bugün

Psikokinezi ya da ruhsal devim, sayıları çok az olan bazı yetenekli kişilerin bazen farkında olmadan zihin gücüyle cisimleri hareket ettirme veya fiziksel olayları etkileme yeteneği anlamında teknik bir terimdir. Örneğin, zarların sürekli olarak altı düşürülmesi gibi
Bugün bütün Duyu ötesi algı olaylarını ve açıklanamayan öteki bazı zihinsel güçleri tanımlamak için genel terim olarak paranormal (normalüstü) ya da çoğu kez Yunan alfabesinin bir harfi olan psi terimi kullanılmaktadır.

Hareket ettirilen cisimler, sigara gibi ufak, basit cisimlerden duman gibi daha az somut maddelere kadar değişmektedir. Bazı durumlardaysa, bir cismin içindeki moleküllerin hareket ettirildiği görülmektedir. israilli Medyum Uri Gellerin ünlü kaşık bükme gösterilerinin bir açıklaması da bu olabilir. Molekül düzeninin değiştirilmesi, madenin bükülerek sonunda kopmasına kadar varabilmektedir.

Psikokinezi'nin kolayca kabul edilmesini önleyen engeller, uzaduyumda olduğundan daha ciddi niteliktedir. Sinir sistemimiz çok ufak elektrik iletileriyle çalıştığından, başka birinin beynindeki bu ufacık sinyalleri algılamak için niteliği henüz bilinmeyen bir yeteneğe sahip olduğumuzu düşünmek o kadar güç değildir. Böyle bir yetenek yalnızca bugünkü bilgi düzeyimizden ileriye doğru bir adımlık bir aşama anlamına gelmektedir. Oysa Ruhsal devimi açıklamak için bu çeşit hiçbir uygun kuram yoktur. Hareket ettirilen cisimler çoğu kez manyetik bile olmadığından, bunların nasıl hareket ettikleri tam bir bilmecedir.
(bkz: carrie)
telekinezi olarak da bilinir. psikokinezi, düşünce gücünün maddeler üzerindeki etkisine verilen genel addır.
psi-wheel çevirerek başladığım ve yavaş yavaş ilerlettiğim yeteneğim.
(bkz: herkesin yeteneği)
cisimleri fiziksel temas olmadan hareket ettirebilme olayı. dikkat ettiyseniz yeteneği demiyorum çünkü bir yetenek değildir. herkes yapabilir. şu anda bu entry'i okuyan herkes yaşıyorsa bir enerjileri var demektir. ve bu enerjiyi konsantre olarak bir yere yöneltebilirlerse zaman içinde kendilerini geliştirip anne ben telekinezi oldum diyebilirler.
sadece büyük telekinezik hareketler yetenektirler. küçük çaplı cisimleri hareketlendirmeyi ve onlara yön vermeyi iyi bir şekilde odaklanan herkes yapabilir. önemli olan cismi * vücudunuzdan bir parçaymış gibi düşünmek ve cismin hareket edeceğine kendinizi inandırmaktır. ayrıca yardım için:

http://www.beyingucu.net/

edit: link düzeltildi.
"Dünyamizi ziyaret eden bir çok ufak boyutda uzay araçlarinda hiç bir mekanik aksam bulunmamaktadir,son derece hafif özel alasimdan yapilmis bu araçlarda sadece basit navigasyon cihazlari bulunmaktadir. Bu örnek için Roswell de düsen uçan daire hakkinda yazdiklarimizi okuyunuz.Bu tür araçlarin personelinin telekinezik veya teleportasyon yetenekleri ile bu araçlari uçurabilme yetenekleri acaba var midir? Bu gün için bu araçlarin nasil uçtuguna dair henüz elimizde bir bilgi bulunmamakla beraber iki teori vardir, manyetik güçleri kullanan bir mekanizmaya sahipler veya teleportasyon veya telekinetik güçlerin kullanildigi bir mekanizma ile uçuyorlar.Tabi sadece küçük boyda olanlari kasdediyoruz.."
sinan çetin'le fenomen yarışmasında sık sık karşımıza çıkan hadise. feyz aldım evde çay kaşığı bırakmadım şimdi uri geller'a bolca küfür ediyorum.
beyin gücüyle* nesneleri hareket ettirebilme durumu.
öncelikle 5x5 ebatlarında kağıdın, ince bir nesne üzerinde çevrilmesiyle başlanır.
düzey biraz ilerlediğinde, mesafe önemi olmaksızın istediğiniz bireyi isteğiniz doğrultusunda yönlendirebilirsiniz.
yönlendirilen birey, kendi yaptığı hareketlerin içgüdüsel olduğunu düşünür.
bir yerden sonra tehlikeli olacak eylemdir. en basta okul arkadaslariniza "ben bu silgiyi gozumle hocanin kafasina atarim olum" seklinde tripler atabiliyorsunuz, fakat yakin zamanda halusulasyon* ve de ruyanizda sacmasapan seyler gormeye basliyorsunuz. evde yalniz kalmaktan korkar dereceye geliyorsunuz; ister istemez cesitli hedeleri dusurme kaldirma faaliyetlerine girisiyorsunuz. her gece kesintisiz ruya goruyor ve hepsinin ertesinde uyandiginizda agliyorsunuz. kafayi bozuyorsunuz kisacasi.

ugrasilmamasi gerektir. gizemli, artist adam olmaya hic gerek yok; hayatinizi ziker atar, sigaradan ickiden daha beterdir aslinda. kagit cevirmek telekinezi olmadigi gibi, baslanildiginda ileri gidilmemesi gibi birsey sozkonusu degildir. gaza geldikce devam edersiniz, en sonunda psikiyatra salya sumuk olayi anlatip vazgecmeye calisirsiniz. ama adamin kalemini yere dusurursunuz. peh.
traş bir şeydir, çok uğraştım herhalde küçükken b.kumu yemişim ki yapamadım, yapanı canlı görmedim, 30 derste ruhsal güçleri geliştirme tekniği adlı kitapta daha birsürü saçmalık var...
düşünce enerjisiyle, maddeleri ve hatta canlı organizmaları etkileyebilme gücüdür.
kaşık bükmekten fazlasına yaradığı bilinmekte ama kaşık bükmenin de çok egzotik olduğunu kabul ediyorum.

psikokinetik güce sahip bir insan, bir başkasının beynini bulandırabilir, yaşamadığı anıları yaşamış gibi hayaline sokabilir ve hatta kalbin ritmini yavaşlatıp bozabilir. tırsmak normal bu noktada ama bunlar çok uç noktalarda örnekler.

ayrıca sanıldığı gibi sadece mistik bazı güçlere ve ayrıcalıklara sahip, paranormal insanlara ait bi özellik değildir. düşünce enerjisi tüm insanların sahip olduğu bir güçtür. asıl mesele enerjiyi doğru kullanma ve kanalize etmeyi öğrenebilmektir. bununla beraber doğuştan yüksek enerjiye sahip arkadaşlar da vardır tabii.
düşünce gücü ile cisimleri hareket ettirebilmektir.aslında inanmadığım bir şey olmasına rağmen geçenlerde ilgimi çekti bir bakayım nasıl oluyormuş bu iş diye.araştırdığımda aslında bilimsel bir açıklamasının dahi olduğunu gördüm ve denemeye başladım.ve bugün psiwheel denen düzeneği bir tam tur döndürmeyi başardım * .insanın uğraşarak çok iyi bir şekilde kullanabileceğini düşündüğüm olay.
Psi whell denen kağıt parçasını yeme noktasına geldiğim halde asla dönmeyen kağıt yüzünden telekinezi için gerekli beyin gücüm olmadığını düşündüğüm ara sıra sırf bu yüzden beyinsiz bile olabileceğimden şüphelendiğim herkesin güç içimizde diye saçmaladığı şey ozaman benim güç neremde ??
Ey Oğul,

Bunlar pek eski hurafelerdür ki kökü ta Mısır zemanına gider. Firavunun sihirbazları, içine civa doldurulmuş ipleri sihirlü deyü yutdurur, sıcak zemine koydukta ipler kıvran kıvran kıvranur, ve dahi onlar da biz "sihirle ipi yılan etdük" derler idi.

Asrın başında Nina Kulagina nam bir Rus hanımdur ki sözde zihin kuvvediyle ufak tefek eşyayı sağa sola çevirür idü kim anın hiylelerinin videoları da internet'e düşmüşdür. Houdini ile Duninger nam iki meşhur sahne sihirbazı, hayatlarını bu gibi kimselerin maskelerini düşürmeye adamış idi. Bugün dahi James Randi nam pek mahir bir sihirbaz, fevkalbeşer bir meharet sergileyen herhangi bir şahsa vakfından yüz bin dolar vereceğini vaadetmiştir kim hiçbir kimse buna muvaffak olmamamıştır. Her kim ki zihin kuvvesiyle bir toz parçasın oynadur, hemen Randi'ye gidüb mükafadınu ala. Halep oradaysa arşın burada. Randi'nin, telekinezi etdiğinü iddia eden James Hydrick nam bir şarladanun maskesini düşürdüğü video Yudup'da mevcuddur. Bizim memlekedimizde de Metin And isimli büyük alim, bu gibi zevadın peşine gidip maskelerini düşürmüşdür. Sakın yanılmayasuz.

Vesselam.
tamamen konsantrasyonla alakalıdır. kim ki kimsenin olmadığı bir odada bir mum yakıp, rüzgar etkisi olmadan, hatta nefesini bile temkinli alarak o ateşe etki etmeden odaklanırsa, ve ellerini iki yanına kapatıp, ateşin hangi yöne eğilmesini istediğini hayal ederek bunu gözünde canlandırıp o ateşe gitmesini istediği yöne hareket etmesi için emir verir nitelikte bir düşünce enerjisi yollarsa, sonunda görecektir ki, o mum alevi istediği yönde ortadan kırılmışcasına eğilmiş olacak. fakat bu durumda konsantrasyon o kadar önemlidir ki, başarıya ulaşılan ilk anlarda kişiye gelen ufak bir heyecan bile, neticenin sıfırlanması anlamına gelir, haliyle olaya olan güven de azalır. heyecanlanıp, "ben oldum" denecek bir durumsa zaten mevcut değildir. nitekim, bu herkesin içinde keşfedilmeyi belkeyen bir enerji boyutundan ibarettir.
sanırım kağıt döndürmenin adı psi wheeldi. efendim bi ara merak saldım bu olaya. işte düzeneği kurdum. düzenli olarak hergün yaptım. bir hafta sonunda kağıdı hareket ettirdim. kavanoza koydum yine döndürdüm.

ee zeki miyim ? hayır. bu olay bana ne kazandırdı? hiç bi bk kazandırmadı. sadece aptal bir baş ağrısıyla mal mal kendime gelmeye çalıştım. ayrıca kağıdı beyinle döndürmek yerine elle döndürmek daha pratik. böyle bi güç var bizzat kendimde gördüm ama gereksiz yani.

işte o kadar.
avrupa'da ve özellikle rusya'da üzerine çalışmalar yapılan zihin gücüyle maddelere etki edebilme şeysi. yani bildiğiniz çatal-kaşık eğme, uçabilme ya da uçurulabilme veyahut nazar değdirme bu gruba giriyor. buna göre, gözlerin yaydığı elektromanyetik ışınlar canlı ya da cansız varlıklara çeşitli etkilerde bulunabilmektedir. "peki gerçek midir?" derseniz, sizi şöyle alalım:

(bkz: james randi)
Zamanında çokça uğraşıp büyük ölçüde yol katettiğim fakat sonuçta ' ulan bu bardağı elle de hareket ettiriyorsun götün göğe erdimi dokunmadan kımıldatınca' diyerek bıraktığım aktivite. Yine de herkese denemesini tavsiye ederim, en azından insan sınırlarının hayal gücün yettiğince olduğunu daha net kavramış oluyor. Özellikle duyu dışı algılama(telepati,durugörü..), astral seyehat ve lucid rüya konularını incelemenizi öneririm, telekinezi yerine.
(bkz: there is no spoon)
klavyeye dokunmadan düşünce hızında yazı yazmamı sağlayan yeteneğim. * * * *
bir yerde okuduğuma göre 20 kişi bir ev maketini aynı anda düşünerek devirmişlerdi

aynı zamanda (bkz: Aref Ghafouri)
düşünce gücü ile maddelere hareket vermek. telekinezi olarak da bilinir. düşünce gücü ile aslında farkında olmadan neler yapıyoruz.
hakkında göt eden acı gerçekler için faydalı içerik;

http://ulu.so/uhg7la
en yalın haliyle , zihnin doğrudan doğruya maddeyi etkileme gücü demektir. hepimizin şaka yollu yaptığı giden elektiriği getirme , ya da masada dik duran çakmağı devirme isteğinin gerçkeleştirilmesi durumu bu alana girer. hipnotizma , nazar , sihir ve büyü gibi hadiseler hep psikokineziye dahildir.