bugün

insana herhangi bir sey katmasada muthis bir sekilde zaman gecirmenize yariyor bu kitap. olaylar abartidan uzak ve gercekci, insan bu kitabi okurken kendini film izler gibi hissediyor.
istiklal'de bir kitabevidir. genelde aranılan her şey bulunur.
287 sene önce yazilan macera romani. ilk baskisi bir hafta icinde tükenmistir. bir kac ay sonra almanca, fransizca ve
hollandaca dillerinde basilmis zamanlada tüm dünya dillerine cevrilmistir.
popüler edebiyat tarihinin don kişot ile birlikte en çok okunan ve güncelliğini bugün dahi koruyan romanlarından biri.
(bkz: robinson crusoe 389)
adada geçirdiği süre 28 yıldır.
çocukken ilk defa okuduktan sonra çok beğendiğim ardından 3 defa daha okuduğum macera romanı.
Atv'nin son zamanlarda kafayı taktığı filmdir.Gün itibariyle yayınlanmıştır muhtemelen iki gün sonrada yayınlanacaktır. -Kaçıranlar ve tekrar izlemek isteyenler için!-
robinson crusoe türk okuyucuların gözünde düpedüz çocuk öyküsü olarak görülmüş romandır.
ancak bu yapıtın daha derin anlamını, aydınlanma çağ'ında , evrenin karşısına dikilen , geleneksel katılıkları kırmaya , dünyayı usun gücüyle değiştirmeye çalışan sıradan bir kişinin , "herkes"in destanı olarak verir bize.kitabı dünya dillerinde yazılmış büyük birkaç yapıttan biri durumuna yücelten özellik budur.
aklı başında bir sözlük yazarı.
hayatımda 1 defadan fazla okuduğum tek kitaptır.
üzerine çokça kafa patlatılası adada yalnız bir adam düşüncesinin akıllara kazınan sembolik ismi,daniel defoe nun insanlığa kazandırdığı kıymetli romanın baş karakteri.

(bkz: cumaya gittim gelicem)
çocukken en severek okuduğum kitaptır. robinson efendi kendi dünyasını kurdukça ben mutlu oluyordum. deliydim vesselam.

aynı zamanda istiklal caddesinde bir kitabevidir.
(bkz: sunay akın)

yalnız kaldığımız an da bile
alırız insan kokusunu
ıssız adasında
üstünden atamamıştır robinson
yaptığı ilk mastürbasyonda
yakalanma korkusunu

(bkz: asansör)
ideolojik halk bilimi çalışmaları doğrultusunda afrika'nın işgal edilişini meşrulaştırmak için yazılmış sömürüyü çok iyi bir şeymiş gibi anlatan daniel defoe romanıdır.
cuma sız anlamı yoktur.
dönemin başından itibaren don quiote ile ıncık cıncık incelemediğimiz fakat hala bıdı bıdı yorum yapabileceğimiz alanlara sahip eserdir. eserdir gerçekten.
onunkisi bir hayatta kalma mücadelesi değil hayata malik olma gayretidir. tüm canlıları kendine ait hisseden megolaman, yarı tanrı bir tüketim canavarı.
çocukluk ve gençlik kahramanımdır.
özendiğim karakterdir. adada 28 yıl kalmış orada kendine yeni bir hayat kurmuştur.
büyük ihtimal bir arap hikayesinden araktır.
yalnız ve cool adam.
ıssız adada abaza kalıp balıklara sulanan adamdır doğrusu.
denince öyle zayıfcana, kıllı mıllı, saçı sakalı birbirine girmiş birini tasvir ediyorum, nedense. cuma ile olan diyalogları, cinsel eksiklikleri falan. bana neyse adamın arzularından, eksikliklerinden.. hey Allah'ım töbe töbe. hadi gidelim hadi hadi!
Doğayı seven herkesin zevk alacağı bir kitap. Ayrıca filmide bulunmakta.