bugün

35. bölümüyle evladiyelik saat casio f-91w marka saate selam çakan dizi. askerlerin, bu saati yaygın olarak kullanmasından yola çıkarak 8 karakterine de uygun görmüşler. her türlü dakik olunması gereken durumlar için oldukça kullanışlı. bir an ekranda belirince kendimde de var olan aynı markaya bakıp gururlandım yahu.

dünkü bölümde öne çıkan detaylar vardı. cengiz'in ''atsan atılmaz satsan satılmaz'' kıvamında bir adam olduğu gerçeği ali tarafından adeta tescillendi. ama o da en az ali kadar kendini affettirme çabalaması içerisinde. ali bir an şebo'yla yalnız kaldığında kızcağıza resmen ''elinin hamuruyla böyle işlere bulaşma'' dercesine teklifler yaptı. amacı muziplikti ama aman tefo şu telekızlık muhabbetini duymasın diyelim. yok yere birbirinize düşmeyin. ramiz dayı kahvehanede geçen sahnede ''büyük balık küçük balığı kapar'' kuralına ithafen kendisinin denizlerin hakimi balina olduğunu göstererek, çıkarcı elemanı dumur etti. ayrıca kendisinin insan sarrafı olduğunu bir kez daha gösterdi. ''telefonlar açılır, birileri devreye girer ve kendini birden masada oturur vaziyette bulursun'' diyerek istihbarat olaylarıyla da içli dışlı olduğunu gösterdi. kendisinin üçlü sıkıştırma altında geçen sorguda vücudundan terler dökülürken bizimde içimiz acıdı. ezel'de ''adama bir su verin'' diye tepki gösterince yapılan merhametsizlik karşısında içimiz parçalandı. 8'in devreleriyle buluşma anında yanında getirdiği eşyaların içinde türlü silah ve mühimmat olduğu gibi bir durum oluştu. askeri harekat yapılacakmış gibi bir görüntü çıktı ortaya. oysa onlar fasıl yapma arzusundaymış.
ne diyorsak o dizisidir.

(bkz: #9380656)
8 karakteri son izlediğimiz bölüm itibariyle gözlük takıp çıkarmak için dizide bulunmuştur. yaklaşık 10 defa karizmatik bir şekilde gözlük takıldı çıkartıldı.

tamam anladık adam yakışıklı da kardeşim, diziyi eşiyle, sevgilisiyle izleyen insanlar da var. şimdi eşim bir 8'e bir de bana baksa -ki pijamayla oturmuş göbeğini kaşıyan adam var yanında- o aile yıkılır arkadaş.

bir de bu mankenler niye oynuyor ki dizilerde? çok yakışıklılar .mına koyim. ilyas salman falan geri dönsün.
son bölümünde eskiye nazaran tekleyen dizi.

teklemesinin nedeni basit: 8 karakteri diziye şimdilik oturmadı. keşke 8 karakterinden ziyade kenan birkan karakteri ön plana çıkartılsaydı. kıvanç tatlıtuğ u izlemektense haluk bilginer i izlemek daha keyifli olurdu.

senaristlerin acilen bişeyler yapması lazım. mesela flashbackler gayet iyi idi. bunların sayısı artırılmalı. eyşan diziden çıkartılmalı. diziye kenan birkan nasıl bu hale gelmiş teması hakim olmalı. bir de ne olursa olsun ali, cengiz ve tefo yabana atılmamalı.
bu hafta en tırt bölümlerinden biri yayınlanmıştır. ama nedense haftaya sikertecek gibi bi his var içimde..
her ne kadar diğer bölümler gibi geçmesede bu bölümüne bile kalite olarak hiçbir rakibinin yetişemeyeceği dizi.
ayrıca bu bölümde bir intikam planı kusursuz nasıl işler onuda görmüş olduk. *
--spoiler--
daha önceki bölümlerde kenan'ın ramiz'in kumarhanesine bile adam sokarak üç oğlunu öldürttüğünü görmüştük. hala anlamayanlar için bu bölüm kenan'a açık açık söylettiler. gördüğümüz gibi kenan'a ramiz'in evlat acısı ve 30 yıl içerde kalması yetmemiş intikama devam etmişti. önce büyük mercilere ulaşarak ramiz'in içerden çıktıktan sonraki bütün mal varlığını aldı ve ramiz'i içeri aldırttı. bu hem ramiz devrinin artık bitmeye başladığının bir göstergesiydi ve en önemlisi ezel ramiz'i sorguda bildiği için kendi işlerine yoğunlaştı. bu durumda ramiz'i saldılar ve 8 dayının da isteğiyle ramiz'E kolayca ulaştı. *
şimdi herşey 8'in elinde. önce haftaya olan bölümde güzelce bir flashbeck izleyeceğiz. hikaye bittiği zaman sekiz ya ramiz'e inanacak vazgeçecek ya da bıçaklayacak ve sezon finalinde gördüğümüz sakatlığa yol açıcak
--spoiler--
bu hafta "ısınma turları" atıp haftaya "patlayacak" caanım dizimiz.
pazartesi akşamları atv de oynayan dizi olup,seyretmeye değer üç dört diziden birisidir.Demedi deme ibrahim.Anlayanlar anladı öteki dizinin ne olduğunu
2. sezonun ilk bölümünde ab gurubunda %20 'lik izlenme payıyla bünyemi hayal kırıklığına gark eden ezel, 2. sezonun 2. bölümüyle ab gurubunda hak ettiği izlenme payına doğru sıçrama yaparak
%30 civarında bir izleyiciyi ekran başına çivilemiştir.
darısı total malların başına!
aldığı izlenme oranının yarısını bile haketmeyen dizi. bir de demiyorlarmı "izlemeyi bırakan anlamadığı için bırakıyordur" haddi len! sanki çok karışık bir akıl oyunu dönüyorda, çok manyak olaylar yaşanıyorda , her karakter yapacağı ve yaptığı şeyleri en ince ayrıntısına kadar anlatıyor.

ek olarak romantizm sahneleri iyice sıkmaya başlamıştır. eyşan ömere ağlak ağlak bakar sonra ömer eyşana ağlak ağlak bakar bu olay bölüm başına yaklaşık 10 dk kadar sürer.

neyseki türk malı varda ezel de mal mal bakışanlar çıktığı sırada hayat kurtarıyor...

haluk bilginer olmasa idi 2. sezon bu reyting i yapamazdı ama haluk bilginere rağmen bu şekilde giderse daha çok reyting kaybeder...
dünkü bölümde kenan abinin giydiği beyaz pantolona hasta olduğum dizidir. *
atv'nin ekmeğini yemeğe başladığı dizidir. yaklaşık 45 dk aralıksız yayından sonra 2 dk için reklam verdiler ya yuh diyorum.
elbette ucu açık kaldı herşeyin. ve bu yüzden bize diğer bölümler kadar kaliteli değildi gibi geliyor. çünkü sonuç olarak bu bir dizidir. aslına bakarsanız bir sürü olay oldu.
1971 e gittiler, pavyon sahneleri; kenan'ın eskilerden ramiz ile torunu vasıtası ile tehdit etmesi.
ramiz ve ezel'in banka hesapları mallara el konma.
ve aslında dizinin konusu olan ama bize sıkıcı gelen eyşan-ömer sahneleri.

aslında birçok şey oldu. ancak hepsinin ucu açık kaldı. unutmayınız ki dizi her bölümde aynı tadı vermese bile bunu oyunculuk ve sahnelerdeki ayrıntılarıyla kapatıyor ve taktir edersiniz ki 1.5 saatlik bölüm çekiyorsunuz. uzatmanız şart bazı şeyleri. ve elbette ezel'in farkı bunu kalitesinden ödün vermeyerek yapıyor olmasıdır.
Kıvanç tatlıtuğ sürprizi ile senaristler izleyicileri yine ters köşeye yatırmış ancak ava giderken avlanmıştır. Çünkü dizinin bu oyuncunun katılımı ile daha büyük bir ilgiyle takip edileceği düşünülmüştür. Ancak an itibariyle izleyici bu transferin zorlama ve senaryoya sonradan sıkıştırma bir karakter olduğunu anlamış ve diziyi yerden yere vurulmaktadır.
----2.sezon-2.bölüm-spoiler--
kusura bakmasınlar ama götüm gibi bölüm olmuş. hiçbirşeyi bağlamadan bitirmişler. yani yine bir hazırlık bölümü olmuş. tıpkı ilk bölüm gibi.

-kıvanç yani sekiz daha dizi'ye giremedi gibi sanki. çok başka duruyor. konuşmuyor, benjamin linus gibi gözlerini pörtlek pörtlek açıp bakıyor. belki konuşmaması daha iyidir gerçi.

-ramiz dayı'yı çok zorladılar bu bölüm ama yine yaptı yapacağını ve en etkili silahı olan dilini kullanıp sekiz'i yola getirmeye başladı. en azından ben öyle gördüm. malum saat 12'yi geçmişti ama hikaye'nin devamını istemişti bölüm sonunda.

-eyşan-cansu dere bileşkesi sadece ömer'in değil bizim de canımızı okuyor. arkadaş sen sadece ömer'in değil bu dizinin de virüsü gibisin. hiç mi oyunculuk kabiliyetin yok ya? yıllar önce ihanet ettiğin ve bunun için acı çektiğin, ölü olduğunu düşündüğün adamla karşı karşıyasın. yüzün mahkeme duvarı gibi. bir duygu kıpırtısı göster be arkadaş. bi yürü git allah aşkına. ya bu cansu dere'nin canlandırdığı eyşan karakteri en gıcık en salak karakter olma yolunda hızla ilerliyor. bir insan ilk kez tanıdığı adama mı inanır uzun zamandır tanıdığı ömere mi? adama yalvar yakar kendini affettirmeye çalışacağına bir de trip atıyor yaw aman allahım. tabi suç bu şıllıkta değil ona bu kadar yüz veren ezel'De. tabi bunların arkasında oyun varsa bilemiyorum. ama yine bu karakterin gıcıklığını değiştirmeyecektir.

-ezel sen ne mal adamsın lan? ramiz dayı'yı eziyorlar bu sümsük hala eyşan aşağı eyşan yukarı. ali doğru diyor tabi. aklında o varken savaşamaz ki. aklından çıkardığın anda o kenanın da sekiz'in de götün kan alır bu adam. parayla değil ya*

-ben de cengizin ezel'i sattığını düşünmüyorum. yani ondan herşey beklenir ama satacaksa da ezeli yeniden zamanı şimdi değil. şimdi hiç de öyle bu adamı satma havasında dolanmıyor. mutlaka bir oyun çıkar bu eyşan-ali-cengiz üçgeninde. ezel dahilmidir bilmem.

-ezel'in ceketini leptop'un üstüne bırakıp gitmesi, ramiz dayı'nın geri dönüşleri(flashback), yine ramiz dayı'nın sekiz ile olan muhabbeti güzel olan şeylerdi. tabi tefo-şebnem-ali üçgenindeki sahneler de çok eğlenceliydi. hele hele tefo'nun polislerle olan muhabbetinin sonu ("hay ben senin kafana") bayağı komikti.

-bir de benim mantık hatası olarak en çok dikkat ettiğim şey şu kenan-ramiz tanışma olayıydı. dayı'nın kızına anlattığı ile flashbacklerde gördüklerimiz uymuyor. galiba ramiz dayı bu hikayelerde çok iyi sallıyor ya da sonradan bağlayacaklar bir yere bu işi.
--2.sezon-2.bölüm-spoiler----
Kıvanç Tatlıtuğ hayranları sayesinde reyting oranını ikiye katlayacaktır.
türk yapımcıların oldukça saçma şeyler ürettiği dönemde bir anda ortaya çıkan ve bir numaraya oturan dizidir. oyuncu kadrosuyla kafadan kazanan, senaryosuyla üstüne ekleyen dizi, müthiş bir final yapmıştı geçen sezon. onun üstüne müthiş bir şekilde devam ederek, zaten sınırları zorlayan senaryosuna iki müthiş oyuncuyu daha katarak yoluna devam etmiştir ve koltuğunu da uzun süre kimseye bırakmayacağı kesindir. yeter ki boku çıkmasın.
--spoiler--
birileri abd hayranlarına; ezel dizisinin niçin süper ötesi olduğunu bir entry vardı açıklamıştı onu göstererek anlatsın lütfen.

ulan tamam hadi lan ağlamayın amerikan dizileride güzel ama orada tuncel kurtiz'in oyunculuğu kenan imirzalıoğlu'nun vurguları, yiğit özşener ve barış falay'ın oyunculuğu ve haluk bilginer var mı lan?
yok ve olamazda. veya şiirsel anlatım, ayrıntılar var mı? elbette son 2 yazdığı birkaç dizide vardır. ama ezel'de de var. ee
tırt ne ulan tırt ne
--spoiler--
(bkz: tırt)
bir zamanlar türk dizisidir diye küçümsediğim izlemediğim diziydi. yanılmışım sözlük. şu an deli gibi torrentlerine abanıyorum.
siz de izleyin izlettirin.
kenan birkan ve sekiz'den sonra ömer olayi es gecildi. cengiz, ali ve tefo arkaplana atildi sanki. olaylar artik kenan birkan sekiz ve dayinin etrafinda dönmeye basladi. eski bölümlerini aratiyor. diziye yeni iyi oyuncular katalim derken seneryoyu saptirdilar umarim en yakin zamanda durumu düzeltirler.
biri tırt demiş,öbürü pırt.ne olmuş yani.türkiye sınırları dahilinde yapılmış en iyi dizi diyorum ben de.ve ekliyorum;

(bkz: biz daha iyisini yapana kadar en iyisi bu)
36. bölümün fragmanı yayınlanmıştır. yine soluksuz kalacağımız aşikar.

http://www.youtube.com/user/ezel?blend=1&ob=4
--spoiler--
sekiz: ali kırgız!! en deli doluları senmişsin. kaç saniye dayanırsın?
--spoiler--
türkiye sınırları dahilinde yapılmış en iyi dizi değildir.
sıcak saatler dururken , oradaki efetklerin önce 10 da birini yapsınlar , şiir mi? felsefe mi? 100 katı vardı.

akıl oyunu? ezel de zaten yok.
en akıllı, en dikkatli izleyicileri bile ters köşelerden ters köşelere yatıran satranç gibi, akıl dolu senaryosu olan dizi.

(bkz: ben sana ezel e bok atamazsın demedim)
trolllerin başlığının altına kustuğu dizi. sırf bunun için bile izlenir ama izlenmesi için çok daha önemli sebepleri var. sözlükdaşlarımında dediği gibi satranç gibi, akıl dolu senaryosu olan dizi.
ayrıca diğer diziler gibi her vurulan ayağa kalkamıyor. ilk sezonda vurulan karakterlerden yarısını bir daha göremedik. * *
35.bölümün başlarında, sekiz'in çocukluğunda geçen ve babasını kimin öldürdüğünün itirafı sahnesinde yapılan flashback ile fii tarihinde bile ikea jokkmokk masa sandalye takımı ile döşenen mekanlar olduğunu gösteren dizidir.
yurtdışında çekilmiştir diye düşünelim, yönetmen ile empati kuralım diyenler için, jokkmokk isveç'te, adı sami dilinde nehir kenarı anlamında bir yerleşim yeri ve 1971'den beri bugünkü adına sahip bir belediye. bunun tasarım, üretim, isim hakkı süreci vs. vs.