bugün

3 üncü çoçuğu doğmuş,bu sefer ki kız, adıda zhuri.
bu reklam da müthiş olmuş http://youtu.be/n6S1JoCSVNU
ilk maçında kötü bir performans sergilemiş,lan 43 dakika oynuyon ve sadece 15 şut kullanıyosun ,daha önceden de yazmıştım lebron büyük ihtimal normal sezon da kasmayacak ,ilk maçında anladım,doğru düzgün savunma bile yapmadı.
kendi seyircisi önüne çıktığı sezonun ilk maçında biraz da ambiyanstan olsa gerek, oyuna kendini yeterince verememiş olan süper yıldız. buna rağmen 5/15 ile 17 sayı bulup 5 ribaunt 4 asist 8 top kaybı ile geceyi kapatmıştır. biraz takımın yenilgisinde de etken oldu tabii ki ama bunun normal sezondaki performansı için devede kulak kalacağını düşünüyorum. en kısa zamanda, belki de bu geceki chicago bulls karşısında kendini toplayacaktır.
beklendiği gibi chicago maçında 36 sayı atıp klasik patlamasını yaşamıştır..adam nne zaman kötü oynasa ertesi gün diğer takımı mahvediyo..ama maçı tristan thompson kazandırdı o başka konu
geri dönüşü kısa sürmüş ve normal süresi berabere biten bulls deplasmanında uzatmada takımının kaydettiği 16 sayının 8 ine imza atarak maçın alınmasında başrol oynamıştır. irving ve love toplamda 11/34 de kalırken kendisi %45 civarında saha içi isabeti tutturarak maçı 36 sayı 8 ribaunt 4 asist 4 top çalma 1 blokla noktalamıştır.

tristan thompson un 12 hücum ribauntu ile 16 sayı ve 2 blok ekleyerek ona ciddi anlamda katkı yaptığını da belirtmekte fayda var tabi.
dün gece portland deplasmanında 4/12 isabetle 11 sayıda kalarak üzmüş olan süper yıldız. yanına 7 ribaunt 7 asist 1 top çalma eklemiş olsa da bunu alışma süreci ve hamlığa bağlayabiliriz ama bir önceki maçta bulls a 36 atıp burada batırmak maalesef onun seviyesi için biraz enteresan.

geçmişine saygımızdan dolayı kredisi vardır diyer düşünmek gerek. takım ona ve o takıma tamamen alıştığında yine üst seviyelerde bir cavs bizi bekliyor olacaktır.
utah jazz karşısında yine 8/18 (%45) gibi iyi denebilecek bir isabet oranı yakalayarak 31 sayı (12/12 serbest atış) 3 ribaunt 4 asist 3 top çalma ile oynamış, ancak son saniye basketiyle yenilmekten kurtulamamış süper yıldız. şimdiye kadar normal sezonda oynadığı 4 maçta ortalama %41 saha içi ve sadece 3 serbest atış kaçırarak %90 civarlarına yükselmesi sonrasında 24 sayı 6 ribaunt 5 asist 2 top çalma gibi rakamlar yakalamıştır.

zamanla liderliği tamamen ele alacak ama savunmaya birkaç iyi takviye gelmezse nba finallerinde yine hüsran olabilir.
nuggets karşısında 22 sayı 11 asist 7 ribaunt 1 top çalma ve 1 blokla oynayarak maçın kazanılmasında başrol oynamış olan süper yıldız. ilgiyle takip ediyoruz kendisini...
sabaha karşı boston celtics potasına 41 sayı bırakmış yanında 7 asist 4 ribaund yapmıştır. üstelik 41 sayıyı 27 de 16 gibi güzel bir şut yüzdesiyle atmış. anlaşılan kral yavaş yavaş alışıyor takımına.
Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi ikinci basketbol oyuncusudur.
dün gece boston deplasmanında son çeyreğe 17 sayı geride giren takımını kyrie irving ile birlikte ayağa kaldırmış olan süper yıldız. totalde %59 gibi bir saha içi isabeti yakalayarak 41 sayıyla oynamıştır. kevin love nin 2/10 da kaldığı bir geceyi kurtaranlardan biri olmuştur kendisi.

son çeyrekte 10 sayı 1 asistle oynarken en büyük destekçisi irving ise 12 sayı 1 asist ile bitirmiştir.
takımı başarısız olacak ve çok büyük ihtimalle sezon sonu başka bir kulübe gidecek olan basketçi. batıya gitmeye götü yemediği ve doğuda da winner takım kalmadığı için işi çok zor.
Tamam cleveland lebronun takimi ama miami formasi daha cok yakisiyodu kral a bu bir gercek.
Nedense hep tek ayak sıçrayan oyuncu.
Kürkçü dükkanına dönmüştür.
son zamanlarda oyununda bir isteksizlik hissettiğim kral.
geçen hafta oynanan 4 maçın tamamının kaybedilmesinde kendini iyi bulmadığını itiraf etmiş ve dün gece zayıf bir rakip de olsa orlando magic e karşı patlamasını %50 üzerinde isabetle 29 sayı 11 asist 3 top çalma kaydederek başarmış olan süperyıldız. maçı 106-74 gibi ezici şekilde kazandılar ve umarım bu bazı şeylerin başlangıcı olur artık. geç kalıyorlar çünkü.

böyle bir maçta diğer 2 yıldızın toplam 24 sayı kaydetmiş olması da ayrı bir soru işareti. maçı izlemedim ama sanırım fark açılyor diye fazla asılmadılar.

sezon itibariyle 13 maçta 25 sayı 6 ribaunt 7 asist 1 top çalma 1 blok istatistikleri yakalmıştır kendisi. yaklaşık 4 top kaybı biraz fazla ama genellikle topu yine o taşıyor gördüğüm kadarıyla. biraz irving e teslim etmesi lazım bu işleri...
dün gece wizards ı 26 sayı farkla yendikleri maçta %50 isabetle 29 sayı 10 ribaunt 8 asist 3 top çalma kaydetmiş olan yıldız. big 3 olarak toplamda 68 sayı buldular.

büyük takımlar karşısında geçen haftaki gibi düşük performans sergilemezse takımla beraber daha iyi yerlere geleceklerdir.
koç lebrona sen savunma yapma diyor ,ya da lebron normal sezonu pek takmıyor.
bu sezon maç başına 7.9 asist ortalamasıyla 5.sırada .
stepsin ne olduğunu bile bilmiyor bu adam. hesitation, hop step ile double dribble arasındaki farkı da bilmiyor. her maç, özellikle de kritik anlarda steps yapıyor. pivot ayak diye bir şeyden haberi zaten yok. sonra vay efendim king james! arkadaş, bana da saha içinde halay çekme izni verilse ben de king sadaeke olurum!
hala nba tarafından kollanıyo diye bok atılan oyuncu..nba'deki süperstar torpili denen şeyden haberiniz var mı acaba? diğer starlara nasıl düdük çalınmıyosa bu adama da o kadar çalınmıyo..kabul etseniz de etmeseniz de adam kingjames sıfatının altını gayet güzel dolduruyo
kendisine yapılan muamelenin superstar kayırması olduğunu sananlar var. gerçeğinse bununla uzaktan yakından ilgisi yok. görece nesnel bir konu olduğu için...

bildiğiniz üzere nba'de son yıllarda no hand check rule'la başlayan ve temasın giderek azaldığı bir dönem yaşanıyor. olaylı pistons-pacers maçından beri hakemlere bakmaua bile teknik faul çalınır oldu. girizgâhımızı yaptıktan sonra gelelim konuya:

lebrick gibi tüm olayı fiziksel oyun olan adamın kariyer maç başı faul ortalaması 1,7. "eee, ne var bunda" diyebilirsiniz, onu da açıklayayım: lebrick'ten çok daha az temasa dayalı oyunu olan kobe bryant'ın kariyer maç başı faul ortalaması neredeyse 3.

oyunun çok daha sert ve fiziksel olduğu dönemde nba'in gördüğü en superstar adamın, yani majesteleri michael jordan'ın kariyer maç başı faul ortalaması 2,2. ki kendileri reggie miller'a saha içinde tekme tokat dalıp oyundan atılmayı bırakın, teknik faul bile yememiş bir adamdır. kayırmanın tepesında yaşayan adam bile 2,2 maç başı faul ortalamasıyla kariyerini bitirirken lebrick'in sürekli itiş kakışa, temasa, fiziğe dayalı oyununda faul ortalaması 1,7! adam maç başına 40 dakika süre alıyor. tüm fiziksel özelliklerini sonuna kadar kullanıyor. itiş kakış, harala gürele... sonuç? 1,7 faul!

birileri çıkıp yine hater olduğumu falan söyleyecek. doğrusunu ben söyleyeyim: lebron james doğuştan gelen fiziksel özellikleri sayesinde parkelerde olan, kendisini geliştirmeyi de başarmış bir adamdır. bundan şikâyet ettiğimi düşünmeyin. sonuçta 2.30 metre boyunda olmak nasıl ki doğuştan gelen bir özellikse ve onlardan şikâyet etmiyorsam lebrick'in doğuştan gelen özelliklerinden de şikâyet etmem. sorun nba yönetiminin pazarlama amacıyla yaptığı kesintisiz şişirme. her maç steps yapar, çalınmaz. hücum faul yapar, çalınmaz. adam gibi savunulur, faul verilir. bu adamın topla 6 adım yürüdüğü pozisyona steps çalınmadı be! kendisi de bunlara o kadar alıştı ki resmen şımardı! turnikeye giriyorum diye steps yaptı hakemin suratına bakıyor "faul nerede" diye! ball don't lie dendiğinde teknik faul verilen ligde alenen hakemleri intimidate* ediyor ki bu bile başlı başına teknik faul nedeni. ama beyimize çalınmıyor.

anladınız mı şimdi neden midem bulanıyor? konu korunup kollanmak değil. her yıldız oyuncular korunur. futbolda da korunurlar ve inanmayacaksınız ama ben bunun doğru bir uygulama olduğuna inanan bir adamım. kollanan adama fauller zor çalınır, savunana kolay çalınır... orada biter lan ama! tek suçu görevini lâyıkıyla yapmak olan adama olmayan faul çalınırsa o işini iyi yaptığı için ceza vermeye girer. diğerleri topla 2 adım atabilirken beyimiz bomboş alanda ve herkesin gözü önünde 6 adım atar ve steps çalınmazsa ayıptır!

şu ligde sevmediğim tonla adam var. kiminin oyununu, kiminin kişiliğini, kiminin zekâsını beğenmem ve buna da her izleyici gibi hakkım olduğunu düşünürüm. meselâ tim duncan'a saygım büyüktür ama bana fazlasıyla ana kuzusu görünür hep ve bu yüzden de sevemedim gitti. majesteleri'ni canlı canlı izlediğim için kobe'yi de sevemem çünkü her hareketi his airness'tan kopyadır ama winner'lığına ve yaptıklarına saygım sonsuzdur. dirk nowitzki'nin ters kaplumbağa savunmasından nefret ederim ama oyunun diğer her yönüne bayılırım. rudy gay ağır geri zekâlıdır ama bu yıl oyununu bir üst seviyeye çıkartmasıyla takdirimi kazanmıştır ki başlığında da yazdım bunu. ama lebrick'ten zorla tiksindirdiler işte! zekâ yok, kişilik olarak sorunlu zaten. bir de bu kadar şişirme, rakiplerine bu kadar haksız... tiksindirdiler! nefret değil, tiksinti.
iki siyahi genci öldüren polisler hakkında takipsizlik verilmesi üzerine "i can't breathe" (nefes alamıyorum) yazılı tişörtle sahaya çıkmıştır.

görsel
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar