bugün

entry'ler (332)

mona rosa

aşk şiiri... ayrıca şiiri okuyan adam bulundu..

http://www.dunyabizim.com/news_detail.php?id=737

sözlükte popüler olamamak

şöhret afettir biz işimize bakalım diye geçiştirilen olaydır.

elmalılı hamdi yazır

tefsirine şöyle başlar ki muhteşemdir..

ilâhî! Hamdini sözüme sertâc ettim, zikrini kalbime mi'râc ettim, kitabını kendime minhac ettim. Ben yoktum vâr ettin, varlığından haberdâr ettin, aşkınla gönlümü bîkarar ettin. inayetine sığındım, kapına geldim, hidayetine sığındım lûtfuna geldim, kulluk edemedim afvına geldim. Şaşırtma beni, doğruyu söylet, neş'eni duyur hakikatı öğret. Sen duyurmazsan ben duyamam, sen söyletmezsen ben söyleyemem, sen sevdirmezsen ben sevdiremem. Sevdir bize hep sevdiklerini, Yerdir bize hep yerdiklerini, Yâr et bize erdirdiklerini. Sevdin Habibini kâinata sevdirdin. Sevdin de hıl'atı risaleti giydirdin. Makam-ı ibrahim'den Makam-ı Mahmud'a erdirdin. Serveri asfiyâ kıldın. Hatemi Enbiyâ kıldın. Muhammed Mustafa kıldın. Salât ü selâm, tahiyyât- ü ikram, her türlü ihtiram ona, onun Âl-ü Eshab-ü etbaına yarab!

asksiz gecen her gunumuze yaziklar olsun

(bkz: aşksız geçen ömrüme yazıklar olsun)

obama gelecek dertler bitecek

yurdum insanının abd seçimleri sonucunda sarfetmiş olabileceği söz.

aslında sevinilen tek şey bush'un gidişidir.

guzel resim yapabilmek

yüzde onu yetenek, yüzde doksanı terlemek olan fiildir...

hz ibrahim

sıradaki şiir asaf h. çelebiden geliyor... tüm allahsız dinsiz imansız adamlara gitsin... ha yok mu öyleleri.. tamam o zaman..

ibrahim, içimdeki putları devir

elindeki baltayla

kırılan putların yerine

yenilerini koyan kim

güneş buzdan evimi yıktı

koca buzlar düştü

putların boyunları kırıldı

ibrahim, güneşi evime sokan kim

hazana durmuş bahçelerin solgun aydınlığında gül

düşmüş çilelerin son yaprağı da kucağına gül

bin nemrud yüklendi omuzlarına, bir nemrud'un ocağını

bin uşakla harlasalar ateşi, yine dönüşür ibrahim'e gül

yanmaktadır, yakılmaktadır, kor olmuştur yürekler

yeter ihya için bir selamın, bağdat ile şam'a gül..

(bkz: asaf halet çelebi)

hz ibrahim

şöyle anlatılır:

hz ibrahimin Sofrasında kimse olmadan boğazından bir lokma geçmezmiş.

Bir akşam yine sofrasını kurmuş. Gelen olmamış, yalnız kalmış. Rabbine yakarmış...

"Yarabbi! Yine sofram boş kaldı! Ne olur bir misafir yolla soframa"
ibahimin duasını kabul etmiş Cenâb-ı Hak...

Derken biraz sonra birisi seslenmiş dışardan..

"Kimse var mı burda?"

Hemen fırlamış yerinden ibrahim, kapıyı açmış.

Hoşgeldin, demiş... "Buyur...Tanrı misafiri eyvallah..Gel, otur" ...

Oturmuşlar, ne varsa sofraya konmuş...

"Bismillah" demiş, elini uzatmış ibrahim Nebi...

Adam da elini uzatmış, ordan ekmek koparmış..

"Aaa!" demiş ibrahim, "Besmele çek! Allahın adını an!. Bu nimeti bize veren Allah!"

Yaşlı, sakalları göbeğine düşmüş ihtiyar, "Ben", demiş, "Tanımam senin rabbini.. Kimdir o?.."

ibrahim aleyhisselâm; Olmaz!" demiş... "Bana Alllah'ın verdiği bu rızkı, onu tanımayan, O nu reddeden birine nasıl veririm?"

Peki öyleyse", demiş, kalkmış adam.

Dışarı çıkmış, giderken vahiy gelmiş ibrahim e:

"Ya ibrahim!.. Beni inkâr eden o kulumu ben yüz senedir yaşatırım, rızkını veririm, bir kere kapımdan kovmadım da; sen nasıl benim kulum olarak onu geri çevirirsin!.."

Hemen fırlamış yerinden, koşmuş.

"Aman!..." demiş, "Gel! Hata ettim.. Senin yüzünden Rabbimden azar işittim."

"Hayır ola!..." demiş adam.. "Ne oldu?..."

"Benim Rabbim buyurdu ki: Ben, yüz senedir o kulum beni tanımadığı halde onun rızkını veririm de, sen kim oluyosun onu kapından, sofrandan geri çeviriyosun ; Gözünü seveyim," demiş, "Gel otur soframa, paylaşalım seninle..."

"Senin Rabbin mi dedi?" demiş..

"senin Rabbin büyük, yüce bir Rabmiş!.Ben iman ettim senin Rabbine"

hz ibrahim

kuranı kerim de "tek millet" olarak geçer...
hiç misafirsiz sofrası olmamıştır. herkes dilediğince yer ama bereket kazanır sofrası...

bu yüzden anadolu da yemekten sonra "allah halil ibrahim bereketi versin" diye dua edilir evsahibine...

marionette

kanımın kaynadığı yazar..

dus vakitleri

an itibarı ile arabeskin dibine vurmuş program... konuşsanaaa sevgiliiiim, nedeeeen hep susuyorsuuun! allah allaaah! abim beniiiiiiiiim tarıkkkkkk tufaaaaaaan!
(bkz: tarık tufan)
(bkz: dertler benim mutluluk senin olsun)

allah i kanitlamadan evrime laf sokmak

(bkz: ruhu kanıtlayamadan paranoyak olmak)

okumasitesi com

siyahkaaave sitesinin yeni bir ayağı olan site...

cafcaf

yanlış anlamaların olduğu dergi... dergi islami mizah dergisi değil. islamcıların çıkardığı mizah dergisi. yani dinden nemalanan-lemananan(!) dergi değil...
ayrıca 3 kasım da çıkacakmış...

(bkz: ölme eşeğim ölme)

hıristiyan olmakla müslüman arasındaki fark

(bkz: tekbiiiiiiiir)

biz birleriz, onlar üçler... biz peygambere elçi deriz, onlar oğul..
biz onların peygamberini kabul ederiz, onlar bizimkini kabul ettikleri an iş biter zaten..
bana bunlarla gelmeyin kardeşim.

konseptsanat com

çizim, illüstrasyon, tasarım vs. tarzdaki çalışmalrın paylaşıldığı güzel bir site.

evinde incil bulunduran musluman

incilde hz. muhammedin geliş müjdesini veren ibarelere bakmak istemiştir.. ama incilin tahrif edildiğini unutmuştur..

sigortateli

#4130129

sözlük yazarlarının itirafları

itiraf ederim sözlüğe ekşiye giremediğim için üye oldum
ama sonra ekşiye girmek bile aklıma gelmedi. çünkü sevdim burayı..
internette bazen boş boş geziniyorum.
yandaki başlıklara bakmıyorum çoğu kez.
çünkü matbuattan okuduğum şeylerden entry olabilecekleri görünce aklıma sözlüğe girmek geliyor.. onları aratıp bişey yazılmadıysa giriyorum entry.
çok sıkıcı bir hayat yani. yan frmye takılsam aslında sosyalleşebilirim.
itiriaf edeyim ki asosyalim.
insanlarla konuşurken onların kurdukları cümleleri içimden düzeltmek geçiyor.
bazen saçma sapan konuşan teyzelere bkz vermek geçiyor içimden. bakınız ve susunuz. aslı odur bu işin.
klavyeme kepeklerim dökülüyor.
fosforlu bi kalem almıştım kağıt yerine elimde denedim üç gün çıkmadı.
kurtlar vadisini hiç seyretmedim.
yumurcak tv deki son mohikana bakıyorum.akşam oluyor.
bi arkadaşıma zayıfsın diye yalan söyledim, karpuz gibi bi göbeği var oysa.
birinin yüzüne uzun süre bakamıyorum gözlerim kayıyor.. şaşı oluyorum.
çok suskunum.
ama internette sanki dışa dönükmüşüm neşeliymişim gibi bir hava yaratıyorum.
bazen başımızı kaldırıp bakmadığımız bir gökyüzü için allahu tealanın ne de çok uğraştığını düşünüyorum. bu yeniden şehadet getirmeme sebep oluyor. küçüldüğümü hissediyorum. gezegenler... bencilliğin bittiği yer... bir haksızlığa uğradığım zaman hemen gezegenleri düşünüyorum. onların çarpmadan ilerleyişini, kendi etraflarında dönüşünü, bir yerlere sessizce akışını, dünyayı, içindeki canlıların zerre haksızlığa uğratılmadan yaratılışını, balığın suda kalışını, ineğin ota bayılışını, ceylanın güzel ama zayıf, kartalın çirkin ama güçlü yaradılışını.. diyorum ki ozaman herşeyi nizam ve intizamla yaradan zerre haksızlık etmeyen tanrım! bu haksızlıkların hesabını sormaya muktedirdir. sormazsa bu onun adalet şanına yakışmaz!

kimseye kötü diyemiyorum.. elinde olsa çalmazdı, öldürdüğü adamdan ne çekti kimbilir diyorum. iyi niyetli manyağın tekiyim ben.

bos kalan pencere

bilgisayarın kapanması ile oluşan durum. şarkı gibi... yoksa şarkı mıydı bu. değilse de biri şarkı yapsın. boş kalan tencere de olur. o da olur evet.