bugün

entry'ler (91)

susurluk tesislerinde unutulan yolcu

ayranın kafa yapıcı etkisini tarıştığımız bu dönemde travmatik yönünü deneyimleyen şahıstır. gecenin bir saati, uykuda ısınmış şortla ve uçlarına ayran düşmüş bıyıklarıyla, otobüs yıkayan aletlerin saçtığı damlacıklarla çaresizliğin tablosudur.

şehirler arası otobüste yandakinin kusması

cam kenarını günler öncesinden ayırttığına yanacağın durumdur. koridor olsan ilk öğürtüyle ceylan gibi sekip kaçabilecekken senin üzerinden dışarıyı seyretmeye çalışan yol arkadaşının sucuklu tost susurluk ayran ikilisini mix eyleyip kucağına sunmasını dehşetle deneyimlemene neden olur. travma turizme hoşgeldiniz.

ayasofya cami olsun

geçen sultanahmetten geçiyordum. turistleri gördükçe bana bir iman geldi bir iman sormayın. ilk minareli yere koştum girdim fakat o da ne. içerisi de turist kaynıyor. burası müze deyyorlar. minareli müze mi olur lan. katiyen ibadet edemiyorum bu şehirde. neyse, şehir meclis üyesi dayıma söyledim. o da bakan eniştesine söyleyecekmiş. çok ezildik bu ülkede olm, türban olayları, cami noksanlığı, az çocuk doğuranlar derken baya çocukuğumuzu yaşayamadık. artık herkes haddini bilecek. çok gerildim lan. gidip bi büyük ayran patlatayım da efkarı dağıtayım.

akordeonun istanbul da romantik olamaması

kirli havası, dört mevsim inşaat hali, yeşilin tamamen silindiği sokakları, 20cm genişliğinde 60cm yüksekliğinde kaldırımları ve kozmopolitliğin kötü örneği halkı ile akordeonun romantik algısının asla bağdaşmayacağı gerçeği. daha sokaklarında caddelerinde el ele kol kolayı bırak yanyana yürümenin imkansız olduğu, bir banka oturup öpüşmenin sarılmanın taşlamaya neden olabilecek kadar aykırı bir eylem kabul edildiği bir şehirde neyin romantizminden bahsediyoruz ki üzerine bir de akordeonlu sokak çalgıcılarını ekleyebilelim. az önce sokağımdan bir tane geçti. sokaktakiler ya para vermemek için hızlı adımlarla kaçıyordu ya da "bu ne gürültü çocuk uyanacak" manalı bakışlar atıyordu. o kadar meşgulüz ki, o kadar sevmiyoruz ve o kadar tahammülsüzüz ki.

toma ile vatandaşın üzerine gül suyu sıkmak

önümüzdeki sene biber gazı tüplerinin içine doldurulmuş hacı yağı esansı gibi küçük süprizlerle daha da fantastikleşecek uygulama. (bkz: şakirt orgazmı)

mount and blade warband

tam da lady gaeta uğruna duel eyleyip, save edip kapattığım anda sol frame de görünce irkildiğim oyundur. acaba yarı uykulu halde ben mi hortlattım bu başlığı diye. neyse ki ben değilmişim, şu saatte yalnız da değilmişim lordlar kamarasında.

9 nisan 2013 galatasaray real madrid maçı

ülkece tatmin olduk, sigaramızı içiyoruz. teşekkürler galatasaray.

twitter deki allahcc hesabının hacklenmesi

bu hesap @CyberWarriorTim e aittir gönderisiyle kısa zaman önce vuku bulan olay. müslüman aleminin derin bir oh çekmesini sağlamıştır, maşallah.

ikinci schengen bilgi sisteminin devreye girmesi

akıllarda biz daha hızlı vize alabilecek miyiz? sorusunu oluşturan yenilik. bakın buraya vizesiz giriş diye bir şeyin asla olamayacağını kabullenmişliğimi bırakıp gidiyorum.

jetgiller tadında gelecek bekleyen reklamcı

binaların arasında uçan toyotalar, şehirler evler beyaz, kıyafetler reflektör adeta hepimiz ayaklı cips paketi, güneş paneli boyutunda gözlükler, lakin saçlar blendax dolgunu, kızlar kezban, hala regl var, ölümsüzlük bulunmuş ama hala ped var. (bkz: molped reklamı)

anlatılmaz yaşanır deyip anlatan dengesiz insan

her şeyden önce koftur, koftidir, ham meyvedir. yaşadığı çoğu şeyi iyi veya kötü anlatabileceği bir yaşam sürmesine karşın kelime hazinesi yetersizliğinden sürekli diyalogları anlatılmaz, anlamazsın, kelimeler kifayetsize iteler. bu arada zaman kazanıp düşünen tutarsız insan başlar zırvalamaya. karşınızdaki -anlatılmaz yaşanır diyorsa - peki. diyerek onu sonsuzluğa atayabilirsiniz.

erikli

yıllardır peçeteye selpak der gibi suya erikli diyen biri olarak bugün damacanada hayat su ya geçiş yapmama neden olan firma. tepe den mobilya ya da köyden tarhana siparişi vermiyoruz olm. su lan. mahallenin köşesindeki erikli bayinden hem de. minimum iki buçuk saat, genel olarak dört saat ve bazen unutarak hiç teslimatları ile beni benden almaktaydı. bunlar bir dahakini geç getirir diye 3 tane sipariş veriyordum artık. sinirden damacanayı sikeceğim, haberlere gözümü blur eyleyip koyacaklar. su pazarının %99 una hakim olsalar susuz kalmış, elinde fahiş fiyatlı bir su için 9 lira ile bekleyen müşteriye ne. evde su beklemek için günlük işlerini erteleyen yazarlara dönüşmemeniz için uyarmak istedim. hatta reklam kokulu bitireyim: hayat su hiç fena değilmiş olm, siz de gelsenize.

com tr den tr nin atılması

teknik açıdan mümkünlüğü tartışılır ancak, akilli akilsiz hükümet ve dağ meclisi tarafından yakın zamanda talep edilmesi muhtemel olan olay. odtü gerekli düzenlemeleri ivediyetle gerçekleştirecek, com.ege, com.ist, com.db alan adları teslim edilmeye başlanacaktır. (bkz: başlık parsellemek) (bkz: spoiler)

stv de efect unutulması

başlık açarken zaten noksan olan ingilizcenin bedeni tamamen terk etmesine neden olan stv nin kurgu ile imtihan anı. çoğunluğun aksine ben bunun viral amaçlı olduğunu düşünüyorum hala.

icq

buralar hep dutluk iken tc kimlik ya da kredi kart numaramızı değil icq numaramızı ezberlerdik. şimdilerde mobil aplikasyonu sayesinde a oow sesleri tekrar duyulmaya başlanmış. hem de tam onu tahtından indiren msn messengerın tarihe karışacağı haberleri ortaya çıktığında. güldüm piç.

kulaklıksız fotoğrafı çekilemeyen dj

dev dj kulaklığı olmadan tanınmama, icra ettiği mesleği belli edememe korkusuyla yaşayan disc jokey. bu şahıslar iş ekipmanlarıyla armin van iken kulaklıksız mümin han a dönüştüklerini düşünmektedir. performans içeren pek çok meslek bu sorunu yüzyıllarca yaşadı. ressamlar elinde palet ve fırça, yazarlar elinde kalem, mimarlar ve mühendisler ise t cetveli ile resmedildiler pozlandılar. hepsi bu damgadan zamanla kurtuldu ama dj ler halen uzuvlarının müsade ettiği her yere kulaklık takarak fotoğraf çektirmekte, o da olmadı çevresindeki hatunlara takıp kablosunu çekerek poz vermekteler.

ferhat göçer li türk telekom reklamı

bağırarak konuşup daha iyi anlattığımızı sanıyoruz ya, çığırarak şarkı söyleyince de kulakların pasını sildiğimizi düşünüyoruz. oysaki silmiyor skiyoruz. bu türk karakterine işlenmiş ve değişmesi imkansız. fakat bu gazı fazla, ağır detone, sıradan bir sese sahip ve epeyce insan çirkini adam durdurulabilir. bu görev ferhat bey'in samimi dostlarının samimiyetle ona gerçekleri açıklamasıyla başlayıp rumelihisarı konserlerine davet edilmemesiyle başlayabilir mesela.

kim milyoner olmak ister

bir annenin google ile imtihanı ve hüzün dolu saniyeleri yaşatmış yarışma programı. godot'yu beklerken'in yazarını telefon hakkıyla annesine sormaya çabalayan kızımız yazılışıyla godotu diyerek google başında bekleyen anneyi yanıltmıştır. olayları daha derinden incelediğimizde mağdur ananın godotu robot olarak anlaması ve robotu bekle.. diye aramaya başlaması sonucu aniden cevap olarak paul robertson demesine neden olmuştur. işin vahim yanı seçeneklerde böyle bir isim olmamasıydı. paul diyen annenin cevap süresi bitince yarışmacı hanfendi anneam c şıkkı dedi galiba diyerek kıvrılmaya çalıştıysa da olamadı. hayır google'lamayın demiyoruz, hobi olarak yine google'layın. yarışmanın bu google boşluğunu kullanmak hızlı bir algı, çevik klavye kullanımı ve arama motoruna hakimlik ister.

aşırı derecede güzel olması bakımından erdoğan

(bkz: dinimiz çok güzel amin)

uludağ sözlük ten soğuma nedenleri

yazarların entelektüel seviyesi, dünyayı gündemi çiçekleri böcekleri kitapları filmleri vs değil de ergenliğin sıkıntılarını sol frame de çeşit çeşit görüşümüz, hep beraber komik olmaya çalışmamız lakin ki çoğumuzun sadece kendi ev sınırlarımızda komik olduğumuz gerçeği, ´başlık açmazsam ölücem hastalığı´ sayesinde birbirinin aynısı onlarca başlık oluşması ve bunların farkedilince silinmemesi, işbu cümlenin bir tweet ten uzun olmasından dolayı çoğu okur-yazarın bu entry yi es geçmesi.
edit: uludağ sözlük aplikasyonunun ç harfi ile imtihanı