bugün

başrollerde Channing Tatum ve Amanda Seyfried'ın oynadığı, 5 şubat 2010'da amerika'da vizyona girmiş olan film. amerika'da avatar filminin gişe hasılatını geçmiş durumda.

türü: romantik,dram,savaş.

yönetmen: Lasse Hallstrom.
avatar'ı ikinci sıraya atan romantik bir film. 11 eylül döneminde yaşayan iki sevgiliyi anlatmaktaymış.

--spoiler--
Çocukluğu evdeki dengeyi kurmakla geçen John Tyree, orduya yazılır ve asker olmak için evden ayrılır. Gitmeden önce Savannah isminde, hayır kurumlarında çalışan muhafazakar üniversite öğrencisi ile tanışır. Tesadüfler onları hep karşı karşıya getirir.

Aralarındaki ilişki kıskançlık nedeniyle bozulur gibi olsa da, John genç kızın kalbini kazanmayı başarır. Ancak 11 Eylül'den sonra John orduya çağrılmıştır. Savannah ile John'un arasındaki ilişki artık mektuplarla ilerleyecektir.
--spoiler--
türkiye'de vizyona giriş tarihi 7 mayıs 2010 olarak belirlenmiş. ne kadar da yakından takip ediyoruz holivudu!
Çok satan kitapları sık sık sinemaya aktarılan Amerikalı yazar Nicholas Sparks, aynı adlı kitabından uyarlanan Dear John / Sevgili John'un senaryosuna da katkıda bulundu. Lasse Hallström'ün yönettiği filmde, birliğinden iki hafta izin alan çavuş John Tyree (Channing Tatum), Savannah Curtis'in (Amanda Seyfried) denize düşen çantasını almak için suya atlayınca kızla tanışır. Bir aşk yaşarlar ve kız okula dönerken sevgilisine mektup yazma sözü verir. John terhis beklerken 9/11 saldırısı gerçekleşir. Dear John, amerika'da avatar'ı haftalar sonra tahtından indiren film olarak biliniyor. Naif bir aşk filmine ihtiyacı olan Amerikalılar'ın bu tercihi, filmin tüm dünyadaki dağıtımını olumlu etkiledi. Türkiye dahil ve gösterim tarihi 19 Mart'a çekildi. (CNBC-e dergi, Mart 2010)

Yönetmen : Lasse Hallström
Senaryo : Jamie Linden, Nicholas Sparks
Müzik : Deborah Lurie
Oyuncular : Channing Tatum, Amanda Seyfried, Richard Jenkins, Henry Thomas

2010 ABD yapımı, 105 dakika
the notebook filminin nerdeyse aynısı olan film .yazar aynı tamamda kardeşim aynı şeyi ısıtıp ısıtıp önümüze koymanın ne anlamı var.
--spoiler--

çirkin bir kızla kepçe kulaklı bir adamın aşk hikayesi , karakterleri bir türlü benimseyemeden film bitti , filmin en güzel sahneleriyse john un babasıyla olan sahneleriydi bi yerde düğümlendim resmen.

--spoiler--
--spoiler--
analar ne bebeler doğuruyor sevgili john. tam tipim bir erkek ve götüm gibi bir kızın aşk hikayesidir efendim. filmi izlerken arkadaki oğlanların john'un kızı reddettiği sahnede şlak, pat ,gibi seslerle nah yapmaları beni daha bir zevklendirmiştir.çünkü haketti zilli.
ah sevgili john..
--spoiler--
kitabı bir solukta okunacak kadar güzelken filmi çekilip mahvedilen,nicholas Spark imzalı kitabın adı.
birincisi basroldeki oglan kepce kulakli kizda bildigin patlak gozleriyle bir kurbagayi andirmaktadir. * *
bunun disinda hem (bkz: remember me)de hemde bu filmde 11 eylul saldirisini gosterdikleri bir sahne var. hangisi digerin den kopya cekti bilemiycem ama bu ne simdi ikisi de ayni anda gosterime giriyor ikisi de 11 eylulden dem vuruyor falan.
begendigim tek sahne ise Jonh un hastanede babasiyla konustugu sahne. aklimda filmden geriye kalan budur...
Genelde ortaokulda verilen ülkeler arası kurulan mektup arkadaşlıgında mektubun başında kullanılan cümledir.
Dear John,
How are you dude? Im fine and you thank you.

gibi.
özel kuvvetlerde görevli bir genç askerle hayırsever ve sosyal bir genç kızın aşk hikayesini anlatan amerikan aşk filmi. aşk hikayesine 11 eylül de bir yerden girmekte * . film hoş bir aşk filmi modunda gitmekle birlikte sonlarını pek toparlayamamışlar, klasik türk filmi moduna girmiş.
ortaokul ingilizce kitaplarında mektup bölümünde sıkça gördüğümüz hitap şeklidir.
dear john.
bıdı bıdı bıdı.
ingilizce ders kitaplarının ilerleyen bölümlerinde yer alan mektup un alıcısı john a hitap şekli.
güzel bir film demek yeterli olacaktır onu anlatmak için.

spoiler

ancak asıl altında yatanı uzun uzun konuşmak gerekli. bir kız düşünün deliler gibi bir adama aşık, bir birlerine sözler veriyorlar ve bunun için çaba sarf ediyorlar. sonra aile dostu gibi gözüken bir adamın ona ilgisi ortaya çıkıyor ve kız verdiği her sözden vazgeçiyor. peki neden ? sebeb şu adamın ona ihtiyacı varmış... bir aşkı heba etmek bu kadar kolay işte, çocuk kurşunlardan korunmaya çalışırken kızın yaptıkları yenilir yutulur cinsten değil...

bir kez daha gösterdi ki biz ne yaparsak yapalım erkekler olarak, kadınların ne istediğini, ne beklediğini hiç bir zaman tam olarak bilemeyeceğiz ve ne yaparsak yapalım onlar saçma sapan bir şey bulup güzel giden herşeyi mahvedip, suçu da dünya ya atacaklar...

spoiler
"ne lan bu 11 eylül filmleri böyle?" diye sorduran film. hayır çok güzeldi film, 11 eylül filmin içindeki aşkı gölgelemedi ama remember me ve bu. gerçi ilerleyen zamanlarda daha çok 11 eylül lü film göreceğiz orası da ayrı.

neyse o ayrıntıyı atlarsak film çok hoş ve çok güzeldi, izlenir, tavsiye edilir. başroldeki kızı sanırım daha önce jennifer s body filminde izlemiştim, o kadar da çirkin değil kız ayrıca. bıkmadınız mı olum her filmde standartların üstünde kızların erkeklerin hayatlarını izlemekten. ne kadar gerçekçi geliyor size dudaklar göğüsler silikonlu bir kızın sadakati? yani oyuncular filme gerçeklik katmıştır bence.
her gece bir kısmını izlediğim filmdir. kitaptan sonra büyük bir hayalkırıklığıdır.
filminin aksine kitabında esmer savannah, tim'in kardeşi alan, genç tim vardır.
taylor swift'in son albümü speak now'da seslendirdiği 7 dakikalık hoş parça. şarkının çok garip bir havası var hala çözemediğim. müzikten olabilir hissettirdikleri ama ne bileyim farklı bir havası var gibi.

http://www.youtube.com/watch?v=4qmZpPxY9eQ
dün itibariyle trt 1 de yayınlanmış olan filmdir. ilk sahnelerini izleyemesemde sonraki sahnelerine denk gelmişimdir. öyle durup hele bi izleyeyim derken film beni sonuna kadar götürdü. gerçekten güzel ve hoş bir film.

şimdi filmin konusuna gelirsem orduda görevli bir asker ve onun sosyetik bir sevgilisi var. sevgilisinin net olarak ne iş yaptığını anlamadım ama sanırsam çiftlikte seyyislik yapıyor. işte efendim bu orduda çalışan askerin bir de babası var. babası hep takıntılı. böyle küçük küçük bozuk paralarla ilgilenmeyi çok seviyor. çocukta küçüklüğünde anlamaya başlamış babasının bozuk paralara olan takıntısını. yaş ilerledikçe babasının takıntılı değil otistik bir hasta olduğunu anlıyor.

şimdi filmdeki kızın ise eski bir kocası ile çocuğu var. yanlış anlamadıysam kızın çocuğuda otistik ve o da john un babasının otistik olduğunu anlıyor ve hep ilgi gösteriyor. bu durumu johna anlatınca john çok kızıyor fakat aralarını daha sonra düzeltiyorlar. adamın ise ruh hali ço9k başka. orduya girmeden önceki halini ve orduya girdikten sonraki halinin farklılaştırmaya çalıştığını söylüyor. kısaca orduya adam olmak için giriyor.

johnun babası ise otistik demiştik. bu adam hep çekingen biri. gördüğüm her sahnede johna hep lazanya yapıyordu. iki tepsi lazanya yapıyordu. john artık bu duruma alıştığı için bazı şeyleri takmıyordu. babasının haline üzülüyordu fakat babası için elinden gelen bir şey yoktu.

filmin ana konusuna gelirsek john, tatil için geldiği kasabada savanna ile hep eğleniyor. bir de filmde başka bir asker daha vardı, adını hatırlamadım o da hep orada bulunuyor ve john rahatsız oluyordu.

john, görev için orduya katıldığında savanna ile hep mektuplaşıyordu. vay arkadaş, öyle birbirlerini seviyorlar ki bir mektup yetmiyor ikisinede. iki mektup üç mektup, hatta yedi mektup gönderildiğini görmüştüm filmde. filmin son sahnesinde savanna nın gönderdiği bir mektupta gerçekleri söylyemesi üzerine johnun kafası karışıyor ve bütün biriktirdiği mektupları yıkıp, atıyordu. böyle kısır döngü şeklinde iki yıl hep karmaşık geçti ilişkileri.

kısaca filmi izleyin, izlettirin. yanlız içinde 11 eylül ile ilgili sahnelerden dolayı propaganda kokusu olsada genel olarak aşk ve sevgi içerikli filmdir.
film iyi güzel ama;

--spoiler--

başında belki değil ama sonlarına özellikle sonuna gidildiğinde klişe çıkıyor ortaya. bir kere ben kavuşamayan aşıklar bekliyordum, film çok tutulduğu ve konuşulduğu için özellikle çok ileriki bir tarihte izlemeye karar vermiştim.

*neyse ilk önce kavuştukları için hayal kırıklığına uğradım bu bir.

*çocuk orada kurşunlarla uğraşırken bizim dingil kızın sırf kendisine ihtiyacı var ayağıyla ona aşık bir adama gitmesi, kızın gözümde eksilere düşmesine sebep oldu ki bu da devamında önyargılı izlememe sebebiyet verdi bu iki.

*çok beğendiğim iki sahne vardı:
biri oğlanın babasına yazdığı mektubu okuyup ağladığı sahne -gözlerim dolmadı diyemeyeceğim!-
ikincisi kız yalvaran gözlerle tekrar görüşeceklerini söylemesini beklerken oğlanın "hoşça kal" deyip gitmesiydi. -"evvvett!" nidaları attırmıştır.-

*ha bir de daha sonra oğlan affetti falan yok aşkları galip geldi ya, hiç beğenmedim o kısmını bu da üç olsun.

--spoiler--

edit:imla
--spoiler--

öncelikle channing tatum döktürmüş, amanda seyfried'de içimin ısınmadığı bir eksiklik var. filme gelirsek birini terketmek ya da aranızdaki şeyleri bitirmek bu kadar ucuz olmamalı. tim'in bana ihtiyacı vardı, buna mecburdum. bu nasıl bir cümledir alla sen. aşık olduğun insandan sırf birinin sana ihtiyacı var diye vazgeçmezsin, vazgeçmemelisin. aile dostumuz dediğin adamla evleniceksin, john'a sadece bir mektupla veda ediceksin, sonra john döndüğünde başkasıyla evlendim ama hep sana aşıktım moduna giriceksin. git alla sen. john'un babasına yazdığı mektupta çok iyiydi, baba oğulun ilk tanışması ve aynı zamanda vedalaşması gibi bir şey oldu. bu arada sen adamı o şekilde bırakmışken sadece bir mektupla, adamın onca yıl sonra gelip seni sevmesini bekleyemezsin. izleyin izlettirin sırf channing tatum için bile izleyin.

--spoiler--
harika bir film. gerçek aşk ve aşka olan sadakat neymiş insan tekrar hatırlıyor.
--spoiler--
sonra görüşeceğiz. hadi sen de söyle, ben söyledikten sonra sen de söylerdin. hatırladın mı?
--spoiler--
izlenmesi gereken romantiklerden.
bunu bi ara hatırlatın da izliycem şimdi saat geç oldu.
--- spoiler ---

two lovers, two youngs with children heart:

-sam: so u were the thought guy
-john: ı guess before.
-sam: ı am not afraid of u.
-john: but ı am afraid of u.

and then comes the first kiss ever:)

--- spoiler ---
ing. Sevgili/değerli yahya demektir.
güncel Önemli Başlıklar