bugün

nolan ın son filmi aslında bizi kendimizi sorgulamaya iter. gerçeklerden kaçarak nereye kadar yaşamak mümkündür? yada ben burada kendi kendime gelin güvey oluyorumdur.
izlediğim ve yarısında çıktığım başarısız film. olmayan senaryo kurgusu ve yerlerde sürünen oyunculukları ile kesinlikle verdiğiniz paraya değmemektedir.
bilinçaltının kurcalandığı başrolün de leonarda di caprio olduğu Christopher Nolan film.
(bkz: rüya içinde rüya gördüğünün farkına varmak)
filmi çekici kılan kesinlikle konusudur. daha önce böyle bir film izledim diyen beri gelsin. yoksa daha önce çok izledik mafyalı filmler, savaş filmleri, başka boyutlardaki yaratık filmleri falan...
topaç hala dönüyor mu? dönüyorsa çok kötü..
filmin tek bir sahnesini bile kaçırırsanız anlamamanıza sebep olacaktır. dikkatle izlenilmesi gereken bir film. ilginç bir seneryo beğenip beğenmediğimden hala emin değilim.
an itibariyle izlemiş olduğum flimdir.çok beğendim hakikaten. Bu gece yaratıcı rüyalar bekliyorum kendimden. Ilk gece için tek rüya yeterli.

ufacık not : O topaç hala dönüyor mu yoksa durdumu ? Kendi hayatımdan şüphe etmeye başladım.
iyi bir kurguyla harmanlanmış film. henüz izlemeye devam ediyorum bittiğinde daha detaylı bir entry ekleyeceğim. ha olurda izlemek isteyenler için:

http://www.hdfilmizle.net
genel olarak rüya içinde rüya konusunun işlendiği christopher nolan filmi. kurgusu ve oyuncuların performansı sayesinde bir çok seyircinin beğenisini kazanmıştır. her daim izlenmeli.
--spoiler--
2 buçuk saat boyunca sıkmayan kendini izleten bir nolan filmi daha..
karışık mı? evet oldukça. çözmeniz için bazı detaylar havada bırakılmış filmde. özellikle son karesindeki dönüş olayı..
oyunculara gelirsek, di caprio zaten kral, 500 days of summer filminin romantik elemanı filmde arthur rolünde ve sanırım kendinden bekleneni fazlasıyla yapıyor. sonra cobb'un ölen karısı mal cesaretin var mı aşka filminin esas kızıydı o da güzel. mimar hanım juno filminden. müzikler hans zimmer'den..
herşeyiyle 2010'un en iyisidir inception.
--spoiler--
her ne kadar özgün bir senaryoyla çok düzgün bir film olsa da özellikle imdb gibi hatrı sayılır sitelerde lobi çalışmaları yapıldıgına inandıgım (imdb top 250de an itibariyle 6. sırada) mutlaka izlenmesi gereken ama gerektiginden fazla abartılan film.
imdb deki yerini kesinlikle haketmeyen bir film.
bu kadar övgüden sonra gerçekten güzel birşey bekliyordum ama hiç bir açıdan beni tatmin etmedi ne görsellik ne hikaye ne olay örgüsü. çok karışık ve anlamsızdı.
buna rağmen abartıldığı kadar olmasada güzel bir film.
benim puanım 8.6
ve unutmadan
(bkz: bir matrix değil)
--spoiler--
güzel film. ama sadece o kadar. daha fazlası değil. (filmin sonunda "ohaa" falan demedim örneğin.)
--spoiler--
yukarıdakiyazıyı memento başlığından kopyaladım. aynen öyle. daha fazlası değil.

ayrıca... evet ben de katılıyorum.
(bkz: bir matrix değil)
izledim diyen bir arkadaşım tarafından "olm işte matrix ile tosun paşa karışımı bir film" yorumunu yaptığı film. izlememiş lan göt bizi yiyor aklı sıra.
ödüllerden eli boş dönecek film, yazık lan nolan'a.
şimdiye kadar ki izlediğim en iyi filmlerden biridir.Fakat ciddi anlamda dikkatli izlenmesi gereken yoksa filmin 2 karakterinin arafa inmesinin ardından iyice karmasıklasıcak filmdir.
alelacele kült ilan edilmiş, abartılan film.
izlerken insanı yoran über film. sinemadan mal gibi çıkıyor insan. 'ulan acaba ben de mi rüyanın içindeyim?' demeden edemedim. acilen bir totem edinmem gerek.*
--spoiler--
Aslında insan izlerken kendini gerizekalı sanıyor. özellikle ilk başlarda hiç ama hiçbirşey anlamıyosunuz. tam anlamaya başlayıp olayların neye göre geliştiğini çözüyorsunuz , bu sefer de kim hangi rüyanın içinde , kim kimi dürtüyor , dürtülünce neden uyanmıyorlar gibi soru üzerine soru türetiyorsunuz. insan anlamak için kafa yoruyor. of , başım ağrıdı. ben gidiyorum , azıcık uyuyup rüya göreyim. belki de şimdi de bir rüyadayımdır. ama yok , bu gerçek. (bkz: bir totem olarak uludağsözlük)
--spoiler--
sonuç olarak beğendim. zaten bilim kurgu olunca izlenmeye değer oluyor.
en az iki kere izlenmesi gereken film. şeytan ayrıntıda gizlidir.
bu aralar yapmaya çalıştığım fakat giderek olmadığına inandığım, lucid dreaming olayını konu alan filimdir.
gayet başarılıdır , tebrik ederiz efendim.
fıkra anlatmasını beceremeyen birinin fıkra anlatması gibi olmuş film.
en iyi filmler arasında, 'bir solukta izledim' dediklerimden bir film.
türkçe okunuşu insapşın olan filmin sonundada yönetmenin piçlik yaparak leonardo kardeşimizin toteminin sürekli dönüp yada düşmek üzere olduğununu tam olarak anlamamızı engelleyen filmdir.
Matrix'le kıyaslanmasını , bir çocuğun kardeşi olunca pabucunun dama atılmasına benzettiğim film.

(bkz: iyi hoş ama bir Alex değil)