bugün

güneşli günler yaşatan caanım şehrim. böyle giderse deniz sezonunu nisanda açtıracaktır.
an itibariyle ağır çekimde çılgınlar gibi yağmur yağmakta bu şehirde. fırtına da var ama ağır çekim her şey. pek bir ilginç olmuş.
memleketimdir, güzeldir, huzurludur ama birinci ligde oynayan takımı yoktur. istanbulun, ankaranın, bursanın takımı varken neden izmirin takımı yok. oysaki altay, karşıyaka, göztepe gibi köklü takımları bünyesinde bulundurur.
abartıldığı kadar hiçbir nanesi olmayan, kızlarıyla, doğal güzellikleriyle "hehey biz dünyanın en güzel şehriyiz lan!" mesajı vermeye çalışan, ezikliklerini izmir'in güzelliğiyle kapatmaya çalışan salak insanların bulunduğu güzide ilimiz.

farkında mısın genç adam, izmir'le derdimin olmadığı aşikar bu entrymde. hayır zaten bir şehirle ne takışmam olabilir, küfür mü edecek laf mı atacak?

ama valla kıçımla gülüyorum izmirliyim şampiyonum tavırlarına giren dallamalara. izmir'de gördüğümü izmit'teki değirmendere sahili'nde de gördüm şahsen. güzel kız dediklerini rusya'ya gitmeyen zaten hiçbir zaman bilemeyecektir. onu geçtim, oraya da gitmeyin; ne bileyim, bir istanbul'a, bursa'ya, tekirdağ'a gelin. aynı kızlar burda da var.

nedir bu izmirlilik kompleksi? ankaralı niye bu kadar havalı değil, istanbullu niye bu kadar havalı değil?

komiksiniz, şirinsiniz. içindekiler de olmasa çok daha güzel olacak şehirdir. evet.
gün itibariyele bindirilmiş kıtalar tarafından ziyaret edilen şehrim. neyse ki hepsi akşamüstü kalkan otobüslerine binip şehri terketti de kendimize geldik.
izmire simdiye kadar hic bir katkısı bulunmayan insanın bugun ne yuzle gelip atıp tuttugunu merak ettigim sehrimdir. hatta oyle ki alanın dolmamasından korktuklarından sehir dısından insan kalabalıgı getirmislerdir. tabi onların izmirli olmadıgını anlamak pek zor olmamıstır. nolur bir daha bugunku gibi görmek nasip olmasındır yoksa akıllara zarardır. *
yılmaz özdil'in 15 mart pazar tarihli yazısının konusudur.

--spoiler--
Türkiye'den sıkıldığım zaman izmir'e giderim ben.

Simite gevrek deriz biz...

Çekirdeğe çiğdem.

Kordon elektrik aleti değildir.

Kumru da kuş değildir bizim için...

Yengen'i yeriz.

Sen sigorta dersin...

Biz asfalya deriz.

Uzatmayız...

Gidiyom geliyom deriz.

Domates dediğin, domat işte.

Evimiz isterse 800 metrekare olsun, balkonda otururuz. Hıdrellez filan gibi mazeretler uydurur, sabaha kadar sokaklarda içeriz. Bi oturuşta 60'ar 80'er midye yeriz, istifno severiz, cibez'e bayılırız; gece 3-4 gibi boyoz'a dalmazsak, kan şekerimiz düşer! Boş lafa karnımız toktur bu arada, tırışkadan teyyare gibi atasözlerimiz vardır...

*

Paraşüt kulesinden atlamayana kız vermezler; kızlarımızı da tavlayamazsın ha... Canı çekerse, o seni tavlar! Liseye giden kızının erkek arkadaşının olması kasmaz babaları; kendilerinin de kız arkadaşı vardı lisede... Bak iddia ediyorum, okey şampiyonası düzenlense, izmirli kadınlar alır kupayı... Erkekleriyle kahveye giderler çünkü... Şaşırdın di mi? Al buna da şaşır, nargile içerler... Askılı giyerler, şortla gezerler, öküz gibi bakarsan, bi çakar, bi de duvardan yersin... Gönül Yazar'ız, Sezen Aksu'yuz; bir gül takıp da saçlarına, çıktı mı deprem sanırdın kantosuna, Karantinalı Despina'yız... Sensin Varoş! Biz tenekeli mahallede bile el ele gezeriz.

*

Erkeklerimiz de fena değildir hani... Detaya girmeyeyim, Ayhan Işık, Metin Oktay, Mustafa Denizli mesela, bi fikir verir sana... Ertuğrul Özkök'ün kırdığı cevizleri okuyoruz; eşi kafasına ütü atmış... Ayıptır söylemesi, Mahsun Kırmızıgül'le Alişan'ı ayırt edemeyiz biz.

*

Gülümseriz.

*

Enginarın başkentidir; izmirlidir incir. Kazandibi hemşeri... 78 çeşit köftemiz olduğu için, McDonald's'ın bunalıma girdiği tek şehirdir... Zeytinyağı severiz, dünyanın en boktan durumuna bile düşsek, zeytinyağı gibi üste çıkmayı daha çok severiz... Sana ne birader, keyfimizin káhyasıyız, yazlıklara gitmek için 8 şeritli otoyol yaptık; Güzelbahçe, Seferihisar, Urla, Karaburun, Çeşme, öbür tarafta Dikili, Foça, çipurayız... Pak Bahadur'u özleriz... Durup dururken faytona bineriz, bi yere gitmeyiz aslında, öööle turlarız... Hava güzel, daralırız, okulu ekeriz. Mezun olduktan sonra öğretmeniyle kadeh tokuşturmayan öğrenciyi zor bulursun izmir'de.

*

Siz sembol diyorsunuz ama, saat kaç diye Saat Kulesi'ne bakanı bulamazsın, altında buluşanlar bile zahmet edip kafasını kaldırmaz, birbirine sorar saati! Rahatızdır... Çocukları Kemeraltı'da kaybederiz, alışverişe devam ederiz, esnaftan biri bulup getirir, çıkışta Kemeraltı Karakolu'ndan alırız... Ağlayıp zırlamak bi yana, çoğu dondurmayı bitirmediği için ayrılmak istemez karakoldan, iyi mi... Aceleye gelemeyiz! Bir sene önceden duyurmaya başla, de ki, 22 Ağustos saat 20'de tiyatro başlıyor... 20.30'da geliriz... Sanatçılar da izmirliyse, tiyatro zaten 21'de filan başlar... Uçak 6 saat rötar yapsın, istifimizi bozmayız, bizim için ekstra bira içme vesilesidir bu... Kuyruk olmaz, çünkü kuyruk varsa, izmirli sıkılır, gider. Pratiktir... 201 sokağı bulduysan, yanındaki 202'dir. Tek tek isim vermeye üşeniriz.

*

35'imiz var.

35 buçuğumuz da var.

34 plaka gördük mü, kapışırız... Arkadan sirenleriyle isterse Cumhurbaşkanı gelsin, bana mı sordu, tarladan gitsin, makam arabasına yol vermeyiz.

*

Özetle, arızayız!

*

Erkek çocuklarına en çok "Efe" adı konulan şehirdir orası... Zeybek duyduğumuzda, içimiz cız eder, kalkar oynarız. Hasan Tahsin orada, Kubilay orada, Latife Hanım orada, Zübeyde Hanım bize emanet, bize... Mustafa Kemal de, ağlar kadınlarımız... Sokak sokak, bulvar bulvar, Milli Mücadele Müzesi'dir... istanbul'daki gibi Birinci Ahmet Çeşmesi falan yoktur orada... Ankara'daki gibi Cinnah Caddesi, Arjantin Caddesi de bulamazsın pek... Recep Tayyip Erdoğan Kavşağı'nı teklif etmez hiç kimse.

*

Bakın, Tayyip Erdoğan dedim, aklıma geldi... Bugün izmir'de miting yapacakmış Başbakan.

*

Kendisine ev sahibi olarak, Ayla Dikmen'in Kordon'da üstü açık otomobille gezerken söylediği ve Türkiye'nin anca yıllar sonra keşfettiği parçasını armağan ediyorum: "Ben söylerken gülmedin mi? Falımızda ayrılık var demedim mi? Anlamazdın, anlamazdın..."
--spoiler--
gecenin bir vakti alsancak'tan dönüyorsanız ve karnınız açsa eğer... fırından yeni çıkmış sıcacık boyoz yetişir imadınıza.otobüse bindiğinizde kartınızda (kentkart) para olmadığını farkedip birinden kart isterseniz, karşılığında kolay kolay para kabul etmeyen insanları vardır. ilk buluşmaların adresi Konak YKM'nin önü, her zaman birilerini bekleyen insanlarla doludur. ha bi de kızları var tabi... "izmir'in kızları deniz, denizi kız kokar. izmir hem deniz, hem de kız kokar."
yasanasi, yasanmasi, turkiye'den sıkılınca kacılması gereken ozgur kent..
maalesef ordan cıkılmayınca, diger sıkıcı kentler gorulmeyınce, kıymeti bilinmiyor...
an itibariyle gökyüzü delinmiştir.
farklı oldugunu insallah bu pazar bir kez daha gosterecek sehirdir. kıskanılandır, orda olunamadıgından, onun gibi olunamadıgından kıskanılan, b.k atılan sehirdir...
an itibari ile yağmurun bardaktan boşalırcasına yağdığı şehir.
insanın kanına girer bu şehir. Damarlarında dolaşir.
geniş bir şehrimiz her açıdan geniş özellikle erkeklerin öve öve bitiremedikleri şehir.
ilericilik diye gördükleri şeylerin aslında gericilik oldugunu fark edemeyen birsürü insanı içinde barındıran kent .. izmir baska seylerden dem vururken , metrosu yok , yolda yurumeye kaldırımı yok , gezmek ıcın alısverıs merkezlerı yok .. ama karsıyakadan bakınca , alsancaktan bakınca hayat ne güzel , izmir ne kadar modern .. yeşildere yolundaki gecekondular , bucada olmayan kaldırımlar , hala bitmemiş metro , hala yapılamamış kaldırımlar ,çalışmayan gece lambaları bucada ama ..

edit : ooo izmirin sosyetesi aramıza teşrif etmişler , eksilemişler hemen ..
zihinsel gerici olmaktansa fiziksel gerici olmayı seçmiş bir şehirdir.

fiziksel gericilik şunun şurasında 3-5 ayda ya da bilemedin 1 yılda çözülür; yollar yapılır, kaldırımlar, metrolar yapılır.

fakat zihinsel gericiliğin çözümü olmadığından iyi ki sadece kaldırımı yoktur da onun yerine insanlar kaldırımları olmayan yollarda özgürlüklerini doya doya yaşamaktadır.

varsın metro olmasın özgürce yürümebilmek de güzel.
izmir'de yaşayamayan ya da izmir'e bok atmak isteyenlerin kıskandığı şehirdir.

birileri gavur demişti zamanında. senin gibi dindar olacağıma [#4111004] senin tabirinle gavur olurum. ayrıca gavurluğumuzdan size ne?
izmirin aşıklarının pembe gözlüklerini çıkarıp biraz da çoğunluk halkın yaşam alanlarına bakmak gerekiyor. izmir karşıyaka, güzelyalı dan ibaret değil. gelişime bu kadar elverişli olan bir kentin bu kadar yavaş gelişmesi izmir i istanbul ve ankara nın gerisine atmakta ve pembe gözlükler bunu görmezlikten gelmektedirler. medeni olmak sadece ramazan da kordon da rahatça rakı içmek değil, yaşadığın yeri güzelleştirip adına yakışır bir yere çevrilmesidir.
hak ettiği gelişimi gösteremeyen şehir. ama bunun nedeni ne izmir, ne de izmirliler. izmir'e merkezi hükümetlerce yıllardır uygulanan ambargo. çok uzağa, çok eskiye gitmeyin, daha bir kaç gün önce söylendi iktidar biz de , para biz de neyi neyle yapacaksın diye.
pek bir güzel olan, en sevdiğim şehir. her şeyden önce memleketim. ama yaşlıların istilasına uğramış bir şehir olduğu gerçeğini de hiç bir şey değiştiremez.*
yavaş ve ağıraksak gelişimi sayesinde kentli ve izmirli bilincini daha kavramış olduğuna inandığım memleketim.
istanbul gibi herşey bir anda önüne serilmemiş, bir gece yüzlerce bar, yüzlerce cami kurulmamış, kurulanı hazmederek büyüten bir şehir olma yolunda olduğunu düşünüyorum.
yılmaz özdil ne güzel söylemiş işte, acelesi yok.kimsenin acelesi yok.sayfiye yeri burası yavaş hareket edilir, tadı çıkarılmaya bakılır.

istanbul istedide mi böyle oldu, olmadı biliyoruz ama çok şükür burası daha öyle değil.
ne memur memleketi ciddiyeti oldu ne de çılgınlıklar, partiler, gece hayatı şehri oldu.
kendi havasında bir akdeniz şehri oldu.

insanlar burun kıvırıcaktır ama ben exponun buraya gelmemesine de sevindim.eldeki bütçe çalınıp çırpılmadan idare edilirse herşey olur burda zamanla zaten.
insanların dikkatini çekmesini hiç istemiyorum güzel bu hali gayet diye düşünüyorum.
istanbul'un aksine memleketçilik, izmir'lilik duygusu yerleşmiş bir şehir olsa da, TBMM'nde 24 izmir milletvekilinin sadece 4'ü izmir doğumludur. bu milletvekillerinin 3'ü chp'li 1'i akp'lidir.

(bkz: bülent baratali)
(bkz: ahmet ersin)
(bkz: oğuz oyan)
(bkz: tuğrul yemişci)
seçim sonuçlarının açıklanmaya başlanmasıyla çeşitli platformlarda bazı insanların hakkında "izmir ne kadar çağdaş olduğunu bir kez daha kanıtladı. kızları da güzeldir, hepsini öpüyorum." şeklinde bahsettikleri şehir.
yine yeni ve yeniden memleketim olduğu için gururlandığım şehir. biraz önce geçtiğim konak meydanında toplanan gençlerin dediği gibi;

arseniği sek içeriz, izmir i vermeyiz!
sağ-sol mevzusundan ziyade belediye başkanını ahlak ve dürüstlük kıstaslarına göre belirleyen şehirdir.* zaten özü hizmet yarışı olan yerel seçimlerde bu kıstaslar gözönüne alınmalıdır. ama ankara da bu kıstaslar gözönüne alınmaz. ne kadar puşt olursan o kadar başarılı olursun.