Efendim paganizm orta ve geç dönem hristiyanlarının köylü dini diyerek aşağılamak için kullandığı bir terim olarak ortaya çıktı. Bu bakımdan paganlik yunan ve romanın dinî kadar iskandinav dini için kullanıldı. Metafizik varlıklara gelecek olursak. Paganların da metafizik varlıkları vardı. Ölüler diyarının efendisi hades veya zeus thor. Madde ve olgulardaki görünen değişimlere görünen dışından müdahale eden tanrılardı. Misalen platonu okursak tanrılar gayet metafizik olarak görülüyor. Onlar metafizik evrenin bir parçası. Keza hepsinde olan kurban ritüelleri gayet eylemin ya da maddenin soyut bir düzleme aktarılıp metafiziğe taşınmasındır bence. Nitekim B. Russell'ın dediğine göre bir bacchussculuk kendine ritüel olarak yer buluyordu. Ritüel her zaman dinlerde numune ulaşmak için yapılan metafizik kökenli aktiviteler olduğu bence yadsınamaz. Paganlik gayet dindir. Dinlerin bu derece metafiziğe sarılması zaten 18. Yy sonrası başlayıp giderek artan bir korunma mekanizmasıdır

Peltekti biraz ağzı.
Aksanım böyle derdi.
Sordum nerenin ağzı?
Cevabı "benim" di

Halbuki Koca bir ülkeydi bana göre
Zengin de bir dili vardı üstelik
Kadirdi pek çok şeyi söylemeye
Tek kelimesinde adım geçmeyen

Şimdi tutuyorum bir kelimeyi elimde
Hadi tahmin et bakalım
istersen "elim" de
Ya da boşver unutalım...

Umrumda değil...
Ben kıtalararası mekik dokuyan bir dilim.
Kelimeler ve zaman oyuncağım.
Bazen birleştirir bazen bölerim dilim dilim,
Bilebileceğim kadar açılıyor kucağım.

Sarılıyorum dünyaya...
Kutuplar, buzlar, sular ve buharlar,
Ve geçirdiğim tüm buhranlar,
Yazlar, kışlar ve baharlar...
Siz de mi buradasınız kara bühtanlar?
Zaman nehrinin bir kolu iyi ki lethe!
iyi ki getirip her şeyi taşımıyor.
Bu unutmaya haklı bir methiye
Çünkü düşüncede düşünce
Dizlerim acımıyor...

Sessizlik...
Bilmiyorum şu an hangi duygunun içindeyim.
Bu sanki
Dümdüz bir ovada belli belirsiz bir eğim

Yüksek bir binanın önünden geçiyorum.
Elimde sabah sigaram, içiyorum.
Uykusuz bir gece bıraktım arkada.
Ve ceketsiz kısa bir meydan okuma
Şimdi göz gözeyiz rüzgârla,
ikimizde esiyoruz işte.
Bu ne nahoş bir müsabaka?
Sevseydim böyle rekabetleri,
Esnaf olurdum poyraz Hazretleri!
Sigaramın yarısını sana ikram ediyorum.

Barışalım...
Yakalamışken böyle seni
Elbette olacak bir kaç sorum
ikimizde esiyoruz sahi
Neden benim çıkmaz sesim?

Cisimsiz olur aklının esişi
Tozdan küçüktür gördüğün şu dünya
Körüklesede göğsünde ateşi
Isıtmayacak kimseyi aşkların

Yazamıyorum...
Kelimelere de bulamıyorum suçu,
Galiba gözümden daha miyop aklım.
Bu kadar bulanık olmamalı her şeyin sonu...

Olmayanın oluş taklidi ne kadar mümkün?
Varım ben diyorum; anlamlanamıyorum.

Kadük olmuş sanki fikirlerim,
Daha gelmeden dile.
Yaşlı bir çocuk doğmuş,
Pek de umutlu değil aile...

Durdum;
Şimdi yazmaya başladım geçmişten,
Ümitle, Bir satır belki ana sıçrar diye

Durmaya çalıştım;
Ilık bir baharda, bir nehrin içerisinde.
Çok çabuk kış geldi, sular dondu.Ben hala akıyordum...
Aşkım ve öfkem neden benliğimin gerisinde?
Arkamdaki milyonlarca kancayı başıma takıyordum...

Kütlesiz milyon kancanın tacını taktım.
Renksiz, kokusuz, hatta berrak bile olmayan,
Bir çok nesneden olan krallığıma baktım
Bıçaklar kesmiyordu fakat kör de değildi.
Ateş yakmıyordu, gül kokmuyordu,
Işık da karanlık da yoktu ve zaman eğildi.
Düş kapıları gerçeği içeri sokmuyordu.

Duramadım;
Donmuş bir nehirde sürüklenerek aktım,
Denize ulaşamayacak kadar ıraktım.
Sanki o an göğsümün sıcaklığı yangına eşti.
Elimde Tırnaklarım kalbimden bir parça nasır eşti.
Bir damla kan akmadı,
Sanırım derindi fazla kanatmadı...

Durdum;
Korkuluk gibi bir tarlanın ortasında.
Hayalet bir korkuluğum, dehşet içinde baktım kargalara.
Sanırım tarla yok sokaktayım etraf karanlık.
Kargalarda karga degil. bu sanırım...
Akan bir şeyler işte
insanlık demeye dilim varmadı.
Şemşir

Hanımlar, Beyler HADi BENi YERiN DiBiNE GÖMÜN!!!
Ama gerçek şu ki bir ülkede patlama olduğunda birinci suçlu yapan terör örgütü ikinci suçlu önlem alamayan siyasi iktidardır. Fiili tüm yetkiler elinde olmasına rağmen bu saldırıların önünü alamayan adamlara yetki verilmesinden taraf değilim. Bunu söyledim diye HADi BENi iKiLiKÇi HAiN FIRSATÇI iLAN EDiN gocunmam. Gerçek bu. Hesap vermesi gereken adamlar destek görüyor sizin körlüğünüz yüzünden.
Şimdi asıl can alıcı meseleye gelelim. ÖLEN 38 KiŞi BU VATANIN ÖZ EVLADI içimiz acıdı. Canımız yandı. AMA ŞU DA VAR Ki MENSUP OLDUKLARI TEŞKiLAT SiYASi iKTiDARIN MAŞASIDIR. O teşkilatı göğe çıkarmaya gerek yok.
EVET açık açık söylüyorum buradan yazıyorum ÇEViK KUVVETi GÖKLERE ÇIKARMANIN ANLAMI YOK. Siyasi iktidar emreder bu teşkilat sizin toplantı yürüyüş hakkınızı elinizden alır. Sen ülkücü kardeşim şehitlerinin davalarına gittiğinde sesin biraz yükseldi diye kim jopladı seni? Gezi parkına katılan kardeşim senin burnunun dibine biber gazını kim attı? Kim seni vatan haini ilan etti. BU TEŞKiLATIN iÇiNDE ÇALIŞANLAR ANADOLUNUN ÖZ EVLATLARI olabilirler. Ölümleri üzmüştür. Ama çevik kuvvetin geçmişte eylemlerde yaptığı fütursuz davranışlar. Bu kuruma karşı bende gram saygı bırakmamıştır. Kimse bize celladımızı sevmeyi emretmesin. MEvcut durum tam bir stockholm sendromudur vesselam!

(bkz: yaran yanlış okumalar)

Bugün ticarette kimsenin dini imanı öne koyduğuna kimse beni inandıramaz. Hele ki işci haklarında. Bir patron işe işci alırken ayda bir odeme yapma taahhutu veriyor. Lakin sık karsılaştığımız bir durum "ödemeler ay başından 15-20 gün sonra işine gelirse. Neden? Yasa da izin veriyor. Yasa bu durumu ödemeleri farklı tarihte olan iş veren için bir istisna koymuş lakin her ay coğu iş yerinde bu istisna tekrar ediliyor. Peki sorun mali sıkıntı mı? Hayır. o paranın toplu olarak 15 20 gün işlenmesi. Sermayenin 15 gün fazla olması. Bu arada maaş alamayan işcinin kirası yemesi içmesi yine ALLAH'A EMANET. Bunu kim yapıyor? Ben size söyleyeyim en önde giden dini bütün patronlar.
Kimse kusura bakmasın ama google a bile işcinin parasıni bekletmek yazın gorün kimsenin en ufak bir sorusu yok. Vicdanlarda en ufak bir sızı yok demek ki kimse sormamış. Sizin vicdanlar çalışmıyor bari ben söyleyeyim. ISCiNiN HAKKINI ALNININ TERI KURUMADAN VERIN diyen peygamberin dininden olan böyle yapmaz. Kısaca ITIKATTE ISLAMCI AMELDE TOKATÇI GERÇEKTEDE TAKIYECISINIZ vesselam.

2016 Dünya satranç şampiyonasının ilk turunda carlsen tarafından yapılan uzun süredir görülmeyen açılış. Politik göndermelere malzeme olmuştur kendisi

Bu gün yollanıyorken bir gurbete yeniden
Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize.
Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden
itler bile gülecek kimsesizliğimize

Makyavelli görse kemikleri sızlardı.

Keşke esperantoca konuşup yüz hatlarından ananı tanıyıp kahkaha atsalardı da sen de kendi ülkende Bilmediğin bir dilden o. çocuğu ilan edilmenin keyfini yaşasaydın.

Eksi oy veriyorum çünkü (4 kelime) bu durumda tanim doğru.
beğenmedim.

Bacağı olmayan bir masanın varlığını sorgulayan önerme.
Bakın güzel bir soru bazı yüklemler nesneden ayrılmaz buna (bkz: içkin yüklem) denir.
Nesneye her bir niteliği biz yüklüyoruz diyen kanta verilecek güzel bir cevap budur. Masa tözü bacaksız düşünülemez. Bu analitik bir yargıdır sentetik değil.
bacaksız masa olur diyen yığınla adam buraya dolacak hissediyorum sözlük
Edit: tavandan sarksa sabit olmadan salıncak tözünden onu ne ayıracak, duvara monteli ise raf tözünden onu ne ayıracak bunlar devam edecek sorulardır.

(bkz: Scimitar)
ingilizcesi daha mı şekil?

Şimdi kant demiş ki biz nesneye yüklem yüklüyoruz o onun sentetik yüklemidir. Yani biz yükledik ona onu.
Eeee kant abi şimdi içkin yüklemler var nesnede. Mesela insan diridir, ağaç yaştır... diri olmayan insan yaş olmayan ağaç yok. Bunlar analitik yüklem bal gibi. içkin yüklemler analitiktir bal gibi nasıl sentetik olur? Sen ne yaptın?

Bi yeter son verin zaten yasal olarak uygun değil. Belli bir gruba yönelik nefret söylemi bu sözlükte yasak kardeşim. Türk kürt arap kızı/erkeği vs. Bunlara bir son verin. Bu başlığı açan yazar uçurulmalı.

(bkz: Trolleri beslemeyin)

Hadi gel tartışalım ciddi ciddi? Mavi insan saçı mavi olmaz. Mavi saç sahtedir. Gerçek değildir. Yani boya
Saçını mavi renk boyatmayı seçen kız neden bunu seçer? Dikkat çekmek, ilgi toplamak, kıyafetine uydurmak, toplumdan sıyrılmak (yazmadığım diğer sebebleri özel mesajla bildirebilirsiniz)
Toplumunda mavi saç yadırganıyor bu durumda bunu yapan hanımefendi özgür ruhlu biri herhangi bir baskıyla karşı karşıya değil.
Bu durumda cinselliğini serbestçe yaşama ihtimali çok artıyor. Çünkü saçını maviye boyamış her gün görünmeyen bekaretini geçtim görünen saçıyla toplumdan ayrılıyor. Görünmeyen bekaretinin ona yaratacağı bir sıkıntı olabilir mi? Bana bu ihtimal düşük görünüyor. O zaman cinselliğini özgürce yaşamıştır. Neden? Toplumsal baskıdan korkmuyor. Toplumsal baskı faktörü devre dışı kalınca cinsellik rahatlaşıyor. Büyük ihtimal bakire değildir diyeceğiz (çünkü kızın cidden olmama ihtimalide var belki ailevi baskısını o şekilde aşmaya vücuduyla tepki vermeye çalışıyor)
Kardeşim bu senin ahlak kavramının doğal olmadığını gösterir. Eğer saçını maviye boyayan kızın bakire olup olmadığına cevabımız olabilirde olmayabilirde olsaydı bekareti kaybetmenin insanın doğal bir istenci olduğunu falan savunabilecektin. Ama toplumsal kuralı delen kişi bekaretini bırakıyorsa afedersin ama senin koyduğun kural ne doğal ne insanın yapısında var insanı olmayana zorluyor baskı yapıyor der adam sana sende böyle mal mal bakarsın.
itiraz geliyor oradan; toplumsal değerlerle bu kadar ayrı olaylar değerlendirilmez. Bu kardeşimin alnından öperim. Neden?
Eğer mavi saçıda bekaretide sen ahlak dışı kabul etmeseydim senin ahlak kavramının dışında olan kadınlar kızlar saçını maviye boyarken, belki senin inandığın değerlere inanan kadın kız kardeşin onlara özenip iç çekmeyecekti. O yüzden şu kadınların giyim kuşamını bir rahat bırakın kardeşim. Biri senin giyim şekline göre ahlaki bir unsurunu birleştirse hoşuma gider mi? Gitmez... Bu sözlükte ben çok görmüyorum saçını diken erkeğin şuyu buyu ya da saçını uzatan erkeğin vs. i diye başlık. Burada 4 öküz toplanmışsınız milletin giydiği kıyafetten ahlakını kategorize etmeye çalışıyorsunuz. Valla yeter kardeşim bu başlıklar dahil olmadığınız bir sınıf üzerinde ahlak üzerinden hakimiyet kurma hakkınızı kendinizde gördüğünüzün dışa vurumu.

Kategori aslında yüklem demektir. Mesela siyasi görüş olarak solculuk bir kategoridir. Bu yüzden bir tümel kategorilere ayrılmaz. Yüklem bir ayrılma verir sınıf ise onun oluşturduğu kümedir.
mesela; biri seni yobaz olarak nitelendirdi ne yaptı? Kategorilendirdi. Peki insanları yobaz devrimci laik ülkücü diye ayıran insan kategorilere mi ayırır insanlığı? Hayır! Sınıflara sokar. Bir kümenin içine dahil eder.

Yani sınıf tanımların oluşturduğu küme. Kategori ise tanımın yüklemidir.
Daha yalın ve son örnek. Bir topkulukta lacivert ve siyah ceketli öğrenciler var. Lacivert ceket giyersen o senin kategorin olur. Lacivert ceket giyen sınıfına o yüklemle dahil olursun. Siyah ceket giyersen siyah ceket giyenler sınıfında olursun. Canım çekti kırmızı ceket giydim (yuh) kategorin değişir.
Kısacası tümel kategorilere ayrılmaz. "insanları kategorilere ayırmayalım" diyen kişi yanlış söylüyordur bu yüzden. Yüklemlere ayrıldı olur mu? olmaz