bugün

arada bi gece yarasi uyanip , dolaptan hazır süt almak gibi bişey 9o da cocuk olmak.
Süper baba ve susam sokagi izlemektir ayrica.
-anneye-babaya ışıklı ayakkabı için yalvarmak.
-saatlerce doom, duke nukem 3d, warcraft oynamak.
-yaşandı bitti ile kafa sallamak.
-yalan rüzgarının müziğini ezbere bilmek.
-michael jordana hayran olmak.
-amstradta ilk programını yazmak*.
-zeki mürenin ne, nasıl bir şey olduğunu kestirememek.
-fame cityi son anda yakalamak.
-nes klonlarının üremesine şahit olmak.
-ilk vitesli bisiklete sahip olmak.
-favori araba olarak back to the futuredaki arabayı göstermek*.
-siteye* gelen migros otobüsüne, çaldığı şarkıyı söyleye söyleye koşmak*.
-yıllarca show tv nin "dıp dıbı dıp dıp dıbıdıp tıss" şeklindeki jeneriğini dinlemek.
-çim adam yetiştirmek*.
-kanaldde ana haber bülteninden önce başlayan şirinleri izlemek.
-şanslıysanız snes sahibi olmak, street fighter 2yi orjinal yerinde oynamak.
-tasoyu da unutmamak lazım tabii ki.
*
(bkz: sehnaz tango)
-altın para görünümündeki ucuz çikolatalardan yemek.
kinder surprise'in yan sanayisi olan toto marka süpriz yumurtalardan almak.
lisede harita metod defteriyle tanışmış olmaya denktir, 90 larda çocuk olmak.

coğrafya izohipslerinden çok mavi gözlü hatunlara yazılmış şiirlere ev sahipliği yapan güzide defter. kara kutu atariler, 2 litrelik cam kola şişeleri hatta aygazın çamaşır makinesi üretmesi falan hikayedir. eşkenar üçgenden çok aşklarını anlattığın irfan yuvası harita metod defterleridir, üzerinde durulması gereken.
(bkz: 80 lerde çocuk olanların ilk kez sahip olduğu şeylere sonradan sahip olmak)

90 larda yeni bi şey çıkmadı ki. hepsi 80 lerden alma/kalma idi.

(bilgisayar oyunları , müzikler , çizgi filmler , dizi filmler , moda akımları vs. vs. vs.)
pazar günleri en güzel saatlerde ender özel kanallardan olan star da yayınlanan kırmızı koltuk programından nefret etmek. daha da doğrusu programa kin beslemek
abd cnn'den alınan körfez savaşı görüntülerini günde onlarca kez tekrar izlemektir, türk filmlerini renkli televizyondan seyretmektir, probis bisküvi yemektir, harun kolçak'ı uzun saçlı haliyle dinlemektir, bu kız beni görmeli bana kazak örmelidir, dallas, sosyete polisi, mavi aydır, salı sinemasıdır, daha güzeli hakan peker'in dediği gibi bir efsanedir
içinde taso var mı diye cips paketlerini mıncıklamak, akabinde bakkaldan azar işitmektir.
çernobil yüzünden ihraç edilemeyen fındıkları okullarda bedavaya yemek ve buna sevinmek. tabi çernobil olayını sonradan öğrendik bizim tek derdimiz bir poşet fındıktı. *
bir gözü dışarıda hafif hafif atıştıran karda, bir gözü tv'de hayri kozakçıoğlu *' nun yapacağı okullar tatil açıklamasında olmaktır.

*odun kömüründen kok kömürüne geçişi yaşamış olmak,
*ambalajlanmış kok kömürünü el arabasıyla eve kadar taşımaktır.
80lerden daha teknolojik bir çocukluk geçirmeye tekabül eder. taso savaşları sanal bebeklerle hava atmalar... tabiki bir efsanedir pokemon 90 bebeleri içinde. kendini pokemon sananlar uçanlar kaçanlar... *
masa ve sandalyelerin altından hızlı geçmenin marifet olduğu zamanlardır.
leblebi tozu sebebiyle boğulma tehlikesi geçirmekle burun buruna gelen çocuklardır.
dışarda top peşinde koşturan son nesil çocuklardır.90 lardan sonra çocukluğunu yaşayanlar artık bilgisayar başında yetişiyorlar. Bu yüzden 90 larda çocukluğunu yaşayanlar kendilerini çok şanslı görmeli.
80'lerde doğmuş abinizin, sizin oyuncaklarınızı gasp etmesi durumunu yaşayabileceğiniz dönem, az dövmedim kardeşimi.

- osman ver lan şu atariyi
+ abi dur yaa oyun oynuyoruz şurda
- ağzını burnunu kırarım
+ anneeaaaa abim beni dövüyo
* rıfkı bırak çocuğun oyuncaklarını
- ulan biz zamanında misket bulunca bayram ederdik, bu veletin oyuncakları süper
* sus bakim eşşek kadar adam oldun
- olmucam lan, ne adamı bende oyun oynamak istiyorum
* allah belanı versin rıfkı git dersine çalış
- hain kardeş gece boğucam lan seni
+ tamam abicim kızma gel oyna bi el
- ha şöyle adam ol.
günün bir yarısını taso, diğer yarısını futbolcu kartı oynayarak geçirmektir.
Süper Babanin müzigini flütle çalmak,LC Waikiki veya benetton tüm renkleriyle kiyafetlerinizde önemli markalarin olmasi.SHOW TV'nin müziğini hala hatırlıyorsanız dup dıbu dıp dıp dıbı dıp dum...Tabi ki bir de :iyi TV eyç bi bi, eyç bi bi iyi TV
Önce hüplet sonra gümlet' hayat felsefeniz olmuşsa.Bizimkiler dizisi ertesi gun okul oldugunu bi sureligine unutturduysa.Parliament pazar gecesi sinemaları müziğini duyduğunuzda içinizde hala garip duygular uyanıyorsa (yarın okul var hüznü, ailenin seni yatırıyor olmasına duyduğun kızgınlık, o güzel mavinin romantizmi.. .)
Polis Akademisindeki her sesi çıkaran adama hayranlık duyuyorsanız.Elm sokağında kabus yüzünden hala yatağın altına bakmaktan korkuyorsanız.Chucky yüzünden en sevdiğiniz oyuncağınızı bile göz önünden kaldırmışsanız.Okulda coca-cola kutusunu ezip mac yaptiysaniz (kızlar yan yatırıp üstüne tam ortasına ayagı yerlestirip ustune basıp yururlerdi, topuklu ayakkabı gibi olurdu).Apartmanin altindaki zil veya taksi diafonuna basmak müthiş heyecanlı bir yaramazlıksa.Tutti frutti çok ayıp ve olağanüstü merak uyandırıcı bir şovsa.Dört tekerlekli ayakkabının üstüne takılan patenlerden sonra roller bladeler size büyüleyici geldiyse.Bakkala gönderilmenin en güzel yanı küçük sarellenin dibini minik plastik kaşığıyla kazımak veya leblebi tozu yiyip konuşmaya çalışmaksa
Aterideki ördek vurmaca oyununda silahın nasıl çalıştığına hala kafa yoruyorsanız.Işıklı spor aykkabılar hava atmanın önemli bir unsuruysa.Bayramda harçlıklarla aldığınız ilk şey kinder süpriz yumurtasıysa( kağıdını tırnakla yırtmadan dümdüz yapmak da sabır ister doğrusu).Clementine sizde derin izler bırakmışsa.Kasete kayit yapilabilmesi icin alt tarafinda bulunan karelerin bantla kapatilmasi gerektiğini öğrenmenin önemini biliyorsanız.Commodore 64'de tornavidayla kasetin kafa ayarını yaptıysanız
Anne saat kaç, simiiit, birdir bir, çay kahve gazoz, akşam ebesi, dansa davet, çatlak patlak, yakan top gibi kalabalık oynanan sokak oyunlarından sonra anneniz sizi balkondan yemeğe çağırmışsa.Bandıra bandıra ye beni şarkısını hızlı söylemeye çalıştığınız günler varsa.Rönesans sanatçılarını ilk kez Ninja Kaplubağaların ismi olarak tanıdıysanız
Tele On diye bir kanalı hatırlıyorsanız.Haftasonları çizgi film izlemek için errken kalkmanın ne demek olduğunu biliyorsanız.Şirinler geyiğini arkadaşlarınızla mutlaka çevirdiyseniz (Şirine aslında Gargamel tarafından yapıldı...)Beğenseniz de beğenmeseniz de tüm çizifilmleri art arda izliyorduysanı.Bir Başka Gece çocukluk hayatınızdaki en görkemli şovsa.Pazar geceleri yıkanma günüyse.Seden Gürel'in neden öyle giyindiğini şimdi sorguluyorsanı.Müzik yelpazesi hayatınıza büyülü yabancı müzisyenler kattıysa
Bir sanal bebeğiniz olmuşsa,Tetris'i süper hızla oynayabiliyorsanız,
MIRC ergenliğinizin önemli bir parçası olmuşsa(a/s/l ne demek biliyorrsanız)
ICQ nun 11 haneli rakamını ezberlemeye çalışmışsanız.
Pili bitmesin diye kasetleri kalemle havada sarmışsanız,
Çizgifilm şarkılarının ingilizce veya japonca olsa da ezberlemişseniz
Kokulu silgiye, deftere, kaleme harçlığınızı yatırdıysanız.
Cino,Eti Cin, Eti Puf, ABC, Balık Kraker, Negro, Bonibon, Topitop, Yumiyum...vb çok seviyorsanız ve her zaman yeme kabiliyetiniz varsa
Sulugöz'ü düşününce bile ağzınız sulanıyorsa
Küçük bir kızsanız Sindy ile Barbie'yi karşılaştırıyorduysanı z
Tsubasa'yı ve küre biçimindeki sahanın sonundaki dev kaleyi hatırlıyorsanız
'Hey Corç versene borç' deyince cevabı hemen yapıştırabiliyorsanı z
Macarena dansını yapabiliyorsanı z
TV den çekilmiş çizgifilmli sayısız kere izlediğiniz VHS leriniz varsa
Telefonların jetonla çalıştığını hatırliyorsanı z
istop diye bağırdığımızda renk yakalamaya çalışırken onun aslında stop olduğunu uzun zaman önce çözmüşseniz
Saçları renkli ve uzun patlak gözlü çirkin trolleri bile bir furyada satın almışsanız.
Capri Sun ın reklamı ve melodisini hatırlıyorsanız.
Annenizin mavi ped torbalarını şişirip patlattıysanız.
Power Rangers'ın renklerini hatırlıyorsanız
Mc Donalds a gitmek için ailenize yalvardıysanız
Olacak O kadar, Yasemin'in penceresi, Hadi Anlat Bakalım, Adam Olacak Çocuk, Saklambaç.. gibi programları hatırlıyorsanız.
Lambada'nın müziği kulağınızda çalabiliyorsa
'Nereye çufçufluyoruz' un kimin dediğini biliyorsanız.
Sayısız joystik kırdıysanız ve gün gelince artık joystik satılmadığını fark ettiyseniz
Fame City cennetle eşdeğerse
En sevdiğiniz sayı altıysa
Prince of Persia'da alttaki dikenlere düşünce çıkan dınnzk sesini ve kanları hatırlıyorsanız
Mon Ami 48 lik boyalardaki altın ve gümüş renkleri statü sembolüyse
Gençlik hayaliniz Beverly Hills teki havuzlu arabalarsa.
Uhuyla oynamanın zevkini biliyorsanız
Kolalı jelibonun önce kapağını yediyseniz
annenizin poşetler dolusu taso,misket, sporcu kağıtları, gazoz kapaklarını attığını öğrenince ağladıysanız Peçete, kağıt, poşet vb... koleksiyonu yapmışsanız

90 larda çoçuk olmuşunuzdur.

kaynak:Anonim.
harun kolçak'ın gir kanıma şarkısına "giiiiy kanımaa, hani bekaylık çutanlık deedin yetti canıma yaşayım ben senle giy kanıma" diye eşlik etmek.
georgia, küçük kadınlar, şeker kız candy izlemek.
bu dönem yonca evcimik'in, bandıra bandıra ve abone, tayfun'un,hadi yine iyisin ve barbaros hayrettin'in, ben sizin babanızım gibi şarıkları dinlenerek geçirilmişse unutulması gereken dönemdir.*
9 aylık, 11 aylık, körebe, kayış saklama, taso, misket, sporcu, çivi ile yerde iz yapma,duvardan üst üste düşen karton kağıt, mahalle maçları, ataride ; süper mario, soccer, galaxy, street fighter, atari salonunda ; mustafa, kaptan komando, goal goal goal oynamak. arı maya, tsubasa, susam sokağı, a takımı, ninja kaplumbağalar, transformers, bizimkiler, yalan rüzgarı, gece kuşağında cine5'i 5 dakika şifresiz bazen şifreli halde, mc guyver, afacan köpek lessie, trt evet hayır yarışması izlemek. oy tombulum tombulum yoldan geldim yorgunum, al fadimem bal fadimem, kıl oldum abi, kurşun adres sormazki, benimle oynama, karabiberim dinlemektir.
power ranger ve cesur ve güzel i izlemektir
mario adlı oyunu kardeşlerinle oynamak
windows 95 le bilgisayar hayatına başlamak
yalan rüzgarı adlı yabancı diziyi aile büyükleriyle izlemek
kültür sanat filmlerini internetten değilde cd den izlemek

gibi bilimum aktiviteden faydalanmanızı sağlayan bir çocukluktur. *