bugün

yabancı dizi seven yazarların neden yerli değil de yabancı dizi tercih ettiğidir. benim için en önemli etken dizi sürelerinin daha kısa olmasıdır.
en azından seyirci beğenirse devam ederiz diye bir taraflarından senaryo uydurmamalarıda bir etken.
kurgu kesinlikle çok daha iyi ve süresi makul.

son zamanlarda izlediğim en iyi yerli dizi suskunlar, onda bile cezaevi hayatıyla ilgili tecrübem olmamasına rağmen bir sürü mantık hatasına rastladım ve reklamsız hali bile 1 saat 44 dakika.

bizim ülkemizde seyirciye fazla değer verildiğini de düşünmüyorum. hakikaten aptal kutusu oldu son zamanlarda televizyon.
çünkü daha az insan izliyor.farklı olacak ya haspam.kalitesizliğin ecnebicesi.

düzeltme: imla
Sinema filmi kalitesinde çekildikleri için. Adamlar 12 bölümlük (53 dklık) Dexter için 1 sene uğraşıyorlar, diğer yandan 40 bölümlük (100 dklık) x dizisi için senaryoyu saymazsak 1 hafta uğraşılıyor. Farkları gerçekten kaliteleri.
çünkü türk dizileri gibi bokunu çıkarmıyorlardır.
mantık hatası daha az olduğu için?
espiriler -çoğunlukla- daha iyi olduğu için?
kısa ve öz olmaları.
özenti bi insanım. cevabını vermesi yürek isteyen soru.
daha yaratıcı olmasından ötürü. mesela ülkede bir supernatural çekmeye kalksak yobazlar ayağa kalkar din elden gidiyor öyle melek mi olur diye. hepinizi castiel ziksin emi!
türk dizilerinden daha kısa ve daha kaliteli oldukları için.
onca iş güç arasında 2-3 saatini televizyona nasıl verebilir ki insan.
çünkü kalitelidir, bi olay 65 sene uzatılıp boku çıkarılmaz, kısa, öz, tadında, ve zamanında bitirirler bölümleri.
Yabancı dizi izleyenler illa ki hepsini izlemiyor, içlerinden kalitelerini izliyor. Millet zannediyor ki yabancı dizi izleyenler ne varsa izliyor.
10 dakikada olayı anlatmalarıdır.
çünkü takip edilen popüler dizilerin yüzde doksanı tamamen farklı konular işlemeketedir. türk dizilerinin yüzde 95i aynı boku işlemektedir klişe doludur... mesele kesinlikle hamile olmayıp da hamile kaldığını söyleyen bir kötü kaşar vardır dizide... uzak dursun bana yerli diziler.
türk dizilerinin %90'ının daha başlarken nasıl biteceğini az çok kestirirsin, kafa yormana sürpriz aramana hiç gerek kalmaz. bu da izlenebilirliği yerin dibine sokar. istisnalar hariç, behzat ç., ezel ve birkaç örnek....

--spoiler--
he alırsın game of thrones'u birkaç bölüm sonra kralın kellesini verirler eline ağzın açık kalırsın.
--spoiler--
çünkü kısa ve öz bölümler var.
süre bakımından diye yanıtlayabileceğim soru cümlesi. 45 en fazla 50 dakika içine sığdırılan bölümler, akıcı sahneler - istisnalar kaideyi bozmaz- konu bütünlüğü vs.
her bölümü yüksek bütçeli bilim kurgu aksiyon filmine denk fringe dizisi örnek göstererek açıklaanabilir. bizim çıkardığımız sinema filmlerine dahi fark atması da cabası.
çoğu türk dizisinde bu hafta kim kimi sikecek acaba diye bir olay olduğundan olabilir belkide.he izlencek türk dizileride var tabi en başta leyla ile mecnun tabikide.
sebebi turkiyede dizi cekilmemesidir... HEr seyden once turkiyedeki dizileri elestirerek baslayayim ise:

- Oyunculuk rezalet, yerlerde surunuyor. Konusan adamin sette oldugunu rahatlikla gorebilir bir kisi. Nitekim farkli iki dizide oynayan ayni oyuncu, birebir ayni yuz ifadelerini, ses tonlarini kullaniyor. Kisaca oyuncu karaktere burunmek yerine karaktere oyuncu sekil veriyor... Tam bir rezillik...

- Diziler gereginden cok daha uzun. 3 saat film yok, bir dizi bolumu var. Lost turkiye de cekilse: 20:00 - anahaber bulteni 21:00 - previously on lost 22:00 - lost, diye guzelce ozetlenebilir...

- diziler uzun olunca aksyon da olmuyor, 30dk boyunca herkes birbirinin gozune bakiyor, seyirci de mal mal bunu izliyor... Her gecen saniyeyi doldurmak yerine, her gecen dakikayi gecistirmeye calisiyor diziler. Bir turk dizisini al, ilk 5dksi ve son 5dksini izle, butun konuyu ogrenirsin...

- zaten adamlar da cozmus ki, dizi dedikleri tamamen bos, ozet dedikleri gereksiz kisimlari kesilmis dizi bolumu... O ozetin 3-5 tane daha ozetini cikarin, dizi dedigin o olur iste...

En onemli ve en kritik konu ise konularin birebir ayni olmasi... Her sey ask, mesk, fakirin hayati, zenginin hayati ustune donuyor. Hic bir dusunce, felsefe dizilerde yok. Yaraticilik sifir.

Simdi yabanci dizilere gecelim:

- Oyunculuk tek kelimeyle mukemmel. Mesela robert carlyl, adamin bir 'stargate: universe' deki performansini izleyin bir de 'once upon a time'daki... Ya da sean bean, adami bir lord of the rings deki perfomansini izleyin bir de game of thronesdaki. Mesela John Noble, adam fringe dizisinde ap ayri iki karakteri canlandiriyor, nitekim lord of the ringsde de bambaska bir karakterdi... Demey calistigim, oyunculuk kalitesi inanilmaz.

- Komedi dizileri 20dk, normal televizyon kanali dizileri 40dk, ozel kanallar starz, hbo gibi, dizileri 55dk. Ozet genelde yok, varsa bile max 2dk...

- Dizilerde her dk aksyon var, hic bir saniye bosa harcanmamis, en ufak bir goz hareketinin, lafin bir anlami, bir gondermesi var. Lost mesela, diziyi simdi izleyin, 6. sezonda neler olacagini 1. sezondan kestirebilirsiniz, inanilmaz bir foreshadowing var. 24 her saniye kalp carpintisi, her saniye heycan, atraksyon.

En mukemmeli ise dizilerin konulari. 3-5 tane ask mesk konulu zenci aile dizisi var, zaten turkiyede kimse bilmez, izlemez onlari. Baba dizilerin konulari cok orijinal, cok kral. Her bolum izleyiciyi dusunduruyor hassiktir ile bitiryor. Ornek verelim bir kac tane de bos gitmesin:

-- boardwalk empire : 1925 icki yasagi vaktinde amerikadaki irlanda, italyan, yahudi mafyalarinin icki kacakciligini ve is anlayisini ele aliyor. Politikacilarin ne kadar curudugunu, herkesin ne kadar iki yuzlu oldugu islenmis.

-- breaking bad: cok zeki bir kimya profesorunun kanser oldugunu ogrenince ailesine para birakmak icin uyusturucu isine girmesi, ve basit bir meth yapimcisindan en tepelere nasil ciktigini anlatiyor.

-- battlestar galactica: cok tanrici insanlarla tek tanriya inanan robotlar arasindaki savas anlatilmis.

-- dexter: gunduzleri kan analizcisi olarak calisan bir seri katil anlatilmis. diziyi izlerken resmen bir psikopatin kafasinin icine giriyorsun... Tek kelimeyle mukemmel bir anlatim ve konu.

-- Fringe: Bilimin icine sicsa da, paralel evrenler arasindaki savas ele alinmis.

-- game of thrones: fantastik bir dunyada politik oyunlar ele alinmis. dizide rahat 10 tane bas karakter var, 3 farkli kitada cekilmis dizi... Her seyiyle mukemmel.

-- house md: psikopat bir doktorun alisilmadik metodlarla vakalri cozmesi ele alinmis. Diziyi tip icin degil, adamin karakteri icin izleyin yeter...

-- lost: bir ucagin mistik bir adaya dusmesi ve aciklanamayan enteresan olaylarin olmasi... Tam bir deha urunu dizi, 2 defa izleyin, butun parcalar yerlerine oturuyor, celiski neredeyse hic yok...

-- Supernatural: 2 kardesin supernatural yaratiklar avladigi dizi. Kendi mitolojiini olusturmus, kendi kurllarini yaratmistir. Mukemmel bir yapimdir.

-- spartacus: spartacus ayaklanmasini anlatin cogunda kan ve seks olan dizi. Biraz konulu porno ama tadindan yenmez.

-- the walking dead: zombi istilasi anlatilir. Post apokaliptik bir dizidir, ve olayin duygularini anlatmakta bayagi basarilidir.

-- true blood: vampirler, periler, cadilar, sekil degistirenler, kurt adamlar, tanricalar gibi bir suru olaganustu yaratigin anlatildigi, yine kendi mitolojisi olan ve amerikanin guney kesiminin psikolojisinin ele alindigi basarili dizi...

Bunlari yazmamin sebebi, insan isterse ne gibi konular bulabilecegini gostermektir. illa tek bir konuya veya temaya takilip kalmanin bir luzmu yoktur. Fakat maalesef turk dizileri daha yaraticiligin y'sinden habersizdir...
Türkler black mirror çekti de biz mi izlemedik?
çünkü yerli dizilerin -bir kaç istisna dışında- hint yapımlarından copy paste taktiği ile üstüne bir de kusulası çekimlerle önümüze sunduğu boktan şeyi izlemek yerine tabii ki yabancı dizi.
turklerin veremedigi kurgu ve samimiyet.
bi akşamları atv ye star a falan bak neden yabancı dizi izlediğimizi anlarsınız.