bugün

(bkz: ahmaklık) ahir hayatta hep aynı metodla öldürülüp tekrar dirilip tekrar...

çözüm: tevbe+kelime-itevhid+gusül+namaz:huzur

that solution has been formulated for u
kişinin türlü bunalımlar sonucu gerçekleştirdiği eylem.
zayıflık değildir.
kolay değildir insanın hayatından vazgeçmesi.

ben cesaret edemem.

cesaret edeni takdir etmiyorum.

yaşamaya direnmek lazım.. herşeye rağmen. vazgeçecek kadar cesaretin varsa belki direnebilirdin de..

ama hayat ne yaptı da o kadar çaresiz bıraktı... bilemezsin ki.
psikolojik bir sebepten dolayı kaynaklanan durumdur. "zaten yapacak olursa yapar" diyip kendi haline bırakmak şahısı yanlıştır. yardım ile engellenebilicek bi durumdur.

nedeni genellikle depresyon veya travma sonrası olan bir eylemdir. fakat fiziksel hastalık gibi bu tarz psikolojik hastalıklarında bu sonuçlara varmadan tedavi edilebilir.

sorun intihar edende değil, onu başka seçeneği olmadığını düşündüren faktorlar veya şahıslarda olan eylem biçimidir.
Yoz bir toplum düzeninde yaşamaktan usanip yaşamlarına son verenlere, üstlerine gaz döküp kendini yakanlara hasta gözüyle bakiyoruz. Onlari ruh hastasi saymakla insanin insanca yasama hakkina, insan olarak olarak yasayamiyorsa yasami dışlama hakkına tepeden bakıyoruz. Insan yaşadığı toplumdan utanç duyduğu için pekala canina kiyabilir, inanıyorum buna. Böyle önemli bir kararin arifesinde öteki kararlardaki bocalamalarada yer yoktur ustelik: kaldırım kirlense de olur, banyo kanlansa da, çocuklar korksa da, dostlar üzülse de. Bu tür incelikler, kaygılar çok geride kalmıştır.
tomris uyar
intihar; susmaktır.

derin bir sessizlik, ruhun nefessiz kalması, kendi kendini asması...
intihar eden insanlar ya çok gülerler ya çok karamsarlardır.

acaba neden?
sormak gerek. neden ruhun kendi kendini yoketmeyi? kim ruhunu zorladı bu ölüme? hangisi?
belki ümitsizlik, belki hayatın kötü yüzü, belki umursanmamak, belki doymuşluk, belkide hepsi...

ruh da öldükten sonra, çekeceğiniz video da, kellenizi asacağınızı ip de formalitedir.
Derin Eziklik anlarında düşünülür.

Sonra o kadar da değil diye unutulur.

Sonra "zaten yapsam da yalnız gitmem" diye tekrar gündeme gelip,

"günah kız günah zaten cehennemliksin bir de bu eklenmesin" diye tamamen unutulur.

intihar, acil çıkış hakkını kullanmaktır... Yani kaçmaktır.
Öldürdüğün insan kendin olsa bile bir insanı öldürmek suçtur.
korkaklıktır.

onun yerine karşınızdakini öldürün derim ben,

zor değilmi?

işte bu yüzden korkaklıktır..
insan neden intihar eder sorusu bana o kadar saçma geliyor ki ...

çevremde, hatta hiç bir yerde mutlu diyebileceğim bir kişi bile görmedim, herkes ufacık kırıntılarla, boş gelecek hayalleri halinde yaşıyor.70 yaşındaki adam da 10 yaşındaki çocukta. ama sonunda insanın eline yine hiç diyebileceğimiz, ona yetmeyen kırıntılar kalıyor.
yani herkes yaşamamış gibi ölüyor; hani edip cansever' in kimsenin yaşadığı yok, öldüğü de dediği gibi.
ama bütün bunlara rağmen biz hala insan neden intihar eder sorusuyla uğraşıyoruz.

sorunun doğrusu; insan neden intihar etmez olacak.
ah ama o insanı taşıyan tek şey, o bütün kainatın, tarihin en büyük işkencecisi yok mu.

(bkz: umut)
dedemin evde asılı bulduğumuzda vardığımız kanı. kendisinin böyle birşeyi yaptığına inanamadığımız olay.

bunayıp aklı gitmiştir de asmıştır kendini belki ahirette mesul olmaz diye ümid ettiğimiz mesele.
hayatında hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini anladığın zaman, değiştirebileceğin tek şeyin kendi yaşamın olduğunun farkına vardığında ulaşacağın yerdir. çaresizlik mi? belki. bir yerde, çıkış yolu olarak görülürse çare diye nitelendirilebilir. bu bağlamda, tam olarak "çaresizlik" değil.

başka bir şey.

kesin olan bir şey varsa o da intiharın şanının, son mektupta gizli oluşudur.
emile durkheim'ın kitabının adıdır. durkheim, intihara bireyin karar vermediğini, toplumun intihara yönlendirdiğini savunur. intihar, psikolojiyle açıklanamaz. toplumda değerlerin yoğunluğu veya zayıflığı intiharın ne derecede olacağını belirleyen en önemli etmendir.
en amiyane; kişinin kendi canına kast etmesi.

intihar bir kurtuluş değildir. kaba tabirle yakayı kurtarmak hiç değildir.
rabb anayasa kitabında bu konuya kesin bir dille netlik getirmiştir. bu davranış net bir şekilde yasaklanmıştır. haramdır. teşvik edilmesi suçtur, o günahta pay sahibi olmaktır.

bir başkasından, sevdiğiniz birisinden size verilen bir mala, bir değere nasıl sahip çıkarsınız sorarım sizlere. onu sakınmaz mısınız. hatta hatta kendi değerinizin de üzerinde tutmaz mısınız. hani icabında benimkine bir şey olsun da onunkine bir şey olmasın, emanettir sonuçta misali.. üzerine titrersiniz değil mi.

işte can dediğimiz şey yaratanın insana verdiği bir emanettir. kendinden bir parçadır. dahası bu öyle sıradan bir emanette değildir. adeta kutsal bir emanettir. sizin en kıymetlinizdir. size tanınan süre kadar ona iyi bakmak; allah'ın yasak ettiklerinden sakınmak, cevaz verdiklerinden faydalanmaktır.
emanet sahibi insana bunu der. yani bu canın, insanın insana verdiği dünyevi bir emanet kadar bile mi değeri yok. bunu iyi düşünmeli ve tartmalı. hesap gününde yaratanın karşısına iki büklüm çıkmadan vakit varken ince eleyip sık dokumalıyız. çok büyük sorumluluk. anlayana tabi.

birde yeni yeni gelişen bir anlayış! var. neymiş efendim intihar edene saygı!! çağdaşız ya bak sen hele. kendi bedeni değil mi istediğini yapar!! anladınız siz onu.
konuyu dağıtamadan intihar bir kurtuluş amacı görünürken aslında sıkıntıların başlangıcıdır. bir insan neden intihar eder. dünyevi bir takım sıkıntıları vardır değil mi. sebep budur. ve bu sıkıntılardan kendi canına kast ederek kurtulmak ister. allah'ın kesinkez yasakladığı bir şekilde.
bir insan bir insanın canına nasıl(haksız) kıyamazsa ve dahi bu diğer insanları öldürmek gibiyse intiharda aynı bu şekildedir. belkide daha ağır. allahu alem.

peygamber efendimizin bir sözü var bu konu ile alakalı; "sakın allah'dan ölümü istemeyin, talep etmeyin" diye.

insan intihara bir anda karar vermez. o notaya gelinceye kadar çeşitli merhalelerden geçer. işte orada bir yerde bir kırılma noktası vardır. o haddi geçmeden tedavi görmeli, rehabilite edilmelidir. bunu illa ilaca, hastaneye vs. bağlamayın. aile bir rehabilite merkezidir, arkadaş bir psikoloji uzmanıdır.

aslında o kadar kolay ki. iyinin de kötünün de allah'dan geldiğini bilip ona göre işlerimizi düzene koysak ve yine allah'dan yardım istesek ne mutlu biz(ler)e. allah insana kaldıramayacağı güç yüklemez. bir sorun varsa mutlak kişisel bir hata vardır. bir yerde eksik bir parça vardır. bunu görün ve düzeltmek için allah'dan yardım isteyin. onun yardımı mutlaktır unutmayın.
eğer ölmemiş isen denediğine pişman olmaktır.
yaşamak her ne olursa olsun çok güzel.
Nasıl bir duygudur insanın kendi kendini öldürebilecek seviyeye gelmesi. Hayat zordur fakat sokaklarda evsiz insanlar var, yaşama en kötü şekliyle bile olsa tutunuyorlar. yani bunun ne fakirlikle ne gururla ne de başka bir şeyle alakası var belli ki. intiharın çözülemeyen bir gizemi var. Kime ne zaman vuracağı hiç belli değil. intihar etmek herkes için farklı sınıflandırılır, kimi korkaklık der kimi cesaret fakat gerçek olan tek şey var o da pişman olamayacak kadar ölü olmaktır.
Ciddi bir vazgeçiştir.ama asıl önemli olan bu vazgeçişten kolay kolay vazgeçilememesidir.
Niye intihar ediyorlar diye soranlara, niye intihar etmiyorsunuz demek gerek aslında. Neden tüm bunlara katlanmak gerekiyor ki sanki. Bunlara katlanmak bize daha iyi bir hayat mı sunacak ? Yani bunun garantisi var mı ? Tüm bunlara katlanmanıza rağmen, daha da kötüye gitseydi her şey ve ölüm, ölüm kapınızın önünde bekleseydi evden çıkmanızı. Siz yine de eve kapanır mıydınız ? Tüm hayatı bir pencereden seyretmek değil mi oysa yaşamak ?
merak edilen soru (bkz: sebebi neydi ki)
An itibarı ile şirketimde meydana gelmiş olaydır, sevgilisiyle kavga edip hap içen, daha sonrada 'ben pişman oldum ambulansı arayın' diyen bir bayanın tamamen olayı şova dökmüşlüğünden ibarettir.
kadın dener erkek yapar.
"yaşattıklarından intifa eden kelimelerim etti lan intihar."
Ve en ilginc yanı, intihar edicek kisiler daima mutlu sandıklarımiz ve intihar edebileceğini hic beklemediğimiz kisilerdir.
köprüden önceki son çıkışı kaçırmışsan "sana başka çıkış yok" diyenlere inattır.
bilinmeze atlamanın cesaretidir.
Bazı bazı düşündüğüm birşeydir. Mesela annemi ve ya babamı kaybedersem düşüncesi iter beni buna. Dayanamayacağımı, öyle bir acıya katlanamayacağımı düşünür ölmeyi isterim... Ama bir de onlara yaşatacağım acıyı düşününce, kıyamam... Yaptığım bencillik der bunları silip atarım beynimden... Zor durum.
birşeylerin çözümü değil sonucudur. problemleri çözmekten bıkmış insan eylemidir. problemleri çözmek yerine direkt sonuca varmak ister insan. önünde sonunda varılacak yer zaten orasıdır neden problem çözmekle uğraşayım düşüncesi hakim olur bir an insana. yaşamdan zevk almamak da sanırım başlıca koşullarından olması gerekir zira yaşamdan zevk alınsa neden intihar edilsin ki. ayrıca insanın hayatında alabileceği en zor kararlardan birisidir. çok şey düşünülür bu süreçte. düşüncükçe de zorlaşır. en temizi cesaretini topladığın anda bu işi bitirmektir. bir kere tereddüte düşersen bir daha dönüşü çok zordur. bir anda verilecek bir karar da değildir, belki günler, aylar yada yıllar gerekir bu kararı verebilmek için. biraz da bencil olmak gerekir. arkanızda bırakacağınız kişilerin yaşayacağı acıları gözardı etmek gerekir. ayrıca en önemlisi de umutsuz olmaktır. bir şeylerin yoluna gireceğine dair umudunuzun olmaması gerekir. çünkü umut her zaman yaşamayı gerektirir. o anda yani umutların tükendiği, problemlerin çözülemeyeceğine inandığın, bu kararı vermek için yeterince zaman geçtikten sonra ve başkalarını düşünmeyecek kadar kendini bencil hissettiğin anda fonda çalan güzel bir müzik ve belki bir iki kadeh içki ile veda edilir yaşam denen saçmalığa ve kesinlikle bu suç değildir. sonuç hiçliktir.