bugün

nerelisin sorusuna tek bir kelime ile cevap veremeyen, bir bütünün eşit olmayan parçacıkları!

olurda nerelisin diye sordugnuz biri istanbulluyum cavabını veriyorsa,siz hiç bir şey demeseniz bile gelmişinden geçmişinden bahsedecektir!

*iki ortak arkadasımı birbirleriyle tanıştırırken geçen diyalogtan sonra söze pek bişi kalmıyor...

*x bu y
*y bu x
*oda senin gibi istanbullu
*yaa öylemi nerden?
*bakırkoy
*sen?
*sarıyer
*hadi ya...aslen nerelisin???
istanbul'u seven ve medeniyetin beşiklerinden olqn bu en şehir şehire, muhtemelen bir daha görmeyeceği insanlara gösterdiği saygı, nezaket ve hüsn-ü niyet ile değer veren kişi.
olabilmesi bir kültür, olanı - kalanı çok az, "olmanın" başkalığı.
(bkz: ben istanbulluyum)
(bkz: kadir topbaş değil)
kadir inanır ın selvi boylum al yazmalım filminde ki lakabı.
çok az bir yüzdesi hakiki olan grup, nitekim çoğu istanbul'a göçle gelmiştir.

ama mesela ben sadece 6 sene orada yaşamış olmama rağmen memleketimden* * daha memleket geliyor bana, kalben istanbulluyum! * *

(bkz: istanbulluyum diyene aslen nerelisin demek/@istanbul)

(bkz: sözlükteki sivaslılar/@istanbul)
temelde; yere çöp atan, denize işeyen, "sıçan" "hayvanlar"ın asla içine dahil olamayacakları kategori.

aslen istanbullu olması gerekmez zannımca, bir insanın kendisini istanbullu hissedebilmesi için. bu şehirde yaşıyorsa bu şehri sevmek zorundadır. şehri sevmemek, orada yaşam sürmeye çalışan diğer insanlara hayatı dar etmek anlamına gelmemektedir.

hiç bir "insan kılığındaki hayvanın", yere izmarit, pet şişe, kola kutusu, kağıt atmaya hakkı yoktur. olamaz.

istanbullu olmak belki de bunu gerektirir. *
hepi topu 100000 yazı ile yüzbin kişi civarında kalmış olan insanlar gurubu. nispeten sayıları hala fazladır. 1990 yılında edirne de bulunduğum sırada edirne valiliği bir araştırma yapmıştı. 3.göbek edirneli sadece 10 aile vardı. gene de şükredilmesi gereken bir miktardir.
belirli bir aile yapısından ve * orta kesime yakın toplumsal sınıftan ve ihtimalle başka bir yerden gelip birkaç zaman şehirde yaşadıktan sonra, şehrin havasından mıdır suyundan mıdır bilinmez, birdenbire karakterlerinde ani sapmalar görülen insanlar da istanbullu olarak anılır. ortak özellikleri yapmacık ve umursamaz oluşlarıdır. size güldüklerinde o gülüşten tat yakalayamazsınız. samimiyetler zorlamadır, özensizdir. istanbulluların evlerine izin almadan girilmez, banyoları izinsiz kullanılmaz, samimiyet temelli konuşmalarda samimiyetin kelime anlamı hakkında fikir belirtilmez.
şehir -sebebini bilemediğim bir biçimde- içinde yaşayan insanı kendine yabancılaştırır, aynı anda da kendiyle ilgili soruları bir bir kişinin gözüne sokarak tezat yaratır. güvensizliğin kokusu kişilerin hücrelerine siner hiç çıkmamacasına. kimse gerçek dost olamaz, kimse kimsenin derdini sormaz ve bunun gibi binlerce olumsuzluk sayılabilir bu şehirde yaşayan insanların ilgilenmesi gereken. ama hiçbir haklı sebep onları haklı yapmaz.. istanbullu olmak bir yaşam tarzının, * daha önceki hayatına tecavüz etmesi demek olmamalıdır. kimse nereden gelip nereye gittiğini unutmamalıdır..
BiR EYLÜL DENiZ ŞiiRi.

ULAN DELi
ULAN SERSEM
ULAN iÇiMDEN YÜREĞiMi SÖKÜP ALAN CANi
BEĞENDiN Mi YAPTIĞINI
BiTTi ARTIK..
EMiNiM YAKALAYAMAYACAĞIM O HEYECANI BiR DAHA.
NE YÜZÜM GÜL KURUSU RENKTE OLACAK,
NE iSTANBUL KADAR BÜYÜK OLACAĞIM BiR KEZ DAHA.

ULAN BEĞENDiN Mi YAPTIĞINI,
ŞU SURATININ HALiNE BAK.
ŞU GÖZÜMÜN KARASINA,
AĞZIMIN YARASINA BiR BAK.
KiRPiKLERiMDE YIĞILMIŞ HÜZÜN TOZLARI..
HEMDE ACILAR DOLUSU.
DAHA ÖMRÜMÜN 20 YILINI TÜKETMiŞKEN,
BiR SEVDAYA TÖVBE ETTiRDiN YA
HELAL SANA BE..!!
HELAL OLSUN iSTANBULLU..!!
selvi boylum al yazmalım filminde kadir inanır'ın lakabı.

(bkz: gavat istanbullu)
eğer rum değilse kesinlikle sahte olandır.
hay s.kayım istanbul'una diye kızacağınız nane. çünkü

1. istanbul'da doğanlar kendini istanbullu sayıyor.
2. gerçekten istanbullu olanlar kendilerini bir b.k sanıyorlar.
3. başka yerde doğup istanbula sonradan gelenler istanbullu olmayı birşey sanabiliyor.
istanbul ikametli her türk gencinin askerde aldığı lakap.
en az beş göbek baba tarafı, istanbulda doğup büyüyen kişilere verilebilecek bir lakaptır. onun dişindaki hiç kimse bu lakabı taşıyamaz.
kendi memleketinde azınlıkta kalmaktır.Ayrıca nerelisin sorusuna cevap verince dikkate alınmamak durumudur.
şöyle lapa lapa , bir gün bile olsa kar yağışına , kartopuna , kardanadama hasret kalmış insanlar. kar yağsın yollar kapansın demiyorum ama güzel beyazlıktan mahrum kalıyoruz. tam başlıyor hemen bitiyor. arefeyi görüp bayramı yaşayamayanlardan mıyız neyiz?
kalmadığına inandığım kişilerdir .
ömrünün büyük çoğunluğunu iett otobüslerinde trafikte ayakta bekleyerek geçiren, bir fatura yatırmak için bilmem kaç kişilik sıra bekleyen parasıyla rezil olmak tabirine şıp diye uyan tiplerdir.

her yağmur yağdığında kaldırımda yürürken "acaba bu araba su sıçratır mı?" psikozuna girerek içim içim kendini yiyen insanlar.

dünyanın en güzel manzarasına sahiptirler ayrıca böyle denize karşı rakı - balık yaparlar çok keyiflerine düşkündürler bu istanbul'lular. sandalla denize açılıp balık tutmayı ve içki içmeyi çok severler. birde bunların sandalla açılıp yiyişenleri vardır.

yazın bütçeleri elverdiğince tatil için ege ve akdeniz kıyılarını tercih ederler. bütçesi elvermeyende şile, marmara adası, yalova gibi yakın yerleri tercih eder. yaz aylarında trafik neredeyse hiç yoktur o yüzden istanbul'lunun en sevdiği mevsim yazdır.

prens adaları vardır ki görülmeye değer yazın güneşin batışı, denizin sesi bir başkadır manzarası cidden çok şanslı insanlar bu istanbul'lular.
enfes bir oktay rıfat* şiiridir.

denizinden koklamak istanbul'u
suyundan içmek
yokuşundan inmek salına salına
giyinip kuşanmak
sana vergi istanbul'lu olmak

sultantepesinde savrulur saçların
iskele meydanında uçar eteklerin
bu bulutlar bu rüzgarlar senin
sana vergi güzelim havalı olmak
çıtır pıtır konuşmak

soyunur dökünürsün çarşı dönüşü
saksıları sularsın
alt katta çamaşırlar ıslanır
bir şamata pencereden pencereye
serçeler senden beter

sana vergi istanbullum
bir çırpıda üsküdar olmak.
babası istanbul'da doğmuş birisi bile ben istanbulluyum diyemediği ortamda kullanılması zor olan ifade. ulan babam da istanbul doğumlu ben de istanbul doğumluyum yine istanbulluyum diyemiyorum onu anlamadım.
daha gitmediğim halde askerde bana söyleneceklerden birisidir.
istanbul'da dogmus büyümüs ve istanbul türkcesi konusan insandir. bazilari kabul etmese de bu böyledir.
annesi bilmem nereli, babası bir başka yerli, ama kendisi istanbul'lu. vay vay vaay.

köklerin nerelidir efendi önce o na bak sen. sizler* kent li köy lü kültürü arasında kalmış, istanbullu olamamış varoş kökenli kentlilersiniz aslında. gerçek istanbullu mu kaldı bu zamanda.

söz konusu türkiyeliler olunca bunu #7631340 dersiniz, ama sonra avrupada doğmuş büyümüş türk asıllı gençlere ne oralı ne buralı, iki kültür arasına sıkışmış kalmış diye dil uzatırsınız.

avrupa da doğmuş, büyümüş, avrupa da okul eğitimi almış, avrupa sokak kültüründe yoğrulmuş tüm türk kökenliler gerçek bir avrupalıdırlar.*
gerçek istanbullu doğup büyüdüğü semtin adını telafuz eder genelde.