bugün

* 1953 amerika doğumlu yönetmen. bağımsız sinemanın üyelerindendir. özellikle coffee and cigarettes; kısa film toplaması, film üçlemesiyle tanınır. *. tom waits in kankasıdır. filmlerinde tom waits, tom waits rolünde oynar. en son Broken Flowers adlı filmi çekti * johnny depp in oynadığı dead man* de pek meşhurdur.
siyah ile beyazı pek sever
"down by law" filminde de tom oynar. ayrica roberto benigni superdir bu filmde. walla bi tarzi var adamin ama...
(bkz: mystery train)
(bkz: kult yonetmenler)
(bkz: yarmış)
sinematografisinde bir çok önemli filmlere yer vermiş nev-i şahsına münhasır bir yönetmen. kendisinin bir filmini izlemeye görün diğerlerini de şiddetle arzulamaya başlarsınız. bir çeşit bağımlılıktır. bir çok filminde de insanın insabi bağımlılıklarından dem vurduğunu düşünüyorum. Özellikle Stranger Than Paradise bağımlısı olunacak bir başyapıttır..
ne diyelim bağımsız sinema adına üç kere jim jim jim..
filmleri bunlardan ibarettir:

Permanent Vacation (1980)
Stranger Than Paradise (1984)
Down by Law (1986)
Mystery Train (1989)
Night on Earth (1991)
Dead Man(1995)
Year of the Horse(1997)
Ghost Dog: The Way of the Samurai (1999)
Coffee and Cigarettes (2003)
Broken Flowers (2005)
deha yönetmen, çok iyi dialogları olan başarılı filmler çekmiştir. severek izlemekteyiz.

(bkz: night on earth)
hayatın iki ucunda neler olduğuyla ilgilenen, hayatın bir kurgusu yok, neden filmlerde ya da kurguda olsun diyerek, trier'e göz kırpan çılgın yönetmen.
Hollywood'a Kafa Tutan adamdır. bağımsız sinemacı familyasındandır.
sinemayı yemiş yutmuş insan. filmlerinde hiç bir aksiyon olmasa da inanılmaz akıcı ve bağlayıcıdır. olay hikayesinden çok durum hikayesi gibidir.
(bkz: the limits of control)
her filmi minimal bir şölen olan, bağımsız yönetmenlerden biridir.
hiçbir filmini izlemediğim sinema derinliğini fazlaca duyduğum arşivimdeki 4 filmini * izlemek için fırsat kolladığım yönetmen.
şöyle bir sözü var takıldım fazlaca:
''Hayatın Konusu Yoktur; Neden filmlerin ya da kurmaca öykülerin Olsun ki?''
bağımsız sinemayla ne kadar haşır neşir olduğunu gösteren bir ifade tarzı. acil zaman ayırıp filmlerini sömürdükten sonra (en azından 4 film iş görür değerleme babında)esaslı bir yorum yaparım abimiz hakkında.
coffee and cigarettes ve dead man izlendikten sonra hayran olmamak imkansız olan şahane yönetmen. bored to death dizisinin 1. sezon 3. bölümünde görünmesi de ayrıca sevindirmiştir.
amerikalı özgün filmler yöneten bağımsız film yönetmeni. amerikalı olmasına rağmen filmleri ucuz hollywood filmleri değildir bu bağlamda amerikan sinemasında çığır açtığını söylenebilir.

şöyle bir güzel sözüde var ki kendisine özgün dedikten sonra bizi yanlış çıkarıyor ama olsun:

"Nothing is original. Steal from anywhere that resonates with inspiration or fuels your imagination. Devour old films, new films, music, books, paintings, photographs, poems, dreams, random conversations, architecture, bridges, street signs, trees, clouds, bodies of water, light and shadows. Select only things to steal from that speak directly to your soul. If you do this, your work (and theft) will be authentic. Authenticity is invaluable; originality is nonexistent. And don't bother concealing your thievery - celebrate it if you feel like it. In any case, always remember what Jean-Luc Godard said: "It's not where you take things from - it's where you take them to."
saç ve favori açısında wolverin'e selam çakan bir eleman.
hayattaki onca karışıklığı oldukça sade bir şekilde filmlerinde anlatan bir yönetmen. filmlerindeki bazı ruh halleri ve hareketleri çok tanıdık ve samimi geliyor. zaten kendisi de 'özgünlük' diye bir şeyin olmadığını, mümkün olduğunca hayal gücüne hitap eden her şeyi çalman gerektiğini söyler.
Filmleri indirim sepetlerinin müdavimidir malesef. bağımsız sinemanın şahı olarak adlandırılır kendisi. " ...Televizyon Amerikalıları bozdu çünkü onlar hollywood'un eğlence anlayışına göre eğitildiler. Orada her şey hareketten ibarettir. Televizyon onların beyinlerini öyle bir boşlattı ki resimlerin inceliklerini ve ayrıntılarını algılama veya karmaşık öyküleri izleme yeteğini iyice kaybettiler; çünkü yıllarca beyin yıkayıcısının etkisiyle yetiştiler. Pasolini, 'kültürel bir çöl yaratılmışsa orada her şey satılabilir. çünkü çölde her şey mucize etkisi yapar' diyor. bu cümlede konumuzu çok iyi özetliyor. Açıkçası Amerika'da bir kültür yok."* diyerek günümüzdeki televizyon ve sinema kültürünü algılayışımız (veya tüketişimiz) konusuna ışık tutan yönetmendir.
*(göstermenin sorumluluğu, artun yeres, donkişot yayınları,2004)
"each thing you do is only once... i mean you never do the same thing again. when you film each time, even the same thing you film again, another take, it's always different. so shooting always reminds me that there's only the present..."

demiştir, the limits of control'un kamera arkasında.
paul thomas anderson ile birlikte en iyi iki holywood yönetmeninden birisidir. müthiş bir zekası, harika bir espri yeteneği vardır. down by law filmi görülmelidir.
mastermind isimli yarışma programında hatun kişisinin, uzmanlık alanım olarak belirttiği kişidir. *
Amerika yeraltı sinemacılarının önde gelen yönetmenlerindendir. tom waits ve iggy pop ile bilinen yakın bir dostluğu vardır. elvisi hiç mi hiç sevmez. roberto benigni ise sıkı oyuncularındandır. bir filminde ise elif şafak adlı yazara selam çakmıştır.
only lovers left alive filmi sayesinde tanıdığım yönetmendir. anladığım kadarıyla izlemeye yelteneceğim diğer filmlerde de filmlerdeki yavaşlıktan kan akışım duracak. o derece ağır akan filmler yapıyor. iyi adam ama.
--spoiler--
"Eğer birileri sadece bir yol olduğunu ve bu yolun onların yolu olduğunu söylüyorsa onlardan kaçabildiğiniz kadar uzağa kaçın, hem bedenen hem ruhen."
--spoiler--
amerikan sinemasının gri çiçeğidir. sinema kadar müziği de çok iyi bilmektedir.
güncel Önemli Başlıklar