bugün

uludağ sözlükte olması en kolay şey.
hayatın yükünü paylaşmak; içimizdeki sonsuz sitemleri kelimelere dökmek kimi zaman, kimseyi incitmeden savaşmayı başarmaktır... bir parça kendimizi tanımaya çalışmak kimbilir... gerekirse sonsuza dek haykırmak; ya da duyguların sesine yankı aramak olarak nitelendirebiliriz...
kısacası hayatı paylasmak diyebiliriz..inanılmaz bir zevk haz kelimeler yetmiyor.. hele yazarlıga kabul e-mail'm ulan beni niye yazar yapsınlar yaptılar iste diye sessiz cıglıklarım mutluluk kaynagı * *
gerçek bir yazar olmanın (sözlük yazarı olmaktan bahsetmiyorum) en iyi arkadaşı yalnızlıkltır; ancak yalnız olduğunuzda doğru düzgün bir şeyler yazabilirsiniz. Yalnız olmak istemeseniz de yazmak zaten beraberinde getirir yalnızlığı.

aynı zamanda kahve-sigara ile beslenmeyi de beraberinde getiren bir eylem ve meslektir. Bir süre sonra insana yemek yemeyi unuttur; hayat uyumak, yazmak, kahve ile sigara içmek, yanında biraz kıvır zıvır atıştırmaya döner. Hem ruh hem beden sağlığını bozan bir durumdur bu.

Yazdıklarını yaşamaktır, gerşekleri düşünememektir. insanların yaptığı ve düşündüğü bazı şeylerin çok saçma gelmesi, sadece kendi istediklerinizi yaşamanızdır. Zaman geçtikçe telefon kablolarını çıkarmanıza, cep telefonlarınızı açmamanıza da neden olur. Agresifleşmenin temel nedenidir çünkü bol bol uykusuz kalırsınız. Nedense yazacak şeyler aklınıza hep hava kararınca gelir...
evin bi ucundan öteki ucuna koşturup evdeki aile fertlerinin 'hastaneye götürsek mi?' bakışlarına maruz kalmak, evin fazla büyük olmamasına sinir olmak, kapıdan çıkan abiye 'yazar oldum abiiiiiiiii' diye bağırmak o da yetmeyip yan komşuya havalı bi şekilde uludagsozlukte yazarım artık demek * ve güne mutlu devam etmek.*
(bkz: yazdıklarım inşallah bir yanıma kaçmaz)
(bkz: yazar oldun ama adam olamadın)
Uyku sersemi bir halle maille bakarken "selam cuneytzengin,

yazar oldun. aramıza hoşgeldin. takıldığın herhangi bir konu olursa bu sayfadaki "bir derdim var" butonu ile yardım isteyebilirsin." mailini okuyup, oha lan yazar olmuşum dedirten olay. Artık heryerde açılın sözlük yazarı var diyerek artistlik yapabilirim. oh yee.
bazı yazarlar tarafından mide bulandırma eylemi olarak görülmektedir.
altıncı nesil yazarların - bende dahil - toplaştığı başlık olmuştur.
mutluyuz, gururluyuz vesselam*
ben sana yazar olamazsın demedim, adam olamazsın dedim mazharı.
yazar olmak:şarkıcı olmak,şair olmak veya resim yapmaktan öte bir şey diye düşünüyorum.dünya hakkında hissettiklerini bakış açını bir kaç karektere yükleyip söyletme sanatıdır.aylarca düşünüp sana ait henüz denenmemiş düşünülmemiş bir konu bulacaksın kurgulayacaksın sonu başından belli olmayacak ama ilmek ilmek sen o sona giderken saçmalamayacaksın konuyu dagıtmayacaksın.ilgi çekmek için popülist olmayacaksın edebi bir deger taşıyacak ve gerektiginde bazı içine sinmeyen toplumsal siyasal yanlışlıklara karakterlerin vasıtası ile yürekli bir şekilde degineceksin.romanının hikayesi basma kalıp olmayacak ama herkesinde biraz kendini bulabilecegi türden olacak neyse zor dostum zor devam sözlüge....:)
an itibariyle olduğum, hatta bin kişilik başvurudan bir beni almışlarmış gibi hissettiğim, vay bana vaylar bana dediğim hal.

(bkz: ) küçük şeylerle mutlu olabilme sanatı.
an itibariyle şu sıkıcı günlerimde beni mutlu etmeyi başarmış olay.
burda mı yoksa normalde mi ? diye düsündürür ama sesli düşündürürse burada bile hala çaylak olmaktır.
20 entry mi tamamladıktan 6- 7 saat sonra sanırsam olduğum durum. önce çaylaksınız yazısı gitti sonra ben butonuna, yazılarıma bakmak için tıkladığımda yedinci nesil yazar yazısını görmemle nee yazar mı oldum diye bağırdığım olay. okuduklarıma göre yazar oldunuz diye mesaj geliyomuş ama bana henüz öyle bi mesaj ulaşmadı.
çoktan 20 entry girmiş olmama rağmen bir türlü olamadığım durum. ne eksiklik olduğunu çözemedim hala.
özellikle uludağ sözlük içinse epeyce kafa yarmanın gerektiği bir durumdur.20 adet entry girmek ve hepsinin yeterli olup olmayacağının belirsizliği insana bir gün içerisinde çok fazla gelmektedir fakat belirli aralıklarla bir hafta içerisinde 20 entry yazarsanız sizin yararınıza olacaktır.yazar olduktan sonraki ''oh be'' lafını bağıra bağıra söylemek içinizdeki stresi bir nebze de olsa atacaktır.
zorlaştırılan. uzun süredir çaylak olmamın tek açıklaması bu diye düşünüyorum.
sonradan değil doğuştan olunduğuna inandığım bir yetenektir.
Gün itibariyle olduğumdur,güzeldir.
Yetenek ve gelişim durumu.
hamdım, bende oldum, hadi hayırlısı şimdi önüme gelene saydırmaya başlayayım...
(bkz: yakarım bu sözlüğü)*
Hayalin kurduğum,olmak için sabırsızlandığımdır. Beni yazar yapın diye debelendiğim şirin görünmek adına şebekliklere başvurduğumdur. Olanlara gıpta ettiğim üniversiteli olmak gibi bir kavramdır.
yazar olmak, enfes güzellikte bir kadınla sevişip üstüne para almak gibi bir şey.
charles bukowski*
hayata insanlara dair görüntü, duygu biriktirmektir.
içinde her daim dökülmeye hazır duygular barındırmaktır.
işin aslı; bakmayıp görmektir ayrıntıları.
yaşananları bir daha anlatabilmektir başka bir pencereden.
hayal gücüne , kelimelere teslim olmaktır ve okuyucuyu esir almaktır öylece.
konuşmadan okuyucuyla derinden kurulan bir yakınlıktır.
dinlemektir, dokunmaktır kısacası beş duyuyu en iyi şekilde kullanabilmektir yazar olmak.
işte böylesine zor, bir o kadar da ölümsüz olabilmektir. herkese nasip olmayandır yazar olmak. cümlelerle bir yüzyıl sonrasına kalabilmektir bedenin çoktan çürümüşken. *