bugün

yuhanna'nın yoğun sembolizmle bezenmiş revelationunun, dördüncü pasajının dördüncü babında yaklaşık olarak görüntüsü şöyledir;

http://www.ehli-beyt.org/...ik-tasi-ve-faydalari.html
çok dua ediyorum allah'ım ne olur yardım et bana. istediğim tek şey normallesmek. istemiyorum onu düşünmeyi artık.
kendisine yetemeyen insanların çıkı$ noktası.
kader denilen şeyle bir şiirden daha şiirsel bir şey yaratmıştır. her şeyiyle onun elinden olduğu bellidir.
hakkın yazacaklarım yüzünden korktuğum rab.

allah olmak zor mudur acaba. düşünün sizin seviyenizde olan hiç bir şey yok.sanırım bunu insani akıl ile idrak etmek zor olacak.
en büyük değildir. "tek" büyüktür. yaşama sebebimizdir. azametini görmek için sağa, sola, doğaya, yıldızlara bakmaya falan gerek yoktur. aynaya bakmak yeterlidir.
yok olan birseyin yok olup olmadigini tartisayamayacagiz icin varligi kesin olan yaratici. yok yoktur, yok olana yok diyemezsin, varolani inkar edersin.
süperdir, candır.
yerlere ve göklere sığmayan ancak "mümin kullarının gönüllerine sığan" yüce sahibimiz.

islam ve iman ile şereflendirdiği kullarından olabilmeyi lütfetsin bizlere inşallah.
http://www.google.com.tr/...p;ved=1t:429,r:3,s:0,i:91

(bkz: el ilah)
Çanakkale Cehpesinde atalarımızın, mehmetçiğin çarpışırken ağzından düşmeyen o kutsal kelime.
kainatın yaratıcısıdır. Yüce insanların yüceltdiği yobazlarınsa seviyesizce hale getirdiği üstün hikmet sahibi.

Not: Kuranda allahın rahmetinin büyük olduğu buyuruluyorsa mutlaka bir sebebi vardır. En iyisini allah bilir.
el ilah tan geldiği doğrudur. bununla birlikte el ilah ilah olan el demektir. el, tarihleri boyunca arap kavimlerinin en büyük tanrısı olmuştur. araplar daima büyük tanrılarını el kelimesiyle ifade etmişlerdir ve bunlardan biri de hubal (hub-el) dir. fakat allah kelimesi el-ilah ile en tepeye konulmuştur. el'in kutsal olması ve islamiyette kutsal sayılması ise aslında islama veya kurana ters düşmez. nitekim kuran pek çok yerde başından beri gelen dinin islam olduğunu ve kuranın bu dini tamamlayan son kitap olduğunu söyler. bu yüzden tarih boyunca aynı ismin ilah olarak kabul edilmesi herhangi bir çelişki veya mantık hatası olarak gözükmemektedir.
hakkında ateistlerin ve müslümanların sürekli tartıştığı, fakat aslında tartışılarak hiçbir sonuca ulaşılamayacağı, bu yüzden boşuna tartışılan ilah. her ne kadar argüman üretilirse üretilsin, bugüne kadar bir ateistin ya da bir müslümanın iddialarını sonuçlandırabildiği görülmemiştir. zira, inançtır insanın bu konuda safını belirleyen. şahsen ben inanan bir insanım ve allahın varlığını size kanıtlamam imkansız. ben bir bütünün parçası olduğuma inanıyorum. beynimin çok aciz olduğuna fakat ruhumun(ya da herhangi bir ruhun) çok kuvvetli olduğuna da inanıyorum(bu arada zeka olarak ileri sayılabilecek bir seviyedeyim not: evet egom da yüksek). bugüne kadar öyle çabalarımla değiştiremediğim bir durum da olmadı. yani düşündüğünüz gibi bir ihtiyacım da yok. benim ihtiyacım biraz daha farklı: küçücük bir parçası olduğum bütüne olan saygım ve sevgimden ötürü her zaman aklımda olması için çabaladım. bu sonuca nasıl ulaştım derseniz uzun uzun tartışsam da bir sonuca varamayacağız diye yazmıyorum. bence ateistler(bunu şakirt ağzıyla söylemiyorum)in hakkında sert bir üslupla konuşması da gayet doğal. bugüne kadar islamın ya da herhangi bir dinin korku dini olarak gösterilmesinin yanı sıra, aynı düşünmeyene yapılan suçlamalar sonucu, onların da aynı tepkiyi gösteriyor olmasını yadırgayamayız.
son olarak tek söylemek istediğim şey: türkiyede çocuklara korku mekanizması olarak öğretilendir. açıkçası inanıyorsan korkman gayet doğal. fakat allah ve çocuk arasında sevgi bağını hiç kurmayıp, korkular üzerinden anlatılırsa allah, sırf bu mekanizma bile bir çok karşıtını ortaya çıkaracaktır.
herkesin misyonerlik hakkının bulunması ile, karşıdakinin sizin misyonerliğinizi kabul etmemesi durumunda sinirlenip her şeye hakkınızın olduğunu düşünmeniz arasında baya büyük bir fark var.

özet geçelim: ben "hiç" kavramını düşünüyorum ve bunun sonucunda o'na ulaşıyorum. bu demek değil ki, bu sonuca ulaşmayan aptaldır. müslüman adam aptaldır genellemesi de yanlıştır aynı şekilde.

tamam bu sefer cidden son: mesela her şey yüzde yüz pozitif bilimlerle açıklanacak diye bir gerçek de yok. mesela iktisatı matematikle açıklamaya çalışanların sıvadığı bazı noktalarda avusturya ekolü gayet güzel işler çıkarabiliyor.
Şimdi buraya kafamı kurcalayan şeyleri yazıcam.
ilk olarak ''allah'' sonsuz gücü olan kavramsa, herşeyi anında yaratabilicek ya da yok edebilecek güce sahipse, biz insanoğlunu neden yarattı ? Onun hiçbirşeye ihtiyacı yok ya hani, bizim ona kulluk etmemiz neden peki ?

Üçüncü olarak da : Madem hepimizin kaderi ezelden beri belli, eğer ben inanan biri olarak yaratıldıysam ne fazlam var da cennete gitmeye hak kazanmış olarak doğuyorum ? Allah bazılarımızı yaratırken(kaderlerimizi yazarken) şu cennete gidecek diyor, o insanın hayatta ne yapıcağı yazılıyor, çiziliyor, ve o cennete gidiyor. Bazılarının kaderini de bunun sonu cehennnem diye yazıyor. E onun suçu ne de sonu cehennem olacak şekilde yaratılıyor ?

Dördüncü olarak : Geçen ay Mısır da trenle otobüs çarpışmıştı, 50 tane ilkokul çağındaki çocuk ölmüştü. Günahları neydi ? Bu dünyadaki adaletsizlik niye ? Birisi afrikalı ayda 10 dolarla geçinmeye çalışan bir ailenin oğlu/kızı olarak doğuyor, birisi milyonlarca doları olan bir insanın oğlu/kızı olarak. Neden ? Sonuçta allah bizi yaratırken, şu bill gates in oğlu olucak, bu afrikada aç bir ailenin çocuğu olacak diyor, peki o afrikalı fakir bir ailenin oğlu/kızı olarak doğan kişi neden böyle bir ceza alıyor ?

Asıl aklımı kurcalayan noktaya gelirsek : Şimdi dünya sınav yeri deniyor, bir de kader diye bir kavram var. Bu ikisi çelişiyor. Nasıl mı ?

Kader dediğimiz şey, alın yazımızdır yani hayatta neler yapıcağımız önceden yazılmıştır, ben şuan bunları yazıyorsam, ben doğmadan önce şu saatte şu dakikada bunu yazıcağım önceden belliydi. Yani bu benim tercihim olmuyor o zaman. O zaman dünya sınav yeri de olmuyor. Sınav demek, sınava tabi tutulanın yorum hakkı olması demektir. Ama kader diye birşey var, benim ne yapıcağım belli önceden yani ben kendi irademle birşey yapmıyorum. O zaman şöyle bir sonuç çıkıyor ortaya; kitap göndermesinin bir önemi yok, zaten bizim inanıp inanmıycağımız belli önceden.Madem inanıp inanmıycağımız önceden belli, neden kitap gönderip bizi teste tabi tutuyorsun ? Biraz düşünün, bu bir paradoks. Dünya aslında, allah ın önceden çektiği bir filmin oynatıcısı, dvd player gibi.

Sorularımın cevaplarını gerçekten cevaplayabilicek mantıklı arkadaşlar varsa buyursun özel mesaj atsın. Ben elhamdülillah müslümanım. Ama kafamı bunlar kurcalıyor kardeşim. Biri bana bunları açıklasın.
bağışlayan. sonsuz kerem sahibi. esirgeyen. yaratan.edebi ve ezeli.

bütün bu sıfatlarda yalnız ona yakışır.
hayatın şifresi, isimlerin en güzeli, sığınılması gereken tek kapı, muktedir.
insanlarla sims oynadığını düşündüğüm yaratıcı sıfatlıdır.
allah bes, baki heves.
Yaradan.
kendisine inanmayanları değil, kendisine inanıp da götünden günah-sevap uyduranları cezalandıracak olandır.
En büyük hatası gunahkar olan bizleri şeytanları yaratan varlık neden kendıne nankörlük eden kulları cinleri yaratırsınki güzel rabbim ?
(bkz: bir varmış bir yokmuş)
arapça bir kelime. öztürkçe'si için (bkz: tanrı).
rüyalarda dahi görülemeyendir.