bugün

1.Allah u teala ya yakınlık derecesini ifade eder.
2.Allahü teâlânın istediği gibi, Allahtan korkmaya takva denir.
yönetmenliğini özer kızıltan, yapımcılığını fatih akın'ın yaptığı başrollerde erkan can ve güven kıraç'ın oynadığı eylül ayında vizyona girecek olan film.
tekke ve tarikat hayatının işlendiği farklı bir yapım,merakla bekliyoruz.
43. antalya altın portakal film festivaline, kazandığı 8 ödülle damgasını vuran fatih akın yapımı ve özer kızıltan yönetimindeki film. festivalde kazandığı ödüller; "en iyi erkek oyuncu", "en iyi senaryo", "en iyi sanat yönetmeni", "en iyi görüntü", "en iyi müzik", "en iyi kostüm", "en iyi saç makyaj tasarımı" ve "en iyi laboratuvar"dır.
erkan can'ın müthiş oyunculuğuyla bambaşka bir havaya bürüneceğinden emin olduğum film. dinine çok katı kurallarla bağlı olan bir adamın tarikata girdikten sonra değişmesini amlatıyor..dört gözle bekliyorum. web sitesi için; http://www.takva.com.tr

"yalnızdım
seni düşündüm
seni düşündüm
yalnızım"
1 aralık'ta vizyona girmesi beklenen, tempo dergisinew verilen demeçlere ve de görünüşe göre çok büyük emekler ve de araştırmalar sonucu yapılmış gibi görünen beklemesi bile zor olan, beklentileri bir ihtimal karşılamayacak olsa bile, Erkan Can'ın ismiyle bile yettiği sabırsızlıkla beklediğim film..
bir türlü gösterime girmeyen, erkan can ın oyunculukta aşmış olabileceğini tahmin ve ümit ettiğimizi filmdir.
gösterime girmeden fragmanı ile beni şok eden yapım.Fragmanda cami görüntüleri,ibadet görüntüleri arasına sevişme görüntüleri serpiştirerek sunması midemi bulandırmıştır.Evet, size göre ne var canım bunda denilebilir, değerlerin ezilmesi olarak gördüğüm bu film sadece ama sadece "dinci" sıfatı yapıştırıp insanları kategorize eden ve her "dinci"'yi dini sömürüp para haklayan adamlar olarak tanımlayan insanlara destek filmidir.

Ne takvayla ilgisi vardır, ne de din ile ilgili gerçeklerle...
yazarların filmi izlemeden sadece fragmanını görerek analize edebildip olumsuz yorum yapabildikleri film.
(bkz: izleme zahmeti göster be adam)
allah sevgisi ve allah korkusunu bir arada yaşamak. kurallara uymakta titizlik göstermek.
zikir sahnesini çekerken aşırı gürültü çıkmasından dolayı binada bulunana bir haham tarafından polise şikayette bulunulmuş ve daha sonra film olduğu anlaşıldığından hiç bir göz altı olmamış sinema filmi.
bilginin pratiğe dönüştürülmesi sonucu ulaşılabilecek mevki.
beklenen film.
dün gece itibari ile erkan can ın trt 2 de filmi övmeye devam etmesi ile içimdeki ukte lerin fazlasıyla arttığı çalışmadır.
tarikat konusuna ön yargısız ve tarafsız yaklaşımından ötürü başarılı bir film olmuş takva. yalın ama gerçekçi anlatımı, müzikler, görüntü ve oyuncuların performansı izleyiciyi filmin içine kolaylıkla çekebiliyor.

--spoiler--
yalnız; muharrem'in* içine düştüğü ikilemin zirveye çıkışı ile filmin sonu arasındaki bağlantı tam olarak kurulamamış. adamın kafayı yeme sürecinde neler hissettiğini pek anlayamadık, final biraz aceleye getirilmiş sanki. *
--spoiler--

yine de konuya hakim kalabilmiş, izlemeye değer bir film.
konu ve kurgu bütünlüğü açısından tam bir fiyasko, hangi tarikatın şeyhi zikir sırasında kös kös oturur ve şeyhin halifesi şaklaban gibi hareket eder, bunu geçtik gerçeklikle çelişen durumların en belirgini ise seyhin filmin kahramını muharrem'i ikilem içine sokmasıdır hadi konu icabı diyeceğiz be mübarek o zaman tarikatı kötüle oda yok ne anlatmaya çalışıyor anlayamadık.güven kıraçın ise bıraktığı sakal dışında filmle hiç alakası yok konuşma stili, hareketleri, zikrederken ki hareketleri, sakil kalmış olmamış 2 boy büyük gelmiş beyefendiye , asıl üzücü olan ise senaryoyu yazan arkadaşın 2 yıl tekkeleri araştırıp ortaya herşeyin harmanı acayip bir film çıkarmış olması gözlem yeteneği sıfırmış arkadaşın, filmin bittiğini anlamadık bile ,bu kadar kötü bi sona hiç bişey diyemiyorumiiiii

erkan can kendisine verilen rolü hakkıyla yerine getirmiştir, senaryo ve kurgu dandik adam ne yapsın ?

bu arada zikir sahnesinden direkt olarak seks sahnesine geçilmesi kurguyu yapan arkadaşın basiretsizliğidir
bilet bedelini ödeyen herkesin ahkam kesme hakkını saklı tutalım, yalan yanlış değerlendirmelerin her zaman olabileceğini kabul edelim, filmi amacından saptırıp sağa sola çekecek kişilere dahi saygı duyalım: gerçek değişmeyecektir. türk sinemasının en önemli filmlerinden biriyle karşı karşıyayız bu başlık altında. beğenilip beğenilmeme kriterinin ötesine geçmiş bir filmden bahsediyoruz.

türk sineması maalesef takva gibi hassas konulara eğilen filmlerle dolu değil; karşılaştırma yapılabilecek çok az filmde ya bir sansasyon amacı göze çarpıyor ya da bir propaganda kaygısı. anlatım üslubunu bu kadar incelikli belirleyen filmlerle büyümedik hiçbirimiz. ciddi bir araştırma ve ön hazırlık evresinden geçerek oluşan senaryolara alışık değiliz; hep masa başında kurulan düşlerle, fantezilerle oluşmuş filmlerle karşılaştık ve bunları neredeyse tek tür olarak benimsendik. oyunculuk çok az türk filminde bu kadar üst seviyeye çıktı ve teknik açıdan rahatsız olmadan sinema salonundan çıktığımız filmler hala istisna...bu kriterlerle düşününenleri, takva için iddialı tanımlar yapmaktan,büyük cümleler kurmaktan alıkoyacak çok fazla sebep yok. (keşke, olsa ve bu filmin de eksikliklerini öne çıkaran yazılar yazabilsek buraya, dalga geçebilsek, eğlenebilsek!)

şimdi son olarak bu filmi şiddetle tavsiye etmeden önce şunları da ekleyelim: zor, karanlık, karamsar bir hikaye anlatıyor takva. kesin çizgilerle ayrılmış, giriş-gelişme-sonuç bölümleri yok. boşluklar var çok fazla ve soru işaretleri...öyle koltuklara yayılıp rahat rahat izlenmiyor bu film ey izleyici; gülmekten kırılmak yok, ağlayıp zırlamak yok, gözünün içine bir mesaj sokulmuyor, kulağına hayatın anlamı fısıldanmıyor...ve sonunda "ee ne oldu şimdi" diyeceksen sakın gitme bu filme de!..bırak batacaksa batsın bu film, sen paranı harcama, aklını zorlama, bak bir de borat var hemen yan salonda!..
iyi yerleri var.
eleştirilecek yerleri var.
konu çok bakirdi. daha iyi işlenebilirdi.
zikirden sonra seks sahnesi gitmemiş. vurucu bir sahne ama gitmemiş.
-spoiler-
"sadece iyi bir insan olmak istiyordum" evet filmin özeti bu cümle olarak görülmüş yapımcılar tarafından. ancak iyi bir insan olmak için yola çıkan bu karakter iyi bir insan olarak bitirmiştir filmi kanımca. bakir bir konudur evet, bu konuyu işlediklerini öğrendiğimde cesurca demiştim ama filmi izledikten sonra cesurca yaklaşamadıklarını gördüm.zikir sahnesinden sonra sevişme sahnesi koymak cesaret işidir takdir ediyorum ama cesur bir yapım değildir. cesaretten kastım, tarikat daha fazla eleştirilmeliydi değil. ya daha fazla eleştirirsiniz ya da desteklersiniz. ama filmi yapanların tarikate,şeyhe bakış açısı nötr olmamalıydı.
gidip izlenmelidir. renkler, çekimler ve erkan can çok güzeldir.
anlamadığım konu bakir diye istenilen tarzda işlenilebilmesimidir, objektif gözlem yapıyoruz tepkiler doğru değildir, filmin castingi erkan can dışında tutmamıştır, senaryosu sığ kalmıştır, iç hesaplaşma ögesine detay bakış atılamamıştır, yazan ve yönetenler tarikat tepkilerinden kanımca tırsmış fazla ileri gidememişlerdir, borat filmini bazı arkadaşlar kendileri seyretmeli ondan da derin anlamlar çıkartabilirler zira oda bakir bi konu
ozer kiziltan'ın yönettiği, erkan can, meray ulgen,guven kirac, erman sabah,settar tanriogen, murat cemcir, engin gunaydin ve oznur kula'nın oynadığı, yapımcıları arasında fatih akin'ın yer aldığı 2006 yapımı film.

--spoiler--
Bence film ortalarda bir yerlerde, öyle etliye sütlüye karışmadan, kendisinde beklenilenin aksine iyi ya da kötü eleştirmeden başlıyor ve bitiyor. iyi olmaya çalışan sıradan bir adamın içine girdiği yeni hayatın onda yaşattığı gel gitleri anlatmak için harcanmış bir tema olduğunu düşünüyorum.
--spoiler--

http://www.beyazperde.com/film/3325
görülmesi gereken bir filmdir. bununla birlikte film ağır ağır giderken birdenbire bitivermesi, filmin kahramanın geçmişine yönelik hiç bir şey anlatılmaması eksileridir. aceleye getirilmiş gibi bir hali vardı. bununla birlikte montajda aşırı kırpılmış da olabilir.
takva filmini illa da seyretmek istedim. seyrettim. erkan can rolunde cok cok basarılıydı. ancak filmin yapımcıları biraz korkarak konuya girdiler. hangi konuya? evet bende sonunda bunu kendime sordum. hangi konuyu islemek istediler acaba? fazla dindar bir insanın gece islak ruya gorupte kendisiyle hesaplasması mıydı acaba??
öncelikle film gösterime girmeden yaptığım yorumla ilgili (#918612) getirilen "-Filmi izlemeden bu nasıl yorum lan" nidalarına karşılık ben bugün bu filme gittim.

Evet, evet tam bir felaket, fiyasko ben hayatımda bu derece konusu, hedefi, vermek istenilen mesajları, anlamsızlığı ve bu derece kopuk bir film kesinlikle izlemedim.Aslında bu filmin isminin takva değilde "muharrem ve muharrem'in cinsel dürtüleri" olarak değiştirilmesi oldukça isabetli olurdu.Ben hayatımda hiç "La ilahe illallah" haykırışlarından hemen sonra ateşli bir seks görüntüleri izlemedim.Dehşete düştüm, ruhum sıkıldı, ibadet yada Allah lafızlarının arasında pornografik objeler izlemedim.Ama bugün maalesef midemde bulansa bunu bugün yaşadım.Film bize şeyhlerin tarikatların varlıklarını anlatmak istesede ortada ne doğru düzgün ele alınmış, araştırılmış bir tarikat vardı, ne de tarikatların aslında ne oldukları neden bu olguların var olduğunu anlatmaya çalışan bir yapıdaydı.

kendilerini Yenisinemacılar diye adlandıran bu grubun, gemide, lalelide bir azize filmlerindede yaşanılan bir acayip kadın takıntısını bu filmde muharremle karşımıza çıkarıyorlar.Üç filmde de kesinlikle inanılmaz bir çarpık seks ve kadın sendromu var.Erkan can evet rolunun hakkını vermiş ama güven kıraç yahu ben bu adamı zırt bırt saçma sapan rollerde görmekten sıkıldım.Şeyh'in sağ kolu olarak karşımıza çıkan güven kıraç bu derece bir rolu saçmalayabilirdi.Zikr sahnesinde şaklabanlığı hala güldürüyor beni hala...

Film'de tarikatların para kaynağı olarak istanbul'un sultanbeyli ilçesi seçilmiş, -ne kadar da yaratıcı be- hatta bu arkadaşlar sultanbeylide bulunan prestige alışveriş merkezinin bizzat tabelasını dahi göstermişler hatta sultanbeyli belediye başkanı bile bu tarikatın finansmanları arasında gösterilmiş.Ne kadar basit, ne kadar bel altı vurma durumları...

Filmin sonlarına doğru senarist efendi çok güzel bir metod çekerek izleyenlere Allah'ın varlığı hakkında soru işaretleri bırakacak mesajlar vermiş ve bence filmin görevinide yerine getirmiş.

Kısacası bu film sadece beynin dokunulmayan taraflarına direk rahatsız edecek unsurları kullanarak prim peşinde koşmuş ve bel altından vurmaya çalışmıştır.Hani klasik bir cümledir film yorumlarında paranıza ve vaktinize yazık diye, hah işte tam ondan...

bu kısımda da izleyenlere bir paylaşımda bulunalım.

"muharrem'in rüyalarının anlamı ne? bilmiyoruz, erol rolundeki engin gunaydın neden muharrem'i görmeye geldi? erol kimdi? neden büyük miktarda para verip ardından arkadaşlarını getirdi? ve neden ticaret bahane biz seni görmeye geldik dedi? hiç birini bilmiyoruz.Filmin sonundaki o yagmur sahnesinde kullanılan muzik yüzünden midem bulandı tam odaklanamadım, muharrem rüyasındaki kızın şeyh'in kızı olduğunu fark edince, kız nasıl oluyorda muharrem'i tanıyabiliyordu? muharremle hiç karşılaşmamışlardı ki muharrem sen kimsin? diye haykırdı.Ya ne saçma bi film arkadaş, sinemadaki millet sadece muharrem'in cunup olmasına gülüyorlardı.takvaymış, yahu takva'nın tanımı bile yapılmadı filmde offf neyse gereksiz basit ötesi bir safsata"

ekleme:antalya da "en iyi senaryo" ve "en iyi muzik" pankartlarını kaldıran juriler de beni güldürmüştür ayrıca,*
(bkz: para kazanmak icin her sey mubahtir)*
erkan can ın, başında yanlış namaz abdesti aldığı filmdir. önce baş mesh edilir sonra boyun... erkan can ise tam tersini yapmıştır.

erkan can, namaz kılarken, secdede dirseklerini yere koymuştur ve hatırladığım kadarıyla namazı bozan bir harekettir. ya da yapılmaması gereken bir hareket...

güven kıraç ın neden övüldüğünü anlayamadım zira çocuklara arapça öğreten birinin besmeleyi biraz arapça ya benzetmesi gerekirdi...

filmde görebildiğim hatalar bunlardı...

ve konu olarak da birçok kişinin dediği gibi eksik bir şeyler vardı... güven kıraç ın canlandırdığı karaktarde bi kolpalık olmalıydı, bakışları onu sezinletiyordu ama mülayim bir adam olarak film bitti... şeyhin kızıyla bir şeyler olmalıydı, zaten rüyada oldu da, gerçekte bir şeyler olmalıydı yoksa erkan can o yatakta öyle yatarken, o şekilde mum söndürülmez...

son olarak, gitmediyseniz paranızı kurtarmışsınız demektir...