bugün

erkek olmak, kadınını kabullenmek, dışarıya çöpü çıkarmak, onunla beraber olurken erkekliğini ıspatlamak salaklığını bir kenara bırakıp rahat olmak, ona olan ihtiyaçlarımızı kabullenmek.
(bkz: ayakta işemek) *
(bkz: alışveriş poşetlerini taşımak)

nasıl yani editi: ayakta işeyen kızmı gördünde eksi verdin, tamam lan bundan sonra poşette taşımayacağım.
(bkz: erkeğin olmak istiyorum)
sakalların ve bilimum kıl, tüyün çıkması durumu ve neticesinde traş olma. mahalle kızlarına bakış açısının hafif değişmesi durumu.
bir tane x yanına bir tane de y kromozomu taşımaktır.
erkek olmak önce adam olmaktan geçer.
freud' a göre, hiç de bir x bir y ile olunmayan durum. 5 ila 15 arası çocuklara sinir olmak, o yaş arası erkekler için de geçerlidir. çünkü, erkek cinsiyetinin olgun özelliğini göstermezler o yaşta.
delikanlığa bok sürdürmemek için ağlamamak misal. önce insan olun ulen.*
herzaman hayatta bize ait olan şeyleri, sevdiklerimizi ve sorumluluklarımızı korumak zorunda kalma durumudur.
(bkz: sünnet olmak)
(bkz: ayakta işemek)
(bkz: aile)
(bkz: kadın olmak)
söz gümüş ise sukut altındır ata sozunu sindirmeyi gerektiren durumdur. erkek yuk sorumluluk tasır kabız insanlar bu durmu sindiremezler.
kadın olmama durumudur.
9 ay karnı şiş gezmemek, kilo, tüy derdi olmamak, kadına göre daha özgür olmak
kadın olmaya nazaran avantajlı durumdur, şöyle ki:

* 10lu paket halinde satılan boxer çamasıra asla bir sütyene ödenen kadar para ödemezsiniz

* vücudunuzdaki kılları almadığınızda kimse sizi eleştirmez, hatta erkeğin kıllısı makbuldür diye gaza getirir

* evlenmediğinizde evde kalmış değil, "müzmin bekar" olursunuz

* yaşlanmaz, kırışmaz buruşmaz sadece "olgun erkek" olursunuz

* geceleri rahat rahat sokağa çıkabilirsiniz

* kilo almak problem değildir

* holigan olabilirsiniz, kimse yadırgamaz

* seksten zevk almanız için kimsenin saatlerce sizinle uğrasmasını beklemek zorunda değilsinizdir, kolayca tatmin olursunuz duygusal seylere pek kafa yormazsınız

* kibar değilseniz "maçoyum" diyerek işin içinden çıkabilir kimseye yalakalık yapmazsınız
iki bacağın arasındakinden arasından çok daha fazlasını gerektiren şeydir.
daha önceden de belirttiğim gibi kesinlikle kadın olmaya nazaran avantajlı durumdur;
şöyle ki asla her ay hormonlarınız yüzünden sinir krizleri geçirmezsiniz, ruhsal durumudur fır fır bir iyi bir kötü dönmez böylece adınız asla "anlaşılmaz varlıklar" olarak çıkmaz.

olsa olsa bir ekeğe yüzeysel denir.

varsın desinler kardeşim, senin de östrojenin var ben bişey diyo muyum?
(bkz: adam olmak)
-geceleri rahat rahat sokağa çıkabiliyoruz.
-regl olmuyoruz.
-herkesin içinde zır zır ağlayamıyoruz.(kahretsin)
-küfrettiğimizde anormal bir tutumla karşılaşmıyoruz.
-cinsellikte özgürüz,dilediğimiz haltı yiyebiliriz. nasılsa belli olmuyor.
-bu maddelerin içinde en önemlisi erkek olmak değil,adam olmaktır.adam olmanın da yukarıda saymış olduğum özelliklerle alakası yoktur.
önünde gereksiz bir fazlalık taşımaktır . külliyen gereksiz bir durumdur.
En büyük lüksleri doğum sancısı çekmeden çocuk sahibi olabilmek olan bu tür,genelde 'zaten bende şans olsa annemden kız doğardım' şeklinde bi isyan içinde tamamlar ömrünü.Anlamak güçtür.Erkek olmak da zaten bunu anlayabilmektir!!Sanırım.
-hayatına giren kadınların sayısını duvara centik atmak degil hayatına giren kadınların kac tanesini gercekten sevdigidir.
-"biz babadan atadan boyle gorduk hem severiz hem doveriz" degil sevmenin dayakla bir tutulmadıgını bilmektir.
-ezilmemek icin ezmenin adil olmadıgını kavramaktır.
-her zaman guvenilir insan bulamamaktan sikayet ederken kendisinin ne kadar guvenilir oldugunu sorgulamaktır.
ülkeden ülkeye, dönemden döneme değişen durum.
misal vermek gerekirse türkiye'de:
0/4 yaş: ağlama zırlamaca takılmaca
4/6 yaş: öğrenme, okula gideceğin için sevinme.
6/10 yaş: okuldan nefret etmeye başlama, her gün ödev yapma, öğretmenlerden tiksinme, devlet millet meselelerinden pek anlamama
10/14 yaş: karı kız muhabbetlerine başlama, onlarca zayıf getirme, aptal ergenlik muhabbetlerini dinleme, anneye babaya isyan etme
14/18 yaş: öss ile uğraşma, ehliyet alıcam muhabbetlerine girme, anneye babaya isyan etmeleri azaltma, hayat ne kadar saçma diye düşünme, felsefe yapma, gelecek için hayaller kurmaya başlama
18/22: halen gelecek için hayal kurma, bazılarından vazgeçme, loto oynama, hayattan nefret etme, askere gitme
22/26: çalışmak belki evlenmek
26/30: çalışmak belki evlenmek belki çocuk çoluk sahibi olmak
30/34: çalışmak daha çok çalışmak
34/38: daha da çok çalışmak, emekliliği düşünmek
38/42: çalışmak, inadına çalışmak, çocuk çoluk için gelecek kurmak, ter akıtmak, emeklilikle ilgili kötü haberleri izlemek, pişman olmak
42/46: halen çalışıyor olmak, ihtiyarlamak, hastanelerde uğraşmak, yine de çalışmak
46/50: ölecek gibi olmak yine de çalışmak belki de ölmek
50/54: ölecek gibi olmak yine de çalışmaya çalışmak belki de ölmek çocuklarına bıraktığın gelecek için üzülmek(...)

misal vermek gerekirse rusya'da:
0/4 yaş: ağlama zırlamaca takılmaca, soğuğa alışma
4/6 yaş: öğrenme, okula başlama
6/10 yaş: okuldan bir bok anlamama ilk kez sarhoş olma
10/14 yaş: karı kız ayaklarına girme, her gün başka hatunla yatma, yalnızca seksi düşünme
14/18 yaş: karı olayında çığır aşma, üst üste koyup(...), hırsızlık yapma
18/22: mafya ayaklarına girme, hırsızlığı büyütme
22/26: hırsızlığı uluslararası hale getirme, karıdan kızdan bıkma erkek erkeğe takılma
26/30: belki bir çatışmada ölme...
(...)

velhasıl, gerçekten önemli olan cinsiyet mi; yoksa devlet mi? yoksa bunlar değil de kişilik mi? hayat, sende çok garip insanlar var.

seneler sonra gelen edit: bolca deneyim edinip-edinmeye devam edip, üzerine freud, marks, lacan, fuko, ursula, feminizm, toplumsal cinsiyet falan okuduktan sonra anladım ki, yukarıda sıçmış sıvamışım.
Reis olamak
aile için koruyucu melek olmak kol kanat açmak.
kadınlar için eş, arkadaş, sevgili, koca v.b. gerektiğinde kollarının arasına girip kafasını omzuna koyduğu, fırtınaya yakalanmış geminin güvenli limanı gibi olmak.
Erkek olmak, hayatına kaç kadın girdiği değil, kaç kadını gerçekten sevdiğidir. erkek olmak büyük ve geniş omuzlara sahip olmak değil o omuzlarda ne kadar güven verdiğidir. erkek olmak, vurdu mu oturtmak değil, önemli olan dokunuşunda ki yumuşaklıktır.
Ece Temelkuran yazısı.

"Erkek ne zaman erkek olur?

"Heyecandan titreyen çocuklar aileleriyle vedalaştı. Onlarla altı ay boyunca konuşamayacaklardı. (...) (Erkekliğe geçiş ayini için maskeli adamlarca ormana götürülen çocuklar) maskeliler tarafından verilen her işi itirazsız yapmak zorundalar. Bol bol dayak yiyecekler. Ağlamaları, gülmeleri ve konuşmaları da yasak."
Bu paragraf, Atlas Dergisi’nden Zafer Kızılkaya’nın Senegal’deki erkeklik ayinlerini anlatan yazısından.

Afrika’da oğlan çocukları erkekliğe böyle geçiyorlar yani. Kişilikleri silinerek, ruhları budanarak. Kadınlardan uzak bir yerde vahşileştirilip, erkekliğin şiddetiyle kutsanarak. Daha çok insanlaşarak değil, kendinden büyük erkeklerin emirlerini itirazsız yerine getiren itaat makinelerine dönüşerek kabul ediliyorlar büyük erkek kardeşliği çemberine.
Türkiye’de nasıl erkek olur bir erkek? Bir oğlan çocuğu ne zaman erkekliğe geçer?
Sünnet olduğu zaman mı?
Askere gönderme töreninde annesine sarılırken ağlamamaya çalışırken mi?
Evlendiği ve boğulacak kadar sıkılmasına rağmen katlanmayı becerdiği zaman mı?
"Tuz torbasının" ipi boğazını kesecek kadar sıktığı zaman mı?
Bunlar hep erkekliğin "başkaları" tarafından onaylandığı sınavlar. Bir erkek, izleyenlerden, onaylayanlardan bağımsız olarak, kendi içinde ne zaman erkek olur? Ne zaman "adamdan sayar" bir erkek kendini?
***
Önce herkesin ortasında bir tokat yer. Yanağı kızarır, gözü kızarır, elleri önünde kavuşmuş sessiz durur, ensesi buz gibi yanar. Dudağı tam çocukluk bilgisiyle büzüşmüşken dönüp hafifçe yana, yine başı önde, kızları görüverir. Dudağını toparlar birden. Bir oğlan çocuğu ilk o anda erkek olmaya başlar herhalde. Birden, dudaklarını düzeltirken.
***
Sonra zaman geçer. Sokaklarda deliler gibi koşturan bedenini alıp, evlere sokup, beceriksiz aşk mektupları yazmalara kalkışır. Berbat klişelerle yazdığı mektubu günlerce cebinde en kıymetli ve gizli şey olarak taşıyıp, avuç teriyle paçavraya çevirirken biraz daha büyür çocuk. Ama tam o andır, biraz daha erkek olur; karanlık bir köşede parçaları bir araya getirilmeyecek şekilde mektubu parçalayıp öfkelendiği, bir daha asla böyle bir saçmalık yapmamaya yemin ettiği zaman. Bileğinde kesecek yer ararken "Sütün soğumuş oğlum" diyen annesine çocuk olmadığını anlatacak bir cümle ararken bu sınavı da geçmiş olur yeni erkek.
***
Herhalde en çok dibe vurduğu zaman erkek olur bir erkek, tekrar nefes alacak irtifalara tırmanmayı öğrenirken. Hayat şımarığı vücudunun mağrur duruşu gider o zaman, halden bilir bir bakış gelir gözlerine. Kadınların da kıymetini ancak o zaman bilir oğlan çocukları.
insan, yaşadığımız uygarlığın icadı olan erkeklik veya kadınlık ayinlerinin çok ötesinde ve dışında bir yerde "olur" aslında. Ve zaten hayatın kendisi yeterince beter bir sınav değil midir insan olmak için? Yeterince zorlu bir ayin..."