bugün

payton karakterinde Dennis William Quaid ı başrolde izleme şansını bulacağımız 19 kasım 2009 da gösterime girecek bilimkurgu filmi.

http://www.traileraddict..../pandorum/feature-trailer
Bu sene sıradan bir bilimkurgu filmi olacağı sanılırken, beklentileri yükselten, imdb puanıyla da bunu yansıtan film. inşallah iyi bir şey olur.
türkiye ye gelmeden dvdrip versiyonu warezlere akmış filmdir. akşama izler izlenimlerimi paylaşırım.

(bkz: buraya edit gelecek)
eğlencelik bir film... ama hiçbir zaman bir matrix ya da equilibrium hatta ve hatta gattaca olamayacak film... son sahnesi itibariyle sanki devamı çekilecekmiş hissi uyandırmıştır...
---spoiler---

bu seneki bilm-kurgu filmleri arasında district 9'dan sonraki en iyi bilim kurgu filmi. tabi daha 2012'i izlemedim. avatarda vizyona girecek. ama şimdilik benim sıralamam bu. film çok büyük bir popülasyona ulaşan dünya nüfusu sebebiyle insanlığın yeni dünyalar aradığını söyleyerek başlıyor. hatta filmin başında bir çok dilde aynı mesajı duyuyoruz : "bizden geriye yalnız siz kaldınız. iyi şanslar tanrı sizi korusun" ve ayrıca bunun türkçe de dahil birçok dilden üst üste duyuyoruz. (yani dünya yokolmuştur) türkçesinde söylenen de şu : " insanoğlu tüketilmiştir....... son yaşayanlar sizlersiniz...... hepiniz allaha emanetsiniz...... yolunuz açık olsun..." tabi bu benim anladığımdı. ses pek iyi değildi. bunu duyunca da gururum okşandı yani!

elysium uzay gemisinde geçiyor film. bu gemi hayat bulgularına rastlanılan tanis adlı gezegene çok büyük bir insan popülasyonu götürmek üzere uzaya gönderilmiş bir gemi. ilk başta bower'ı (ben foster) görüyoruz. çok uzun yıllar uyuduktan sonra uyanır ama uzun süreli uyku sebebiyle hiçbirşey hatırlamaz. kendisiyle aynı yerde payton da uyanır. ama oldukları yerde kapalıdırlar ve gemi hasar görmüştür. kimseler yoktur. onları uyandırması gereken mürettebat da ortalarda yoktur. sonrasında bower havalandırmayı kullanarak dışarı çıkar ve iki türlü yaratıkla karşılaşır. biri daş diye tabir ettiğimiz nadia (antje traue) diğeri ise o gemide sebebi hikmetini çözemediğim şekilde evrim geçirmiş olan insanlarla karşılaşır ki bunlar artık insan değil insan yiyen garip canlılara dönmüş olan yaratıklardır. (ki ben şahsen bu yaratıkları çok sıradan buldum. ama bizim haka dansçısı ile dövüşecek olan yaratık silahsız olan manh'a bir silah verince gözüme girdiler. çocuk olanı hariç! )

bowerla beraber nadi ve bowerın sonradan karşılaştığı haka dansçısı görünümlü karizmatik manh (cung le) üçlü grup yapıp (o manada değil. güç birliği diyorum. gerçi diğer türlü de fena olmazdı..) gemiyi çalıştırmak ve gemiyi azer bülbül gibi kıpraştıran reaktör gemiyi havaya uçurmadan reaktöre doğru bu yaratıklarla savaşa savaşa giderler. sonunda başarırlar ve kaptan köşküne girerler. bu arada filminde ismini aldığı pandorum denen olayı yaşarlar ve hayali şeyler görmeye başlarlar. bunu atlaktıktan sonra en gizemli şeyi, geminin nerede olduğunu, nadia ve bower ile beraber görürüz. e artık onu da izleyip kendiniz görün.

---spoiler---

oyunculuklara ayrıca değinmek gerekirse nerdeyse hepsi gayet iyi iş çıkarmışlar. cam gigandetın bakışları delmiş geçmiş yine. ben foster, yuma'daki gibi çok iyiydi. cung le'nin haraketleri yetiyordu. antje traue ise nadia olarak klasik erkek döven kadın rolünde iyi iş çıkarmış. hele o her an yerinden fırlayacakmış gibi duran göğüslerini gözümüze sokmak için bayağı çaba harcaması, takdirimi kazandı!

sonuç olarak kesin izleyin. bence event horizon benzeri, bayağı iyi bir bilim-kurgu filmi.
bilimkurgu adına senenin en iyi filmlerindendir. fakat...
--spoiler--
yaratıkların nasıl evrim geçirip o hale geldiğini asla öğrenemiyorsunuz. bu konudada aydınlatsaymış alnından öperdim paul andersonu.
--spoiler--
sakinlik aradığınız bir zaman şöyle ağız tadıyla, yayıla yayıla bir film izleyeyim, hem beni biraz gersin, hem dar alanlar ve karanlık-sessiz atmosferiyle aslında biraz da huzur versin (çelişkili gibi ama beni rahatlattı bu film) diyen bünyeyi mutlu edecek bilimkurgu filmi.
--spoiler--
yaratıklar evrim geçirmiştir çünkü payton insanlara, tanis gezegenine uyum sağlamalarını hızlandırmak için verilen gıdaları hızlandırmıştır ve insanlar da tanis gezegenine değil uzay gemisine uyum sağlamış ve evrimleşmiştir.
--spoiler--
--spoiler--
filmin sonunda 'tanis year one- population 1213' yazması harikaydı. çünkü filmin başında yıllar ve dünya nüfusunun artışı gösteriliyordu. yani tüketilecek yeni bir gezegenimiz var...
--spoiler--
bir film.

not : zoraki bir tanım yaptım; zira sol frame de gözüm sevgiliyi kucaktan yatağa atarken yere düşürmek başlığına takılmışken, pandorum'a göz gezdirmekteydim. spoiler, bu sene ki bilim-kurgu filmleri gibi kelimeleri görünce şoklamama neden olmuştur kendisi.. ihiç uyumayınca böyle olunuyor sanırım..
acaba alien izlememiş olsaydım yine de bu filmin kendi adıma ciddi bir zaman kaybı, yapımcılar adına ise sokağa atılan para olduğunu düşünür müydüm?
alien izledik, ne yazık ki...
bir uzay filmi.

--spoiler--
kendilerini fırlatsalar kurtulucaklarmış aslında... boşuna geçirilen onca yıl. pandorum bir hastalık. beyin kendi kendine oyunlar oynuyor. eğer kaptan mıdır yüzbaşı mıdır o herif pandorum olmasaydı bütün gemiyi tek tuşla fırlattırıp o kadar yıl beklemeden yeni dünyada yaşamlarına başlamışlardı. he diyeceksiniz ki nuh'un gemisiydi**. e denizin dibini boylayınca onları nasıl çıkarıcaksın? sanırım bir şansızlık oldu ve gemi denize düştü. ama karaya düşseydi parçalanmaz mıydı? kafam çok karışık sözlük... ama genel olarak güzel bir filmdi. tavsiye edilir gerçekten. izleyin...
--spoiler--
ayrıca da filmin başında türkçe : "yolunuz açık olsun allah'a emanet olun." sözü geçiyor. daha sonra arapça bir şeyler söylüyorlar.
2009 yapımı bir alman bilim-kurgu filmi. film genel olarak başarılı ve sürükleyici. tavsiye ederim. beraberce oturup izleyin sonrasında baya bi geyiği dönüyor zaten..
--spoiler--
filmin başındaki türkçe konuşmadan sonra ''hehe türkçe var ya ehe türkçe var bizi önemsiyolar'' şeklinde klasik geyik bi mutlulukla filme başlıyoruz.evet ilginç ortamlar bi takım garip olaylar hafif bi gerilim falan..ama filmde bazı şeyler önceden tahmin edilebiliyo filmin seni şaşırtmasını bekliyosun falan ama olmayınca insan bi hayal kırıklığına uğruyo..mesela o canavarların insandan evrim geçirmesi,yaşlı kaptanımızın pandorum olması vb. sonra o filmin başrollerinden başlarda atletik olan ablamız.. ne hareketler ne hareketler, konteynırdan konteynıra atlamalar, canavarlarla dövüşmeler,hoplamalar zıplamalar.. sonra bu kızımız bir er kişiyle karşılaşınca çukurdan çıkamıyo, efendim yaşlı başlı adamla dövüşemiyo falan.. ve en son olarak yavru canavarlara önce kızımızın sonra da gruptan başka bir arkadaşın o çocuk onu öldüremeyiz bilmemne geyiği yapması tamamiyle komikti yani.. canavar lan o..
--spoiler--
allienden çok farklı filimdir. birçok güzel sahnesi vardır. allien gibi sonraki filmleri çıkmamış içine edilmemiştir. net bir sonu vardır.
yönetmen Christian Alvart imzalı 2009 yılı yapımı bilim kurgu filmi. Konusuna gelince;

Bower * dondurulmuş kapsülünden uyanınca kendini bie uzay gemisinde bulur. Kendisi gibi dondurulmuş teğmen Payton * de uyanınca görevlerini ve niçin orada bulunduklarını hatırlamaya başlarlar.Dünya nüfüsu hızla artmış, onlar da tanis adlı gezegene insan popülasyonunu yerleştirmek üzere yola çıkmışlardır. Geminin nükleer reaktörü durmuştur. öncelikli olarak bower bu devasa büyüklükteki geminin reaktörünü bulup, çalıştırmak zorundadır. ama bu hiç de kolay olmayacaktır.

filmin henüz başında duyduğum, "insanoğlu tüketilmiştir son yaşayanlar sizlersiniz" lafyla bir an için irkildiğim,"aha la, dublajlı film hiç izlemeyeyim" dedğim, daha sonra hiç de öyle olmadığını anladığım yer yer bana rus sinemacı tarkovsy'i de anımsatan güzel bir yapım.
başarılı bir şekilde kaotik, senaryo itibariyle sönük bir film.
http://www.youtube.com/watch?v=PItZ-qr9jG8&feature=related

fragmanından dead space ve event horizon havası veren film.
güzel bir bilim-kurgu filmidir, insanı düşünmeye zorlar.
ilginç bir konuya sahip bilim kurgu gerilim filmi. uzay gemisindeki bir grup insanın yaşadıkları anlatılıyor. biraz kafa karıştırıcı bir film ama gene de izlenmeye değer...
2 senedir ha bugün ha yarın izlerim dediğim nihayet 2 gece önce izlediğim film. Bilim kurgu ağırlıklı olduğu düşünüp izlediğim, sonradan psikolojik bir hikayeye dönen filmin sahneleri çok amatörceydi. Görsellik sıfır, efektler hiç güzel değildi. 7 puanın 7'si de zaten hikayenin psikolojik bağlam kısmıydı.
mükemmel bir film.. bilim kurgu denince pandorum diyeceksin önce..
bu filmin benzeri ve bu ayarda kalitelisi üzerinden geçen yıllara rağmen halen çekilmedi.. inanılmaz kaliteli gerilim dolu korku aksiyon uzay filmi.. baş yapıt..
(bkz: az bilinen güzel filmler)
özel mesaj aparatrını kapatmasaydı, "değildir" diye yanıt yollayacaktım. kıfsmet!..
belli ki devamı gelecek bilim kurgu filmi.

neredeyse on yıl geçecek daha devamı çıkmamış. yeni gezegen tanis'e ayak basıp orada bir macera başlatabilirler aslında.
Başrolde Dennis Quaid ve ben Foster'ın olduğu 2009 yapımı bilim kurgu filmi. Biraz alien ve descent tadında keyifli bir film ve teoriler ürettiriyor.

"YIL 1969- iNSANOĞLU AY'A AYAK BASTI. DÜNYA NÜFUSU: 3.6 MiLYAR."
"2009- KEPLER TELESKOBU, DÜNYA BENZERi GEZEGENLERi ARAŞTIRMASI iÇiN UZAYA FIRLATILDI.
DÜNYA NÜFUSU: 6.76 MiLYAR."
"2153- PALEO-17 UZAY ARAŞTIRMA ARACI TANIS GEZEGENi'NE iNiŞ YAPTI."
"DÜNYA NÜFUSU: 24.34 MiLYAR."
"YiYECEK VE SU KITLIĞI ARTIK OLAĞAN BiR DURUM."
"2174- DÜNYA'NIN SINIRLI KAYNAKLARI iÇiN YAPILAN SAVAŞ, PATLAMA NOKTASINA GELDi.
"UZAY ARACI ELYSIUM, UZAYA FIRLATILDI."

65 bin insanı yeni gezegeni tanis' e taşıyan gemi elysium'da mürettebattan iki kişi zamansız olarak uyanır ve çevresinde olup bitenleri anlamaya çalışır. Tarihe baktıklarında geç uyandıklarını görürler, geminin elektiriği gitmiş, kapılar kilitli, her yer toz ve örümcek ağı örtüsünün altındadır. Gemide ilerledikçe bir takım yaratıklarca işgal altında olduklarını görürler. Çözülmesi gereken asıl sorun da pandorum adı verilen psikolojik bir uzay rahatsızlığıdır, tüm bu gördükleri gerçek mi yoksa hayali midir?