bugün

1789 Fransız ihtilali ile ortaya çıkan görüşlerden birisi de laiklik olmuştur. Hak, özgürlük ve eşitlik parolasıyla, ezilen halkı da yanına alarak devrimi gerçekleştiren burjuva sınıfının iktidardaki kesimi, ihtilal sonrası izlenecek siyasette J.J. Rousseau nun çoğunluğun iradesine dayanan siyasal rejim görüşünü benimsemişlerdir. iktidardaki Jakoben kesim dine karşı baskıcı bir rejim uygulamıştır. Burjuva ihtilali çerçevesinde topraklar millileştirilmiş, kilisenin elindeki tüm mülkler devlet mülkü haline getirilmiştir. Din reforme edilmeye çalışılarak devlet üzerindeki etkisinin kırılması amaçlanmış, hatta din- kilise devletin kontrolü altına girmiştir. Kiliseler kapatılıp iktidardaki kesimin politikaları doğrultusunda yapılandırıp tekrar açılmış, dönemin bir çok din adamı iktidardakiler tarafından yargılanıp idam edilmiş yahut sürgüne gönderilmişlerdir. Katoliklik dinine ait ne varsa hepsi yasaklanıp imha edilmiştir. Hatta bunlarla yetinilmemiş devlet tarafından bir Cumhuriyet Dini dahi kurulmuştur. Bu dönemde din ve devlet ayırımı ilkesinden yola çıkılarak kavramın kapsamı devlet tarafından belirlendiği için, dinin toplumsal alanda etkisizleştirildiği, devletin dini kendi güdümü altına aldığı, dini devletleştirdiği görülmektedir. Bu anlamda laiklik ruhban sınıfına karşı, ruhban sınıfının toplumsal yaşamdaki etkisini ortadan kaldırmak için yapılan tepkici, tepeden inmeci bir devrimin ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır.

laiklikle demokrasi arasında hiçbir ilişki yoktur. Laik bir devlet demokratik olabileceği gibi, anti-demokratik de olabilir. Örneğin Fransa laik demokratik; eski Sovyetler Birliği ise laik ama anti-demokratik bir devlettir. Yine israil, Yunanistan demokratik fakat laik olmayan devletlerdir. israil Anayasası Yahudiliği açıkça devlet dini olarak kabul etmiş, Yunanistan Anayasasında ise Ortodoks Hıristiyanlığına üstünlük tanımakta ve onu özel himaye altına almaktadır. Bu görüş savunucularına göre, belirtilen nedenlerle, demokrasi ve laiklik arasında olmazsa olmaz bir ilişki yoktur. Toplum değil ancak devlet laik olabilir. Toplumun laikleşmesi demek dinin dünya ile ilişkisinin kesilmesi demektir ki, bu da ancak dinin ortadan kalkması ile mümkündür. Aslolan dinin devletle olan ilişkisinin kesilmesidir.
Anayasada Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik bir devlet olarak nitelendirilmektedir. Şu ana kadar olan incelememizde, ülkemizdeki uygulamaların klasik laiklik anlayışıyla pek de uyuşmadığı görülmektedir.
Laik devlet din ve vicdan özgürlüğünün kullanılmasını güvence altına alan; devleti bu yönüyle sınırlayan ve bu özgürlükler karşısında nasıl hareket edeceğini gösteren bir ilkedir. Laik devlette esas olan hukuk kurallarının ve egemenliğin dine dayanmaması, devletin dinler karşısında tarafsız kalmasıdır.

daha genişi için http://www.hukuki.net *
herkesin bi yere gönderildiği ülkemizde başörtülüler arabistana dahiler amerikaya gidince kalan laiklerinde bari fransaya gidelim diye ortaya attığı düşünce
(bkz: cemaat namaz vakti)
(bkz: dinciler arabistana)
(bkz: kısasa kısas) yapmaya çalışan yurdum insanı haykırışı, herkesi sınıflandırmak biçiminin son hali...bunu söyleyene mi yoksa bu polemigi baslatilana mi laf soylenmeli diye düşündürür...

(bkz: uyan türkiyem)
(bkz: laikliğe fransızlar iran a)
tunusa da gidebilirler..zira orasıda uygundur azılı laikler için..sokakta bile başörtüsünün yasak olduğu tunus sanırım bu uç zihniyete sahip insanları tatmin eder..
fransa dahil hiç bir avrupa ülkesinde üniversitelerde türban yasağı olmadığını bilmeyen bağnaz kimselerin gerçekten fransa'ya gidip görmesini isteyerek desteklediğim fikir.
(bkz: al oku öğren gel)

http://aksiyon.com.tr/detay.php?id=22693
anlayacağınız haçlı kolyeler falanda yasak...
yani hristiyanlığıda sömürtmüyolar müslümanlığıda,helal olsun...
(bkz: laikliğin fransız anayasasında da olması)
okudğumuz metni bile anlayamadığız gerçeğini acıyarak öğrenmeme neden olmuş iddia.

http://aksiyon.com.tr/detay.php?id=22693 adresinden alıntıdır.

"türkiyede bilinenin aksine laikliğin anavatanı fransada üniversitelerde herhangi bir dinî sembol veya kıyafet yasağı uygulanmıyor. tüm avrupa ülkelerinde olduğu gibi fransada da yahudi öğrenciler kippayla, hint asıllılar türbanla, müslüman kız öğrenciler ise başörtüsüyle üniversitelere girebiliyor. isteyen uzun sakalıyla, arzu eden fötr şapkasıyla dersleri izleyebiliyor. isteyen öğrenci, üniversite kimlik kartlarında başları türbanlı ya da kippalı fotoğraf bile kullanabiliyor. halbuki laikliğin belki de dünyadaki en katı yorumuyla uygulandığı bu ülkede bütün kamusal alan ‘dinden arındırılmış durumda.

geçtiğimiz yıl, uzun tartışmaların ardından çıkarılan laiklik yasası ile devlet ilk ve ortaöğretim okullarında eğitim gören öğrencilerin başörtüsü, kippa ve büyük haç takması yasaklandı. yasak okulla sınırlı değil, dinî sembol kullanan kişiler hastane, mahkeme ve valilik gibi çok sayıda devlet kurumunda engelle karşılaşabiliyor. kimlik kartları ve pasaportlarda başı açık fotoğraf kullanmak zorunlu. bazı bankalar, kapılarından içeri girerken güvenlik gerekçesiyle başını açmaya bile zorlayabiliyor. fakat söz konusu üniversiteler olunca her şey değişiyor.

myriam ise siyaset bilimi okuyor. başörtülü. üniversitelerde de yasak olacaksa, nerede serbest olacak. gördüğünüz gibi baskın toplumun da azınlık grupların da dinî takıları serbest. diyerek haç ve kippa takan arkadaşlarından örnekler veriyor. başkalarını rahatsız etmedikçe dinî veya kültürel sembollerin ergin insanların eğitim gördüğü üniversitelerde yasaklanmasının anlamsız olduğunu düşünen fransız öğrenci, türk üniversitelerinde başörtüsünün yasak olduğunu bilmiyormuş. türkiye hakkındaki en ilginç yorumu ise laiklik ve cumhuriyet ideolojisi üzerine çalışan david isimli fransız öğrenci yapıyor: siz bizim 19. yüzyıl versiyonumuzu uyguluyorsunuz. zamanla sizin laiklik de gelişir.
en az "yobazlar iran'a" kadar saçma biz sözdür.
laikler fransa'ya, komünistler moskova'ya, faşistler orta asyaya, kürtler kuzey ırak'a.

kim yaşayacak oğlum bu memlekette?*
Orada bol bol laik kalabilirsiniz.
bi el atta fransadan oturma izni al bana gülüm.
seve seve yapacağım eylem.
Kürtler de Hindistan a

Yobazlar da iran veya Suudi Arabistan a seçsinler.
şeriat isteyenleri irana göndermeyi düşünüyorum.
kabul edenler, etmeyenler; kabul edilmiştir.
fransa karismis durumda. havaalanlari tren yollari ve bilumum ulasim felc . baska bir alternatif olmadigina gore sizi afganistan a yollayalim. orada daha mutlu olursunuz