bugün

hapishaneye girmeden önceki son gününü dostlarıyla geçiren adamın hikayesini anlatan; edward norton, philip seymour hoffman, brian cox, anna paquin, barry pepper, rosario dawsonın oynadığı bir spike leefilmi. sinemada izlemeyi çok istememe rağmen gidemeyişimin üzüntüsünü dün filmi cnbc-ede izlerken daha fazla hissettim. edward nortonın aynadaki fuck youmonoloğu ve babasının filminden sonundaki konuşması gecenin bir vakti beni darmadağın etti. sırf bu sahneler için bile 2-3 defa izlenmesi şart olan film.
cnbc-e sayesinde izlediğim süper film. amerikan milliyetçiliği bi yerden sonra bayıyo ama sırf ayna karşındaki fuck you monologu için bile izlenebilir.
Edward Norton un başrollugunu üstlendigi izlenesi film...
yönetmenliğini spike lee'nin yaptığı, başrollerde edward norton, philip seymour hoffman, barry pepper'in yer aldığı 2003 yapımı bir macera. terence blanchard müzikleriyle filmi büyüleyici kılmıştır aynı zamanda.
sadece ismini bilerek şans eseri izlediğim ve izlediğime hala şükrettiğim insanı gerçekten etkileyen film. edward abi yine karizmayı şişirmiş. çok etkileyici sözlere sahip. özellikle finaldeki konuşma vurur adamı.
(bkz: this life came so close to never happening)
New York hayranı Spike Lee'nin yönetmenliğini yaptığı ve birbiriyle uyumlu olabilecek en iyi oyuncularla kotarttığı etkileyici film.Ayna karşısında Edward Norton'un repliği oldukça etkileyicidir.Ama aslında hemen hemen tüm oyuncular filmde en iyi performanslarını sergilemişlerdir.Seyretmeyenler seyretmeli.
1996 yapımı bir spike lee filmi. başrolünde edward nortonun oynadığı ve yine kendisine hayran bırakan bir performans sergilediği, konusunun çok değişik olduğu bir film.

(bkz: bir filmi vizyona girdikten 10 yıl sonra izlemek)
edward norton un ayna karşısında kendisiyle konuştuğu sahne vardır ki akıllara zarardır.

yeah . fuck you . too.
fuck me? fuck you .
fuck you and this whole city
and everyone in it.
no. no. no. no. no.
fuck the panhandlers
grubbing for money.
smiling at me behind my back.
fuck the squeegee men
dirtying up the clean
windshield of my car.
get a fucking job.
fuck the sikhs
and the pakistanis
bombing down the avenues
in decrepit cabs.
curry steaming out their pores.
stinking up my day.
terrorists in fucking training .
slow the fuck down !
fuck the chelsea boys
with their waxed chests
and pumped-up biceps.
going down on each other
in my parks and on my piers.
jiggling their dicks
on my channel 35!
fuck the korean grocers
with their pyramids
of overpriced fruit
and their tulips and roses
wrapped in plastic.
ten years in the country.
still no speakee english .
fuck the russians
in brighton beach .
mobster thugs sitting in cafes.
sipping tea in little glasses.
sugar cubes
between their teeth .
wheelin' and dealin'
and schemin' .
go back
where you fucking came from .
fuck the black-hatted hasidim
strolling up and down
4 7 th street
in their dirty gabardine
with their dandruff.
selling south african
apartheid diamonds.
come on .
your wife deserves this.
fuck the wall street brokers.
self-styled masters
of the universe.
michael douglas-gordon gekko
wannabe motherfuckers
figuring out new ways
to rob hardworking people blind .
send those enron assholes
to jail for fucking life.
you think bush and cheney
didn't know about that shit?
give me a fucking break.
worldcom .
fuck the puerto ricans.
twenty to a car.
swelling up the welfare rolls.
worst fucking parade
in the city.
and don't even get me started
on the dominicans.
'cause they make
the puerto ricans look good .
who's this fuckin' guy?!
get the fuck outta here!
fuck the bensonhurst ltalians
with their pomaded hair.
their nylon warm-up suits.
their st. anthony medallions.
swinging their jason giambi
louisville slugger baseball bats
trying to audition
for ''the sopranos.''
fuckin' crack
your fuckin' head open !
fuck the upper east side wives
with their hermes scarves
and their $50
balducci artichoke.
overfed faces
getting pulled and lifted
and stretched all taut
and shiny.
you're not fooling anybody.
sweetheart.
fuck the uptown brothers.
they never pass the ball .
they don't want to
play defense.
they take five steps
on every layup to the hoop.
and then they want to
turn around
and blame everything
on the white man .
slavery ended 1 3 7 years ago.
move the fuck on .
fuck the corrupt cops with
their anus-violating plungers
and their 4 1 shots.
standing behind a blue wall
of silence.
you betray our trust!
fuck the priests
who put their hands
down some
innocent child's pants.
fuck the church that protects
them . delivering us into evil .
and while you're at it.
fuck j .c.
he got off easy --
a day on the cross.
a weekend in hell .
and all the hallelujahs of the
legioned angels for eternity.
try seven years
in fucking otisville. j .
fuck osama bin laden .
al qaeda.
and backward-ass cave-dwelling
fundamentalist assholes
everywhere.
on the names of
innocent thousands murdered .
l pray you spend the rest
of eternity with your 7 2 whores
roasting in a jet-fuel fire
in hell .
you towel-headed camel jockeys
can kiss my royal lrish ass.
fuck jacob elinsky.
whining malcontent.
fuck francis xavier slaughtery.
my best friend .
judging me while he stares
at my girlfriend's ass.
fuck naturelle riviera.
l gave her my trust.
and she stabbed me in the back.
sold me up the river.
fucking bitch .
fuck my father
with his endless grief.
standing behind that bar.
sipping on club soda.
selling whiskey to firemen
and cheering the bronx bombers.
fuck this whole city
and everyone in it.
from the row houses of astoria
to the penthouses
on park avenue.
from the projects in the bronx
to the lofts in soho.
from the tenements
in alphabet city
to the brownstones
in park slope
to the split-levels
in staten lsland .
let an earthquake crumble it.
let the fires rage.
let it burn to fucking ash .
and then let the waters rise
and submerge this whole
rat-infested place.
no.
no. fuck you .
montgomery brogan .
you had it all .
and you threw it away.
you dumb fuck!
filmin başında 'directed by spike lee' yerine, "a spike lee joint" yazar.
hakkında yazmadan evvel, şapka çıkartılması, şapka yoksa birkaç dakika parmakların bilgisayar masasında bekletilmesi lazım olan sinema şaheserlerinden biri. spike lee' nin sadece afro amerikalılar' ın değil, amerikan toplumu' nun ve ailesinin sorunlarını ince eleyip sık dokuyarak seyirciye izlettirdiği film. hapse girmesine bir gün kalan adam rolündeki edward norton' a ve süper oyunculuğuna* bağlı kalmayan seyirci, amerikan toplumu' nun düşüşü' nü ve alınan kararların hayata yansımasını da farkedecektir. edward norton' un fight club' dan sonraki en iyi filmi olmakla birlikte, philip seymour hoffman' ın, nabakov' un lolitasındaki üvey babayı andıran dejenere öğretmen rolü de dikkat çekicidir.
son 10 dakikasının tüylerimi diken diken yapıp gözlerimden yaşlar akmasına sebep olan süper eser. yıkılan kulelere film içinde sık sık değinilir.
hayata saydırma sahnesi saatlerce sürse bile 'off bu ne lan' dedirtmeyecek türden dahiceydi.
bu kadar da şahane küfür edilmez ki yahu...
bütünüyle aklımda iz bırakmış ama en çok ,üç müthiş sahnesiyle sinema sanatına şapka çıkarttıran spike lee filmi...

ilki monty'nin ayna karşısındaki deli sövüşü...
bir metropolün, insanlarının içine etmesini ,göçmenlerin o metropolün içine etmesini iyi anlatır...en sonunda de asıl vurguyu yapar " no.fuck you monty...sen her şeyin içine ettin"

ikincisi monty'nin, ekürilerinden kendisini dövmelerini istediği sahne...

üçüncüsü de baba ile yolculuk sahnesi...
(...)
"böyle bir hayat hiç yaşanmayacaktı"...
(bkz: 3 devre)
(bkz: 32 gün)*
izlerken arka fondaki sürekli müzik ve güzel benzetmeler sayesinde olaya tam anlamıyla konsantre olmanızı sağlayan etkileyici film.
spike lee nin diğer filmlerinden her yönüyle apayrı bir film. 11 eylül sonrası new york şehrinin geçirdiği toplu travmayı gözler önüne seren, ana olay kadar karakterlere de haklarını verip, onları sevgiyle anlatan bir senaryoya sahip, etkileyici bir joint.
sonunda edwardın neye karar verdiğini anlayamadığımız film.
vuran bir filmdir. Uzun saatler hatta günler boyu etkisi üzerinizden atılmayabilir. Bu bakıma spike lee'nin nederece usta bir yönetmen , edward norton'un ise ne derece büyük bir oyuncu olduğu sonucuna varılır.
terence blanchard'ın muazzam müziğinin eşliğinde doyumsuz bir 15 dakikalık final sahnesi dillere destandır.
http://www.youtube.com/watch?v=g61zSVip9S4

başka söze gerek yok..

(bkz: sinema tarihinin en efsanevi sahneleri)
keşke olsa.
--spoiler--
ikiz kulelerin enkazını göstererek başlıyor film. ve bir kaç alternatif finalle bitiyor:

monti belki teslim oluyor. sahip olduğunu sandığı her şey bir anda yalan oluyor. babası, sevgilisi, dostları... artık monti diye biri olmuyor.(bir insan bunu kenisine nasıl yapar! ama yapıyor işte.)
ya da monti sahip olduğu herşeyi kaybetmez. belki babası ölmüş olur çıktığında. sevgilisi de (sahi neydi adı?) evlenmiş olur. ama dostları ordadırlar. brian cox la hayalini kurdukları o irlanda barını açarlar. yeşil bira satarlar.

monti teslim olmayıp kaçar belki de. (ki bu çoğunun favori finalidir.) yeni bir hayatın mümkün olduğunu gösterir hepimize. çölün ortasındaki, genellikle bir şeylerden kaçan insanların kurduğu ve kimsenin kimseye çok fazla soru sormadığı bir kasabaya yerleşir. monti zeki çocuktur. bir iş bulur hemen kendisine. sevdirir kendisini insanlara. yeni bir kimlik, yeni bir hayat... hatta yıllar sonra sevgilisini de çağırır yanına. monti sonsuza dek mutlu yaşar.
--spoiler--
bir daha yazacagim sinema tarihinin en efsanevi sahnelerinden biri,

http://www.youtube.com/watch?v=g61zSVip9S4

(#784542)*
--spoiler--
üç seçeneği var ve hiçbirisi de iyi değil.
kaçarsa monty gitti. geri gelmez.
tetiği çekerse tabutun kapağını üstüne kaparlar, gitti.
hapse tıkarlarsa, monty yine gitti. onu bir daha göremezsin.

Bu geceden sonra elveda Monty...

--spoiler--

--spoiler--

bir keresinde annen ile batıya gitmiştik. sen daha doğmamıştın. ancak benzin sandwich ve kahveye yetecek kadar paramız vardı. ama başardık. her erkek, kadın ve çocuk ölmeden önce çölü bir kez görmelidir. kilometrelerce çevrende hiç bir şey olmaz. sadece kum, kayalar, kaktüsler ve masmavi gökyüzü. tek bir canlı göremezsin. sirenler çalmaz,araba alarmlarıda. kimse sana korna çalmaz. sokaklara işeyen, küfreden insanlar yoktur. çölde sesizlik vardır. çölde huzur vardır. çölde Tanrı vardır.

--spoiler--
kült bir film olmuştur. spike lee yine ırkçılık konusuna el atmadan duramamıştır bu filmde. diyalog filmidir, boş geçen hiç bir laf yoktur hemen hemen. kısacası güzel bir seyirliktir.