tek yol barış

birgün gazetesinin 20 ekim 2011 günkü manşetidir.

görsel

bugün artık önümüzde duran tek çaredir. daha fazla insanın hayatının kaybetmemesi için ülkeye en kısa sürede onurlu bir barışın kurulması lazımdır.

milliyetçi ve savaş yanlısı sesleri barışın sesi ile bastırmak zorundayız.

kavgaya, kana çağrı yapanlara yaşasın türk ve kürt halklarının kardeşliği diyerek cevap vermeliyiz.

barış deyip daha fazla insan öldürmek.

Zamanın birinde bir oduncu, ormanda odun keserken çalı arasında bir yılana rastlamış. Elindeki baltayı kaldırıp yılanın başını vurmak üzereyken bir an göz göze gelmiş. Yaratana olan aşkı "yılan bile olsa"yaratılana yansımış ve yılanı vurmaya kıyamamış. Yılan da duygulanmış, dile gelmiş."Ey insanoğlu, sen bana kıyamadın, ben de sana bir iyilik edeceğim"demiş. Bir kör kuyuya dalmış ve kaybolmuş. Biraz sonra ağzında bir altın lira ile dönmüş ve oduncuya uzatmış."Bundan böyle ömür boyu sana her gün bir altın lira vereceğim."Oduncu altını bozdurmuş ve evinde o gün şenlik olmuş. Hiç kimseye olan biteni anlatmamış, ailesi dâhil. Herkes sadece oduncunun çok çalıştığı için durumunun düzeldiğini zannetmiş. Yıllar boyu her gün o kör kuyunun başına gitmiş, yılan ile buluşmuş ve altınını almış. Gel zaman git zaman, oduncu ağır hastalanmış. Kuyunun başına gidemez olmuş. Birkaç gün geçince bolluğa alışmış evinde darlık başlamış. Oduncu oğlunu yanına çağırmış ve yılanın sırrını anlatmış."Git kör kuyunun başına ve oğlum olduğunu söyle, yılan sana altın verecek" demiş. Oğlu inanmamış ama gitmiş, yılan önce saklanmış, sonra ortaya çıkmış. Onun oduncunun oğlu olduğuna iyice kanaat getirince de kuyuya inip bir altın getirmiş. Oğlan önce inanmadığı hikâyenin gerçek olduğunu görünce hırsa kapılmış, kim bilir daha ne kadar altın var kuyudan içeride demiş. Hırsla yılanı öldürmek için bir hamle yapmış, ıskalamış ama yılanın kuyruğunu koparmış. Yılan da can havliyle dönüp oğlanı sokmuş ve öldürmüş. Akşam yaklaşıp da oğlu gelmeyince oduncu iyice endişelenmiş. Hasta yatağından sürünerek bile olsa kalkmış. Kuyunun başına gitmiş ki oğlu cansız yatıyor.Yılan o arada görünmüş ki, kuyruğu yok ve kanlar içinde.. Oduncu durumu anlamış ve çok üzülmüş. Canının parçası oğlu yerde cansız,yıllardır velinimeti olan yılan yaralı... Hatalı olan oğlum olmalı demiş ve yılandan özür dilemiş. Tekrar dost olalım demiş... Yılan ise acı acı gülümsemiş. Çok isterdim ama... Sende bu evlat acısı, bende de bu kuyruk acısı varken biz artık dost olamayız.

Barış istiyenlerin terörü lanetlemesi de beklemenmektedir. bizden barış isteyerek terör örgütüne ses çıkaramayanların barış istemesinde samimiyet yoktur. yoksa hepimizin tek umudu ve gayesi barışın sağlanmasıdır.

bunu algılayan zeka seviyesine ula$tığında türkiye, terör istese de bu ülkede barınamayacaktır. ama o zeka seviyesini yakalanana kadar ölmeye ve öldürmeye devam!1

(bkz: barış isteyip namertçe pusu kurmak)

(bkz: barış ve kardeşlik diyenlerin terorist olmaları)

birgün'ün bilmesi gereken, borazanlığını yaptıkları bdplilerin bile onlardan daha inandırıcı olduklarıdır.

biz orta asya dan kardeşlik türküsü söyleyerek gelmedik elimizde kan damlayan kılıçlarımızla geldik.

(bkz: k ırak a kara harekatı sonrası olacaklar/#13454079)

üstüne biraz düşünüldüğünde ne kadar saçma olduğu anlaşılacak olan 10 tirajlı bir gazetenin abuk sabuk manşeti.
barış deniliyor. pkk'nın barış şartları ne ;

1; apo serbest bırakılacak... ov yea.
2; kürtçe resmi dil olacak...
3;özerklik. (doğu anadolu bizim diğer yerler hepimizin. yoksa ayaklanır sikeriz sizi haaa.)

lan bunu değil hükümet hiçbir türk kabul etmez. hadi hükümet tarihi bir hata yaptı buna yanaştı. türk halkı daha bunların hiçbirine bir milim bile yaklaşılmamasına rağmen, sadece şehit olan çocukları sonrasında kürtlerle kardeş falan olmadığı gerçeğini anladı -anlamayanlar da anlayacak-, bu duruma sessiz kalmaz. türk ve kürt halkı bana göre hiçbir zaman kardeş olmadı ama olsaydı bile bundan böyle değil olmayacak da. bu tür işler için artık çok geç. ne barışı hangi barış?

türkiye'deki basın tarihine altın harflerle yazılmış en onurlu manşet. gönül isterdi böyle bir manşet atılmasına sebep olacak ölümler olmasın. fakat gel gör ki durumların ve savaşın döktüğü kan ortadayken savaşı bitirebilecek tek duyarlılık budur.

(bkz: barış ince)

https://p.twimg.com/A12XrZ5CQAIpCzF.jpg:large

bir yandan insanları öldürüp diğer yandan "bakın barış (meali toprak ve imtiyaz sızdırmak için anlaşma) olmazsa insan öldürmeye devam ederiz anlamındaki çağrılar bütünü...

barış isteyip sn üç ayda 300'den fazla insan öldüren bir halk...

ironiyi de geçtim komik gelmiyor mu?

kardeşim benden imtiyaz istersen, devlet istersen, kendi kanında boğulursun.

sözlüğün sol framesi'nden ve de ülkemizin gündeminden hiç düşmemesini (gerçi hiç girmedi) dilediğimiz manşet.

hep savaşı denedik, barışa bir şans tanımanın zamanı hiç gelmeyecek mi?