bugün
- ihtiyaç sahibi yazarlar10
- yazarların özlediği şeyler15
- gecenin şiiri15
- akıl ve ruh sağlığını bozan şeyler16
- sözlük yazarlarının en sevdiği tatlı13
- şort mevsiminin açılması10
- sizden daha az kazanan meslek grupları10
- 25 mayıs 2025 fenerbahçe beko monaco maçı14
- lgbt denilen sapkınlık vahim boyutlara ulaştı15
- ulunun en hamarat 2 kadını17
- yapılacak tek şey siyonistleri tek tek öldürmek16
- kadınınız mini etek giyebilir mi14
- shawarma14
- darwinin ateist olmaması10
- kitap okumak16
- anın görüntüsü9
- sözlükte kız var mı12
- datça11
- lazere giden erkek8
- zeki insanların yalnızlığı seçmesi11
- yazın ferahlatan içecekler9
- gerdekte korkudan bayılan türbanlı11
- akp ye oy atmanın sonucu9
- almanya da 199 euro'ya satılan alanya tatili12
- ibb'nin soyulup soğana çevirilmesi8
- rus kızlarına ilgisi olmayan türk erkeği12
- ıq seviyesi 130 ve üstü yazarlar tam liste8
- sözlüğün aptalları sıralı tam liste13
- asgari ücret 52bine çıksa kiralar da 15 bine çıkar20
- en son ne yediniz17
- 3 polis şehit eden teröristin serbest kalması9
- 23 mayıs 2025 fenerbahçe beko panathinaikos maçı16
- sucuklu yumurta8
- her şeye amk diyen tip14
- yaz geliyor heyoo8
- her entrynin sonuna evet yazan yazar11
- sevismek10


entry'ler (302)
polisiye sevenlerin bile "sahi neden polisiye?" diye kendilerini sorgulamaya başlayacakları film.
--çok hafif spoiler--
bir polisiye film/dizi/kitapta da şu "bariz şekilde şüpheli görünen kişinin katil çıkmama klişesi" aşılsın be kardeşim. bi kere şaşırtmayarak şaşırtın bizi. biliyoruz ki bir numaralı şüpheli film/dizi/kitap sonunda katil çıkmayacak.
--çok hafif spoiler--
herneyse, oyuncu kadrosu tanıdık bilindik isimler, uğur yücel var, polisiye de her zaman merakımı uyandırır zaten diye gittim izledim. film bence bi yerden sonra siniri zayıf insanların asabını bozuyor. benden söylemesi.
--spoiler--
"bu adamı yakalayın çerkez! bu olay hükümet düşürür valla!!"
bu ne be?! aftan yararlanarak çıkan tecavüzcüleri seri şekilde öldürmek suretiyle halkın takdirini kazanan bir seri katilin yakalamaması neden hükümet düşürüyor? halkta ciddi infial yaratan münevver karabulut cinayetinin katil zanlısı 100 küsur gün yakalanamadı. hükumet mi düştü allahını seversen? senarist nasıl abartacağını şaşırmış ve bence o cümleyle filmin tüm inandırıcılığını bitirmiş. şahsen bu laftan sonra filmi "amaaaaan" modunda izledim. berrak tüzünataç'ın "size baba diyebilir miyim?" sahnesi de tuz biber ekti.
--spoiler--
oyunculukları başarılı. değilse de uğur yücel'in varlığı tüm oyuncuları başarılı gösteriyor. ama bence sinemada para verip izlemeye değecek bir senaryoya sahip değil. aksiyon sahneleri de yer yer midtown madness'ı hatırlattı bana, bilemiyorum.
son olarak ceyda düvenci'nin canlandırdığı karakterin olay kurgusundaki yerini anlayan biri lütfen hepimizi aydınlatsın demek istiyorum.
--çok hafif spoiler--
bir polisiye film/dizi/kitapta da şu "bariz şekilde şüpheli görünen kişinin katil çıkmama klişesi" aşılsın be kardeşim. bi kere şaşırtmayarak şaşırtın bizi. biliyoruz ki bir numaralı şüpheli film/dizi/kitap sonunda katil çıkmayacak.
--çok hafif spoiler--
herneyse, oyuncu kadrosu tanıdık bilindik isimler, uğur yücel var, polisiye de her zaman merakımı uyandırır zaten diye gittim izledim. film bence bi yerden sonra siniri zayıf insanların asabını bozuyor. benden söylemesi.
--spoiler--
"bu adamı yakalayın çerkez! bu olay hükümet düşürür valla!!"
bu ne be?! aftan yararlanarak çıkan tecavüzcüleri seri şekilde öldürmek suretiyle halkın takdirini kazanan bir seri katilin yakalamaması neden hükümet düşürüyor? halkta ciddi infial yaratan münevver karabulut cinayetinin katil zanlısı 100 küsur gün yakalanamadı. hükumet mi düştü allahını seversen? senarist nasıl abartacağını şaşırmış ve bence o cümleyle filmin tüm inandırıcılığını bitirmiş. şahsen bu laftan sonra filmi "amaaaaan" modunda izledim. berrak tüzünataç'ın "size baba diyebilir miyim?" sahnesi de tuz biber ekti.
--spoiler--
oyunculukları başarılı. değilse de uğur yücel'in varlığı tüm oyuncuları başarılı gösteriyor. ama bence sinemada para verip izlemeye değecek bir senaryoya sahip değil. aksiyon sahneleri de yer yer midtown madness'ı hatırlattı bana, bilemiyorum.
son olarak ceyda düvenci'nin canlandırdığı karakterin olay kurgusundaki yerini anlayan biri lütfen hepimizi aydınlatsın demek istiyorum.
ersin karabulut'un tıpkı başlangıcı gibi bitişi de birdenbire olmuş öyküsü. alışmıştık oysa ki...
yağlı saçıyla bir gün daha idare etmeye çalışan insandır.
aslında kilise değil, şapeldir.
gereksiz yere gerilmektir. vesikalık resim nasıl olsa kötü çıkacaktır.
"gönül güzeli sevmez, sevdiğini güzel bulur" önermesi göz önünde bulundurulduğunda, şaşılmaması gereken durumdur.
bir teknik adamın önceki başarılarının onu ömür boyu başarılı kılmayacağını bilmeyen insanlardır.
fatih terim'in geçmişte büyük başarıları vardır. ama futbol değişir, gelişir. bu noktada, örmeğin, yerinde sayan bir adamı* geçmiş başarılarına bakarak başarılı kabul etmek ne derece doğrudur? veya değişime uyum sağlar ama geçmiş başarıları öylesine gözünü kamaştırmıştır ki her yaptığının doğru olduğunu zannetmeye, yaptığı yanlıştan dönmeyi gururuna yedirememeye başlar; ki bence fatih terim'in durumu budur. hâl böyleyken, onun "hâlen başarılı bir teknik adam olduğunu" söylemenin ne kendisine ne de çalıştırdığı takıma faydası vardır.
kendi iyiliği için fatih terim'in ayakları yere basmalıdır artık...
fatih terim'in geçmişte büyük başarıları vardır. ama futbol değişir, gelişir. bu noktada, örmeğin, yerinde sayan bir adamı* geçmiş başarılarına bakarak başarılı kabul etmek ne derece doğrudur? veya değişime uyum sağlar ama geçmiş başarıları öylesine gözünü kamaştırmıştır ki her yaptığının doğru olduğunu zannetmeye, yaptığı yanlıştan dönmeyi gururuna yedirememeye başlar; ki bence fatih terim'in durumu budur. hâl böyleyken, onun "hâlen başarılı bir teknik adam olduğunu" söylemenin ne kendisine ne de çalıştırdığı takıma faydası vardır.
kendi iyiliği için fatih terim'in ayakları yere basmalıdır artık...
ingilizce kısmıyla türkçe kısmı aşağı yukarı aynı anlama geldiği için, anlatım bozukluğu içeren cümledir.
(bkz: redundant)
(bkz: redundant)
"mavi şeker"den kasıt ece erken'in kendisiyse, ki sanırım öyle, berbat bir program ismidir. megalomanlığın doruk noktasıdır.
bu önermenin yanlış olduğu pek çok açıdan kanıtlanabilir. benim için sadece "apo bebek katilidir, atatürk değildir" demek yeterli.
297 km hız yaparken kişinin başına bir şey gelmiyorsa, kaput açılınca da gelmeyecektir. o yüzden endişeye mahal yoktur.
"merak etmiyorum kardeşim. işte görüntülü konuşturacakmışsınız, küçük bir modemle her yerden internete girilebilecekmiş, ha bir de kol gibi fatura gelecekmiş. 3g dediğiniz şey bundan ibarettir benim için. ötesini merak etmiyorum!" diye cevap verme isteği uyandıran "merak etmiyor musun?" sorusuyla son bulan reklamlardır.
tıpkı sponge bob gibi, her yaştan insanın zevkle izleyebileceği az sayıdaki çizgi filmlerden biri.
g.o.r.a.'daki erşan kuneri karakterine çok gülmüş olduğunu tahmin ettiğim yazar. hoşgelmiş...
diğer favorilerin sıralama turlarında gerilerde kalması, kimi'nin muhteşem sürüşü, onu zorlayabilenin sadece fisichella olması, akıllara "suzuka 2005"i getirmiştir. son turlarda "fisichella raikkonen'i geçer de, 4 yıl öncenin intikamını alır mı lan?" diye düşünsek de öyle bir şey olmamış, kimi raikkonen çok temiz bir galibiyet almıştır.
2009 belçika gp'sinde aldığı muhteşem startla bizlere eski muhteşem günlerini hatırlatmıştır. özlemiştik be kimi...
başlangıçta çok yavaş ilerlemesi sebebiyle itici bulunsa da, sonraları okuyucuyu saran bir ersin karabulut öyküsü. yamulmuyorsam 3 hafta sonra bitecekmiş.
kimi raikkonen'e olan düşmanlığını 2009 belçika gp'si sonrasında yaptığı yorumlarla tescillemiş, bazılarına göre çok sevimli ve başarılı, bana göre ise beş para etmez spor spikeri.
adam* zaten 1,5 sene sonra ilk defa yarış kazanmış, bırak azıcık keyfini çıkaralım değil mi? hayır! hemen okay karacan'a bağlanılır ve okay bey'in ilk sözleri şunlar olur: "raikkonen kazandı ama bunda hamilton, alonso ve button'ın gerilerde start almaları ve ilk turlarda yarışdışı kalmalarının etkisi büyük. fisichella'nın ikinciliği de raikkonen'in zaferine gölge düşüren bir faktör. yani ferrari burada nasıl olsa kazanacakmış..."
bakar mısınız?!? sanki cumartesi günü raikkonen; alonso, hamilton ve button ile birlikte sıralama turu atmadı da torpille son seansa kaldı... sorsan buna da "ferrari nasıl olsa son seansa kalacakmış" der tabii bu zihniyet. ayrıca bu fisichella'yı küçümsemek ne? fisichella pole'de başladığına ve yarışı ikinci bitirdiğine göre bu yarışı herkes kazanabilirmiş demeye çalışıyor kendisi. madem öyle hamilton kazansaymış! ya da button! artık tarafsız olması gereken bir spiker olarak her kimi destekliyorsan...
"ferrari burada nasıl olsa kazanacakmış" diyor adam ya! madem öyle luca badoer kazansaymış. onun da altında ferrari var!sonuncu bitirdi!
bir kere takdir et şu adamı okay karacan! bir kere içtenlikle takdir et, veya vazgeçtim, raikkonen hakkında iyi bir söz söyle dişimi kırayım...
adam* zaten 1,5 sene sonra ilk defa yarış kazanmış, bırak azıcık keyfini çıkaralım değil mi? hayır! hemen okay karacan'a bağlanılır ve okay bey'in ilk sözleri şunlar olur: "raikkonen kazandı ama bunda hamilton, alonso ve button'ın gerilerde start almaları ve ilk turlarda yarışdışı kalmalarının etkisi büyük. fisichella'nın ikinciliği de raikkonen'in zaferine gölge düşüren bir faktör. yani ferrari burada nasıl olsa kazanacakmış..."
bakar mısınız?!? sanki cumartesi günü raikkonen; alonso, hamilton ve button ile birlikte sıralama turu atmadı da torpille son seansa kaldı... sorsan buna da "ferrari nasıl olsa son seansa kalacakmış" der tabii bu zihniyet. ayrıca bu fisichella'yı küçümsemek ne? fisichella pole'de başladığına ve yarışı ikinci bitirdiğine göre bu yarışı herkes kazanabilirmiş demeye çalışıyor kendisi. madem öyle hamilton kazansaymış! ya da button! artık tarafsız olması gereken bir spiker olarak her kimi destekliyorsan...
"ferrari burada nasıl olsa kazanacakmış" diyor adam ya! madem öyle luca badoer kazansaymış. onun da altında ferrari var!sonuncu bitirdi!
bir kere takdir et şu adamı okay karacan! bir kere içtenlikle takdir et, veya vazgeçtim, raikkonen hakkında iyi bir söz söyle dişimi kırayım...
doğumgünü google tarafından da hoş bir jest ile kutlanan sanatçı.
http://www.google.com.tr
devamında "birlikte nice mutlu senelere" diyemiyorsak birinin doğumgününü kutlamanın bir anlamı var mı bilmiyorum ama;
doğumgünün kutlu olsun michael, gittiğin yerde mutlusundur umarım...
http://www.google.com.tr
devamında "birlikte nice mutlu senelere" diyemiyorsak birinin doğumgününü kutlamanın bir anlamı var mı bilmiyorum ama;
doğumgünün kutlu olsun michael, gittiğin yerde mutlusundur umarım...