bugün

sonuncusu fena halde karışık bir yapıya sahip film olmuştur zira filmin asıl konusu, ilgi odağı truva mıdır brad pitt'midir kimse anlayamazken en çok prim yapanın brad pitt olduğu kanısına varmışımdır kızlar arasında geçen muhabbetlerden

-nejla bu truva şimdi kaç senelik bi olay?
-bilmem ki 43 yaşında filan ama taşşşşş ya, tam att tamm
-nasıl yani
beni derinden etkilemiş bir sahneye sahip film..

--spoiler--
achilles, hector'u zalimce öldürür ve cesedini tahta bir arabanın arkasında sürükleye sürükleye yaşadığı yere getirir. gece olur, ve evlat acısına dayanamayan priam, oğlu hector'un ardı sıra gelir. achilles'le aralarında içler acısı bir diyalog geçer:

-priam: babanı tanırdım, zamansız ölmüştü.. ama kendi oğlunun gözleri önünde yitip gittiğini görmeden ölecek kadar şanslıydı senin baban... Ben oğlumu, bu dünyaya gözlerini açtığı andan itibaren, senin onları kapadığın ana kadar sevdim...

achilles:.....(hector'un cesediyle yanlız kalır):bazen onları görüyorum; öldürdüğüm adamların yüzlerini. beni styx nehri'nin karşı tarafında bekliyorlar. bana, hoşgeldin kardeş diyecekler.. orada görüşürüz kardeşim...
--spoiler--
abdnin new york eyaletine bagli bir sehir adidir ayni zamanda..
filmin başında achilleus un öldürdüğü azmanla ilgili yönetmene birkaç soru sormak gerekir.

1)kardeşim o devirde adam o vücudu nasıl yapmış?gym salonunu nereden bulmuş,günde kaç km koşmuş,yüzmüş?

2)hadi hepsini buldu diyelim adamın bicepsleri 50cm filan.bu kadarı öyle kütük taşıyarak yapılmaz!steroidleri nereden bulmuş?

3)hadi hepsini buldu da hayvanlaştı diyelim yine de bu adam sağlam bir diyet olmadan o kadar parçalı ve yağsız bir vücuda sahip olamaz.nasıl cardio yapmış,diyeti neymiş?
mitolojide, babası zeus olan achilles 'un aslında bir ölümlü olduğunu öğrenen annesi onu topuklarından tutarak bin yılda bir açılan ölümsüzlük nehrine batırır ve kutsayarak ölümsüz olmasını sağlar. ancak annesinin achilles'i topuklarından tutarak nehire batırması nedeniyle vücudunda ölümsüzlük suyu*nun değmediği tek yer topukları kalır.günün birinde helen'in eşi paris tarafından topuğundan 3 okla vurularak ölür.bu bilgi tıp dünyasında aşil tendonuna isim babalığı yapar.

--spoiler--
filmde de brad pitt paris tarafından topuğundan yediği 3 ok ile öldürülür*.
--spoiler--

not:baba* tarafından kardeşi olan herakles yani bilinen adı ile herkül de paris 'i 3 okla emekliye ayırır*.
eric bana'nın(Hector) brad pitt(achillesus)'i gölgede bıraktığı film yurdum insanı delikanlıyı sevdiği film boyunca hector desteklenir öldüğü sahnede hüzünlenir ve film sonunda keşke şöyle bitseydi böyle bitseydi muhabbeti yapılır.
ayrıca orlando bloom(paris) muhallebi çocuğu havasındadır film boyunca.
başrollerini brad pitt, eric bana, orlando bloom ve diane kruger in oynadığı, yönetmenliğini wolfgang petersen in yaptığı 2004 yapımı muhteşem film.
eric bana'nın (hector) filmdeki en karizmatik ve en parlak karakteri olduğu film. hele yaptığı bir kaç hareket beni çok etkilemiştir.

--spoiler--
paris abazası gidip evli bir kadını heleni kaçırdıktan sonra önce onu geri götürmek istemiş sonra kardeşinin aşkını gördükten sonra truvaya doğru geri dönmüş sonra kardeşi helenin kocası ile dövüşürken paris kaçmış ve hector parisi koruyup helenin kocasını da öldürmüştür.

daha sonra savaşçı olmak isteyen ve achilles'den eğitim alan achilles'in kuzenini achilles sanıp öldürmesi onun sonu olmuştur. dönüp bir erkek gibi achilles'le çarpışmış ancak öldürülmüştür. filmin en üzücü sahnesi işte budur.

daha sonra korkak ve pısırık paris abisi ölünce birden akıllanmış önce tahta atın bir tuzak olduğunu anlamasına rağmen pısırıklığı yüzünden ikna edemememiş * sonra da achilles'i topuğundan vurup öldürmüştür. nedense bu olay bizi hector'un ölümü kadar üzmez.
--spoiler--

umarım artık bir televizyon yayın haklarını alır ve bu filmi yeniden seyrederiz çünkü unutmaya başladık.
troia. halen daha tam yerinin bilinen yer olmadığı iddaa edilmektedir bazı araştırmacılar tarafından. troai diye gösterilen yerin aslında troia olup olmadığı sorunu üzerine tartışmalar devam etmektedir.
brad pitt in fight club den sonra, (-ki bence. buna babel de dahil. hatta snatch de) en iyi oyunculuk performansı sergilediği, asi rollerinden o bebek yüzüne fazlasıyla yakıştığının ortaya konulduğu güzel bir çalışmadır.
filmin müzikleri ağıt tadında olup, film kimi tutacağımızı şaşırtan bir seneryoya sahiptir.

bağrında oklar saplıyken, troy prenslerinin kuzeni olan briseis'e** bizim pitt şöyle demiştir: "you gave me peace, in lifetime a war". bu laf gerçekten kızın yüreğini dağlar ama film boyunca çizilen achilleus resmine ters düşer.
sonuç: kadımlar senaryonun bile değişmesine yol açabilirler.*

bir not: filmde o kadar kahraman gördük, hayatta kalan tek önemli insan korkaklar korkağı prens paris oldu.
sonuç: erkekliğin kaçta kaçı belli "kaçmak" belli değil ama bazen işe yaradığı bir gerçek.
silkroad online oyununun bir serverı.
hep kahraman rolünde (yüzüklerin efendisi, cennetin krallığı) görmeye alışık olduğumuz orlando bloom'un film de paris adlı korkak prens karakterinde seyirciyle fazlasıyla ters düştüğü film..bunun dışında eric bana ve bradd pitt'in oyunculuklarını konusturdukları, mükemmel görsel efektlerele bezenmiş, izlenesi bir 2004 yapımı.
--spoiler--
filmde, achilles*, hector*'u haşamat etse de, oyunculuk ve de karizma olarak, hector'un achilles'in eline verdiği film olmuştur.

aynı zamanda, homeros'a göre de, achilles, hector'u yapmış olduğu hileler ile yenmiştir, ama kafasına göre özellikle de tarihi film çeken hollywood'un çok mu umrunda. gün gelir de, osmanlı imparatorluğu için film çekerlerse, - ki ütopik bir olay - kim bilir neleri ne yaparlar..
--spoiler--
türkçe dublajına hasta olduğum film.

-bu helen baba
+ıspartalı helen mi? ''aynen böyle hatta ısrarla ı yı vurgulayarak''
hem orjinali hemde versiyonları * çok hoş olan amerikan sinema yapıtı.
sayısını hatırlamadığım kez izleyip repliklerını bile ezberlediğim harika film.
bildiğin mahallenin kızı hikayesi. malın teki bir kızı kaçırıyor, sonra da mahallenin adamları kahveden ıstakaları alıp karşı mahalleyi basıyor.

olay budur.
tarihi verilerle oyna-bol hollywood klişesi kat ve bol keseden casting ile vizyona sok filmi...
güneşin denizin üstünde doğduğu film. bu truva kenti çanakkale boğazının trakya yakasında değil de, anadolu da ise tebrik ediyorum yönetmeni. ilk kez anadolu çocukları böyle bişey gördü.
"anadolu yu işgal etmeye kalkışan yunan ordusu" teması yüzünden, hiçbir akrabalık bağı bulunmadığı halde, filmi izleyen türklerin %99'unun truvalıları tutması dikkat çekici.

--spoiler--
achilles hakkın rahmetine kavuşurken, sinemadan bir ses:
"gebersin or...u ç...u"
--spoiler--
efsaneleri ve homeros un anlattiklarini hic yansitamamis, film bunları olaganlastirmis diyenlerin sikca rastlandigi film..ancak bunlari diyenler truva savasinin yalnizca helen icin ciktigini da dusunuyor, inaniyordur kanimca, guc icin degil....
film izmirli homeros un "efsanelestirdigi" savasi, neredeyse gercekligi ile anlatiyor, ama efsanelere gondermeler yaparak..
bu savas tarihin bir doneminde gercekten oldu.. o zaman sizce efsanede adi gecen akhilleus denen insan gercekten olumsuz muydu, yoksa dilden dile asirdan asira efsaneye donusmus iyi bir savasci mi?
o kadar incedir ki filmin sonu.. akhilleus parisin oklari ile olmustur, ama tum vucuduna saplanan oklari olmeden cıkarıp atmıstır.. topugundaki haric.. ve sonradan gelenler yalnızca topugundaki oku gormustur.. ve efsane olusmustur bu goruntu.. cesur akhilleus yalnızca topugundan olurmus demek, cansız bedeninde yalnızca topugunda ok olduguna gore.. unutmayın ki homeros savastan yuzyıllar sonra eserini kaleme almıstır anlatilanlari baz alarak..
çekimleri tamamlandığında sahnelerinin fazla vahşet içerdiği eleştirisiyle makaslanmış film. şimdilerde çıkan çıkarılmış sahnelerden oluşan versiyonu apayrı boyutta bir film olduğu görülüyor. kan gövdeyi götürüyor.
achilles'in hector ile kapıştığı sahnede achilles'in hiç yorulmaması dikkat çekicidir. tabiri caizse "hayvan" gibi stamina vardır bu herifte.
o kadar para harcanmasına rağmen bi bok olamamış filmdir. inanılmaz hatalar vardır. örneğin truva köyünde lama'lar dolaşmaktadır. lan anadolu'da lama var da biz mi görmedik?

sonra filmin sonunda odysseus'un ağzından söylenen cümlelerin sonunda "ben odysseus, atları ehlileştiren adam olarak tanırsınız beni" gibi bir cümle dökülmektedir. tamamen filmde odysseus'un tarihi kişiliğine biraz önem katmak içindir oysa ki bu sözün aslı hector öldükten sonra, hector'u korumaya yemin eden ancak onu korumayan zeus ve apollo'nun achilles'in tarafındaki ares'e söyledikleri sözdür bu... o hector, insanlar onu atları ehlileştiren kahraman olarak anacak, ancak achilles yine de unutulacak gibisinden nispet gibi bir cümleler söylemişlerdir ki zaten tarihte de bir ironidir atları ilk ehlileştirenler anadolu medeniyetleridir. atın anavatanı kafkasyadır ve yunanlar truva savaşına kadar at görmemiştir... hatta ilk atlı truva savaşçılarını gördüklerinde onlara centaurs demişlerdir yani, şu alt tarafı at üst tarafı insan olan yaratık. zavallılar daha önce atlı adam görmemiş ki?

bu tip olgular olaylar gözardı edilmiş, işin en basit tarafı ilyada bile okunmadan senaryo yazılmış. ortaya da bir bok çıkmamıştır. hele geçen tekrar izledim, brad pitt'in hareketlerine bakıyorum sonra şu an yapılan bilimum dövüş sporlarına güreş'e eksrim'e boks'a vs.e bakıyorum, ve azıcık bir şey biliyorsam savaş alanında birisi brad pitt gibi dans eder gibi bişi yapsın, ajax gibi bir babayiğit evlat bir balyoz sallamada vücudunu tutturur yere yığar, ikincide kafasını ezer... baktı adam ölmüyor gerekirse topuğunu da keser anahtarlık yapar, tavşan ayağı gibi...