11 ay kole gibi calisip, 2 hafta tatil yaptiklari yerler var. Sohbet esnasinda " ay bu sene bodrum bir harikaydi." " vallahi buralar cennet." Falan derler.
Sonra da yere goge sigdiramadiklari yerler yanarken siktir ettim 2 tas su dokmeyi falan, gecenin bir vakti sehir merkezinde 120 km hizla topuklarlar.
Ebelerine kadar yolu var. Insanlarin pandemiden beli bukulmus, ustune bir de yangin vurmus. Seneye gelin de birayi minimum 50 kagittan kitleyelim size. Sonra instaya atar " ay bu ne pahalilik." Dersiniz.
Amk comarlari. Asil comar sizsiniz.
Eskiden istanbulluyum deyince bir havası vardı şimdi o efsun kaybolmuş.

istanbulluluktan çıktı memleket kozmo-metropolden karma bir şehire döndü.
memleketi istanbul olan.
bayram tatili ile kıyı şehirlerini işgal etmiş çekirge sürüsü tadında ki grup. nefes alacak yer bırakmadılar. evet.
10 istanbullu'dan 9'una nerelisiniz diye sorsanız; istanbulluyum ama aslen .....'dan gelmişiz gibi bir cevapla karşılaşabilirsiniz.
istanbul'da doğup büyüyen.
Olacak Daha iyi Bir Şey Bulamayanlar için: Gerçek Bir istanbullu Olma Rehberi:

http://zaytung.com/blgdetay.asp?newsid=195927
askere gidince, komutanların, "hanım evladı" sanacağı kişi.
çok yanlış bir düşünce. tarlabaşı çocuğudur belki.
kütüğü istanbul iline kayıtlı olan insanlardır. beyoğlu, bakırköy ve kadıköy gibi ilçelerde bolca bulunurlar.
en eski istanbullu'lar rumlardır. bizans imaparatorluğu'ndan sonra, bu sefer de osmanlı imparatorluğu'na başkent olan bu şehrin yerlisi olmak elbette ayrıcalıklı olmak demekti. "istanbul beyefendisi" ve istanbul hanımefendisi olmanın birinci şartı görgü ve edep sahibi olmaktı. imparatorluğun en parlak, iyi eğitimli, başarılı, köklü ve asil insanları bu şehirde toplanmıştı.
güzelliği bir çırpıda tüketen kimselerdir.

kordon'da oturmadan, güneşi batırmadan doğru çeşme'ye.
bir haftalık tatile ne kadar anı sığdırsak kâr, bunun için acele yaşamak lazım.
ne gerek var denizi seyretmeye, kahven bittiyse kalkalım.
yolumuz uzun, daha çok güzellik tüketeceğiz.
gerçek istanbullu doğup büyüdüğü semtin adını telafuz eder genelde.
annesi bilmem nereli, babası bir başka yerli, ama kendisi istanbul'lu. vay vay vaay.

köklerin nerelidir efendi önce o na bak sen. sizler* kent li köy lü kültürü arasında kalmış, istanbullu olamamış varoş kökenli kentlilersiniz aslında. gerçek istanbullu mu kaldı bu zamanda.

söz konusu türkiyeliler olunca bunu #7631340 dersiniz, ama sonra avrupada doğmuş büyümüş türk asıllı gençlere ne oralı ne buralı, iki kültür arasına sıkışmış kalmış diye dil uzatırsınız.

avrupa da doğmuş, büyümüş, avrupa da okul eğitimi almış, avrupa sokak kültüründe yoğrulmuş tüm türk kökenliler gerçek bir avrupalıdırlar.*
istanbul'da dogmus büyümüs ve istanbul türkcesi konusan insandir. bazilari kabul etmese de bu böyledir.
daha gitmediğim halde askerde bana söyleneceklerden birisidir.
babası istanbul'da doğmuş birisi bile ben istanbulluyum diyemediği ortamda kullanılması zor olan ifade. ulan babam da istanbul doğumlu ben de istanbul doğumluyum yine istanbulluyum diyemiyorum onu anlamadım.
enfes bir oktay rıfat* şiiridir.

denizinden koklamak istanbul'u
suyundan içmek
yokuşundan inmek salına salına
giyinip kuşanmak
sana vergi istanbul'lu olmak

sultantepesinde savrulur saçların
iskele meydanında uçar eteklerin
bu bulutlar bu rüzgarlar senin
sana vergi güzelim havalı olmak
çıtır pıtır konuşmak

soyunur dökünürsün çarşı dönüşü
saksıları sularsın
alt katta çamaşırlar ıslanır
bir şamata pencereden pencereye
serçeler senden beter

sana vergi istanbullum
bir çırpıda üsküdar olmak.
ömrünün büyük çoğunluğunu iett otobüslerinde trafikte ayakta bekleyerek geçiren, bir fatura yatırmak için bilmem kaç kişilik sıra bekleyen parasıyla rezil olmak tabirine şıp diye uyan tiplerdir.

her yağmur yağdığında kaldırımda yürürken "acaba bu araba su sıçratır mı?" psikozuna girerek içim içim kendini yiyen insanlar.

dünyanın en güzel manzarasına sahiptirler ayrıca böyle denize karşı rakı - balık yaparlar çok keyiflerine düşkündürler bu istanbul'lular. sandalla denize açılıp balık tutmayı ve içki içmeyi çok severler. birde bunların sandalla açılıp yiyişenleri vardır.

yazın bütçeleri elverdiğince tatil için ege ve akdeniz kıyılarını tercih ederler. bütçesi elvermeyende şile, marmara adası, yalova gibi yakın yerleri tercih eder. yaz aylarında trafik neredeyse hiç yoktur o yüzden istanbul'lunun en sevdiği mevsim yazdır.

prens adaları vardır ki görülmeye değer yazın güneşin batışı, denizin sesi bir başkadır manzarası cidden çok şanslı insanlar bu istanbul'lular.
kalmadığına inandığım kişilerdir .
şöyle lapa lapa , bir gün bile olsa kar yağışına , kartopuna , kardanadama hasret kalmış insanlar. kar yağsın yollar kapansın demiyorum ama güzel beyazlıktan mahrum kalıyoruz. tam başlıyor hemen bitiyor. arefeyi görüp bayramı yaşayamayanlardan mıyız neyiz?
kendi memleketinde azınlıkta kalmaktır.Ayrıca nerelisin sorusuna cevap verince dikkate alınmamak durumudur.
en az beş göbek baba tarafı, istanbulda doğup büyüyen kişilere verilebilecek bir lakaptır. onun dişindaki hiç kimse bu lakabı taşıyamaz.
istanbul ikametli her türk gencinin askerde aldığı lakap.
hay s.kayım istanbul'una diye kızacağınız nane. çünkü

1. istanbul'da doğanlar kendini istanbullu sayıyor.
2. gerçekten istanbullu olanlar kendilerini bir b.k sanıyorlar.
3. başka yerde doğup istanbula sonradan gelenler istanbullu olmayı birşey sanabiliyor.
eğer rum değilse kesinlikle sahte olandır.