla susar!
hey maşallah!
ancak allah bu duruma öfkelenir ve bu yüzden iki yıl süresince mısır sarayına felaketler gönderir. nihayetinde kral felaketlerin sebebini öğrenir, ibrahim'i çağıttırıp karısını kendine teslim eder, beraberinde bir cariye (hacer); köle; altın ve sair verip gönderir. velhasıl mısır kralı, ibrahim'in üstüne bereket yağdırır.(*)
ibrahim böylece zengin olup bereketlenir, ki bereketinin kaynağı malumdur.

işte bu meşhur ve ahlaki yönü belirsiz bereket başka nerede geçer biliyor musunuz?
müslüman olarak kılınan Bütün namazların son oturuşlarında Ettehiyyatü'den sonra okunan allahumme barik duasında!
duanın anlamı da şudur: "Allahım! Muhammed'e ve Muhammed'in ümmetine hayır ve bereket ver. ibrahim'e ve ibrahim'in ümmetine verdiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin."
ibrahim'e ve ibrahim'in ümmetine verdiğin gibi mi?
öyle bereket aman eksik olsun! bir insanın, hanımını başka bir adama teslim ettikten sonra gelecek bereket, hiç gelmesin!

2. mısır kralının yanından ayrılan ibrahim karısı sara ve cariyesi hacer'i alarak mekke'ye gelir. hacer'i henüz bebek olan oğlu ismail ile bir miktar su ve yiyecek ile bir başına bırakıp gider. hatta hacer kendilerini bırakıp giden kocasına birkaç kere şöyle der: "insanların ve yaşamak için gerekli şeylerin bulunmadığı bir yere bizi nasıl bırakıp gidiyorsun?"
daha sonra Su bitince Hacer su aramaya başlar, Safa ile Merve tepelerine -gidiş geliş toplam yedi kere- gidip gelerek etrafa bakar, velhasıl zem zem suyu'nu bulurlar ve sair.
kaynak: http://www.hayrettinkaram...yazi/laikduzen/4/0068.htm

kendisine -henüz sütten kesilmemiş- bir çocuk doğuran cariyesini çölün ortasında bırakıp giden bir insan. len bu nasıl peygamber?

3. ruh sağlığının da bozuk olduğunu düşündüğüm tarihi kişilik. rüyasında tanrı'dan 'oğlunu kesme' buyruğunu alan ve uyanınca da haydaa çocuğunun boynuna bıçağı dayayan biridir, ki psikolojik bir rahatsızlığı olduğunu düşünüyorum haliyle. öz oğlunu boğazına bıçağı dayaması, cinayet işleyebilecek kadar akıl ve ruh sağlığından yoksun bir karakter olduğunun da göstergesidir.
ha, tanrı'nın böyle bir duygusuzu; potansiyel evlat katilini elçi olarak seçeceğine inanıyorsan, bu masala gerçekten inanabiliyorsan eğer, sıfatı peygamber de olur. olur öyle.

işte oğlu ismail ile beraber kabe'yi inşa eden ibrahim böyle biridir. kuran'da kendisinden övgü ile sözedilir.

(*)Muazzez ilmiye Çığ, kur an incil ve tevrat in sumer deki kokeni adlı kitabında bu hikayenin sümer efsanelerinden tevrat'a geçtiğini ispatlamıştır. ilgilenenler kitabın 76. sayfasına bakabilir.
7 yıl 15 ay 15 gün urfada bir mağrada saklanmıştır.
doğduğu varsayılan mağradan hırbonun biri takla atarak ve kelimeyi şadet getirerek çıkmaktaydı ki inanın hz. ibrahim bile g.tüyle gülerdi.
not:
ben sana takla atamazsın demedim, ben sana adam olamazsın dedim.
Hz. ibrahim (Abraham) Kimdi?

http://www.hermetics.org/Abraham.html

not: pek bir inandırıcı.
yahudiler, hıristiyanlar ve müslümanlar tarafından varlığı kabul edilen peygamber. bu noktadan bakarsak, yeryüzündeki insanların büyük çoğunluğu tarafından sevilir, sayılır.
hz. ibrahim için kuran'ı kerim de müslüman olduğundan bahsedilir .
''ateşi gördüğünde kendinde ibrahimlik olup olmadığına bak. zira ateş, seni değil ibrahim'i tanır'' mevlana
muslumanlara ornek olan diger bir kahraman.
allahtan gelen ilahi mesajları sevgilisinden gelen sms'lerle karıştıran bünyeler için ruh sağlığı bozuk; tüm müslümanlar içinse "halilurrahman" nişanıyla şereflendirilmiş büyük bir peygamberdir.

müslümanlıktan önce de var olan kurban ibadetinin kökeni hz. ibrahim'e dayanmaktadır.
tüm dinlerin ortak kutsalı olan yüce peygamber.
oğlunu kurban etmeye götürdüğü gerçek değildir. eski ahitte geçer. kuran'da rüyasında gördüğü yazar.
tanrısı ''allah'' değil ;
yhwh - elohim, (yahve), (yehova) olan israillidir.

mısırdan çıkış 3
15. '' israillilere de ki; beni size atalarınızın tanrısı, ibrahim'in tanrısı, ishak'ın tanrısı ve yakup'un tanrısı yhvh gönderdi. sonsuza dek adım bu olacak. kuşaklar boyunca böyle anılacağım.''
kendine hayri olmayan bazi bunyelerin otu boku kaynak gostererek iftira attigi yuce peygamber.
ibrahimi ve nemrudi tabirlerinin doğmasına neden olan peygamber. kendisi hakkında yazılanlardan ibrahimileri ve nemrudileri ayrıştırmak oldukça kolaydır. su taşıyanlar ve ateşi harlayanlar. bugün ateşi harlayanlar fraternite iddiasındakilerle oldukça benzeşir...
tüylerimi diken diken bir öykü ye konuk olmuş peygamber.
hz. ibrahim ateşe atıldığı zaman herkes uzaklaşır bu ateşten, büyük bir ateştir bu ve seyredenler için korkutucudur. ateşten kaçanlardan birisi yerde ateşe doğru sırtında kovayla su taşıyan bir karınca görür ve garipseyerek sorar karıncaya:

--o sırtında ki suyla o ateşi söndürebileceğini mi sanıyorsun?
--olsun hiç değilse tarafım belli olur. siz kaçmaya devam edin

bak yine tüylerim diken diken oldu.
kuranı kerim de "tek millet" olarak geçer...
hiç misafirsiz sofrası olmamıştır. herkes dilediğince yer ama bereket kazanır sofrası...

bu yüzden anadolu da yemekten sonra "allah halil ibrahim bereketi versin" diye dua edilir evsahibine...
şöyle anlatılır:

hz ibrahimin Sofrasında kimse olmadan boğazından bir lokma geçmezmiş.

Bir akşam yine sofrasını kurmuş. Gelen olmamış, yalnız kalmış. Rabbine yakarmış...

"Yarabbi! Yine sofram boş kaldı! Ne olur bir misafir yolla soframa"
ibahimin duasını kabul etmiş Cenâb-ı Hak...

Derken biraz sonra birisi seslenmiş dışardan..

"Kimse var mı burda?"

Hemen fırlamış yerinden ibrahim, kapıyı açmış.

Hoşgeldin, demiş... "Buyur...Tanrı misafiri eyvallah..Gel, otur" ...

Oturmuşlar, ne varsa sofraya konmuş...

"Bismillah" demiş, elini uzatmış ibrahim Nebi...

Adam da elini uzatmış, ordan ekmek koparmış..

"Aaa!" demiş ibrahim, "Besmele çek! Allahın adını an!. Bu nimeti bize veren Allah!"

Yaşlı, sakalları göbeğine düşmüş ihtiyar, "Ben", demiş, "Tanımam senin rabbini.. Kimdir o?.."

ibrahim aleyhisselâm; Olmaz!" demiş... "Bana Alllah'ın verdiği bu rızkı, onu tanımayan, O nu reddeden birine nasıl veririm?"

Peki öyleyse", demiş, kalkmış adam.

Dışarı çıkmış, giderken vahiy gelmiş ibrahim e:

"Ya ibrahim!.. Beni inkâr eden o kulumu ben yüz senedir yaşatırım, rızkını veririm, bir kere kapımdan kovmadım da; sen nasıl benim kulum olarak onu geri çevirirsin!.."

Hemen fırlamış yerinden, koşmuş.

"Aman!..." demiş, "Gel! Hata ettim.. Senin yüzünden Rabbimden azar işittim."

"Hayır ola!..." demiş adam.. "Ne oldu?..."

"Benim Rabbim buyurdu ki: Ben, yüz senedir o kulum beni tanımadığı halde onun rızkını veririm de, sen kim oluyosun onu kapından, sofrandan geri çeviriyosun ; Gözünü seveyim," demiş, "Gel otur soframa, paylaşalım seninle..."

"Senin Rabbin mi dedi?" demiş..

"senin Rabbin büyük, yüce bir Rabmiş!.Ben iman ettim senin Rabbine"
ismi "inananların babası" anlamına gelir. (bkz: halilullah)
sıradaki şiir asaf h. çelebiden geliyor... tüm allahsız dinsiz imansız adamlara gitsin... ha yok mu öyleleri.. tamam o zaman..

ibrahim, içimdeki putları devir

elindeki baltayla

kırılan putların yerine

yenilerini koyan kim

güneş buzdan evimi yıktı

koca buzlar düştü

putların boyunları kırıldı

ibrahim, güneşi evime sokan kim

hazana durmuş bahçelerin solgun aydınlığında gül

düşmüş çilelerin son yaprağı da kucağına gül

bin nemrud yüklendi omuzlarına, bir nemrud'un ocağını

bin uşakla harlasalar ateşi, yine dönüşür ibrahim'e gül

yanmaktadır, yakılmaktadır, kor olmuştur yürekler

yeter ihya için bir selamın, bağdat ile şam'a gül..

(bkz: asaf halet çelebi)
hz. ibrahim şanlıurfa (harran) da doğmuştur. insanlara allahın varlığını tebliğ için elinden geleni yapmış, insanları doğru yola çağırmıştır. lakin kendisine çok az insan ve lut a.s dan başkası inanmamıştır. babasının adı azer, zevcesinin ismi ise sare dir. nemrud ile meşhur atışmaları olan peygamber ibrahimdir. baltayı çok iyi kullanan ibrahim bir çok çizgiroman kahramanına da esinlenme kaynağı olmuştur. (bkz: baltalı ilah).
efsaneye göre;

Hz.ibrahim Nebukadnezar tarafından ateşe mahkum edildiğinde tüm canlılar ateşten kaçarken, Yaprağının üzerinde su taşıyan bir karınca ile karşılaşırlar.

Ve ardından bu diyalog gerçekleşir;

-Koskoca ateşi bir damla su ile mi söndüreceksin? Bırak suyu da kaç canını kurtar.
+En azından hangi tarafta oldugumu belli ederim!