bugün

bir genç kızın defteri, bir genç kızın kitabesi, bir genç kızın anası danası otu boku vs. şeklinde kitaplara sahip, alengirli bir hayata sahip, garip kızı anlatan yazar. ergenlik dönemlerimizin bir tanesi, olgunluk dönemine geldiğimizde ise lanet edilesi insan. nasıl da kakalamış bize o kitapları. yok "çok gizli bilgileri var kızın, ders alırsınız, sevgilisiyle neler yaşıyo bak, kendinizi bulursunuz" gibi gibi kitap satıcısı iknalarıyla alınan kitapları, bir hevesle okuyup, akabinde dayanamayıp, "kıza nolcak lan acaba" diyerekten serinin bitmek bilmeyen diğer kitaplarını da alırsınız, okursunuz, bunalırsınız falan fişman. ben de günlük yazdım zamanında, ama kimse de ilgi göstermedi benim günlüğüme. ergen lan bu. ergenin yazdıkları okunur mu?
hayal aleminde yaşayan bir yazardır,hangi lise öğrencisi her hafta sonu hilton 'a,the marmara'ya gidebilmektedir?gençlerin beynini zehirlediği saçma-sapan batı ülkelerinden arakladığı özenti düşüncelerle gençlerin beynini bürüyen yazar.ayrıca yazdığı serra karakterinde ise tam bir iticilik abidesi oluşturmuştur.örnek vermek gerekirse;
-annesi salak serra'ya sorar:geldin mi?
-iticilik abidesi serra yanıt verir:yok taksimdeyim!!!
bu çeşit basit esprileriyle boynuna ölüm tehlikesi levhası asılası yazar.
(bkz: ergendik yaptık bir hata)
kampüsistan senaristlerine esin kaynağı olan kitapları yazan kimse. yıllar önce orta okulda bir kitabını zorla okuyup özetini çıkarmış biri olarak bugün kazara yeğenimin elinde bir kitabını görünce biraz karıştırayım dedim, 15 yıldır kadının çizgisinde hiç bir değişiklik yok. yine aynı hayaller alemi.

kendisini okuyarak büyüyen kızların cinselliği tabu gibi görmesinin sebebidir bu kadın. 6 seri yazdığı kitapta sadece 1-2 kez öpüşmeye değinmesi, onda da kocasının kendisini öpmesine ana karakterin kızması vs. yurdum gençlerinin cinsellikle ilgili aklının iyice bulanmasına sebep olmuştur.
bir genç kızın gizli defteri diye başlayıp artı sonsuza giden sözde gençlik serisinin yazarı. bu ablanın yarattığı karakterin adı serra noyan'dır.

serra'nın kendi dünyası vardır. bu dünyada, 15 yaşındaki zengin kızlar tayyör giyip lüks otellere çay partisine gider. üniversiteli sevgililer klasik müzik konserlerine ve yemeğe lüks restaurantlara gider. lisede alan seçimi diye bir şey yoktur, zira aynı sınıftan turizmci, hukukçu, mimar vs. çıkabilmektedir. bir kızın sevgilisi olması pek iyi bir şey değildir ama sevgilisi varsa bir şekilde onu evliliğe ikna etmelidir. çünkü bir kızın mutlaka evlenmesi gerekir. yaşı fazla geçmeden evlenmesi daha iyidir, hem gezip göreceği şeyleri kocasıyla beraber görmüş olur. cinsellik evlilik öncesinde söz konusu dahi olmamalı, evlendikten sonra da mümkün mertebe yadsınmalıdır. sevgililer veya eşler ulu orta öpüşmemeli, hatta sarılmamalıdırlar. gerçek dostlar lise arkadaşlarıdır. üniversitede edinilen arkadaşlıklar onlar gibi olamaz. ama sevgili üniversite ortamından ayarlanmalıdır. devlet liseleri öğrenciye çok iyi derecede ingilizce eğitimi verebilmektedir. öğrenciler lisede öğrendikleri ingilizce ile özel üniversitelerde hazırlığı atlayabilir, hatta hilton oteline gelen yabancı misafirlerle gayet rahat sohbet edebilirler. mezuniyet balosuna mutlaka uzun, sade ve mümkünse beyaz tuvaletle gidilir. kısa elbise tercih eddilmemeli, elbisenin rengi ne olursa olsun kırmızı oje sürülmemelidir. gelinlik mutlaka hazır alınmalıdır. terziye veya modaevine diktirilen gelinlik asla istenildiği gibi olmaz. bütün kayınvalideler (ister anadolu kadını olsun, ister modern) gelinlerine bayılır, gelinleri de onlara. en önemlisi; "evet" sözcüğü yerine "hem de nasıl" kullanılmalıdır.

nasıl? rowling'in harry potter için yarattığı dünya gibi, değil mi? yalnız, rowling ayrı bir dünya yaratmak istemişti, ipek ongun ise gerçek dünyayı yansıttığını zannediyor, tek fark bu. ha bir de harry potter'ın dünyası serra'nınkinden daha çok benziyor gerçek hayata.
genç kızlara hitap etmesiyle bilinen yaş on yedi ve bir genç kızın gizli defteri gibi kitapların sahibi mersinli yazar.
sözlük yazarlarının pek çoğunun gençliğinde kitaplarını okuduğu şimdi ise beğenmedikleri yazar. ***
bildiğimiz adab-i muaşaret kurallarını kendince düzenleyerek ben bir kitap yazdım diye ortalığa düşen dişi yazardır.
sözlük yazarlarının pek çoğunun gençliğinde kitaplarını okuduğu şimdi ise gerçek hayatla tanıştıklarından beğenmedikleri yazar.

zira hiçbir hayat ipek ongun'un pembe gözlüğünden görünen gibi değil. o portakal falan yetiştirsin bahçesinde.

imza : bir karakteri sevmemek için çoğu özelliklerini bilmek gerekir moruk, diyen yazar.

sevehe.
genç kızlara kafayı takmış yazar. başka bir kitabı var mıdır yok mudur bilmiyorum bile. ama bir genç kızın gizli defteri serisini okumayan erkek bile kalmadı artık.
gençleri daha iyi şeylere sevk etmeye çalışan,yazdıklarının hayatın bir kısmını oluşturduğunu düşünen bayan yazarımız...
ancak ne yazık ki kitaplarında anlattığı karakterleriyle gercek hayat arasında tek bir bağ yoktur.sadece hayal mahsülü olan bu hikayede bir genç kızın anıları anlatılmaktadır.bu kızımız bütün kötülüklerden sıyrılmış,neredeyse hiç olumsuzluk görmemiştir.tek sorunu ise:anne babasının ayrı olmasıdır falan.
kısaca hayatı gayet güzeldir aşık olur karşısındaki de onu sever..sorun yüzügörmez..evlenir gayet düzgün gider bu evlilik hiç pürüz yoktur hayatında.....mutludur..arkadasları hep yanındadır ...
bu kitap artık serisinde anlatılan saçma sapan şeyler gençleri doğruya falan yönlediriliyor zannediliyor..ancak ne yazık kı doğru değil..zaten bu kitapların okunma yaşı 18 altı içindir öyle zannediyorum....
ne olursa olsun gayet gereksiz yazılmış boşa emek harcanmıştır diyebileceğim kitap serisidir.
insanı ergen tavırlara zorla sokan, ama ben böyle düşünmüyorum diye kendini kötü hissettirebilen yazar. okurken anlaşılmıyor ne yapmak istediği ama zaman geçtikten sonra nasıl okumuşum diye şaşırıyor insan.
kendisi istediği hayatı yaşayamamış bunu kitaplarına yansıtmış halbuki yazdıklarını yaşayan insan çok az vardır ama bunu ergen bir kıza anlatamazsınız.
Mersinlidir. Mersin 'i çok sevdiği için burada ikamet etmektedir.
okumadım ama iyi yalan sattığını duydum.
ergen edebiyatçısıdır.
neymiş gençlere yol gösteriyormuş. allah aşkına bu kadının yazdıkları ne kadar gerçekçi ki? ve bu kadar gerçek dışı olayın bir insana yol göstermesi olası mı? ipek ongun türkiye'de yaşamıyor sanırım. ya da kendisi pembe bir toz bulutunun içinde yaşadığından etrafında olanları yanlış idrak ediyor ve bunu da yazılara yansıtmaktan çekinmiyor. tamam itiraf ediyorum. orta okul ve lisenin ilk yıllarında ben de okudum kitaplarını. ama inanın okurken o pembe dünya size mutluluk vermiyor. "bu ne anasını satayım insanlar böyle yaşıyorsa ben ölmüşüm" gibi yorumlar yapabiliyorsunuz.
bir genç kızın gizli defteri serisi ( kaç kitap oldu? on mu?) bir yana diğer öğüt verici kitaplarının içerikleri de hemen hemen aynı.hani madem illa okunacaksa bir tanesi okunsa yeter. neymiş "şarap içmeden önce bir dilim tereyağlı ekmek ye", "erkek hesabı öderken tuvalete git" ot, bok vs.
birçok genç kızın hayatının bir kısmını onun kitaplarını okuyarak geçirdiği bayan.
(bkz: bir genç kızın gizli defteri serisi)
Gençliğe hitab eden, gelişimlerini sağlamak adına güzel kitaplar çıkartan yazardır.
bir genç kızın gizli defteri serisiyle, tüm ergenlerin hayatına girmiş yazardır. bir çok hissi yeni öğrenmeye başladığımız zaman da; abuk subuk karakterlerinin hayatlarıyla bizi kandırıp, yaşamdan garip beklentilere girmemize sebep olduğu için kendisine teşekkür ederiz. ilk hayal kırıklığımızı yaratan kişidir. lütfen ergenlerden uzak tutulsun.
serra diye bir hanım kızımızı hayatımıza sokmuş, ergen kızlarımızı siz büyüyünce çok güzel olacaksınız diye avutan yazarımsı.
sevmedim, sevemedim.
çocuk yaşta okunulduğu halde, negatif hissiyatlar beslenen yazar.***
Gençliğimi yedin be ipek. Bi kızın günlüğü diyerek okuttun bize bütün bi seriyi. Bi boka da yaradığı yok.
Yarattığın o herşeyi mükemmel kız yüzünden ne umutlar besledik içimizde. "ben 17 yaşıma gelinceeğğ arkadaşlarımla şehir şehir gezcem hep takılcass aylem hiçbişey demicek" Şuğan 18im ve NAAH. Yine tabi özgürlükler falan kısmen var fakat sen nesin ipek ongun kitabı başrolü, nası rahat nası geniş bi aylen var lan senin?! Tam ağzına vurmalık yea.
Yazdığı iğrenç kitapları embesil kızların okuduğu yazar sıfatını yakıştıramadığım kişidir kendileri efenim.
(#15904170)
kötü bir yazar. hayatımda elime bir kitabını almıştım almaz olsaydım keşke. bitiremeden bırakmıştım zaten.*
11-12 yaşında okuyup tiksinmiştim, çok erken tanışmışım hayatla o zaman bile inanmıyordum pembe hayatlara..