bugün

eğer bir gün olur da takımı. olanı için sizi şöyle alalım.

(bkz: galatasaray)
türkiye'de 25-30 milyon taraftarı olduğu iddia edilen takım.

(bkz: yaran yalanlar)

türkiye'nin yarısı fenerli mi yani? yok artık lebron james!
her insanın hayatında vazgeçemediği çünkü uzun yıllardır beraber olduğu arkdaşları olabilir. bunlardan bazıları da dengesiz olabilir. ne zaman ne yapacağı belli olmayan türden. bu türden arkadaşlıklar benim için neyse fenerbahçe de aynısıdır. çünkü hiçbir zaman neyle karşılaşacağını bilemiyor insan.
daum ve aziz yildirim in icine etmeye sanki yemin etmis olduklari kulub. avrupa da firtina estiren, tarafli tarafsiz herkesin saygisini kazanan zico dan sonra ihtiyar bir bunak ve ondan sonra kurtarici olarak tekme tokat doverek kovdugumuz daum. azizsilin in kendi ciftligi haline dondu kulup. figer denen menajere bosa akitilan milyon dolarlarin hesabini yuce divanda vermen gerekir senin.

vizyonu yaptigi anlasma ile belli olmustur. lig kazanilirsa 1 milyon euro, uefa kazanilirsa 800 bin euro prim alacak olsaniz siz ne yapardiniz? avrupa bir hedef degil bir ayakbagi oluyor daum a. aziz in de hesabi gorevi biraktigi zaman sampiyonluk sayisini olabildigince yukarida tutmak.

ikinizde birakin gidin allah askina.
"Büyüklüğünü avrupa'da da gösterse" dediğim kulüptür. zaten türkiye'de 3 tane takım var. birisinden biri şampiyon oluyor. kaldı ki, burada da nasıl alavere daleverenin döndüğü belli. o kadar yabancı transfer edip, ola ola türkiye'de 3 kulüpten birinci olmaksa başarı evet başarılıdır. ama amaçları buysa yazıktır harcanan paralara.

roberto carlos'un da dediği gibi, "kendi ligi dışında bir iddiası olmayan" kulüp.
canımdır, ciğerimdir ama 18 şubat 2010 lille osc fenerbahçe maçında gördük ki avrupa'da yıllardır * bir gıdım bile yol alamamıştır.
--spoiler--
işgal yıllarındaki gurur; Fenerbahçe
Mütareke döneminde (1918 - 1921) işgal kuvvetlerine mensup özellikle ingiliz ve Fransız askeri takımlarıyla yapılan futbol maçları, istanbul’daki futbol heyecanını ve futbola olan ilgiyi doruk noktasına çıkaran olgu oluyor, Türk takımları işgalci ekiplerle 5 yılda 50’sini Fenerbahçe’nin oynadığı toplam 80 maç yapıyor , işgal kuvvetleri takımlarına karşı kazanılan galibiyetler ise Türk takımlarını gönüllerde yüceltiyordu. Bu nedenle futbol istanbul’da büyük kitleleri kendine çekerken, Türk takımlarının özellikle de Fenerbahçe’nin, başta General Harrington Kupası (29 Haziran 1923) olmak üzere işgal kuvvetleri takımları karşısında elde ettikleri tüm galibiyetler, istanbul halkının intikam duyguları içindeki milli duygularını şahlandıran ve yaralı gönüllerine teselli veren yegane olay haline dönüşüyordu.
--spoiler--

biz, son düşmanı 9 eylül 1922'de denize dökmüşken; fenerbahçe 9 ay sonra neden işgal kuvvetleri komutanı onuruna düzenlenen bir kupada oynuyor anlam verememekteyim. hadi diyelim oynuyor, bu olay bir utanç kaynağı olmasına rağmen nasıl bir yüzle bu şekilde anlatılabiliyor?

nerden bulmuş bu spoiler ı diyenlere kendi resmi internet sitelerine bakmayı tavsiye ederim. üşengeçler içinse işte linki: http://www.fenerbahce.org...msaldetay.asp?ContentID=7
Fenerbahçe kabul etmesemde büyük bir takım. memlekette bayağı bir taraftarı var. ancak bir sorunları var. forvet almıyorlar. nedir bu adamların derdi anlamış değilim. koca takima yıldız olarak defans ve defansif orta saha oyuncuları alınıyor ancak forvet almıyorlar.
bence alamıyorlar. paralarının olmadığından değilde başkanları büyük adam. aynı hataya iki kere düşmüyor. ( guizadan ötürü )
biz galatasaraylılar olarak hep söylüyorduk, lafımızı ciddiye almıyorlardı. eski futbolcusu söyleyince alırlar belki. dünyanın tanıdığı roberto carlos'a göre fenerbahçe türkiye dışında kariyeri olmayan küçük bir takımdır. dahası futbolculara geç ödeme yapılıyormuş, eğitim açısından da seviye düşükmüş dereağzında. kaynak: söylenecek çok fazla şey yok, roberto carlos hem dünya futbolunu hem de fenerbahçe'de bir dönem oynadığı için bu kulübü yakından biliyor, söylediklerinin doğru olma ihtimali fazla.

aziz yıldırım, bu takım, bu rezillikler senin eserin!
aziz yıldırım'ın oyuncağı. sıkıldığı zaman bırakacak. benim anlamadığım şey ise böylesine büyük bir kulübün taraftarlarının bu aziz yıldırım büyüsünün etkisinden çıkamamaları. bu kadar çok istifa edip geri dönen bir başkanı nasıl sindirebiliyorlar, şaşıyorum!
meydanı boş bulan bebelere dert olmuş takımdır.
ortaya atılan iddialara cevap veremeyince hırçınlaşan ve hakaret eden taraftarlara sahiptir. bunlar yüzünden fenerbahçelilik "yavuz hırsız"lığa dönüşmüş durumda.
asaleti armasındadır.
fenerbahçe karşısında her daim ve her branşta ezilen, büzük kelimesinin özdeşleştiği kitlenin temcit pilavı misali aynı linklerle ,röportajlarla çemkirdiği büyük kulüp. temsili olarak 1 haftalığına oturdukları koltuktan gün itibarıyla kalkma korkusundan ötürü olabilir mi bu sabil sübyanın3,5 atmaları diye merak etmiyor değil insan.
tesisi yokmuş, küçük takımmış, biz harabe stadı yüzünden dağ başına* sürülen zavallıları da biliriz.
kim ne derse desin en sadık taraftara sahip olan tek takım.
kızlı-erkekli gruplarla rahatça gidip kağıt oynanabilecek güzel kafelere sahip kadıköy'ün içinde bulunan yerleşkedir.

spor faaliyeti olarak ismini bu güzide yerden alan fenerbahçe spor klübü mücadele ettiği tüm branşlarda şampiyonluğa oynayan bir klüptür.

ayrıca rakip takım taraftarlarınca kendi sempati duydukları klüplerin galibiyetleri, mağlubiyetleri, beraberlikleri, başarıları, başarısızlıklarının yanı sıra fenerbahçe spor klübünün galibiyet ve başarıları hariç, başarısızlık, mağlubiyet, beraberlik gibi sonuçlarında sık sık bok atılan güzide türk klübüdür. işbu durumun nedeni veya amacına dair henüz net bir tespit yapılabilmiş değildir fakat isviçreli bilim adamları bu konuyu yoğun bir biçimde araştırmaktadır.
büyük takım olduklarını iddia edenlerin 80000 kişilik olimpiyat stadı kendilerine devlet tarafından tahsis edilmişken 13000 ortalama seyirciye sahip olması, ali sami yen'de ise maksimum 15000 i bulması manidardır. Fenerbahçe'nin o çok dalga geçilen 6. olduğu sene seyirci ortalamasının ise 44000 olması yeterlidir.

Madem öyle ağalar. Siz ferraRibery'nin veya Daniel Amokachi'nin söylediklerini hatırlıyor musunuz? Hayır. Çünkü biz Fenerbahçe olarak sizi adamdan sayıp ta bunları söylemedik bile.

Ribery - Halbuki UEFA'yı kazandıkları için gitmiştim. Kaldığım süre boyunca gördüm ki Türkiye'de 1 takım büyük. O da galatasaray değil.

Amokachi - Bana beşiktaş büyük takım demişlerdi...

Her neyse başka sorunuz?

Tanım: çok büyük takım. o kadar büyük ki birileri bu büyüklüğü içinde hissetmiş olmalı derdolmuş kendisine.
Kendi taraftarı haricinde herkesin nefret ettiği takım.

Aziz yıldırım'ın servetini kendi büyüklükleri olarak gören taraftarları var ki burada mehmet ali erbil devreye giriyor; "fenerliyim ama tedavi görüyorum".
aziz yıldırım'ın servetini fenerbahçe'ye harcadığını düşünen hödük taraftarlara sahip rakipleri olan takımdır...

Fenerbahçe'nin yaptığı her transfer, her iş, her çalışmanın maliyeti sponsorlar ve taraftarlar tarafından karşılanır. işte bu yüzden, fenerbahçe'in sponsoru ülker iken galatasaray'ın ki ülker'in ürettiği cafe crown, cimnastikçilerinki ise cola turka'dır ve yine işte bu yüzden türkiye'de gelir gider farkı + da olan 2 takımdan biridir. Diğeri mi? Merak etmeyin gs veya cimnastikçiler değil. Gençlerbirliği'dir.

Örneğin Ariel Ortega fenerbahçe'ye 8 milyon Dolar'a gelmiştir. 8 milyon dolar fenerium, migros ve stat altındaki otopark ile sponsorlar ve forma gelirleriyle karşılanmıştır. Ortega gitmiştir, fenerbahçe'ye ayrıca 11 milyon dolar ödemek zorunda kalmıştır.

Yaa işte böyle adak.
zamanında atatürk e suikast suçndan idam edilen bir başkanı olan klüp.

(bkz: doktor nazım bey)
(bkz: fenerbahce nin yalan tarihi)**
sportif başarı haricinde her şeyiyle övünen takım. eziklik "6"larla kapatılmaz.
(bkz: #7135498)
zamanında atatürk'ün koca nutuğunda yazdığı şekilde işgalci fransız generallerine kapılarını açıp kul köle olmuş fransız takımının taraftarlarına dert olmuş takım...

Ayrıca sportif başarı diyenlere 2007 yılında 14 - 0 'ı hatırlatmak isteriz. ve 8 senedir avrupa'ya gitmeseniz fenerbahçe'nin sadece kendi kazandığı puanlarla 25 sıra üstte olacağını da.
tarafsız bir bakış açısıyla demeliyim ki, galatasaraylı futbolculara agresif diyen taraftarlarının kendi takımlarındaki lugano' yu göremediği takımdır. lugano zaman zaman aşırı derecede agresifleşmektedir. herhangi bir maçta bir tartışma sırasında gözlerini izlediğinizde anlayabilirsiniz.
akı da boku da gözler önüne seren takımdır fenerbahçe.
üstelik bu yetisi hem reel, hem de sanal alem için geçerlidir.

2000 sonrası peydahlanan yapay galatasaray taraftarlarını ifşa etmektedir her gün yeniden ve bir kez daha.

bir çeşit aynadır. ama unutulmaması gereken şey şudur. ayna bile zamana yenik düşer. size yansıttığı görüntü geçmişte kalmıştır.

biz bunu öğrendik çocuklar. hem de neler yaşayarak öğrendik bir bilseniz. ama görüyorum ki, birileri hala geçmişiyle yüzleşememiş, hala 2000 yılında yaşıyor.

fenerbahçe'yi, fenerbahçe yapan nedir biliyor musunuz? fenerbahçe kimseye boyun eğmemiştir şimdiye kadar. genlerinde vardır. denizli'de türlü sahtekarlıklarla kaybettiği şampiyonluğun ertesi yılında kazanılan şampiyonluk da bunun göstergesidir. 15 mayıs günü caddeye uzanan kombine kuyruğudur bizi biz yapan. yıkılmamışızdır ve kazanmışızdır.

ne cemaatlere, ne hükümetlere, ne mesutlara, ne ağarlara teslim etmemiştir kendini.
aksine, bunu yapmaya çalışanları koymuştur kapının önüne. üzgünüm isim veremiyorum çünkü gg.

kendini teslim ettiği, inandığı ve yolunda yürüdüğü tek şey vardır. onun adı da mustafa kemal atatürk.

onu tutuyordu, bunu tutuyordu tartışmalarının da bi önemi yoktur. önemli olan sahip çıkmaktır. ve bu ülkede her maçtan önce atam izindeyiz pankartını açan tek takımdır fenerbahçe. stadyumunda hali hazırda kocaman bir portresi de bulunmaktadır.

yani diyeceğim odur ki, sen ne yaparsan yap, çıkartamazsın. ne söylersen söyle vız gelir tırıs gider. bizler bilmiyor muyuz zannediyorsunuz çektiğiniz acıyı. bundan değil midir bu kadar yırtınmanız.

çok iyi biliyorsunuz ki, 10 sene üst üste şampiyon bile olsanız, bu ismin altında yine ezileceksiniz.

neden biliyor musun çocuğum?

çünkü sağına bakıyosun fenerbahçe, soluna bakıyorsun fenerbahçe. gazeteyi açıyorsun fenerbahçe, televizyonu açıyorsun fenerbahçe, film izliyorsun fenerbahçe, sokakta yürüyorsun fenerbahçe, rüya görüyorsun fenerbahçe, güneşe bakıyorsun sarı, denize bakıyorsun lacivert be çocuğum.

ama sen kendini yormaya devam et takımını destekleyeceğine. sidik yarıştırmayın bizimle. biz her zaman daha uzağa işeriz çocuğum.

ne oldu, dün sizin bi derbiniz vardı. bugün bakıyorum hala fenerbahçe, hala fenerbahçe.

lan bari kendinize saygınız olsun. bari şu gün kendinizi konuşun.

ama dedim ya, yapaysınız diye. işte o yüzden be çocuğum.

gerçek insanlara bakıp imrenmek, işte bu olsa gerek.

ne bizim kadar sevinebilir, ne de bizim kadar üzülebilirsiniz.

işte budur asıl derdiniz.

edit: bakın nedir biliyor musunuz, bu entryi ilk oylayan adam bile rakip taraftardır. daha ne diyim ben size. bakın da halinizden utanın. bu kadar mı yardı sizi fenerbahçe.

edity edit: evet yarmış.

büdüt: feci yarmış efenim.