bugün
- en son ne yediniz17
- taşak traşı olmak9
- yurt dışına çıkmak iyi mi kötü mü16
- anın görüntüsü10
- aydinoglu bombala'nın sözlüğe vedası24
- günün yorgunluğunu alan şeyler8
- batman vs superman14
- ne işim var şan benim burada denilen yerler14
- göte epilasyon yaptırmak15
- töre dizileri8
- akraba evliliği tehlikeli midir22
- bir yazarın zekasından şüphe duymak9
- askim orasi degil diyen kadin8
- alkol dostunuzdur9
- dünyanın en iyi sebzesi17
- sözlükte bilgisiz yazarların çok olması13
- kaldırımdaki taşa tecavüz eden adam10
- kaç yaşındasın18
- gecenin şarkısı8
- sevgilisi olmayan sözlük kızları tam liste16
- allah ın ahirette baldırını göstermesi8
- ülke ekonomisinin rezilliği13
- pervasozluk org8
- makarnayı bir üst noktaya taşıyan küçük detaylar25
- altay cem meriç8
- bu kötü gidişe son vermek için akp14
- uludağ sözlük kızlı erkekli yaz kampı15
- waffle yapabilen erkek14
- animelerin çizgi film olması8
- kedi besleyen insan evi16
- duygusal yeme sendromu8
- 21-22 mayıs 2025 aykolik masklavi istanbul zirvesi12
- hindistanda türk malı boykotu9
- oynanan oynun film gibi olması9
- escort kadınla kondomsuz ilişkiye girmek17
- yaşamak için çalışmak zorunda olanlar11
- gazze bombalanırken müslüman ülkeler ne yapıyor14
- ilk yoğurt nasıl yapıldı26
- gençlerin evlenmek istememesi14
- 19 mayıs atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramı8
- 19 mayıs 2025 büyük izmir mitingi37
- erdoğan'a belediyeden 466 bin liralık pastırma8


entry'ler (686)
(bkz: eksen on fair 2013)
bu sene 15 eylülülde maçka küçükçiftlik park'ta ikincisi düzenlenecek olan radyo eksen festivali.
britpop'un yaratıcısı suede, çapkın çocuk carl barat, festival grubu the hives ve ismini bile duymadığım the undertones bu sene sahne alacak isimler arasında.
ayrıca benim gibi tek başına olduğundan mütevellit katılmaya korkan arkadaşlar varsa kıvançla eşlik edebilirim kendilerine.
ve ayrıca beleş bilet vermek isteyen olursa sevinçle de kabul ederim. malumunuz, the boys are back in town.
britpop'un yaratıcısı suede, çapkın çocuk carl barat, festival grubu the hives ve ismini bile duymadığım the undertones bu sene sahne alacak isimler arasında.
ayrıca benim gibi tek başına olduğundan mütevellit katılmaya korkan arkadaşlar varsa kıvançla eşlik edebilirim kendilerine.
ve ayrıca beleş bilet vermek isteyen olursa sevinçle de kabul ederim. malumunuz, the boys are back in town.
doğum günü çocuğuymuş kendisi. bana bi bayram harçlığı bile vermediydi ya hadi neyse, kutlu olsun.
kendimi bi binanın tepesinde buluyorum ve uçmayı deniyorum kendi kendime, akabinde sonuç veriyor ve süzülüyorum böyle yavaştan, uzun süre seyrediyorum insanları tek taraflı, rüzgara fısıldıyorum mevsimleri. kuytu bi yere iniyorum sonra, topluyorum herkesi çevreme.
-uçabiliyorum lan ben!
+sittir lan.
-bakın da görün ipneler!
ama bu sefer dans edebileceğim bi hava boşluğu olmadığı için her ileri doğru atılmamda yerle bir oluyorum gururumla birlikte, insanlar da dağılıyor artık dalga geçmekten bitkin düşüp.
o sinirle tekrar çıkıyorum yüksek bi binanın tepesine, yürüyorum ama bu sefer. iniş takımlarını kontrol edip bırakıyorum tekrar boşluğa kendimi ve tam yere beş metre kadar kala uçabiliyorum yine, aşağıdakiler korkuyla izlerken nooldu lan bakışı atıyorum tüm o inanmayanlara. artık inanıyorlar.
uyanıyorum sonra, kanatlarımı katlayıp yatıyorum tekrar. tekrar.
-uçabiliyorum lan ben!
+sittir lan.
-bakın da görün ipneler!
ama bu sefer dans edebileceğim bi hava boşluğu olmadığı için her ileri doğru atılmamda yerle bir oluyorum gururumla birlikte, insanlar da dağılıyor artık dalga geçmekten bitkin düşüp.
o sinirle tekrar çıkıyorum yüksek bi binanın tepesine, yürüyorum ama bu sefer. iniş takımlarını kontrol edip bırakıyorum tekrar boşluğa kendimi ve tam yere beş metre kadar kala uçabiliyorum yine, aşağıdakiler korkuyla izlerken nooldu lan bakışı atıyorum tüm o inanmayanlara. artık inanıyorlar.
uyanıyorum sonra, kanatlarımı katlayıp yatıyorum tekrar. tekrar.
(bkz: hey geronimo)
iki senedir okuduğum dağ başını duman almış üniversitemde* güzel şeyler oldu bugün sözlük. dersimin olmamasından mütevellit uzanmışım bazama, açmışım bi klasik parça, birden yan odadan song 2'nun rifflerini duydum.
hiç adetim olmadığı halde kalktım hemen daldım odalarına, tanıştık kaynaştık, the trooper'dan girdik, crying lightning'den çıktık.
iki senedir bu muhabbetlere yabancı kalan kulaklarım günü resmi tatil ilan etti, daha yok mu dedi, hani bana hani bana dedi. müzik benim her şeyimmiş bunu bi kez daha anladım, mutlu oldum lan!
biterken de bu çalıyodu;
maurice ravel - pavane for a dead princess.
ortama çok uymadı ama olsun.*
hiç adetim olmadığı halde kalktım hemen daldım odalarına, tanıştık kaynaştık, the trooper'dan girdik, crying lightning'den çıktık.
iki senedir bu muhabbetlere yabancı kalan kulaklarım günü resmi tatil ilan etti, daha yok mu dedi, hani bana hani bana dedi. müzik benim her şeyimmiş bunu bi kez daha anladım, mutlu oldum lan!
biterken de bu çalıyodu;
maurice ravel - pavane for a dead princess.
ortama çok uymadı ama olsun.*
az önce yaptığım hadise. hayırlısıysa olur be sözlük.*
güzelini falan bi kenara bırak, bir kadına bunu söylemek gerçekten ayıp. geçenlerde şahit oldum hatta böyle bi olaya, bizim mutfak penceresi sakin bi arka sokağa bakıyor, çayımı yudumlarken çocukları falan izliyorum işte. çocukları izlemek her zaman eğlenceli olur zaten, mutlaka bi olay çıkar hep gülecek.
neyse kızın biri sokağın ortasına geldi beklemeye başladı, sevgilisini beklediği belliydi zaten tavırlarından falan, zaman geçiremiyordu. çocuklarla konuştu oynadı biraz, sonra bizim esas oğlan çıktı sahneye. kız gülümsemesini bozmamaya çalıştı hep, oğlansa inadına bağırıp çağırdı. oğlan gidecek oldu, kız kolundan tutmaya çalıştı, sadece bi kez dinlemesini istedi. hayvan oğlu hayvan tüm gücüyle bağırdı sonra siktir git diye..
oğlan uzaklaştı hızlı adımlarla, kız sokağın ortasında kalakaldı, başını eğdi. çocuklar geldi sonra 'abla ağlama' dediler. çocukları da dinleyemedi. durduğum yerden ben utandım ben üzüldüm lan. sonra kız kalktı gitti kendini biraz toparlayınca, ben çocukları seyrettim sonra, ama onlar da oynamadılar bi daha..
neyse kızın biri sokağın ortasına geldi beklemeye başladı, sevgilisini beklediği belliydi zaten tavırlarından falan, zaman geçiremiyordu. çocuklarla konuştu oynadı biraz, sonra bizim esas oğlan çıktı sahneye. kız gülümsemesini bozmamaya çalıştı hep, oğlansa inadına bağırıp çağırdı. oğlan gidecek oldu, kız kolundan tutmaya çalıştı, sadece bi kez dinlemesini istedi. hayvan oğlu hayvan tüm gücüyle bağırdı sonra siktir git diye..
oğlan uzaklaştı hızlı adımlarla, kız sokağın ortasında kalakaldı, başını eğdi. çocuklar geldi sonra 'abla ağlama' dediler. çocukları da dinleyemedi. durduğum yerden ben utandım ben üzüldüm lan. sonra kız kalktı gitti kendini biraz toparlayınca, ben çocukları seyrettim sonra, ama onlar da oynamadılar bi daha..
californication'da da boy göstermiş hınzır kişilik. sweet dreams'den başka parçasını da bilmem yalnız orası ayrı, korkutuyor azcık.
en ünlüsü steve buscemi'dir, her filmde öksüz bırakırlar adamı niyeyse. bunun yanında joseph gordon levitt ve jason schwartzman'da hak ettikleri yerlerde değiller gibi geliyor bana ya, hadi bakalım.
edit: bill fuckin' murray.
edit: bill fuckin' murray.
biri de çıkıp dememişki;
(bkz: sex pistols)
(bkz: sex pistols)
ateş bulunabilirse yakılacak olandır.
afiyet şuku olsun hepinize.
afiyet şuku olsun hepinize.
ben bunu gördüm, elli haneli köyde üç cami.. nedenini soramazsın bile, atlarlar hemen sen müslüman değil misin diye diye.
çaktırmadan içeri absinthe sokacağım zirvedir. gel baba lafını duyan yanaşsın yavaştan..
kediyi en gıcık olduğunuz arkadaşınıza verip bi köpek alın.
mümkünse irlanda seteri falan.
mümkünse irlanda seteri falan.
-tamam.
+tamam.
-tamam?
+tamam!
-zorlama, son mesaj benim olucak.
+haa tamam.
-tamam.
şeklinde saçma sapan muhabbetlere sebep olabilir.
+tamam.
-tamam?
+tamam!
-zorlama, son mesaj benim olucak.
+haa tamam.
-tamam.
şeklinde saçma sapan muhabbetlere sebep olabilir.
the georgia satellites - nights of mystery.
arkadan iki kişi uzatıp katıldığım dernek. utanıyorum olum otuz kişi birden bakmasın bana.*
invisible monsters ile okurunu fena halde dumura uğratan adam.