bugün

otellerin müşteri çekmek için kullandıkları pazarlama harikası ki, bir de yanında 0-12 yaş ücretsiz kısmı vardır. bazı çakal türk ailesinin bundan haberi olduğunda 20 yaşındaki çocuklarını otele 12 yaşından küçük olarak kaydettirirler ki, az paraya daha çok tatil imkanından yararlanılasıdır.
ama asıl anlamadığım her şey dahil paketine nasıl oluyor da taze sıkılmış meyve suyu dahil edilmiyor...
taze sıkılmış meyve suyu her şeye benzemiyor iddiasını ortaya atabilecek bir pazarlama stilidir ayrıca.
oktay kaynarca ve seray severin sunduğu, seray sever yerine daha uygun bir partner bulunması ve skeçlerdeki özentilikten kurtulması gerektigine inandığım program.
kimi zaman rakip otellerin yaratıcılıklarını konuşturma noktasında mahalle esnafı ağzı ile dile getirdikleri pakettir.

http://img227.imageshack.us/my.php?image=61oz1.jpg
başından para verilen bir otele belirli bir süre zarfınca kapanıp, alabildiğince yenilip içilen tatil sisteminin adıdır. süper herşey dahil, ultra herşey dahil gibi türevleri vardır. otellerde bu sistem içerisinde yer alan müşteriler genelde kollarına renkli bir halka takarlar, o halka kişinin potansiyel öğütücü olduğu anlamına gelir ki, uzak durmak en akıllıcasıdır.
alişan ve çağla şikel ikilisinin show tv de başlayacak programları. (bkz: sabah şekerleri)
(bkz: all inclusive)
Alişan ve Çağla Şikelin sunduğu sabah biraz izlediğim saçma ötesi program. Hem Alişan daha önce ilk erkek sabah programı sunucusu felan demişti. iyide bu daha önceki erkek sunuculara hakaret olmuyormu?
bitmek bilmeyen program ilk günden olsa gerek.
saçma ve içe bıkkınlık getiren, uykudan henüz uyanamamış olduğumdan belki ayılırım diye bakmak zorunda kaldığım sabah programı. işlevi ne? efendim, ramazan ya bir anda herkes dindar kesildi başımıza... ve islam dini için ramazanda neleri yapmak doğrudur başlığı altında sorular sormak amacıyla ilahiyatçılar çıkarılıyor programlara, ilahiyatçılar bir yerde kendi hallerinde bilgi verme derdindeyken yeni evli, zayıf ve yüzü çökük hanım ve alişan aslında sordukları soruların cevaplarını hiç mi hiç anlamadıklarını ifade eden cümleler kuruyorlar. gerçekten ayıldım, ve dedim... '' sizi bu programa çıkarana da... izleyene de... ''
otellerden sonra masaj salonlarında da türemeye başlamış pazarlama olayı.
çoğu zaman yanlış yazılan pazarlama dalga dubarasıdır.. her şey ayrı yazılır..
çağla şikel hanım ve alişan beyin her iki lafın arasında mutlaka yerlere yatarak güldükleri, ama seyircinin bu ikisinin neye güldüklerini anlamamalarından mütevellit aval aval baktıkları, onlar gülmekten yarılırken stüdyoya tuhaf bir sessizliğin çöktüğü, ancak ikilinin bunu geç farkedip birbirlerine "komik değilmiş lan kimse gülmedi" şeklinde bakışlar atarak tekrar ciddileştikleri garip bir program.

ayrıca çağla şikel alişan'dan, alişan'da çağla'dan kapmaya çalışıyor sanki lafları.
"dur dur dur ben konuşucam!" - "hayır sen dur benim sorum o!" der gibi bi halleri var.

başarılar diliyorum.
kesinlikle artık otellerin vageçmeleri gereken bir çalışma sistemi.müşteriler çok bilmez ama turizmin içinde olanlar gayet iyi bilirler bu sistemi.bazı her şey dahil çalışan otellerde müşteri tabaklarında kalan yenmeyen yiyeceklerin* yıkanıp tekrar açık büfeye konduğunu biliyoruz.tabi genellememek lazım ama oluyor, bunları da bilmek gerek.
herşeyi yiyip içebildiğin, tüm etkinliklere katılabildiğin ama portakal suyu içmek için para verdiğin otel çalışma düzenidir. * * *
aşktır.
pasta'nın büyüklüğünü çok fazla değiştirmeden pastadan pay alanların sayısını çok ama çok azaltan adaletsiz sistem.
çünkü gelen turist otelden dışarıya hemen hemen hiç çıkmamakta dolayısıyla turistik esnaf kan ağlamaktadır.
(bkz: bazı şeyler hariç)
an itibariyle insanların ellerinin fotokopilerini gönderip fal yorumu bekledikleri program.
öğle yemeği sırasında kanalları değiştirirken denk geldiğim, hala etkisinde olduğum programdır. şöyle ki: yamulmuyorsam 27 mayıs 2009 tarihli yayınıydı programın, ekranın alt bölümünde "dünyaca ünlü yıldızlar her şey dahil'e gelmeye devam ediyor." diyordu, sonrasında gelişen olaya bağlı olarak "alişan dünyaca ünlü dörtlü hede hüde* ile caz yapıyor." yazısını gördüğüm an yanlış okuduğumu zannettim fakat maalesef ki doğru okumuşum. alişan, bu dörtlü çalarken şarkı söylemeye başladı. söylediği şarkı da, alişan'ın muhtemelen en çok sevdiği caz şarkısı olan evlerinin önü boyalı direk idi. alişan şarkıyı pek tabii ki kendine özgü yorumuyla okudu. şarkı sırasında alişan'dan şiki şiki ve üzerine yeeaahh sesleri duymak gerek şarkıya gerekse programa ayrı bir hava kattı.
programda, konukların ağzından çıkanla, yayınlanan alt bandın alakasız olduğu program.
bilmem bilmem, ölümden döndü, dizleri nasıl parçalandı!
konuk hiç oralı değil ama.. evet show bu show .
acenteler vasıtasıyla türkiye' ye gelen turistlere günlüğü 10 dolardan başlayan fiyatlarla her türlü hizmetin otel büyesinde verilmesi hizmeti. kendi vatandaşına aynı hizmeti 10 kat daha pahalı veren türk işletmeciler yüksek ahlak anlayışımızın bir ürünü olsa gerek. ha adamlar köftede et yerine soya kullanıp, et ve süt ürünlerinin en kalitesiz çeşitleriyle masaları donattıklarından bir kişinin günlük yemek ihtiyacını 2,5-3 dolara mal ediyorlar orası ayrı.
bütün tatil zevkinin içine sıçan otel pazarlamasıdır. insanları otelin dışına çıkmamaya zorlayarak, yeni ve saçma bir tatil anlayışı getirmiştir bu pazarlama.

eskiden böylemiydi? turistiydi, türküydü arada dışarda yemek yiyerek, gezerek, dolaşarak tatil yapardı. tatil denince akla 5 yıldızlı otel ve sınırsız yiyecek gelmezdi. dolu dolu tatiller olurdu. özellikle turistler, ülke ekonomisine katkı sağlardı bu sayede.

yeni nesilin tadamiyacağı güzelliklerden biri daha malesef...
tanım: show tv'de yayınlanan sabah kuşağı programı. kanalları zaplarken şöyle bir konuya denk geldim:

"türkiye'nin en genç assolisti, genç kızların idolü, sevilen sanatçı seren serengil yarın her şey dahil'de".

seslendiren kişide hamit özsaraç. ulan nedir bu adamın günahı vebali. ömrünü bu kanalda çürüttü herif. şimdi ise bu siktiri boktan bir yayın için hiç kimsenin iplemediği bir kadını yere göğe sığdıramayan övgüler düzüyor. allahım sen aklıma mukayyet ol. sanırım kusacam. seren serengil, genç kızların idolü. bööhh.
(bkz: sexte dahil mi)
yalan program. yalandan da öte. bir sabah şekerleri programı bile değil. bugün içinde bulunduğum odada açık olan televizyonda yayınlandığı için izlemek/duymak zorunda kaldığım sinir bozucu bir şey. program şunlardan ibaret; çağla şikel ve diğer zengin çocuğunun karşılıklı manasızca kikirdemeleri, zengin çocuğunun yapmacık hal ve hareketleri, hayvanat bahçesinden canlı yayına bağlanan elemanın uzun dakikalar boyunca hep aynı şeyleri söyleyerek hayvanları göstermesi, tiyatro ve gösterilerden çağrılmış ekiplerin ekranlarda performanslarından bir bölüm sergilenmesi - ki en iğrenci bu - çağla şikel'in o sıralar katıldığı bir defile varsa onun görüntülerinin yayınlanması, ve varsa bir adet kendini ilizyonist zanneden sihirbaz. show tv'nin yayınlamaktan utanmadığı programın içeriğini okudunuz.