bugün

sosyalizme ilgi duyan güzel ve kültürlü bayandır.
eva greene benzerliğiyle dikkat çekmeyi başarmış boxer güzeli.
eva green'den büyüktür yaş olarak. böyle bir halta yaramayan şeyleri biliyorum diye kendimle övünmüyorum, yanlış anlaşılmasın.
türkiye`den soğuma nedenlerinden sadece biri olan kadın. hayır istersen üç üniversite oku, burjuva takıl ama ne olursun konuşma.

edit: (bkz: pınar kür)...yılların kini var bende bunlara karşı.
entel ayaklarına yatıp, boxer'a soyunan, milliyetçilik ile faşizmi eş tutan*, hem komünist özentisi hem ''ab'ye öcü gibi bakmayan'', enteresan bir şekilde çok değerli bir babanın kızı olan, ne yaptığını, ne düşündüğünü ifade etmekte zorluk çektiğini düşündüğüm kız. boyundan büyük laflar ettiği zaman çok daha antipatik olmaktadır.

velakin güzel...

ilave: bi de ahmet hakan'la ilişki yaşamış galiba, ee yani tebrikler...
"ben doluyum, boş değilim" hissini yaratmak için fazla çaba harcadığını düşünüyorum... piyano çalması, okuduğu kitaplar, yurtdışında yaşadığı şehirler, bu tür detaylarla sınıf üstü bir bakış açısına ve konuma sahip olduğunu konuşmalarının alt metninde sürekli hissettirmeye çalışması göze batıyor.. en kötüsü de yapay duruyor...
domatesi göbeğinden ısıracakmış gibi duruyor 7/24.
nedeni üzerine düşüne düşüne yaşlandım, helak oldum.
sabah'ın dershane bursu reklamında oynayan hanım kızımız. biri de bu kızımıza sevabına düzgün türkçe konuşma bursu verse hiç fena olmaz.
aynı şeyleri düşündüğüm, ay gibi parlak, şirin ama biraz da soğuk gelen rüyalarını ingilizce gören oyuncudur.
üsküdarda iki şirin köpeğini gezdirirken karşılaşacağınız akıl küpü kişi.
karakalem dergisi kapağında elizabeth bathory'i tasvir eden oyuncu.
Taksim'de kulağında mp3 dinlerken gördüğüm,acayip bir giyim tarzı ile karşıma çıkıp beni ürküten kişi.
konuşmayı bildiğine inanmadığım, ııııı şeyyyyyyyyy ıııııı şeyyyyyyyy hmmmmmmmm, sürekli bunları tekrarlayan, karşısındakinin gözlerine şizofrence bakıp kitlenen değişik, itici, sinirlerimin bozulmasını istediğimde bakacağım kadınlardan.
nil karaibrahimgil'in pelin şarkısını kendisine yazdığı söylenen kadın.
(bkz: pelin)
pasta kıvamında, bir elinde on marifet olan kekimsi varlık.

edit:seri eksi oy veren ibne yine iş başında.ulan buna da eksi verilemz ki.şeker gibi yazmışım.

dayanamayan edit: olum yeter yav. p..ç ettiniz iyice.
a$ktir o . platonik a$ki ya$amaktir pelin batu . hic gelmeyecek birini gelmeyeceğini bildiği halde beklemektir pelin batu özlemektir.
bala gote gittigim harem suare galasinda gordugum ve (ha harem suare'deki ustsuz sahnesini babasi ile yanyana izlemesi garip gelmisti o ayri) o zamandan gayri bize gelmez bu diye ustune cizik attigim tatli kiz..
Nihat Genç'in sıradışı tabiriyle yeni dönemin önde gelen yarım aydınlarındandır kendisi.
bıraksan ülkeyi de yönetir bu, öyle de bi' bilmiş. mesleği kafamda oturmuş değil.
kültür perisi lakin birde konuşabilse okudugu kitaplardan neler anlatacak neler, allah sevgilisine sabır versin.
çakma elit insan nasıl olunurun cevabı. o mıy mıy sesiyle olmayan entelektuel birikimini her yerde göstermeye çalışan garip hatun.
sabah gazetesi pazar ekindeki ropörajında kardeşi ile abla kardeş ilişkisine kısmen değinmiş hanımcık. kardeşinin yanında nudist takılabiliyormuş. aynı şekilde kardeşi de o rahatlığı sergileyebiliyormuş. kardeş erkek! üzerine ekliyor ki türkiye için pek hoş karşılanmayacak, bu ülke formatına aykırı uzantılı bir dosya bu ama kardeşimle ilişkim o hassasiyette.

peki, istediğini yapsın da bize ne?

ropörtajın gerçekçiliğinden de emin olmamakla birlikte, bunu sabah gazetesi bir işmiş gibi neden yayınlar. dini, ailevi, ahlaki vesaire boyutunu da geçtim, yolda adam durdurup "bütün kutup ayıları solaktır bilmiş ol" desen daha gerekli bir bilgi olur. bundan fuzuli bir şey de duymadım. ilgilenenleri de "ah şunun kardeşi olaydım da" diye hayıflanırlar elbette.

entel takılacak diye kimlere hitab ettiğini görse pek iyi olur.

(bkz: bana ne lan)
b.ü. ingilizce yeterlilik sınavına girdiğim vakit numaralı olan yerlerden sırama oturmuş hanım abla. "pardon yerime oturmuşsunuz" dememle, "it's...aahhh...numarağlığ mıydı?" şeklinde anlayamadığım bir aksanla karşılık vermiştir. sınav arasında arkadaşıyla sürekli ingilizce konuşması ise sınav konsantrasyonunu devam ettirme amaçlı olabilir, vurmayın.
"Evde çırılçıplak yürürüm. Arda da öyle, hiç utancımız yoktur. Türk normlarında belki garip geliyor ama bizim kadar yakın bir aile ve kardeşlik görmedim" diye durup dururken bir dergiye acıklama yapmıstır.insan kendi kendine diyor iyi lann yürü de banane. Niye böyle bir acıklamada bulunmustur anlamadım.Sanırsam kendi reklamını yapıyor.
kendisini konuşmadığı zamanlarda daha çok seviyorum. o ağlamaklı mıy mıy sesi gerçekten rahatsız edici.