bugün

entry'ler (441)

sözlük yazarlarının itirafları

Boy boy fotograflarinizi paylasabileceginiz onca sosyal medya hesabi varken neden sozluk?

Anlamiyorum anlamak da istemiyorum. *

hayata dair gülümseten detaylar

is yerinde yabanci bir ailenin islemlerini yapiyordum. 80'lerinde bir kadin ve oglu.

Oglu tum evraklari verdi, o sirada yasli kadin kendi dilinde oglunu azarlayip surat asti.

Ogluna, sana neden kizdi dedim? Cirkin ciktigi vesikaligi bana verdigi icinmis.

Velhasil kadin 80 de olsa ayni *

dücane cündioğlu

çıktığı bir tv programında "kadere inanıyorsunuz?" diyen sunucuya,
"hem de nasıl. ölçüsüz hiçbir şeye inanmam. kader, ölçü demektir." diyerek bizi kader hakkında
düşünmeye sevk eden aklının farklı çalıştığını düşündüğüm yazar.

hayata dair gülümseten detaylar

görsel
Tanistirayim, adi Muhammed, Suriyeli.
is yerime geldi ailesiyle birlikte, sikilmadan oyalansin diye eline kagit kalem verdim.
O da jest olsun diye beni cizmis.
-Sagdaki ben oluyorum-

emrah serbes

görsel

rüzgarda salınan nilüfer

yüksek gelirli bir ailenin samimiyetsiz aile içi ilişkileri, teknoloji bağımlılığı,
diğer aileyle tamamen çıkar üstüne kurulmaya çalışılan ilişki, Handan'ın doyumsuzluğu, mutsuzluğu...

sırf çevresindeki kadın kitap yazıyor ve ilgi görüyor diye hakkında hiçbir şey bilmediği
ve bilmek istemediği doğu ve oradaki kadınlar hakkında kitap yazmaya kalkışan handan aslında içimizden biri.

çoğunluk kadar iyi olmasa da izlenebilir bir seren yüce filmi.

gölyazı

ada güzel. ağlayan çınar, kayıkçılar, hoş geldiniz diyen tonton teyzeler, köy havası vs.

birkaç yıl önce gittiğimde sessiz, sakin kendi halinde bir köydü uzun zaman sonra hafta sonu gitmek
gibi bir hata yaptık. adım atacak yer yok. her yer araba dolu, sokaklarda rahatça yürüyemiyorsun.
haa bir de yarım saat sürecek diye bindiğimiz kayık turu 5 dk sürdü.-önceden anlaşıp binin-

yine de bursa'da görülmesi gereken yerlerden biridir gölyazı.

gecenin şiiri

"Her işte bir hayır var dogru,
Misal şimdi yan yana uyumak var
Uyumamakta hayır var da
Uyumakta ne mahsur var?"

-ali lidar

annelerle girilen komik diyaloglar

sanırsam ortaokul zamanlarındaydı. yaz tatili gelmek üzere,
ben de karne hediyesi olarak annemden hikaye kitabı almasını istiyorum.

+ anne bana kitap alırız dimi?
- kızım alırız da biliyosun baban bu sıralar sıkışık biraz. sen de idareli oku.

(bkz: idareli okumak)*

ağlatan dans

show tv de gösterime girecek olan çerkes dizisidir. umarım beklentilerimizi karşılar.

dizinin adı "ağlatan qafe" isimli hüzünlü bir çerkes müziğinden esinlenilmiştir.
-qafe de ne diyecek olursanız bir çerkes dansıdır.-

dinlemek isteyenler için şöyle de biz müziktir. buyrunuz.

http://www.youtube.com/watch?v=Qzl06ovBsE8

iz bırakan kitap cümleleri

"yaşamanın bir sebebi yok" dedi mürşit. "sebebi biz uyduruyoruz. yaşamak bu demek,
hayat denen bu şeyi sürdürebilmek için sebep yaratmak."

"yani aslında bir anlamı yok diyorsun."

"aslında hayat diye bir şey yok diyorum. bizim hayat dediğimiz bir şey var."

dünya ağrısı - (bkz: ayfer tunç)

yaran olaylar

ilkokuldayken yeşilay haftasında öğretmenimizin anlattığı sigaranın zararları
sonra o kararmış ciğer görüntüleri beni o kadar etkilemişti ki eve gidince
günde 2 paket sigara içen babama ağlayarak, sigarayı bırakmasını yoksa öleceğini söyledim.
babam beni dinleyip sigaranın elbette zararlı olduğunu ama kaderin önüne de geçilemeyeceğini
o yüzden endişelenmemem gerektiğini anlatıp beni nasıl etkilediyse artık
babalar gününde babama bir paket samsun almışlığım var. * *

yapılmış en aptalca dalgınlık

arkadaşlarla öğle arasında yemek yemek için gidilen mekanda gelen ayranın kapağını açtığını unutup
hızla çalkalamaya kalkışmak suretiyle ayranla yıkanmak.

dahası garsonlar dahil herkesin utandırmamak için gizlice gülmeye çalışmaları ama başarılı olamamaları.*

hayata dair iç burkan detaylar

hatay'da 5 yaşlarında suriyeli mülteci bir çocuğa;

"büyüyünce ne olacaksın?" diye sorduğumda, "büyüdüğümde silahımı alıp cihada gideceğim" diye cevap vermesi.

keşke o yaştaki diğer tüm çocuklar gibi toz pembe hayaller kuruyor olsaydı.

savaş gören çocuğun hayali de savaş oluyor haliyle...

türkçedeki en büyük yazım yanlışları

alçak gönüllü anlamında kullanılan mütevazı'yı "mütevazi" şeklinde yazmak.

oysa ki mütevazi: paralel demektir.

eğlence yerine eylence yazanlar var bir de onlar çok ayrı bi kategoride.*

uludağ sözlük vs ekşi sözlük

ekşi'de recep ivedik 4 filmini yeren ve özet olarak insanların bu film için sinemaya
gidip 10-20 tl bayılmasını eleştiren entry haftanın en beğenilen entry'si iken,

uludağ'da ise aynı film için "en yakın arkadaşı alın gidin, entel gömleğini çıkarın,
küfürlere gülüp keyfini çıkarın" tarzında yorum içeren entry yine en beğenilenlerde yerini aldı.

velhasıl 2 sözlük arasında büyük uçurumlar vardır ki bunun en somut örneği şukuluk entrylerdir.

not: recep ivedik 4 izlemedim.*
hamiş: ekşi sözlük soğuk nevale iken, uludağ candır.*

babanın garip huyları

varan 1: (#20509740) entry'me gelen mesajlar üzerine,
varan 2: gariplikler devam ediyor.

teknolojiyle birlikte hayatımıza giren kelimelere kendince isimler koyması.
misal;

* kuzenimi facebook'ta gezinirken gördüğünde;
-memo ne yapıyon oğlum kızlarla mı cipsleşiyon? (*)

*bir diğeri
kızım al şu telefonu kontör yüklettim çarşıda, 200 kelime bedava yaptır. *
eve daha internet bağlanmamışken kuzenimin yan evde oturan ahmet amcadaki wifi'den bahsetmedi üzerine:
-memo, koş oğlum ahmet amcandan pipii'yi al da gel. * *

die verwandlung

çek asıllı yahudi yazar kafka'nın en sevdiğim eseri.

dönüşümde gregor samsa'nın hamamböceğine dönüştüğü anda bile kendi halini düşünmeden önce
işe gidemeyeceğini düşünüp üzülmesi içler acısıdır.
kafka'nın babasıyla olan ilişkisi tüm kitaplarında az çok hissediliyordur belki ama dönüşümde
kafka ve babası arasındaki o soğuk ilişkiyi daha doğrusu iletişimsizliği fark etmemek elde değil.

edebiyat üzerine sohbet edebildiğim nadir arkadaşlarımdan birinin
"hayatta her insanın kendini gregor samsa gibi hissettiği zamanları olmuştur" sözü
kafka'nın aslında ne derece evrensel duygularla bizlere seslendiğini gösteriyor.

ahmet cemal'in şu yorumunu da es geçmemek lazım:

--spoiler--

Birey olmasını başaranlara düşman kesilen son toplumlar ve bu toplumların en güçlü temeli olan,
çocuklarının hep iyiliğini, gerçekte ise sürekli köleliğini isteyen son aile yapıları
yeryüzünden silinene değin, Kafka'nın Dönüşüm'ü geçerliliğini ve güncelliğini koruyacaktır.

--spoiler--

yurtta yapılan çılgınlıklar

kızlar yurdundaki perdeli duşlarda yıkanan birinin olduğunu bildiği halde perdeyi açıp dolu mu diye sormak.

kız çığlığı basınca da perdeyi tekrar açıp "özür dilerim" deyip kapatmıştı oda arkadaşım.* *

breaking bad

dün itibariyle bitirdiğim 5 sezonluk drama dizisi.
şimdiye kadar izlediklerimin belki de en iyisi.

başlarda inanılmaz mahcup, herkes tarafından sevilen, kendi halinde bir kimya öğretmeninin
kansere yakalandıktan sonra tamamen değişen karakterini ve sonrasında da nasıl nefret edilecek
bir insana dönüştüğünü çok net anlatan ve tabii ki zekice kurgulanan dizi.

ayrıca finalde çalan "baby blue" şarkısı da ayrı güzeldi.

velhasıl aldığı tüm o ödülleri sonuna kadar hak ediyor.