bugün

bir tiyatro oyunu.

not: trt'de radyo tiyatroları yayınlanıyor saat on gibi falan. vaktim oldukça dinlerim. en çok bu oyunun sonunu merak ediyordum lakin sonunu kaçırdım. şimdi internette de bulamıyorum. *
insanın kötülüğünü isteyen, ayak kaydırmaya çalışan kişidir. Bunlara karşı dikkatli olmak gerekir.

(bkz: Hasım)
iki veya daha fazla taraf arasında, yöntemi farketmeksizin olan çatışma.

yada

tek taraflı olup, kişinin kafada kurarak içten içe tepki gösterdiği olaylar, kişiler, hayaller.
neden? ben, bana ihanet edenlere derslerini vereceğim! senin en azından yaptıklarının yanlış olduğunu savunmanı beklerdim. bunu bile mi yapamayacaksın? neden?! gözlerinde... beni anlamaya çalışan birisinin bakışları var. benimle aynı konumda olup, benim açımdan bakan birisinin bakışları var. yani sen... bana yapılanları red mi edeceksin?
devletlerin sıkça, kendi varlığını koruyabilmek, halkın tam desteğini sağlamak için; halka gösterdiği odak noktası.

bunu çoğu zaman partilerde yapar. düşman varsa, sahiplenmek vardır,düşman varsa bazı şeyler meşru görülebilir.
düşman kelimesi, sanılanın aksine arapça olmayıp, dilimize hintçe'den girmiş bir kelimedir.
Düşman bir kişiye kötülük yapmak isteyen kişidir.

Şuraya dikkat ediniz eğer düşmanınız var ise sizde düşmanınızın düşmanısınız ve kesinlikle düşman kazanmayınız.

Yıllar önce biri ile kavga etmiş olabilirsiniZ ve düşmanınız intikam almak için yıllar sonra bile karşınıza dikilebilir ve karnınıza mermi doldurabilir.

Düşman kazanmayınız.
Düşmanıyla Var Olanlar, Düşmanıyla Yok Olmaya Mahkûmdur!
bir günah için yönlenirsin, (hırsızlık, yalan, dedikodu, zina...)
günah olduğunun bilincindesindir cezasının büyüklüğünün vs.
sonra pişmanlık çöker, eğer güçlü değilsen defalarca bu olayı yaşarsın.
bu zamanla kalbinde bir hastalık oluşturur günahtan dolayı pişmanlık duymayan insanlarda da aynı şekildedir sadece farkında değillerdir.
etki tepkiyi doğurur, boş ovada yüksek sesle bağırdığında ses sana geri döner.
sesin yüksekliği = günahın büyüklüğü
peki kim bize bu sinsi planları kuran?
bize kim bu düşmanlığı yapıyor?
(bkz: nefs i emmare)
nazım Hikmet şiiri.

Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına :
- çürüyen diş, dökülen et-,
bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler,
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle : işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet.
Bursa da havlucu Recebe,
Karabük fabrikasında tesviyeci Hasana düşman,
fakir köylü Hatçe kadına,
ırgat Süleymana düşman,
sana düşman, bana düşman,
düşünen insana düşman,
vatan ki bu insanların evidir,
sevgilim, onlar vatana düşman…

(bkz: nazım Hikmet ran ın düşman şiiri)
(bkz: yağı)
inanın bir insanın kalitesini bile bazen düşman belirler, sırf sevmiyor ve düşmanı diye yalan iftira atanlar var sadece düşmanlar diye.

Kaliteli insan düşmanına bile iftira atmaz, neyse odur, düşmanlık ayrıdır o kişiye iftira atmak ayrıdır ama insanların kibri gözlerini kör ediyor.

Sözlükte bunu yapan kitle %70 derecesinde çok, ve bu beni her geçen dakika daha da antrofobik yapıyor ruhları fecaat.
harici düşman hariçten gelenden daha tehlikelidir. *
Ey düşmanım; sen benim ifadem ve hızımsın.
Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lâzımsın.

Daha güzel tanımlanamazdı sanırım.*
Kişinin düşmanı üçtür.
1- Kendi düşmanı,
2- Dostunun düşmanı,
3- Düşmanının dostu.
Gerçek düşman aslında eski dostundur. Dost edinirken iyi düşünün.
Başlı başına algı meselesi olsa da bence en büyük düşman kendimiziz.
su uyuduğunda uyumayandır.
kürtçe kökenli bir kelimedir.

kürtçesi dijmin, "benim karşıtım" gibi bir anlama geliyor.

dij: karşıt
min: ben kelimesinin bükülmüş hali (ingilizce'de I'ın me, mine olması gibi)

---------
dijber: karşıt, muhalif
dijberî: muhalefet, karşılık, zıtlık
Denis Villeneuve'in yönettiği 2013 Kanada-ispanya yapımı psikolojik gerilim filmi.
"Bak başarmışlar,
Kanımızı hepten emmişler;
Seni bana düşman etmişler."