sevgiliden ayrıldıktan sonraki ilk gün

sevgiliden hemen nefret edilmemişse ahmet kaya - ayrılığın hediyesi dinlenen gün.

şehirler arası yolculuğa benzer.
biran önce bitmesi için uyumak istersin uyuyamazsın,
inmek istersin inemezsin mecburdur gidiş istikameti.

bir iki kez mola verilir, ayakların yere deydiğinde uzaya ayak basmış gibi hisedersin.
herkes yabancıdır, sen yabancısındır.

nereye gidersen git umuda git umutsuzluğa git, müsait bir yerde inemezsin.

8 seneyi bir anda hiçe sayıp herşeyi aniden bitirebilen bir midesizle beraberseniz aslında üzüntü duyulmaması gerekilen yine de elinde olmayan olay. onu görünce başının gayet dik olması herşeyin sakin ve normal ilerlediğini gösterir, onsuz olduğun zamanlarda kafanı iki elinin arasına alır geberinceye kadar ağlarsın..

onca emeğe yazık olmuştur..hayattan, insanlardan, ailenden bile soğuyabilirsin.

eğer ayrılırken gözünüz kaldıysa ee nabıcam ben şmdi hergün böyle mi uyanıcam lan dedirtir

yok eğer kurtuldum diyosanız güne mutlu başlama sebepleri arasındadır.

eğer yanınızda arkadaşınız varsa kafanız dağılabilir. bir yerlere gidersiniz, eğlenirsiniz. geçer gider ama sonra... akşam yatağa yattığınızda telefonunuza bakarsınız, iyi geceler mesajı atacağınız kimseniz yoktur. yalnızsınızdır. o zaman üşürsünüz, hemde çok. pişman olmamak zorunda olduğunuz için susarsınız.

herşeyin bittiğini sandığınız en lanet günlerin sadece başlangıcıdır...

- buna ya son verelim ya da artık doğru düzgün devam edelim.
+ ben ikisi konusunda da emin değilim..*
- ben bu yabancı adamla devam etmek istemiyorum. ayrılmak istiyorum..

beraber ilk defa elele tutuştuğunuz mekandan yanyana yürüyerek ayrılınır, salak salak bir şeyler anlatır saçmalar o da farkındadır, siz ağlamaya başlarsınız, eliniz eline değer bi an sonra o an bunu ciddiye alır ve sarılmaya çalışır kendinizi geri çekersiniz. en zor kısmı o minübüse sizi bindirirken aşağıdan size bakışını seyretmektir. eve gelirsiniz, uyursunuz ve şimdi benim gibi uyanırsınız, millet nasıl yaşamış aşk acısını diye bakarsınız buralara..

onun eşyaları, verilmesine sadece 3 gün kalmış doğumgünü hediyesi..

tekrar barışmamamız lazım. o evleneceğim insan kesinlikle değil.

ama onu bi daha göremeyecek olmak bunu kabullenmek çok zor. onun ölümü gibi bir şey. ağlamadım hiç bir ağlarsam sonu gelmeyecek biliyorum. o önemli bi adım atmadan adım atmayacağımı da biliyorum. tekrar barışma ihtimalini de aklım kabul etmiyor ama düşündükçe kalbim deli gibi atıyor.

ayrilik sonrasi, acilarin en büyügünü yakin arkadaslar yasar.zira senin ziril ziril aglamalarini günlerce dinlemek cekmek zorunda kalirlar. bu mevzuu daha da uzarsa cep telefonlari ulasilamiyor mesaji verir.ama kimse yeter lan baslatma,bitti diyemez.cünkü bilir ,her an kendine basina da gelebilir böyle bir sey ve bir omuz lazim olabilir aglanacak.
senin bu bulutlu yasli günlerine daha fazla dayanamayan arkadaslar, hemen harekete gecerek seni yeni biri ile tanistirma,onu unutturma ugrasina girerler, civi civi yi söker misali. ama buda ise yaramaz, yeni tanisilacak adam asli seni terkeden gibi degildir,hep onu elleri söyleydi,gözleri böyleydi karsilastirmali yapilarak,1000 kere telefona bakilir.bilinmezki o eller, o an baskasini oksamaktadir.buda akla geldikce,klasik müzikten Arabeske hizli bir gecis yapilir.

karın ağrısıyla geçer bi süre.

kış vakti, ufak bir asma köprüden geçerken telefonunuzun aşağı düşmesi gibidir bu durum. telefonunuzun artık çalışmadığından kesin eminsinizdir ama yine de su sığ olduğundan gidip onu alma ihtiyacı duyarsınız. telefonun modeli, kalitesi, fiyatı önemli değildir. çünkü ne olursa olsun ihtiyacınızı karşılayan birşeydir.

sevgiliden ayrıldıktan sonraki ilk günde böyle birşeydir aslında...

aynı telefondaki, gibi hataları kusurları değilde, ona ne kadar çok ihtiyaç duyduğunuz aklınıza gelir aniden. ne kadar kusurlarını hatırlamaya çalışsanızda, ondan adım atmasını beklemeniz kaçınılmaz bir hal alır. ihanet harici ( her türlü ihanet olabilir ) tüm durumlarda bu böyledir.

kimisi bu durumu çaktırır, kimisi kaçtırmaz.

ben çaktırmayanlardanım. *

ağlarken uyunduğu için sabahının şiş gözler , berbat bir baş ağrısı ve kırık bir kalp ile başlayacağı gündür.

--spoiler--
sil baştan başlamak gerek bazen
hayatı sıfırlamak
sil baştan sevmek gerek bazen
her şeyi unutmak..
--spoiler--

"ayrılık sonradan kor adama yavaş yavaş..." der ya şair...
hele terkeden sen isen...

Gece çok içildiği için baş ağrısı ve mide bulantısıyla uyanılır. Hala ayrıldıgınıza inanamazsınız, telefona boş gözlerle bakarsınız.
Hele birde yastığınızda onun kokusu kaldıysa vay halinize.

sevgilisiz geçecek ilk gündür.

telefonda sesini duymak istiyorum . arar diye bekliyorum . başka erkeklerle mi diye merak ediyorum. *

zor günlerin başlangıcıdır.

Alkole en düşkün olunan 2 gündür. Bu 2 günde intihara bile kalkışılabilir. Erkek ayrılmışsa özgürlüğün tadını çıkarmak için gene alkole başvurur.

hayatın acı gerçekleridir.göz telefonda el pençe bekletir insanı bir umut ki bitmez uzunca bir süre zaman kavramı kaybedilmiştir.hele uzun süreli bir ilişkiyse biten yakar kavurur insanı.acıdır, acıtır.

sevgiliden ayrıldıktan sonraki 48 saat şoka girmeyen aşamayı atlatmış olur.

gözün ve elin sürekli telefonda olması.

çok sevmişsen her dakika kalbe anlamsız bir sancı girer girer çıkar yaşıyormusun ölümüsün belli değildir..

bitiren taraf olmak daha fazla acıtır, uzunu kısası olmaz bu işin ruh eşi gittiyse eğer acıtır işte kanatır ikilemler arasında kalmak, önceki gün söylenen cümleler kafanın içinde yankılanır sanki birisi oturmuş sufle verir hepsini hatırlatır. gitmekten çok kalabilmek vardır beyni zorlayan, yürür mü, eskisi gibi olabilir mi sorularıdır kan basıncını yükselten, yalnızlık ve birliktelik savaşır o gün tüm yaşanmışlıklar ışığında.

uzun uzun düşünüp, ikinci şansı hakediyor bu ilişki, herşey çok güzel olacak özetinde uzun bir mesaj atıp, geri dönüşü yok bunun gibi kısa cevaplar aldığın gündür. vazgeçtiğin gündür yani.