bugün
- akp'ye hala oy verenlerin motivasyonu14
- 754 bin liraya saat almak8
- havanın gavur amı gibi yanması17
- sevmediğim yazarları açıklıyorum9
- üçüncü dünya savaşı çıkarsa yazarların durumu10
- ibb'nin soyulup soğana çevirilmesi16
- ter kokusu9
- nihal candan16
- sudekiray true'ya karşı16
- allah ahiretimizi biliyorsa bizi neden yarattı17
- çıplak gösteren gözlük bugün mümkün11
- akşam mideniz kazınınca ne yiyorsunuz15
- baykar'ı protesto edenlerin gözaltına alınması14
- 2 ile bölünmeyen tek sayılar43
- yerden kaç para bulursanız alırsınız11
- türkiye30
- cevap vermez belirtir gider13
- bi hayvan olmak istesen ne olurdun23
- ataistlerin cevab veremediği sorular25
- düşün ki o bunu okuyor11
- 2025 iran israil çatışmaları13
- şuan yaşadığın fiziksel rahatsızlığı söyle9
- bütün yazarlar bir lira verse10
- teoman çalmaşur8
- boş yuva sendromu8
- yazarların en sevdiği ilaç18
- iran10
- chp8
- cumhuriyet halk partisi15
- dubaide 130 milyon dolara ev10
- en son ne yediniz15
- fotokopici bi erkek9
- araba8
- yazarların etnik kökeni10
- bilim adamı olsaydınız ne icat ederdiniz15
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri26
- pandela 38
- iranın hastane vurması8
- necip fazıla ait olmayan sözler8
- iyi ki doğdun manyak olmaya karar verdim9
- cep telefonu33
- israilli bakanın hastane vurmak savaş suçu demesi16
- damat bayraktar'ın israil tedarikçisiyle ortaklığı8
- en son ne zaman 31 çektiniz12
- ateizmle yönetilen bir ülkede olacaklar16
- herkesin dini kendine12
- çalışma hayatına dair prensipler15
- mokv10
- öfkeli korkusuz insan aptal insandır8
- kadınların gerçek yüzünü öğrenme yolları20


entry'ler (2198)
I can forgive and I am not ashamed to be the person that I am today.
ankara tepe prime şubesine henüz açılmış olup keşke açılmasaymış dedirten, büyük fiyasko olan mekan. menü fiyatı 25 tl olup, öğle yemeği saatlerinde ekonomik menüler sunan diğer tepe prime lokantalarına göre çoook daha pahalı olduğu gibi, doyurucu da değil. 25 lira verdiğimiz şey de, sikko pizzamsı bir şey, bir içecek ve bir top dondurma. durum böyleyken, öğle menüsü dışındaki şeylere bakalım dedik, bir porsiyon makarna 22 tl. servis+hesap ödeme süresi ise yaklaşık 1.5 saat, dalga geçmiyorum. bu gidişle tepede nah iş yaparsınız gencolar! bir daha asla.
neredeyse bütün arkadaşlarından nefret ediyorum, elime onlara kötülük etme fırsatı geçerse hiç çekinmeden kullanacağım.
evlenmeyeceğiz hiç kusura bakma.
"heh ağzım yüzüm bok gibi kokacak gene"
"ciğerler ne hale geldi allah bilir"
ulan herkes romantizma şeyler yazmış, belki de ben haddinden fazla düzüm, bilemiyorum.
"ciğerler ne hale geldi allah bilir"
ulan herkes romantizma şeyler yazmış, belki de ben haddinden fazla düzüm, bilemiyorum.
beyinsizce spoiler veren yazarlar yüzünden izleme ihtimali son derece azaltılmış film.
bahar da geldi ya, her yerde "ayyyy şekerim çok zoorr çookkk" diye, yakınıyormuş gibi yapıp aslında hava basan tiplerin peydah olduğu ten rengi. bir bitmediniz amk.
açık konuşayım, oldukça beyaz olmama rağmen, kötü bir beyaz tonundayım. ki beyaz tende tonlar, görünümü direkt etkiler (sarı beyaz, pembe beyaz ya da beyaz-beyaz gibi). bebe götü gibi pürüzsüz bir cildim yok. gözeneklerim açık açık ve aknelenmeye çok müsaitim. varis, kılcal damar v.s. hepsi harita gibi maaşallah. buna rağmen seviyorum rengimi. neden? neon bir renk giysem de, saçımı alakasız bir renge boyasam da, düşüneceğim tek şey yakışıp yakışmayacağı; ten rengimin bunu kaldırıp kaldırmayacağı, yani kibariye gibi olup olmayacağım değil. böyle bir rahatlık var mı? yok, siz de kabul edin ve ten renginize sitem etmekten (daha doğrusu sitem eder gibi yapmaktan) vazgeçin artık.
rerörerö güneşe çıkamıyormuş vah vah. çıkma amk.
açık konuşayım, oldukça beyaz olmama rağmen, kötü bir beyaz tonundayım. ki beyaz tende tonlar, görünümü direkt etkiler (sarı beyaz, pembe beyaz ya da beyaz-beyaz gibi). bebe götü gibi pürüzsüz bir cildim yok. gözeneklerim açık açık ve aknelenmeye çok müsaitim. varis, kılcal damar v.s. hepsi harita gibi maaşallah. buna rağmen seviyorum rengimi. neden? neon bir renk giysem de, saçımı alakasız bir renge boyasam da, düşüneceğim tek şey yakışıp yakışmayacağı; ten rengimin bunu kaldırıp kaldırmayacağı, yani kibariye gibi olup olmayacağım değil. böyle bir rahatlık var mı? yok, siz de kabul edin ve ten renginize sitem etmekten (daha doğrusu sitem eder gibi yapmaktan) vazgeçin artık.
rerörerö güneşe çıkamıyormuş vah vah. çıkma amk.
flört, aşk meşk, hede hödö gibi kıytırık ya da magazinsel gelebilecek konularda bile son derece sade ve mantıklı yorumlar yapan, bir duruşa sahip, konuk olduğu programlarda kapitalist zırvalar saçmalayanları çat çut iki lafıyla kendine getiren kafa açıcı psikiyatr. misalen, işsizliğin konu edildiği ve agah abimizin de konuk bulunduğu bir programda, işsizliğin sebebi sorulduğunda "işte y kuşağı realitesi, iş beğenmeme" falan diye saçmalayan ve kendisine beyin avcısı diyen bir ik danışmanını ivedilikle kendine getirmiştir. izlenmesi tavsiye olunur: http://www.youtube.com/watch?v=DBK9KJuDywE
yönetici titrine sahip pozisyonlar için bile görüştükten sonra olumlu-olumsuz en ufak bir geribildirimde bulunma zahmetine girmeyen, aynı eleştiriyi saha-mühendislik-tedarik departmanları için de duyduğum, isminin büyüklüğüne yakışmayacak derecede amatör davranan firma. öeehh yediniz bitirdiniz beni be.
ev içi ücretsiz emek üreticisi olup, sabahtan gecenin körüne kadar canı çıktığı halde her yaptığı "evdesin işte ne rahatsın", "yaptığın da iki ütü bir bulaşık", "annelerimiz de yapıyordu bunları, sorgulamak size mi kaldı" diyerekten hem küçümsemelerle hem de kuş beyinlilerin akıl vermeleriyle karşılanan insanın psikolojisidir. üçüncü sayfa haberlerine çıkan kadınların, neden kocalarını baltayla doğradıklarını bir anda anlayıverirsiniz. aydınlanırsınız. "annelerimiz de yapıyordu bunları..." diyenler, kendi annesinin ya da komşu teyzenin, akraba ablanın neden lustral laroxyl cipram bağımlısı olduğunu, gün içinde ruh gibi gezdiğini bilmez tabi. bilse de anlamaz.
birşey yapmak zor değildir muhakkak. aslolan, o yaptığı şey her neyse, ona yabancılaşmadan üstelik her gün yapabilecek motivasyonu bulabilmektir.
yaparken canınızın çıktığı, üstelik de küçümsendiğiniz ve saygı görmediğiniz şeyleri, her gün her gün yapmaya ne kadar devam edebilirsiniz, hiç düşündünüz mü?
allah aşkına, birazcık insanlığa saygınız biraz da beyniniz varsa, annelerinizden başlayarak hayatınızdaki kadınlara saygı duymayı öğrenin. sevmek zorunda değilsiniz, ama saygı duyun.
birşey yapmak zor değildir muhakkak. aslolan, o yaptığı şey her neyse, ona yabancılaşmadan üstelik her gün yapabilecek motivasyonu bulabilmektir.
yaparken canınızın çıktığı, üstelik de küçümsendiğiniz ve saygı görmediğiniz şeyleri, her gün her gün yapmaya ne kadar devam edebilirsiniz, hiç düşündünüz mü?
allah aşkına, birazcık insanlığa saygınız biraz da beyniniz varsa, annelerinizden başlayarak hayatınızdaki kadınlara saygı duymayı öğrenin. sevmek zorunda değilsiniz, ama saygı duyun.
yakışıklılığı, oyunculuğu, muhteşem gülümsemesi bir yana, kanımca senaristlerce iyi çatılmış özelliklerinden biriyle beni vurmuş dizi karakteri. o da her şeyden zevk almaya çalışması. taze meyveye, doğaya olan düşkünlüğü, gittiği cinayet mahalinde bile fıtı fıtı kendine çay yapması, çocuklarla olan iletişimi ve oyunbazlığı olmasaydı bu kadar çekici olur muydu, sanmam.
sevimlilik namına yakında pembe sıçmaya başlarsa şaşırmayacağım kişi. şu yazı da duygularıma tercüman olur nitelikte:
http://www.5harfliler.com...diye-benzese-deme-cureti/
http://www.5harfliler.com...diye-benzese-deme-cureti/
hırslı, başarılı, şeytan tüyüne sahip olması iyi özellikleri iken, kinci, fil hafızalı, öfkelendiğinde gözü hiç bir şey görmeyen mahlukatlardır bunlar.
akrep erkeğine yapmamanız gerekenler vardır, her burçta olduğu gibi. ama yapmamak derken, gerçekten yap-ma-ma-nız gereken şeylerdir. eğer yaparsınız, ya hayatından çıkış biletinizi kesmiş olursunuz kendinizin, ya da öfkesinden gözü döner size yapacaklarından ben mesul değilim.
kesinlikle ve kesinlikle kıs-kan-dır-ma-yın. kıskandırma gibi kezbansal aktivitelerle haşır neşir olmayan, aklı başında bir kardeşimseniz dahi, kıskanabileceği hiçbir şey yapmayın. tutkusu da kıskançlığı da yakar çünkü. asla unutmaz. güvenini sarsmanın en kolay yoludur ki güvenini bir kez sarsarsanız, hiçbir şey eskisi gibi olmaz. çıldıracak kadar kıskandıysa (bu duruma gelmesi için emin olun çok bir şey yapmanıza da gerek yoktur) o an sizi tartaklamak dahil her şeyi yapabilir, benden söylemesi.
anormal derecede duvarlıdır. sa-kın zaaflarıyla dalga geçmeyin, eksikliklerini yüzüne vurmayın, geçmişini malzeme yapmayın. yardımcı olmak istediğinizi hissettirerek ve uygun tavırla (tabi ki zayıf olduğunu hissettirmeyerek!), ona her şeyi sorabilir ve konuşabilirsiniz, o an ya da ileride, aleyhine kullanmayacağınızdan emin olursa duvarlarını indirir, ki bu da göreli olarak uzun zaman gerektirir.
gözünden kaçar demeyin. o an ilgilenmediğini ya da dikkatinin başka bir yerde olduğunu sandığınızda dahi aslında sizinle ilgileniyor, tabiri caizse "kayıt yapıyordur". ilgilenmiyor görünüp her şeyinize vakıf olabilen sayılı canlılardandır.
akrep erkeği candır. bir diğer enteresan özelliği de hem aşırı modernsel geniş hem de orta çağ zihniyetli bir maçoyu bünyesinde aynı anda barındırabilmesidir. ama geniş tavır etrafa gösterdiği maço tavrı size asıl hissettiğidir, yemeyin.
bulmaca seviyorsanız uğraşın derim. kolay gelsin.
akrep erkeğine yapmamanız gerekenler vardır, her burçta olduğu gibi. ama yapmamak derken, gerçekten yap-ma-ma-nız gereken şeylerdir. eğer yaparsınız, ya hayatından çıkış biletinizi kesmiş olursunuz kendinizin, ya da öfkesinden gözü döner size yapacaklarından ben mesul değilim.
kesinlikle ve kesinlikle kıs-kan-dır-ma-yın. kıskandırma gibi kezbansal aktivitelerle haşır neşir olmayan, aklı başında bir kardeşimseniz dahi, kıskanabileceği hiçbir şey yapmayın. tutkusu da kıskançlığı da yakar çünkü. asla unutmaz. güvenini sarsmanın en kolay yoludur ki güvenini bir kez sarsarsanız, hiçbir şey eskisi gibi olmaz. çıldıracak kadar kıskandıysa (bu duruma gelmesi için emin olun çok bir şey yapmanıza da gerek yoktur) o an sizi tartaklamak dahil her şeyi yapabilir, benden söylemesi.
anormal derecede duvarlıdır. sa-kın zaaflarıyla dalga geçmeyin, eksikliklerini yüzüne vurmayın, geçmişini malzeme yapmayın. yardımcı olmak istediğinizi hissettirerek ve uygun tavırla (tabi ki zayıf olduğunu hissettirmeyerek!), ona her şeyi sorabilir ve konuşabilirsiniz, o an ya da ileride, aleyhine kullanmayacağınızdan emin olursa duvarlarını indirir, ki bu da göreli olarak uzun zaman gerektirir.
gözünden kaçar demeyin. o an ilgilenmediğini ya da dikkatinin başka bir yerde olduğunu sandığınızda dahi aslında sizinle ilgileniyor, tabiri caizse "kayıt yapıyordur". ilgilenmiyor görünüp her şeyinize vakıf olabilen sayılı canlılardandır.
akrep erkeği candır. bir diğer enteresan özelliği de hem aşırı modernsel geniş hem de orta çağ zihniyetli bir maçoyu bünyesinde aynı anda barındırabilmesidir. ama geniş tavır etrafa gösterdiği maço tavrı size asıl hissettiğidir, yemeyin.
bulmaca seviyorsanız uğraşın derim. kolay gelsin.
koca dünyada bir bana yer yok amk.
üstleriniz sizi delirtse de, tavır belirlerken/alırken onun bunun gazına gelmeyin, onun bunun aklıyla işler yapmayın. ne derseniz, ne yaparsanız kendinize ait, sizden kaynaklanıyor olsun, bir sıçış yaşarsanız da acısı daha az, kabullenmesi daha kolay olur hem.
ankara'da, bahçeli 7. sokağın sonuna açılan, içeride ne b.k servis edildiğini bilmemekle birlikte her önünden geçtiğimde tıklım tıkış olan mekan, tiki yuvası.
dertli insan, "bir mesaj atın da sevinsin, ya gün gelir siz de dertlenirseniz?" kişisi. nickiyle müsemma olması ve hepimizi ayak üstü yediğine dair şüphelerim de cabası. hmm.
gayet üniversitedeyken ve gayet ilk sevgilim ile yaşadığım hadisedir. bende hiç de güven problemi v.s. ye sebep olmamıştır. karşı cinse karşı bu olay yaşanmadan önce de stabil bir güvensizliğiniz mevcutsa ki çevremizde bir hayli fazla, bunu ondan ayırmak gerek diye düşünüyorum, yaşanılan şeyin ağırlığına saygım sonsuz, orası ayrı.