Biraz önce işten ayrılma sebebiyle iade etmek zorunda olduğum şirket aracım. Çok ısındıydık birbirimize.
Şu anda 2012 modelini kullandığım araba. 95 beygir 1.6 motor 100 km de şehir içi 5.6 yakıyor ortalama. Geçen yaz konyadan bursaya 110 liraya gittim. içeri biraz fazla şses veriyor ama fordların genel özelligi zaten. Sağlam arabadır dayanıklı. Benim gibi hoyrat kullanan birine göre.
1.5 dci dizel otomatik (powershift) versiyonu turkiye`de satilmaya baslanmistir.
2011 ine bugün 45 istedikleri anda soğuduğum modeldir majesteleri..
Eski kasaları dahil, ikinci el araç piyasasının en canlı araçlarından birisi, 2015 kasası çok hoş olsa da, 80-90 bin tl etmeyecek araç.
2012 kasasını kullanan birisi olarak söylemeliyim ki performans ve motor sesini duymak istiyorsanız sizin içi en doğru araçtır. yol tutuşu, süratlenmesi ve iç hacminin genişliği açısından gayet normal kullanımı karşılamaktadır. bir de tabi focus hastası olanlar var ki onlar için bambaşka bir tutkudur bu araba.

yalnız sürücü dışındakiler için pek bir konforu yoktur aracın. içeriye inanılmaz gürültü alıyor kendi klasmanındaki araçlara göre, benzinli araçta motor kucağımızda gidiyor gibiyiz o yüzden en başta buna dikkat ederek almak mühim.
avrupai arabalara göre daha sert bir sürüşü var , ben gencim sportif severim konfor pek aramam diyenler için ideal orta sınıf bir araç , ikinci eli de sağlamdır (bkz: corolla) misali.
2014 modeline yeni sahip olduğum arabam.
Tipsiz araba. Hele ki verilen parayla karşılaştırınca hepten tipsiz.
geçmişte cnbc-e tarafından yayınlanan malcolm in the middle dizisinde reese'in ailesinin arabasını kaçırdığında kullandığı araba markasıdır.
2008den beri aile arabamız, ford kalitesine alışan adam fransız çöplerinin yüzüne bakmıyormuş bunu anladım. Yıllar önce şöförlüğü bu araçta öğrendim, öğrenene kadar birkaç kez ağır kazalar yaptım, tıra vurdum, duvara girdim bana mısın demedi makina. sağlamlık ve yol tutuş olarak ötesini tanımam.
2015 1.6 tdci versiyonunu yaklaşık 5000 kmdir kullanıyorum.istanbul şehir içinde ortalama 5.5 litre,şehirler arası yolda 3.3litre yakmaktadır.değerler kullanım tarzına göre değişiklik gösterebilir.iç hacmi dışarıdan göründüğü kadar geniş olmamakla birlikte günlük hayatta eksikliğini görmedim.yol tutuş ve güvenlik konusunda da sınıfındaki araçlardan biraz daha iyi hissettirdiğini söylebilirim.entry girilirken çatalca kastedilmemiştir.acibademde oturuyorum iş yerim ise daricada yani 42 kmlik bir rota söz konusu.
2000 senesiydi bir arkadaşın ablası ilk nesil focus ghia'lardan almıştı. Yılbaşı gecesi ablası şehir dışında olacağından araba bizim elemana kalmıştı. 4 kafadar gidip bi yerlere içelim dedik ama altimizda son model araba var ,cebimizde para yok. Hangi gazinonun önüne ceksek bir saygı, bir hürmet görmelisiniz. Fiyatı sorup çıkıyoruz el mecbur. En sonunda o focus'un içinde köpek öldüren içip dosemesini sigarayla yakmıştık.
Kullanmakta olduğumuz 2004 ghia modeli ile Manisa-Balıkesir otobanında 220 km/h i gördüğümüz otomobil. Araç LPG’li olmasına rağmen ibrenin sonunu rahat görüyor, bir gram sarsılma yok. Yol tutuş olarak zaten sınıfının lideri, kullanan bilir bu kaliteyi.

Megane, accent gibi c segmentinin çöpleri ile arasında uçurum var.
1.6 tdci modeli istanbul şehir içinde ancak Çatalca’da filan oturuyorsanız 5.5 tl yakacak otomobil.
2004 model 1.6 bezinlisine sahip olduğum otomobil. Yol tutuşu performansı güzel.

Ülkemiz orta direğinin corollayla beraber en çok tercih ettiği otomobildir.

Sorunsuzdur ve sağlamdır .
Öyle ki geçen hafta bir transportera arkadan carpmama rağmen sadece tampon boyası atmıştır. Transporterin tampon ve bagaj kapağı sizlere ömür.

Neyse mesajimin üstüne hareket eden kütlenin duran kütleye çarpması bla bla... Diyecekler çıkar.
tek özelliği tank gibi kasası.

bu nedenle de çok yakar.

üzerindeki makine sayesinde

hantallığın bir adım ötesidir.

tabi sümbül tarzı arabalar

buna rakip olmaz.

80 milyar veriyor araba alıyor

markası ney ? sümbül.

oooldu.
2006 1.6 dizel ine sahip olduğum araç marka ve modeli.. 5 senedir kullanıyorum ve her şeyinden memnunum.. yakıtı, yürüyeni sorunsuz az yakıp çok kaçıyor.. gayet memnunum.. dolarla alakalı parçası da idare eder. Taş gibi araba.
2004 ghia paket sedan kasası ile megane, corolla, linea gibi çöplerin eline vermekten keyif duyduğum araba, tam bir amerikan canavarı.

hantal değildir, sağlamlığından şüphe eden ise arabadan anlıyorum demesin.
Çok yakıt tüketen iç hacmi muadillerinden dar araba.
2017 modellerinin tasarımı çok hoşuma gidiyor.
mk3, 2013 model, 36bin km'de (oww yea) olanını 2 yıl ve 25 bin kilometredir kullanıyorum.

araç sıfır alındı. 11bin kilometreye kadar işim olduğunca kullandım. o zamandan sonra da ben kullanıyorum her gün. geçen süreçte bayağı da bir fikrim oldu araçla ilgili. sizinle paylaşayım dedim.

-mötör ve şanzıman:

1.6 ti-vct (sigma) motor. 125hp ve 155-160nm civarında da torku var. şanzıman da powershift. 6 ileri. motoru atmosferik olduğundan öyle ahım şahım performansı yok. ama kağıt üzerindeki veriler kadar gayet güzel gidiyor.

powershift şanzıman, vw'nin dsg'sinin mekanik olarak aynısı aslında. çift ve kuru kavrama. vites geçişleri güzel ama öyle dsg kadar hızlı değil. bir de direksiyondan vites atamıyorsun. onun yerine vites kolunun üstünde +/- tuşları var. açıkçası ben pek kullanmıyorum. ama şanzımanın genel karakteri motorla uyumlu, manuel müdahaleye pek gerek kalmıyor.

- şasi ve yürüyen aksam:

beni ford manyağı yapan kısım burası aslında. acayip psikopat bir şasisi var. şasinin esnemediğini sert girdiğiniz virajda verdiği tepkiyle hissettiriyor. çizgiyi bozmuyor. aynı şekilde direksiyon tepkileri c sınıfı bir araç değil de sanki spor bir bmw kullanıyormuşsunuz gibi.c sınıfındaki araçların (bir iki kore modeli hariç) hepsini kullandım; bu disiplinde sınıfının çok ilerisinde. bir golf'e göre (mk6) süspansiyon karakteri daha sert ama bu sürüş keyfine kesinlikle değer. arka süspansiyon tam bağımsız. bu arada 215/55/16 lastiklerin de yol tutuşa katkısı olduğunu düşünüyorum (genelde bu sınıfta 205'lik lastik oluyor bu sınıfta). bu arada motorun altı tamamen kapalı. çok tatlış.

- fren

dozlanması çok güzel. 4 disk önler soğutmalı. gayet güzel duruyor. ısındığı zaman hemen şişme yapmıyor. abs zamanında devreye giriyor.

- donanım

bendeki trend x paket. abs, esp, sis farı, 6 airbag, alaşım jant, cruise control, cd/mp3/aux, manuel klima standart. opsiyonel listesinden sadece kırmızı deri koltuk satın almıştık (oww yea). keşke bir kol dayaması da olsaydı çogsel olurdu.

- kasa/iç mekan

bizdeki sedan versiyonu. arka koltuklar 1/3 2/3 şeklinde yatıyor. yalnız bagaj biraz küçük. sanırım bağımsız arka süspansiyonun da bunda etkisi var. arka stepne şu ince olanlardan.

iç mekana gelecek olursak malzeme kalitesi güzel, işçilik iyi. yalnız kapıların üst taraflarına yumuşak malzeme kullanılsaymış çok güzel olurmuş.

kokpit tasarımından ötürü ön taraf biraz dar görünüyor. bir de düğme kalabalığı var. çok sade göründüğü söylenemez. arka koltukların diz mesafesi rakiplerinin gerisinde.

- tüketim

ben lpg falan olayına girmedim. litre cinsinden söyleceksek yoğun şehir içi kullanımda 9 litre civarında, yoğun şehir dışı kullanımda da 5,5 litre civarı tüketiyor. ben ankarada ortalama 8 litre civarı yakıyorum. (GOP - TepePrime arası). Bence normal.

- son

ben memnunum. Ford'un kendi sınıfındaki diğer markalara göre biraz daha "heavy duty" bir hali var gibi geliyor bana, bunu seviyorum. şimdi sorsalar bu araçta ne olsaydı iyi olurdu diye herhalde geri görüş kamerası ve kol dayama derdim. aklıma daha fazla bir şey gelmiyor. 2014'te makyajlanan model tabii ki daha modern ama mk4 geliyor. aisin tork konvertör şanzımanlı, aşırı beslemeli hoş bir şey yapmışlar gibi. c sınıfında bir araç düşünüyorsanız mk4'ü kesin bekleyin.
2014 üne dizeline binme fırsatı buldum.

Araba bildiğin titriyor, öyle böyle değil baya baya titriyor. Servis bunlar böyle, normal dedi.

Çok afedersiniz sikerim böyle arabayı.
hem 1.6 dizel 6 ileri manuel (95hp) hem de 1.5 dizel 6 ileri otomatik (115hp) (bkz: powershift) modelini uzun uzun kullandığım hakkında da bir kaç kelam etmek istediğim araç.özet geçicem.otomatik 1.5 i hakkında yani makyajlı mk3 focuslardan (2016-2017 gibi ) modellerinden bahsedicem.

-karma tüketimi aşırı trafiğe girmezseniz 5lt/100km civarında tutmak mümkün(ben en son 4.8 yakaladım.350 km ortalaması)..trafik artarsa 5.5 lt.lere yaklaşan ort değerler görülebilir.

-istanbul-izmit yolculuğumda yer yer camı aralık sanarak bir kaç kez kapalı camları kapamaya çalıştım.110 üzeri hızlarda cam açıkmış gibi bir rüzgar sesi geliyor.

-el freni güzel tutuyor ancak kullandığım 45bin km'deki aracın ayak freni dozajlamasını (bu araca özel olması ihtimal) hassas ve dengesiz buldum.

-ekonomik kullanımda siz gaza az bastığınız için şanzıman bazen vites düşürmek istemiyor ve aracı yer yer titretebiliyor.

-hızlı virajlarda eğer gaza basarsanız ford'un Dinamik Tork Kontrolü (bkz: torque vectoring control)adını verdiği sistem viraj içindeki tekerleğe hassas frenleme yaparak aracın kafasını viraj içine sokuyor.bu durum örneğin sağa virajda direksiyonu sağa kırdınız ve viraj alıyorsunuz o esnada gaza basarsanız ki eğlencesi burada araç kafasını daha da sağa yani viraj içine alıyor ve bazen direksiyonu biraz sola doğru açarak açıyı azaltmanız gerekiyor.bu sistem yarı kilitli (ya da sınırlı kaymalı) diferansiyellerin çalışma sistemini elektronik olarak taklit ediyor ve bence yapay bir his uyandırıyor.

-virajlara limitte girerseniz de genel olarak aracın kafası tutunmayı seçiyor ve arka kısım az da olsa kayarak kontra vermenizi gerektirebiliyor.genel olarak limit ve hızlı sürüşlerde şasi üzerinde çalışılmış olduğunu hissettiriyor.

-bir çok farklı mk3 focus'ta son hız olarak 207 km/sa görmüştüm (1.6 ve 1.5) ancak bir önceki yokuş aşağı denemede araç 210km/sa hıza ulaştı.güzel yanı bu hızda giderken de aracın saçmalamaması.

-genel itibariyle arabadır.

edit: 1.5 120ps dizel 6 ileri manuel versiyonları da bulunmakta ve istanbul-edirne otobanında 112km/sa ortalama hız ile 4.4 lt/100 km eurodizel tüketimine imza atmaktadır(klima açık ve cruise control'suz).
tüm nesil kasalarına binip az çok tecrübe etmiş biri olarak bir önceki neslini, son nesilden çok daha hoş bulmaktayım.

sanırım 2006-2010 yılları arası olması gerek.

evet 2010'dan bu yana üretilen tüm focuslar daha heybetli. ama bu kadar yani. eski kasası daha hoştu.

hatta iç tasarımda bile son nesilde garip bir basık hava var gibi geliyor bana. bahsettiğim 2006-2010 arası 2.neslin içi daha ferahtı.

bu kadar gömsem de son nesli rakiplerine kıyasla tercih edilesi midir? kesinlikle.

ama 2007-2008 model bir focus'um olsa, son nesille yenileme gereği duymazdım.