bugün

25th hour

hakkında yazmadan evvel, şapka çıkartılması, şapka yoksa birkaç dakika parmakların bilgisayar masasında bekletilmesi lazım olan sinema şaheserlerinden biri. spike lee' nin sadece afro amerikalılar' ın değil, amerikan toplumu' nun ve ailesinin sorunlarını ince eleyip sık dokuyarak seyirciye izlettirdiği film. hapse girmesine bir gün kalan adam rolündeki edward norton' a ve süper oyunculuğuna* bağlı kalmayan seyirci, amerikan toplumu' nun düşüşü' nü ve alınan kararların hayata yansımasını da farkedecektir. edward norton' un fight club' dan sonraki en iyi filmi olmakla birlikte, philip seymour hoffman' ın, nabakov' un lolitasındaki üvey babayı andıran dejenere öğretmen rolü de dikkat çekicidir.