bugün

entry'ler (49)

çıkın odamdan çıkın diye bağıran idareci

idare ediverin işte.

gece elleri cebinde salıncakta sallanmak

hava soğuktu; hemde çok. kar taneleri tüy gibi yere yığın oluşturmuş diğer karların arasına katılıyorlardı.
kar bu şehire çok yakışıyor , kar bu şehrin en güzel süsü dedim kendi kendime. yürüyordum; tam olarak nerede olduğumu, ne yapacağımı bilmiyor; boyuna yürüyordum sadece. birden bir ses duydum, bir demir gıcırtısı; rüzgarın hafifçe salladığı bir salıncağın sesi.o an tek istediğim şey bir salıncakmış meğer diye düşündüm. sanki biri benim bile bilmediğim hislerimi okuyup salıncağı buraya getirmişti. salıncağa doğru döndüm, çevresinde biraz dolandım ama bir türlü yaklaşamıyordum; korkuyor muydum? yoksa çekiniyor- mu? ikisi de değil. başka bir şey evet başka bir şey var. burası bir kamu alanı herkese açık ama ben orayı bir salıncağı bile sahiplenemiyordum. neden! neden! neden! neden bir salıncağı bile sahiplenemiyorum. bu salıncak başkaydı. rahatlamak için bir sigara yaktım; faydası olmadı. salıncağa vahşi bir hayvanmış gibi bakmaya devam ettim. sanki salıncaktan bir davet bir işaret bekliyordum. aradan bir süre geçti bana sorarsanız seneler; belki de aslında saniyeler. yapamadım salıncağa yaklaşamadım bile oradan ayrılmaya karar verdim. koştum nefesim bitene ciğerlerim yanana kadar koştum. sonra bir salıncak sesi daha. her yöne koşmaya başladım her yerde salıncaklar çıktı karşıma. koşmaya devam ettim ta ki yorgunluktan bilincimi kaybedinceye kadar.
uyandığımda ne yaşadığımı hatırlayamıyordum yalnızca salıncak kalmıştı aklımda.bir salıncak hayal ettim sonra ellerim cebimde sallandığım. üstelik biri sallıyordu beni; bir kadın. evet kesinlikle bir kadındı; kimdi nasıl bir kadındı göremiyordum. annem miydi? acaba hayır annem olamaz annem ölmüştü; hayallerimde bile. ya sevgilim sevgilim olabilir miydi? hayır; benim hiç sevgilimde olmamıştı. arkamı dönemiyor, yüzüne bakamıyordum. ama huzurluydum; tedirgin etti beni bu huzur çünkü ben hiçbir zaman bu kadar huzurlu olmamıştım. hayalim birden bire salıncak sesiyle kesildi. her yerde salıncaklar vardı.
koştum tekrar tekrar koştum; yorgunluktan ölene kadar koştum.

intihar

insan neden intihar eder sorusu bana o kadar saçma geliyor ki ...

çevremde, hatta hiç bir yerde mutlu diyebileceğim bir kişi bile görmedim, herkes ufacık kırıntılarla, boş gelecek hayalleri halinde yaşıyor.70 yaşındaki adam da 10 yaşındaki çocukta. ama sonunda insanın eline yine hiç diyebileceğimiz, ona yetmeyen kırıntılar kalıyor.
yani herkes yaşamamış gibi ölüyor; hani edip cansever' in kimsenin yaşadığı yok, öldüğü de dediği gibi.
ama bütün bunlara rağmen biz hala insan neden intihar eder sorusuyla uğraşıyoruz.

sorunun doğrusu; insan neden intihar etmez olacak.
ah ama o insanı taşıyan tek şey, o bütün kainatın, tarihin en büyük işkencecisi yok mu.

(bkz: umut)

sözlük yazarlarının itirafları

bazen öyle hayaller kuruyorum ki gerçekmiş, yaşıyormuşum gibi geliyor, sonra aniden; sanki rüyadan uyanır gibi hayalim bitiveriyor ve kurduğum hayalin bittiğini, yeniden gerçek hayatta olduğumu bilmek beni önce şöyle bir afallatıp ardından deli ediyor, çıldırtıyor ne bileyim üzüyor be. sanki bütün hayatım gözlerimin önünde yıkılıyormuş gibi geliyor.

anlayacağın bazen hayallerimi özlüyor, oradan hiç çıkmak istemiyorum sözlük.

(bkz: şizofreni başlangıcı)

17 yaşında olmak

17 yaş; ne oluğunu bilmediğin ama bulmaya çalıştığın, hayata karşı ilk realist soruları sormaya başladığın yaştır.
17 yaş; her şeyi birden, bir arada yapmak istediğin yaştır.
17 yaş; hayatı dibine kadar hissettiğin, acının bile zevkine varabildiğin yaştır.
17 yaş; bir şeyleri değiştirmeye, yönünü çizmeye başladığın yaştır.
17 yaş; geçmişe şöyle bir baktığında en çok orada olmak istediğin yaştır.

17 yaş aradan 3 sene geçmiş olmasına rağmen çocukluğundan bile uzak görünen yaştır.

cengiz han ın camiye atla girmesi

bunu başka bir adam yapsa sözde dindarlar; dinsiz, imansız, şerefsiz diye yıkmışlardı burayı.
ama adam türk kökenli olunca, (ki o da belli değil),akraba olunca, aynı coğrafyadan çıkma olunca iş değişiyor değil mi?

(bkz: ikiyüzlülük)

1 dakika ömrünüz kalsa ne yapardınız

intihar ederdim;
ama aldığın şu hayat fena değildir; üstü kalsın dercesine.

(bkz: cemal süreya)

en büyük hayal

en büyük hayalim; bir gün hayallerimi gerçekleştirmektir der büyük usta sozlukc.
çünkü hayali herkes kurar ancak mesele hayalleri gerçekleştirebilmektir.

sizin hiç telefonunuz düştü mü

iki gün önce benim ev arkadaşı; gece gece ana avrat sövüyordu.
_ ne oldu lan dedim.
_ karda yürürken düştüm, telefonda elimdeydi o da düştü iki saat kar içinde onu aradım cevabını aldım.
tabi hoca durur mu bu cevap karşısında vermiş hemen karşılığını:
_ kıza mesaj atacağım diye kendini bu kadar zorlarsan; telefonda kaybolur, düşersin de, arabada çarpar amk.

kadınlar şeytanın çıraklarıdır

bre andaval!, bre mal!

anaerkil dönem hakkında ne biliyorsun da bu kadar kesin konuşabiliyorsun.
anaerkil dönemde saptanabilen doğru düzgün savaş olmadığını bunun da nedeninin kadınların birçok sorunu demokratik diyebileceğimiz yollarla çözebilmiş olmasından kaynakladığını biliyor musun? çünkü kadın kocasının ve oğlunun ölmesini istemez.

acaba erkeklerin savaş ve her şeye hakim olma hırsları yüzünden anaerkil döneme son verdiğini; bununla da kalmayıp kadını sosyal hayattan, siyasetten silmek için kadınların güzelliğine, zekasına ithafen yazılmış bütün destanları, yapılmış bütün resimleri tersine çevirip; kadınları şeytanlaştırdığını, onu kötülük simgesi haline getirdiğini biliyor musun?

ulan hadi hepsini geçtim;kadınlar savaş çıkarabilir, hatta çıkarmıştır ama 1. dünya savaşı, 2. dünya savaşı, din savaşları, mezhep savaşları; bu bütün dünyayı etkileyen savaşların hangisini kadınlar çıkardı söyler misin?

bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz ama nedense bu bizim ülkemizde geçerli değil.

bunları yazdıktan sonra annenin, kız kardeşinin yüzüne nasıl bakacaksın merak ediyorum.

kızların göğüslerini birbirine göstermesi

o değilde;
kadınları ne hale getirmişiz ulan.
ufacık, mizah yapmak amacıyla yazılan bu yazıya bile; mizahi, ironik bir dille karşılık vermelerini beklediğim halde hakarete, tacize uğramışçasına cevap vermeleri; hatta reddetmek amacıyla örneklere başvurmaları gerçekten düşündürmüştür.

(bkz: neyse ki son yazılanlar beni rahatlattı)

aslan burcu erkeği yay burcu kadını ilişkisi

hala; insanların sahip olduğu burçlarının; karakterlerine, ilişkilerine etki ettiğini hatta insan hayatını tamamen belirlediğini düşünen, buna inanan insanların oluşu beni ürküttü, korkuttu,taşak geçtirtti, küfrettirdi, intihara meylettirdi. bu yapılan şimşek çaktığı zaman tanrıların kızdığını sanmaktan farklı değil. o sana ebenin attığı ilk tokat varya; o bütün burçlardan daha etkili.

islam da kadın ve erkek eşittir

kadın ve erkeğin fizyolojik, psilolojik olarak farklı olduğu bilimsel bir gerçektir. hatta bir sanat eserini incelerken, yorumlarken bile erkeğin ve kadının bakış açıları çok farklıdır ama zıt değildir, yani bir bütünü farklı yönlerden ele almak bir zıtlık yaratmaz; aksine bütünü beyinde anlaşılır kılar ve tamamlar.

spor müsabakaları meselesine gelirsek evet kadınlar ve erkekler arasındaki fiziksel durum göz önüne alınarak sportif anlamda gelişmelerinin devam edebilmesi için kulvarlar ayrılmıştır ve bu çok anlaşılabir bir durumdur; yani doğa diyalektikle işler eğer senin yanında seni zorlayacak biri yoksa sende kendini çok fazla zorlayamaz ve aşama kaydedemezsin.

bütün bunlara karşın normal bir erkekten fizik olarak üstün bir sürü kadın vardır, tabi bunlar istisnai durumlardır kaideyi bozmaz diyebilirsin ama kaideyi bozanın da istisnalar olduğunu bilmelisin. yoksa islamiyet'te geçen bu erkeğin fiziksel üstünlüğünü sayın tanrı tam olarak tutturamamış mı ha ne dersin? acaba hiç bilimsel yönden kadının fiziksel eksikliğini düşündün mü? sonuçta aklı da sana tanrı verdi onu da kullanmalısın.

neden kadınlar cihad edemiyor meselesi : dünyanın birçok ülkesinde kadın askerler vardır ve savaşabilmektedir. bu da mı istisna yoksa sayın tanrının dalgın bir zamanına mı gelmiş.

diyelim ki sen; senden daha fizikli senden çok daha iyi dövüşebilen bir adamın kız arkadaşına laf atmasına, ona saldırmasına maruz kaldın o zaman kız arkadaşını nasıl kurtarırsın merak ediyorum. belki kız arkadaşını kurtaracak olan fizik olarak senden ve o adamdan çok daha küçük bir biber gazı spreyi olacaktır. peki bu durum oluştuğunda senin fiziksel üstünlüğünün ne anlamı kalıyor söyler misin.

yukarıdakiler örnekler gibi olan diğerleri üstünde durmak istemiyorum çünkü hepsi birbiriyle aynı. birkaç satırlık örnek yerine uzatmak amacıyla aynı örnek farklı şekillerde defalarca verilmiş.

anne baba sevgisi meselesi; anne yada babanın çocuğuna gösterdiği sevgiyi nasıl ölçebiliyorsun merak ettim varsa böyle bir aletin banada yolla. bu tamamen anne ve babanın kişiliğiyle, psikolojisiyle ilgilidir. şimdi hergün çocuğunu döven, işkence eden bir anne çocuğuna şefkat gösteren, onunla oyun oynayan bir babadan 3 kat daha fazla mı seviyor çocuğunu. bu dediğine mi güleyim yoksa peygamber hakkında her anlatılanlara inanmana mı?

miras ve hak eşitliği konusu: miras ve hak eşitliği nedense erkeğin fiziksel üstünlüğünü baz alarak açıklamışsın, adama bi sorarlar ne alaka kardeş diye. erkeğin fiziksel üstünlüğü kadından daha mı fazla mal mülk almasını gerektiriyor, arada ki bağlantı nedir algılayamadım. şu anda türkiye'de miras eşitliği sistemi uygulanıyor, bunun cinsiyetlere bir zararını göremiyorum.

bütün söylemek istediğim yukarıda ki yazında kadınları; erkeğin fiziksel üstünlüğünü kullanarak (ben başka bir şey göremedim) aşşağıladığın ve bunu din üzerinden; insanların en hassas olduğu noktalardan birinden yaptığındır.

küfür etmek

dil gereksiz, kullanılmayan hiç birşey üretmez; dil küfürler üretmişse demek ki bu küfürler gereklidir. kısaca küfürün verdiği anlamı başka bir sözcük karşılamamaktadır ve küfür sanılanın aksine kötünün simgesi değil kültürün, dilin ta kendisidir.

en az atasözleri ve deyimler kadar önemlidir. sonuçta küfür de aynı toplumun farklı bir ürünüdür, peki neden bazı çevrelerce nefret edilir, dışlanır. çünkü küfür ezilen baskı altında bulunan insanların isyanının sözcüklere dökülmüş halinin, halkın temsilcisidir. küfür ettikçe daha çok kendin gibi hisseder, kendin gibi olursun. ayrıca bir dilde küfür oluşturmada yaratıcılık ne kadar fazlaysa felsefeye yatkınlıkta o kadar fazladır.çünkü küfürler mecaz ve soyutlamalarla ilişkilidir; felsefenin temeli de bunlarla atılır.

can yücel abimizin de şöyle bir sözü var bu konuyla ilgili: 'küfür burjuvazinin ağzında lağım çukuru, halkın ise ağzında açan en gümrah çiçektir'.

damdan dama atlamak

şair nedim' in patrona halil isyanı sırasında; isyancılardan kaçmak için giriştiği eylemdir.
sonuçta damdan dama atlarken düşüp ölmüştür.

soyunun maymundan geldiğini iddia etmek

aramızda evrimin hala insanın maymundan geldiğini iddia ettiğini sanan arkadaşlar var.
bunlar senin gibi bok at izi kalsın diyen insanların safsataları; ta darwin döneminde ona yöneltilen yobaz beyinlerden çıkan eleşitirilerin aynısı; tabi darwin ne kadar böyle birşey ifade etmediğini söylese de nafile.az araştırın, bir iki makele okuyun bari öyle yazmaya başlayın yoksa darwin dönemindeki dinci yobazlardan bir farkınız kalmaz.

hz adem çocuk yapmayı nerden öğrendi sorunsalı

hz adem dediğine göre; ona inandın, ilk insan olduğuna inandın, allah tarafından gönderildiğine inandın ama çocuk yapmayı nerden öğrendi şaşırıyorsun ve bu senin aklını kurcalıyor ha.
gerçekten üzerine düşünülmesi gereken bir sorgulama anlayışı.

ernesto che guevara

che guevara'nın ailesine yazdığı son mektubun son paragrafı: "geleceğim küba devrimi ile bağlantılı.
onunla beraber ya galip geleceğim ya öleceğim. öngörmediğim bir nedenden dolayı daha fazla yaşayamazsam, eğer kader beni yenilgiye taşırsa, her ne kadar yerinde olmasam da, içten olan bu satırları bir veda olarak kabul et. hayatım boyunca doğruları hatalarla ve denemelerle aradım, doğru yolda ve beni kurtaracak hızımla ilerlerken bu döngüyü kapattım. şu andan itibaren ölümümü bir sıkıntı olarak düşünmüyorum sadece, TÜRK ŞAiR HiKMET gibi, mezarıma sadece bitmemiş bir şarkının üzüntüsünü götüreceğim." (aktaran sunay akın, ay hırsızı)

osmanlıda küfür

gayem zatıalinizi taciz etmek değil; bilakis efkari umumiyede ananızı avradınızı s..kmektir

neden bacaklarıma bakıyorsun soruna cevaplar

onlar bacakmıydı! bende ağaç gövdesi sandım; ağacın yaşını çıkarmaya çalışıyordum.(kalın bacak)
onlar bacakmıydı! bende çalılık sandım kim koymuş buraya diye düşünüyordum.(ultra ince bacak)
bacak mı! ne bacağı! bacak ne! ben kimim! ( sütun bacak)