bugün
- nestor fernando muslera micol8
- türbanlı kadınların daha çekici gelmesi8
- burçlara inanan erkek22
- azeri kızları9
- kahverengi ile mavinin uyumu10
- sözlüğün gey yazarları10
- sözlük yazarları 15 temmuz da neredelerdi14
- yavuz bingöl11
- sözlük kızlarının bilekleri neden kalın sorunsalı14
- dünyanın dümdüz olduğu gerçeği13
- çok su içmek12
- akp'nin türkiye'ye getirdiği kast sistemi8
- çekici kadının tüm çekiciliğini götüren şeyler27
- en iyi nemlendirici10
- haribo12
- allahı kim yarattı29
- aydinoglu bombala'nın sözlüğe vedası21
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- sakıncalı bulunan kuran meallerini toplama yasası16
- aldatan erkek8
- denizin içerisinde cinsel ilişki18
- flört sürecini bitiren ölümcül flört hataları15
- karl marx ın sakalsız hali8
- arkadaşlar neden entry girmiyorsunuz12
- green flag16
- saçımı boyatsam mı boyatmasam mı düşüncesi11
- 19 yıllık karısı erkek çıktı14
- akp türkiyesi dünyanın en rezil ekonomisi seçildi14
- dünyaya 44 dakikada bir sinyal gönderen nesne9
- sahibinden com ölücüsü11
- kola içmenin haram olması9
- deccal'in ortaya çıkması10
- türkiye'de eksik olan şeyler23
- siz siz olun aşık olmayın11
- yumurtalı ekmek8
- istanbul'un fethi14
- suriyede konsere saldırı15
- green flag sözlük erkekleri14
- ali koç'tan sözcü'ye ilan ambargosu10
- abdülhamit'in kıbrısı ingilizlere savaşsız vermesi8
- red flag9
- bir kız için kendini feda etmek12
- erdoğan ne yaparsa akçomarlar eleştirir9
- siyasetçi olmak isteyenlere verilecek tavsiyeler9
- türkiye'nin örnek alması gereken ülkeler15
- geceye bir şarkı bırak8
- sözlüğün o eski günlerinin özlenmesi19
- erkek erkeğe cinsel ilişkide bulunmak12
- sözlükten hatun düşürmek14
- kadınınız mini etek giyebilir mi12


entry'ler (6215)
evet fazla gibi görünüyor ama işçilerin isyan etmesinin sebebi aynı işi yapıp bu parayı alan çalışanlar olması. Doğal olarak onlar da eşit işe eşit ücret diyorlar. Üstelik bu kadar karşı çıkılmasına rağmen belediyeye halen yeni çalışanlar alınıyor.
Bunu AKP'li belediyede de zor yaparlar. Çünkü AKP'li belediyelerde sendikalı çalışan zor bulunur.
işin aslı ise şu. O kadar eleştirilmesine rağmen 2 dönem önceki belediye başkanı Aziz Kocaoğlu mali yönden o kadar güçlü ve sorunsuz bir belediye bıraktı ki arkasından gelen ve benim bu güne kadar gördüğüm en kötü belediye başkanlarından biri olan Tunç Soyer sorumsuzca borçlanmakta bir sakınca görmedi. iktidar hayalleri ile deli gibi personel alındı. Haliyle iktidar olunamadı ve arkasından gelen AKP'nin sigorta borçlarını birden talep etme stratejisi işi daha da zora soktu. Ama şu bir gerçek ki CHP, izmir nasıl olsa cepte diye abuk sabuk isimleri izmir'e Belediye Başkanı yapıyor. Tunç Soyer yetmedi şimdi de Cemil Tugay çıktı. Karşıyaka Belediye Başkanı iken çalışanını bezdirmiş biri şimdi tüm belediye çalışanlarını karşısına aldı. Elbette AKP'nin 20 yıldır tahsil etmediği SSK borçlarını birden kaybettiği belediyelerden istemesi adaletsizliğin, adam kayırmacılığın dik alası. Ama öte yandan AKP izmir'i hiç alamadı ki. Yani bundan dert yanacak belediyeler varsa bu istanbul olur, Ankara olur, Bursa olur. O yüzden bunun ortaya atılması da anlamsız. AKP de azıcık akıl olsa istanbul'a değil izmir'e kayyım atardı. Tabi ondan sonra da izmir'i inanılmaz bir adaletle ve refah ile yönetmesi gerekirdi. Bu da pek olacak iş değil tabi ama uzun yıllar izmir'de tutunabilirdi. Bu da CHP'nin Deniz Baykal'dan beri gelen izmir şımarıklığına bir son verirdi belki.
Uzun lafın kısası çalışanların istediği ücretler fahiş gelebilir ama bu parayı alan insanlar çalışıyor. AKP'nin kendi adamlarını bir yerlere monte etme işini izmir'de de CHP yaptı. Hem de öyle bir abartarak yaptı ki 7.000 çalışanı olan şirkete bir o kadar daha insan alındı neredeyse. Mansur Yavaş gibi, Ekrem imamoğlu gibi ya da Yılmaz Büyükerşen gibi bir belediye başkanımız olmasını çok isterdim. CHP bu kafayla giderse izmir'deki oy oranında şoke edici sonuçlar da alabilir. Şansı AKP'nin karşısında duracak başka bir sağ partinin çıkmaması. Bu yüzden CHP de , AKP de izmir'in ideolojik olarak oy verdiğini sanıyorlar. Evet biz Atatürk ve cumhuriyet sevdalılarının yoğun olduğu bir kentiz, kimin neye inandığını neye de inanmadığını çok fazla umursamayız ama belediye olarak da bu kadar kötü yönetilmeyi hak etmiyoruz.
Bunu AKP'li belediyede de zor yaparlar. Çünkü AKP'li belediyelerde sendikalı çalışan zor bulunur.
işin aslı ise şu. O kadar eleştirilmesine rağmen 2 dönem önceki belediye başkanı Aziz Kocaoğlu mali yönden o kadar güçlü ve sorunsuz bir belediye bıraktı ki arkasından gelen ve benim bu güne kadar gördüğüm en kötü belediye başkanlarından biri olan Tunç Soyer sorumsuzca borçlanmakta bir sakınca görmedi. iktidar hayalleri ile deli gibi personel alındı. Haliyle iktidar olunamadı ve arkasından gelen AKP'nin sigorta borçlarını birden talep etme stratejisi işi daha da zora soktu. Ama şu bir gerçek ki CHP, izmir nasıl olsa cepte diye abuk sabuk isimleri izmir'e Belediye Başkanı yapıyor. Tunç Soyer yetmedi şimdi de Cemil Tugay çıktı. Karşıyaka Belediye Başkanı iken çalışanını bezdirmiş biri şimdi tüm belediye çalışanlarını karşısına aldı. Elbette AKP'nin 20 yıldır tahsil etmediği SSK borçlarını birden kaybettiği belediyelerden istemesi adaletsizliğin, adam kayırmacılığın dik alası. Ama öte yandan AKP izmir'i hiç alamadı ki. Yani bundan dert yanacak belediyeler varsa bu istanbul olur, Ankara olur, Bursa olur. O yüzden bunun ortaya atılması da anlamsız. AKP de azıcık akıl olsa istanbul'a değil izmir'e kayyım atardı. Tabi ondan sonra da izmir'i inanılmaz bir adaletle ve refah ile yönetmesi gerekirdi. Bu da pek olacak iş değil tabi ama uzun yıllar izmir'de tutunabilirdi. Bu da CHP'nin Deniz Baykal'dan beri gelen izmir şımarıklığına bir son verirdi belki.
Uzun lafın kısası çalışanların istediği ücretler fahiş gelebilir ama bu parayı alan insanlar çalışıyor. AKP'nin kendi adamlarını bir yerlere monte etme işini izmir'de de CHP yaptı. Hem de öyle bir abartarak yaptı ki 7.000 çalışanı olan şirkete bir o kadar daha insan alındı neredeyse. Mansur Yavaş gibi, Ekrem imamoğlu gibi ya da Yılmaz Büyükerşen gibi bir belediye başkanımız olmasını çok isterdim. CHP bu kafayla giderse izmir'deki oy oranında şoke edici sonuçlar da alabilir. Şansı AKP'nin karşısında duracak başka bir sağ partinin çıkmaması. Bu yüzden CHP de , AKP de izmir'in ideolojik olarak oy verdiğini sanıyorlar. Evet biz Atatürk ve cumhuriyet sevdalılarının yoğun olduğu bir kentiz, kimin neye inandığını neye de inanmadığını çok fazla umursamayız ama belediye olarak da bu kadar kötü yönetilmeyi hak etmiyoruz.
Amcası Alec Baldwin ve William Baldwin, babası ise Stephen Baldwin olan model. Ayrıca günün başarı hikayesi. 2022'de kurduğu kozmetik markası Rhode'yi 1 milyar dolara e.l.f. Beauty'e sattı. 800 milyon doları para ve hisse, 200 milyon doları ise şirketin gelecek 3 yılda göstereceği performansa bağlı olarak verilecek. Hailey, sadece 10 çeşit ürün piyasaya süren ve doğrudan satışla büyüyen şirketindeki tasarım ve inovasyon konularında baş sorumlu olmaya devam edecek.
• 1873'te ABD'de Levi Strauss ve Jacob Davis, bakır perçinlerin kullanıldığı ilk blue jean'in patentini aldı.
• 1896'da Paris Operası'nın 6 ton ağırlığındaki avizesi, seyircilerin üzerine düştü ve bir kişi yaşamını yitirdi. Yazar Gaston Leroux, 1909 yılında Operadaki Hayalet'i bu olaydan esinlenerek yazdı.
• 1928'de Türkiye'de uluslararası rakamlar kabul edildi.
• 1933'te Türk Hava Yolları kuruldu. ilk adı Havayolları Devlet işletme idaresi'ydi.
• 1896'da Paris Operası'nın 6 ton ağırlığındaki avizesi, seyircilerin üzerine düştü ve bir kişi yaşamını yitirdi. Yazar Gaston Leroux, 1909 yılında Operadaki Hayalet'i bu olaydan esinlenerek yazdı.
• 1928'de Türkiye'de uluslararası rakamlar kabul edildi.
• 1933'te Türk Hava Yolları kuruldu. ilk adı Havayolları Devlet işletme idaresi'ydi.
403 yıl önce bugün, 20 Mayıs 1622 tarihinde yeniçeriler ve isyancılar tarafından tahttan indirilip öldürülen yenilik taraftarı Osmanlı Padişahı. Genç Osman ya da 2. Osman öldürülen ilk padişah olarak kayıtlara geçerken yerine 1. Mustafa getirilmiştir. Yenilikçilere karşı dar kafalıların neler yapabileceğini en iyi gösteren örneklerden birisidir. 2. Osman'ın siyasi tecrübesinin kısıtlı olması kendi sonunu da getirmiştir. Yeniçeri ocağından şikayetçi olması ve bu yapıyı ortadan kaldırmak istediğini sözüm ona yakın çevresine anlatması yeniçerilerinin kulağına gidince çıkan isyan da feci şekilde katledilmiştir. Kaynaklar Genç Osman'ın Güçlü, atletik ve iri yapılı olduğundan bahseder. Bu yüzden Muhteşem Yüzyıl'da kendisini canlandıran Taner Ölmez ile kafanızda eşleştirmeyin. Gericiliğin, bilim karşıtlığının daha o zamanlar bile ne kadar büyük bir bela olduğunu görürüz. Yaşasa ve hedeflerine ulaşabilmiş olsa bugün çok farklı yerlerde olabilirdik. 2. Osman'ın hedeflerinden biri de Atlas Okyanusu'na açılarak donanmayı güçlendirmekti. Belki Yeni Dünya'da pay sahibi olan ülkelerden biri de biz olacak ve tarih çok farklı yazılacaktı.
40 milyon takipçisi olan Pubity'nin sosyal medyada düzenlediği anket. Eşleşmeleri birer birer aşan patates ve sarımsak finale kaldı. Patates açık farkla önde olsa da oylamaya Instagram'dan da katılabiliyorsunuz.
Ülkemizdeki ilk melodili yol Ankara sınırları içerisindeki Nallıhan - Beypazarı yolunda hayata geçirildi. Bu sistem, yoldaki işaretleme ve oyuklar sayesinde, araçların geçişi sırasında titreşim ve ses üretme prensibine dayanıyor. Bu yoldan geçen araçlar Mozart'ın Türk Marşı bestesini duyacak. Tabii bunun için belli bir hızda gitmek gerekiyor. Bizim yetkililerin de sağ şeride yerleştirdikleri bu melodiyi duymak için 100 km hızla gitme koyulduğu iddia ediliyor. Zira melodili yolların yurtdışı örneklerinde sürücülerin aşırı sürat yapmaması hedeflenir. Ne diyelim.
Latin Amerika sosyalizminin simge temsilcisi, Uruguay’ın eski devlet başkanı ‘Saraysız başkan’ lakaplı Jose Alberto Mujica Cordano ya da nam-ı diğer Pepe 89 yaşında hayatını kaybetti.
Mujica, 2010-2015 yılları arasında Uruguay Devlet Başkanlığı görevini yürüttü. Ancak onun adı, yalnızca bu görevle değil, yaşam tarzıyla da hafızalara kazındı. Başkanlık maaşının yüzde 90’ını yoksullara bağışladı, lüks araçlar yerine mavi renkli eski model bir Volkswagen Beetle kullandı, devlet başkanlığı sarayı yerine, Montevideo kırsalında küçük bir çiftlikte yaşamayı tercih etti.
Nisan 2024’te yemek borusu kanseri teşhisi konulan Mujica’nın, hastalığın karaciğerine yayılmasının ardından tedaviyi bıraktığı daha önce basına yansımıştı.
TIME dergisi tarafından “Dünyanın en yoksul başkanı” olarak tanımlanan Mujica, kapitalist tüketim alışkanlıklarına getirdiği eleştirilerle de dikkat çekti. Meşhur konuşmalarından birinde şöyle demişti:
“Tek kişilik bir hücrede 10 senemi geçirdim. yeteri kadar vaktim oldu. bir kitabın kapağını açmadan 7 sene geçirdim. bu bana düşünmek için zaman verdi...
Keşfettiğim şey şudur ki: ya hiç kimseye yük olmadan az ile yetinip mutlu olursun, çünkü mutluluk içindedir; ya da hiçbir yere varamazsın...
yoksulluğu savunmuyorum. sadeliği savunuyorum...
Ancak sürekli büyümek isteyen tüketici bir toplum inşa ettik. Büyüme olmazsa bu üzücüdür(!) gereksiz ihtiyaçlarla bir israf dağı icat ettik. sürekli almalısın ve atmalısın...
Boşa harcadığımız hayatlarımız aslında. Bir şey satın aldığımda, ya da siz bir şey satın aldığınızda karşılığında para vermiyorsunuz. Verdiğimiz aslında vaktimizdir! o parayı kazanmak için harcadığımız vakit. Arasındaki fark yaşamı satın alamazsınız. yaşam akıp gider...
Hayatı boşa geçirmek, özgürlüğünü kaybetmek korkunç bir şeydir... "
Uruguay Devlet Başkanı Yamandu Orsi, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada Mujica’nın başkent Montevideo’daki evinde yaşamını yitirdiğini duyurdu. Orsi, "Yoldaşımız Pepe Mujica'nın vefatını derin bir üzüntüyle duyuruyoruz. Başkan, militan, lider ve önder... Seni çok özleyeceğiz sevgili ihtiyar adam. Bize verdiğin her şey ve halkına duyduğun derin sevgi için teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı.
Netflix yapımı el pepe belgeselini izleyerek kendisiyle vedalaşabilirsiniz. Üstelik yönetmen Emir Kusturica.
Mujica, 2010-2015 yılları arasında Uruguay Devlet Başkanlığı görevini yürüttü. Ancak onun adı, yalnızca bu görevle değil, yaşam tarzıyla da hafızalara kazındı. Başkanlık maaşının yüzde 90’ını yoksullara bağışladı, lüks araçlar yerine mavi renkli eski model bir Volkswagen Beetle kullandı, devlet başkanlığı sarayı yerine, Montevideo kırsalında küçük bir çiftlikte yaşamayı tercih etti.
Nisan 2024’te yemek borusu kanseri teşhisi konulan Mujica’nın, hastalığın karaciğerine yayılmasının ardından tedaviyi bıraktığı daha önce basına yansımıştı.
TIME dergisi tarafından “Dünyanın en yoksul başkanı” olarak tanımlanan Mujica, kapitalist tüketim alışkanlıklarına getirdiği eleştirilerle de dikkat çekti. Meşhur konuşmalarından birinde şöyle demişti:
“Tek kişilik bir hücrede 10 senemi geçirdim. yeteri kadar vaktim oldu. bir kitabın kapağını açmadan 7 sene geçirdim. bu bana düşünmek için zaman verdi...
Keşfettiğim şey şudur ki: ya hiç kimseye yük olmadan az ile yetinip mutlu olursun, çünkü mutluluk içindedir; ya da hiçbir yere varamazsın...
yoksulluğu savunmuyorum. sadeliği savunuyorum...
Ancak sürekli büyümek isteyen tüketici bir toplum inşa ettik. Büyüme olmazsa bu üzücüdür(!) gereksiz ihtiyaçlarla bir israf dağı icat ettik. sürekli almalısın ve atmalısın...
Boşa harcadığımız hayatlarımız aslında. Bir şey satın aldığımda, ya da siz bir şey satın aldığınızda karşılığında para vermiyorsunuz. Verdiğimiz aslında vaktimizdir! o parayı kazanmak için harcadığımız vakit. Arasındaki fark yaşamı satın alamazsınız. yaşam akıp gider...
Hayatı boşa geçirmek, özgürlüğünü kaybetmek korkunç bir şeydir... "
Uruguay Devlet Başkanı Yamandu Orsi, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada Mujica’nın başkent Montevideo’daki evinde yaşamını yitirdiğini duyurdu. Orsi, "Yoldaşımız Pepe Mujica'nın vefatını derin bir üzüntüyle duyuruyoruz. Başkan, militan, lider ve önder... Seni çok özleyeceğiz sevgili ihtiyar adam. Bize verdiğin her şey ve halkına duyduğun derin sevgi için teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı.
Netflix yapımı el pepe belgeselini izleyerek kendisiyle vedalaşabilirsiniz. Üstelik yönetmen Emir Kusturica.
Kelime anlamı olarak "yılaşırı" anlamına gelen ve iki yılda bir düzenlenen etkinliklere verilen addır. Çoğunlukla kültürel veya sanatsal faaliyetler için kullanılan bir terimdir. En eski Bienal 1895 yılından beri düzenlenen Venedik Bienali'dir. Türkiye'de de 1987 yılından beri düzenlenen ve her iki senede bir tekrarlanan Uluslararası istanbul Bienali bulunmaktadır.
Heee... Kargaya yavrusu şahin görünürmüş.
Bakın yeminle arkadaşım satıyor bunun özütünü. Adam Fransa'dan getiriyor ve Çinlilerin taklit edemediği tek şey olduğunu söylüyor. Aynı zamanda içinde karadutun zerresi olmadığını da söylüyor. Bu yol kenarlarında satanlar hatta bazı market raflarındaki yarı isim yapmış markalar bile bunun müşterisi. Ya etrafta tek dut ağacı olmadan bunu yapıyorlarsa siz de azıcık kafanızı kullanın. Marka alıyorsanız içindekileri bir okuyun canım. Doğala özdeş diye başlayan bir tanımın ardından ne geliyorsa o ürünün içinde o yoktur anlamına gelir. Bu sadece karadut suyu ile de bitmiyor ayrıca. Limon ve Vişne'de bu işin içinde ama benim en çok garibime giden Taze ekmek kokusu, deri, koyun peyniri, tereyağı aroması gibi ürünlerdi.
Öte yandan bunlar öyle anlatıldığı gibi acaip zararlı şeyler de değil. içinde dut yok. Beynin dut tadı algılamasını sağlayan aromalar var. Hatta gıda fuarına katılıyor. Kadının biri gelip ağzımdaki yaralar geçti deyip üç şişe almıştı. Gözgöze gelince arkadaş bana "sitrik asitten olsa gerek" demişti.
Öte yandan bunlar öyle anlatıldığı gibi acaip zararlı şeyler de değil. içinde dut yok. Beynin dut tadı algılamasını sağlayan aromalar var. Hatta gıda fuarına katılıyor. Kadının biri gelip ağzımdaki yaralar geçti deyip üç şişe almıştı. Gözgöze gelince arkadaş bana "sitrik asitten olsa gerek" demişti.
Saymadım bilmiyorum. Ama seçimle işbaşına gelen dünyanın en zengin siyasi lideri olduğu yazılmıştı.
Amaaaan böyle başlıklar güzel prim yapıyor diye açıldı madem ben de yobaz arkadaşıma destek entrysi gireyim. Ben de eskiden olduğu gibi kilisenin, caminin, sinagogun yanyana olmasını istiyorum mesela. Hristiyanlar gitsin ayasofya'da ibadet etsin mesela. Babamızın malı mı, adamlar 1.500 sene önce dikmişler. Öte yandan ciddi söylüyorum türbanlı pornosu neden bu kadar azdı? gerçekten rahatsızım.
Yav imamoğlu her gece malum birisinin rüyasına giriyor diye demişlerdir onu. Gerçi bize göre rüya başkasına göre kabus.
Yahu şimdi ülkemde 16 milyon irlandalı, ingiliz olsa onlara da düşman olurum.
Ama bu kafaya nasıl anlatmalı ki...
Japonya ABD'ye neden düşman değil mesela. Öyle ya adamların tepesinde iki tane atom bombası patlattı ABD'liler. PAtlamalarda 130, takip eden birkaç yılda 300.000 kişi öldü. Ama Japon başbakanı Elvis taklidi yaparken görülüyor.
Ya da Almanya ve Fransa diyelim. Almanlar canına okudu Frazsızların. Ülkelerini işgal ettiler, aşağıladılar. Müzedeki eserleri bile hüplettiler yeri geldi. Ama bunlar biraz gazete okuyorsan bir kanki bir kanki.
Uluslararası siyaset böyle bir şey iki gözüm. Ama liyakat 20 seneyi aşkın ortalarda görünmediği için bu işler nasıl yürür sen de bilmiyorsun haliyle.
Ama şu şekilde de düşünebilirsin: CHP Gazze'de yapılanlardan dolayı protesto yürüyüşü yapıyor. Hükümet polis gücüyle engelliyor. Eh hani Reis'in bayraklarını sallıyordu bu gazzeliler. Daha düne kadar "Eeeeeeey israil", "Soykırımcı Netanyahu" söylemleri atan bu iktidar ne oldu da sus pus oldu. Onların da kendi adamlarıyla destek vermesi daha iyi olmaz mıydı? Olmazdı, olamazdı. Çünkü bugün bu ülkede acaip acaip ve hukuk dışı şeyler oluyorsa bunlar Atlantik ötesinde kimsenin "Höööt" dememesi yüzünden oluyor. Papaz olayını anımsatmama gerek var mı?
Uluslararası siyasette ne düşman ne de dost vardır. O an için milli menfaatler nasılsa öyle hareket edersin. Bak Türki soydaşlarımıza Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dururken gittiler Rum Kesimi'ni tanıdılar. Bunlar bize düşman mı oldu şimdi? Değil. Avrupa Birliği 12 milyar dolar verince şova dahil oldular. Ver 20 milyar dolar anında büyükelçiyi gönderirler. Güçlü olacaksın yeğen. Güçlü olmazsan kimse sana acımaz. Hem ekonomik, hem askeri hem de hukuki olarak güçlü olacaksın.
Ama bu kafaya nasıl anlatmalı ki...
Japonya ABD'ye neden düşman değil mesela. Öyle ya adamların tepesinde iki tane atom bombası patlattı ABD'liler. PAtlamalarda 130, takip eden birkaç yılda 300.000 kişi öldü. Ama Japon başbakanı Elvis taklidi yaparken görülüyor.
Ya da Almanya ve Fransa diyelim. Almanlar canına okudu Frazsızların. Ülkelerini işgal ettiler, aşağıladılar. Müzedeki eserleri bile hüplettiler yeri geldi. Ama bunlar biraz gazete okuyorsan bir kanki bir kanki.
Uluslararası siyaset böyle bir şey iki gözüm. Ama liyakat 20 seneyi aşkın ortalarda görünmediği için bu işler nasıl yürür sen de bilmiyorsun haliyle.
Ama şu şekilde de düşünebilirsin: CHP Gazze'de yapılanlardan dolayı protesto yürüyüşü yapıyor. Hükümet polis gücüyle engelliyor. Eh hani Reis'in bayraklarını sallıyordu bu gazzeliler. Daha düne kadar "Eeeeeeey israil", "Soykırımcı Netanyahu" söylemleri atan bu iktidar ne oldu da sus pus oldu. Onların da kendi adamlarıyla destek vermesi daha iyi olmaz mıydı? Olmazdı, olamazdı. Çünkü bugün bu ülkede acaip acaip ve hukuk dışı şeyler oluyorsa bunlar Atlantik ötesinde kimsenin "Höööt" dememesi yüzünden oluyor. Papaz olayını anımsatmama gerek var mı?
Uluslararası siyasette ne düşman ne de dost vardır. O an için milli menfaatler nasılsa öyle hareket edersin. Bak Türki soydaşlarımıza Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dururken gittiler Rum Kesimi'ni tanıdılar. Bunlar bize düşman mı oldu şimdi? Değil. Avrupa Birliği 12 milyar dolar verince şova dahil oldular. Ver 20 milyar dolar anında büyükelçiyi gönderirler. Güçlü olacaksın yeğen. Güçlü olmazsan kimse sana acımaz. Hem ekonomik, hem askeri hem de hukuki olarak güçlü olacaksın.
1972 yılında Baykonur Uzay Üssü'nden uzaya fırlatılan ve Venüs'e gönderilmek istenen Rus Uzay aracı.
Fırlatmanın ilk aşamaları sorunsuz geçse de yörüngeden çıkarken çalışması gereken ek güç bloğu çalışmadı ve Kosmos 482 dünya yörüngesinde adeta takılı kaldı. O dönemlerde Sovyetler başarısız uzay denemeleri için Kosmos adını kullanıp sadece numaralarda değişiklik yapıyordu. NASA'ya göre Kosmos 482 dört parçaya ayrıldı. ikisi dünyanın hemen alt yörüngesinde kalırken diğer ikisi 48 saat içinde atmosferde yandı. Yine Nasa'ya göre Kosmos 482'nin kalan parçalarının ağırlığı yaklaşık 500 kilo. işin kötü tarafı bu kalan parçalar yanmaya dayanıklı ve düşüşü de yaklaşık 500 kilo olarak tamamlayıp yere çarpacaklar. Rus yetkililer 8 ve 14 Mayıs tarihleri arasında saatte 242 km hızla yere çarpamasını bekledikleri Kosmos 482'nin Mısır, Suriye, Türkiye ve Azerbaycan düşmesini öngörüyor. Düşüşte birkaç yüz gram TNT patlaması kadar bir enerji çıkaracağını hesaplamışlar. Şansımıza işte.
Fırlatmanın ilk aşamaları sorunsuz geçse de yörüngeden çıkarken çalışması gereken ek güç bloğu çalışmadı ve Kosmos 482 dünya yörüngesinde adeta takılı kaldı. O dönemlerde Sovyetler başarısız uzay denemeleri için Kosmos adını kullanıp sadece numaralarda değişiklik yapıyordu. NASA'ya göre Kosmos 482 dört parçaya ayrıldı. ikisi dünyanın hemen alt yörüngesinde kalırken diğer ikisi 48 saat içinde atmosferde yandı. Yine Nasa'ya göre Kosmos 482'nin kalan parçalarının ağırlığı yaklaşık 500 kilo. işin kötü tarafı bu kalan parçalar yanmaya dayanıklı ve düşüşü de yaklaşık 500 kilo olarak tamamlayıp yere çarpacaklar. Rus yetkililer 8 ve 14 Mayıs tarihleri arasında saatte 242 km hızla yere çarpamasını bekledikleri Kosmos 482'nin Mısır, Suriye, Türkiye ve Azerbaycan düşmesini öngörüyor. Düşüşte birkaç yüz gram TNT patlaması kadar bir enerji çıkaracağını hesaplamışlar. Şansımıza işte.
Netflix'te yayınlanan beş bölümlük belgesel. 1. bölümde Pasifik Okyanusu, 2. bölümde Hint Okyanusu, 3. bölümde Atlantik Okyanusu 4. bölümde Arktik Okyanusu ve 5. bölümde de Güney Okyanusu anlatılıyor. Perşembe günü açıklanan National Academy of TV Arts and Sciences (Ulusal Televizyon Sanatları ve Bilimleri Akademisi) yani NATAS'ın haber programları ve belgesellere verilen Emmy'lerin ardından 29 dalda adaylık alan Netflix belgesellerinden biri. Belgeseli orjinal dilinde Barack Obama seslendiriyor.
Vizyona girdiği 2019 yılında Çin tarihinin en çok izlenen ikinci filmi olan Ne Zha'nın rekorları altüst eden devam filmi. Prodüksiyon bütçesi 80 milyon dolar olan film, dünya genelinde 2.16 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek beşinci hasılatına ulaştı. Bu aynı zamanda, geçtiğimiz yaz rekoru yenileyen Ters Yüz 2'yi geçerek tüm zamanların en çok izlenen animasyon filmi olması anlamına da geliyor.
Çin mitolojisinin önemli eserlerinden Fengshen Yanyi'nin modern bir uyarlaması olan Ne Zha kötücül güçlerle doğmuş bu nedenle kasabaya felaket getirmesinden korkulan bir çocuk olan Ne Zha'nın kasabayı kurtarmak ve masumları korumak için kendisini feda etme hikayesini anlatıyor. Çin mitolojisinin önemli figürlerinden olan Ne Zha, Çin halkı için kötüye karşı iyinin, zayıfın bile güçlü olabileceğinin simgesi. Çin tarihinde IMAX formatıyla çekilen ilk animasyon filmi olan Ne Zha, animasyon stüdyosunun ilk filmi olmasına ve seslendirme kadrosunda ünlü isimler olmamasına rağmen kulaktan kulağa yayılarak Çin tarihinin ikinci en yüksek hasılatına ulaştı. Çin’in o seneki Oscar aday adayı olan film, 22 milyon dolarlık mütevazı bütçesine karşılık 742 milyon dolarlık gişe başarısıyla göz doldurdu. (Oksijen)
Çin mitolojisinin önemli eserlerinden Fengshen Yanyi'nin modern bir uyarlaması olan Ne Zha kötücül güçlerle doğmuş bu nedenle kasabaya felaket getirmesinden korkulan bir çocuk olan Ne Zha'nın kasabayı kurtarmak ve masumları korumak için kendisini feda etme hikayesini anlatıyor. Çin mitolojisinin önemli figürlerinden olan Ne Zha, Çin halkı için kötüye karşı iyinin, zayıfın bile güçlü olabileceğinin simgesi. Çin tarihinde IMAX formatıyla çekilen ilk animasyon filmi olan Ne Zha, animasyon stüdyosunun ilk filmi olmasına ve seslendirme kadrosunda ünlü isimler olmamasına rağmen kulaktan kulağa yayılarak Çin tarihinin ikinci en yüksek hasılatına ulaştı. Çin’in o seneki Oscar aday adayı olan film, 22 milyon dolarlık mütevazı bütçesine karşılık 742 milyon dolarlık gişe başarısıyla göz doldurdu. (Oksijen)
Vizyona girdiği 2019 yılında Çin tarihinin en çok izlenen ikinci filmi olan Ne Zha'nın rekorları altüst eden devam filmi. Prodüksiyon bütçesi 80 milyon dolar olan film, dünya genelinde 2.16 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek beşinci hasılatına ulaştı. Bu aynı zamanda, geçtiğimiz yaz rekoru yenileyen Ters Yüz 2'yi geçerek tüm zamanların en çok izlenen animasyon filmi olması anlamına da geliyor.
Çin mitolojisinin önemli eserlerinden Fengshen Yanyi'nin modern bir uyarlaması olan Ne Zha kötücül güçlerle doğmuş bu nedenle kasabaya felaket getirmesinden korkulan bir çocuk olan Ne Zha'nın kasabayı kurtarmak ve masumları korumak için kendisini feda etme hikayesini anlatıyor. Çin mitolojisinin önemli figürlerinden olan Ne Zha, Çin halkı için kötüye karşı iyinin, zayıfın bile güçlü olabileceğinin simgesi. Çin tarihinde IMAX formatıyla çekilen ilk animasyon filmi olan Ne Zha, animasyon stüdyosunun ilk filmi olmasına ve seslendirme kadrosunda ünlü isimler olmamasına rağmen kulaktan kulağa yayılarak Çin tarihinin ikinci en yüksek hasılatına ulaştı. Çin’in o seneki Oscar aday adayı olan film, 22 milyon dolarlık mütevazı bütçesine karşılık 742 milyon dolarlık gişe başarısıyla göz doldurdu. (Oksijen)
Çin mitolojisinin önemli eserlerinden Fengshen Yanyi'nin modern bir uyarlaması olan Ne Zha kötücül güçlerle doğmuş bu nedenle kasabaya felaket getirmesinden korkulan bir çocuk olan Ne Zha'nın kasabayı kurtarmak ve masumları korumak için kendisini feda etme hikayesini anlatıyor. Çin mitolojisinin önemli figürlerinden olan Ne Zha, Çin halkı için kötüye karşı iyinin, zayıfın bile güçlü olabileceğinin simgesi. Çin tarihinde IMAX formatıyla çekilen ilk animasyon filmi olan Ne Zha, animasyon stüdyosunun ilk filmi olmasına ve seslendirme kadrosunda ünlü isimler olmamasına rağmen kulaktan kulağa yayılarak Çin tarihinin ikinci en yüksek hasılatına ulaştı. Çin’in o seneki Oscar aday adayı olan film, 22 milyon dolarlık mütevazı bütçesine karşılık 742 milyon dolarlık gişe başarısıyla göz doldurdu. (Oksijen)
imamoğlu'nun tutuklanmasını protesto eden eylemleri dış güçlerin planladığını söylemiştir kendileri. Niyetleri de terörsüz Türkiye'ye geçişi sabote etmek istemeleri. Ya siz bir gün öyle ya da böyle gideceksiniz ya iktidardan; ondan sonra insan içine nasıl çıkacaksınız gerçekten çok merak ediyorum.
Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan, Türkiye'yi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde işgalci güç ilan ettiler. Yersen, kardeşiz yani. Hani lan Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktu. Ha bir de bu adamlar israil'e falan ağzını açtılar mı hiç onu da bilmiyoruz. Bravo ya. Bu adamların kafası bu oldukça arada çimento vazifesi göreceğim diye ezilmeye, küçük duruma düşmeye hiç gerek var mı? Politik ilişkiler olması gereken düzeyde kalsın. Bu kardeş ülkelerden hiçbiri Kuzey Kıbrıs'ı tanımadılar bu arada. O kadar sığ bir politikaları var ki. AB ile iyi ilişkiler kurma gayretiyle yarınları hiç hesaba katmıyorlar. Çok çabuk her şeyi unuttuğumuzdan belki de haklılar.