bugün

turk islam sentezinin olusumunda buyuk katki saglamis olan yazar.

biyografisi icin:

http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=597
Keşke memleketteki kendine ülkücü diyenler bütün kitaplarını okusa hatmetse diye düşündüğüm insan.Kendisi sağ görüşten çıkmış ender düşünürlerden olup uzun yıllar Türkiye gazetesinde yazarlık yapmıştır.Sanılanın aksine babası merhum Abdülhakim Arvasi Hüseyin Hilmi Işık hocanın hocası ile aynı değildir.Fakat babasıda derin alimdir. Hz.Muhammedin soyundan gelmektedir.S.Ahmet Arvasinin özellikle Kendini arayan insan,diyalektiğimiz estetiğimiz,insanın yalnızlığı ve insan ve insan ötesi oldukça güzel kitaplardır.

Acı olan şudurki kendisi hakkında ilk yazıyı gören kişi onu türk islam sentezcisi olarak tanımlamıştır. Seyyid Ahmed Arvasi Türk islam sentezi denmesine kızar ve birşeyin sentez olması için iki zıtlığın olması gerekir, Türklük Müslümanlığa yada Müslümanlık Türklüğe zıt birşey miki sentez oluştursunlar demiştir.
van ve çevresinde konuşlanmış küçük bir kürt aşireti olan Seyyid arvasiler aşiretine mensup kürt kökenli ülkücü. ne gariptir ki bu adam türk-islam sentezi diye bir düşünceyi ortaya atmış ve bir sürü yandaş toplamış. sakın bu türk-islam sentezi diye ortaya atılan fikir kürt-islam sentezinin maskelenmiş hali olmasın? ayrıca, arvasi'nin mensup olduğu aşiret vaktiyle (vaktiyle derken 1700'lü yılların ortası) osmanlı imparatorluğuna karşı ufak bir ayaklanma başlatmış, ancak osmanlı bu ayaklanmayı 6 gün gibi kısa bir süre de bastırmasını bilmiştir.
(bkz: hem seyyid hem kürt olabilme durumu)
seyyiddir. evlad-ı resul olup kürt değildir.olsa da pek bişe değişmez. vanlı değil doğu beyazıtlıdır. bizzat osmanlılar tarafından dedeleri anadoluya iskan edilmiş, her türlü destek sağlanmış ve çok hürmet gösterilmiştir. dağlı bir kürt aşireti değil çok asil bir ailedir.vatana ve dine hayırlı çok müstesna insanlar çıkmıştır aralarından. seyyid ahmed arvasi hoca bunlardandır. kendinden menkul yazılar girmemek "evvela bilmek" lazımdır.
daktilosunun başında yaşamını yitiren ülkücü aydın.
beraber geçirdiği, aynı ortamlarda çalıştığı irfan özfatura'nın kaleminden okuyalım seyyid ahmet arvasi'nin hayatının kısacık bir özetini...

ahmed arvasi hoca doğubeyazıt'lıdır. öğretmen okulundayken evlenir ve genç yaşta çoluk çocuğa karışır. mezun olunca onu tutak'ın mollaşemdin köyü'ne yollarlar. bir kış günü eşyasını at kızağına yükleyerek yola vurur. ancak sıcak bir lojman hayal ederken sırılsıklam bir dam bulur. evet onun gibi bir idealistler tek göz odadan da tad almasını bilirler, lâkin okul perişandır. bırakın masayı, sırayı, odun bile yoktur. cılız çocuklar yamalı bir hasırın üstüne oturur, birbirlerine sokulurlar. arvasi beyin ilk işi eğreti bir soba uydurmak ve bir miktar tezek bulmak olur. çocuklar önce ellerinin buzlarını çözer, sonra samanlı kağıtlara eğri büğrü harfler çizerler. bu garipler kimsenin umurunda değildir, işte sırf onlar için yüksek tahsil yapma kararı alır, eğitim yılını bitirince gazi üniversitesi pedagoji bölümüne yazılır. gelgelelim burada köy enstitülülerin kesin bir hakimiyeti vardır. anadolu'dan gelen temiz gençler karargâha dönen okulda geleneklerinden inançlarından koparılmakta, beyinleri yıkanmaktadır. ahmed arvasi bey bu güçlü sele ecdad sevgisi ile karşı koyar. ancak arkadaşları kaybolur gider, mâlum cenaha katılırlar. işte o günlerde derin fikir çileleri çeken arvasi hoca "kendini arayan insan" kitabını kaleme alır. balıkesir savaştepe öğretmen okulu'nda ders vermeye başladığında anlatacak çok şeyi vardır ve dağarcığındakileri temiz anadolu çocuklarına aktarır. seyyid ahmed arvasi "insan ve insan ötesi" ve "türk islâm ülküsü"nün ardından şirin bir şiir kitabı çıkarır. fikirtepe eğitim enstitüsü'nde "ilmihal" ve "doğu anadolu gerçeği" isimli akademik eserini kaleme alır.

büyük mütefekkir emeklilik yıllarında çalışma dozunu artırır. türkiye gazetesi'nde günlük makaleler yazar, peş peşe kitap çıkarır. evi gençlerle dolup taşar, onlara "asr-ı saadet" yıllarını, alperenleri, derviş gazileri anlatır. elceğiziyle çay, çörek taşır, tek tek hatırlarını sorup gönüllerini alır.

arvasi hoca sevdirir, kızmaz, müjdeler, korkutmaz. çocukları adam gibi karşısına alır dertlerine derman olmaya bakar. her ne kadar saklasa da maaşının irice bir bölümünü muhtaç öğrencilere dağıttığını cümle âlem bilir. dersini misallerle renklendirir, son üç beş dakikada ilmi, insani, islâmi öğütler verir. lakin...

lakin, sigarayı biraz fazlaca içmektedir...
bir gün muallim arkadaşlarından biri "çocuklar size özeniyor hocam" der, "sigarayı aynı sizin gibi yakıyor, izmariti sizin gibi söndürüyorlar."

hiçbir şey söylemez. derhal kantine girer, gençlerin şaşkın bakışları arasında cebinden paketini çıkarır ve parça parça edip ortaya atar. çocuklar mesajı alırlar. eller bellere, çoraplara, gider, büyük bir hınçla paketlerini paralarlar... döşemede bir anda tütünden bir tepecik yükselir. belki inanmayacaksınız ama o günden sonra okulda sigara içen tek talebe kalmaz.

aradan yıllar, uzuuun yıllar geçer...
hoca öğretmenliği bırakır, yazarlığa başlar. memleket sıkıntılıdır, zira aydın geçinenler başka tellerden çalarlar. birilerinin onlara cevap vermesi lâzımdır. sıhhati de iyi değildir ama seminerler konferanslar düzenlemeli, bildiklerini gençlerle paylaşmalıdır. yükü öylesine ağırdır ki uyuduğu geceler sayılıdır. çok yoğun çalışır, sadece çay ve sigara ile ayakta kalır. işte bu hengame içinde yolu bir zamanlar öğretmenlik yaptığı balıkesir'e düşer. dostları tabakalarını çıkarır kehribar renkli tütünleri sarıp hocaya uzatırlar. olacak şey değildir, hoca sigaraya "hayır" der, yüzüne bile bakmaz.

o gün, sonraki gün ve daha sonraki gün bütün teklifleri red eder, tek dal yakmaz.
ta ki yola çıkana ve "bursa il hududu" tabelasını görene kadar.
zira bu ilde verilmiş bir sözü vardır ve hoca verdiği sözü asla unutmaz!

Not:itü sözlük' den alıntıdır.
yazdığı kitabın ve sistematize ettiği düşüncenin adı türk-islam ülküsüdür. analitik düşünce ekseninde türklük bir tez, islam bir antitez olmadığından bir sentezden bahsetmenin mümkün olmadığını belirtir. kendisinin kaleminden kendisi:

"Ben,islam iman ve ahlakına göre yaşamayı en büyük saadet bilen, büyük Türk Milletini iki cihanda aziz ve mesut görmek isteyen ve böylece islam'ı gaye edinen Türk milliyetçiliği şuuruna sahibim. inanıyorum ki, hem Türk, hem Müslüman olmak,... hem de muasır dünyaya öncülük etmek mümkündür.Ecdadımız bütün tarihleri boyunca bunu denediler ve başarılı oldular. O halde bizler niye bu tarihi misyonumuz yerine getirmeyelim"

kendisinin kaleminden bir de ülkücü tanımına bakalım:

"Ve Tarih Bir Gün Acz içinde Kıvrana Kıvrana, Şehadete Susamış Bir Ülkücüden Daha Müthiş Bir Silahın Keşfedilemediğini Yazmak Zorunda Kalacaktır!"
türk islam ülküsü kitaplarıyla ülkücülüğün ne olduğunu açıklayan ve aynı zamanda ülkücülüğün kurucuları arasında olan ve şimdiki ülkücülere sölediğinde '' - o kim ya '' denilen ve lafta izinden gidilen üstad.
türk islam ülküsünün mimarı.yerli düşünen yerli fikir üreten şahsiyet sahibi mütefekkir.rahmet rahmet rahmet
Sentezin tez ile antitez arasında olduğundan ötürü ülkü kelimesinin TÜRK iSLAM ÜLKÜSÜ kullanılmasının doğru olduğunu söyleyen asrın yesevisi bilge müstesna sahsiyet ayrıca seyiddir.
* 31 aralık'ta vefat etmiş olan türk-islam sevdalısı bir dava adamıdır. *
Balıkesir Lisesinde edebiyat öğretmenliği yapmış türk-islam sentezinin fikir babalarında birisi.
türk - islam ülküsünün hocası olarak bilinir.
çoğu zaman mehmet akif ersoy ile ülsup ve fikir benzerlikleri göze çarpar.
seyyid ahmed arvasi hoca, ''türk - islam ülküsü'' isimli üç ciltlik eseriyle ülkücü gençliğe büyük ışık tutmuştur.
12 eylül ihtilalinde tutuklanıp cezaevine konulmuştur.
1979 yılında istanbul'da ''türk gençlik vakfı''nı kurmuştur.
1988 tarihinde vefat etmiştir.

(bkz: seyyid ahmed arvasi)
''türk devletini yıkmak ve türk milletini parçalamak isteyen bölücüler yalnız türklüğe değil, islam'a da ihanet etmektedirler...''
sanıldığı gibi kürt değil araptır.
" batmayacağına inanarak suya bas, yürür gidersin.. mucize yürüyebilmen değil inanabilmendir... "
peygamberin soyundan olduğu söylenilen kişi. Çoğu sağcı bilmez kendisini. Sağcı olmayanlar daha çok tanır kendisini.
türk-islam ülküsü adlı eserini türk milliyetçilerine şiddetle tavsiye ettiğim türk milliyetçisi.
ölümünün 23. yıldönümü. Ruhu şad mekanı Cennet olsun.

ne mutlu o'nu anlayıp fikirlerini yaşatabilenlere.

--spoiler--
Ben, islam iman ve ahlakına göre yaşamayı en büyük saadet bilen, büyük Türk milletini iki cihanda aziz ve mesut görmek isteyen ve böylece islamı gaye edinen Türk milliyetçiliği şuuruna sahibim. Benim milliyetçilik anlayışımda asla ırkçılığa, dar bölgeciliğe ve dar kavmiyet şuuruna yer yoktur. ister azınlıktan gelsin ister çoğunluktan gelsin her türlü ırkçılığa karşıyım. Bunun yanında şanlı Peygamberimizin "Kişi kavmini sevmekle suçlandırılamaz", "Kavminin efendisi kavmine hizmet edendir." ve "Vatan sevgisi imandandır." tarzında ortaya koydukları yüce prensiplere bağlıyım.
--spoiler--
Mekanı cennet olsun.

--spoiler--
batmayacağına inanarak suya bas, yürür gidersin. mucize yürüyebilmen değil, inanabilmendir.

seyyid ahmed arvasi
--spoiler--
ve tarih bir gün, acz içinde kıvrana kıvrana şehadete susamış bir ülkücüden daha müthiş bir silahın keşfedilemediğini yazmak zorunda kalacaktır.

hayretle gördüm ki, bu ülkede türk kelimesinden ürkenler var. yine hayretle gördüm ki, bu ülkede i̇slam kelimesinden ürkenler var. ve yine ürpererek gördüm ki, bu ülkede türk ve i̇slam kelimelerinin yan yana gelmesinden dehşete kapılan kişi ve çevreler var.

bir doğu anadolu çocuğu olarak, doğduğum ve büyüdüğüm bölge etrafında döndürülmek istenen hain niyetlere, kahpe tertiplere karşı elbette kayıtsız kalamazdım. beni yakından tanıyanlar, bütün hayatımı ve çalışmalarımı türk-i̇slam ülküsü'ne vakfettiğimi elbette bilirler.

türk milliyetçilerinin çile ve ızdıraba düçar olduğu dönemler türk milli şuurunun yeni bir zaferini müjdelemektedir. mustaripler, mağdurlar ve mazlumlar çoğalıp türk milliyetçilerinin saflarını takviye ettikçe hareketin aşk ve hararet potansiyeli de artmaktadır.

çeliğe su veren adam, Türk islam ülküsünün yiğit ülkücüsü mekanın cenet olsun.
ideolojisini mefkuresini şiarını bilmeyen, entel olmak için " bir yorum yazayımda laf sokayım" mealinde feodal tarikatcı" gibisinden rahmetlinin kendiyle hiç alakası olmayan fikirlerini var sayarak eleştirebilme komikliğine erişmiş olanlara rağmen; kendisi doğulu birisi olarak oralarda şimdi bile olan feodalizme başkaldıran bir türk islam ülkücüsüdür. Tarikat ve gerici ise işin komedisine sürülen lezzet olmalı sanırım.
--spoiler--
Însanın insanı tanrılastırmak alışkanlığını çok iyi bildiği için kendi isminin başına bir "harf-i tarif" gibi " Allah'ın kulu ve rasulü" sözünü koydu ve koydurdu. Hazreti Muhammed bu tutuşu ile gerçekten insanın haysiyetini kurtarmak istedi. bu peygambere hayran olmamak kaabil mi? Hangi rejim ve sistem bu espriyi anladı? Sermayedarı tanrılaştıran kapitalizmin de, cemiyeti tanrılaştıran komünizmin de, devleti tanrılaştıran faşizmin de insanlara "kullarım"
demek için can müsbetitin de saltanatı Hazreti Muhammed'in inkılapçı ruhu karşısında çatırdamaya devam edecektir.
--spoiler--

Kendini arayan insan kitabından.
türk islam sentezi düşüncesini kabul etmemiş bir büyük adamdır arvasi.

sebebi ise, sentezin tez ve anti-tezi, yani iki zıt mefhumu ihtiva etmesidir.

tarihi boyunca puta tapmamış türk milleti ile, ona daha da büyük bir şeref katan; onu zirvesine ulaştıran islâm arasında bir zıtlık yoktur oysa.

kendisinin türk-islâm ülküsü adlı 3 ciltlik eserini herkesin okumasını tavsiye ederim. elbette her fikrine katılmak, her görüşünü benimsemek mümkün değil. bu, türk milliyetçiliğini bir fikir kıtlığına sokacağından doğru da değil.

ama bilinmesi gerek arvasi'nin. din ve milliyet ilişkisi konusunda birkaç şey söylemeden önce bilinmesi gerek.