bugün
- erkeklerin evlenmek istememe nedenleri27
- ulunun en tatlı 5 kızı15
- beyaz eşya dükkanında çalışan kız13
- insan olmaya ceyrek kala15
- tütsülenmiş yiyecekler8
- furkan bölükbaşı15
- v a m p i r o v22
- atatürk'ün papanın iznik ziyaretine izin vermemesi16
- 1.50 boyundaki kızın 1.90 erkek istemesi22
- diyanet'in kuran kursunda 17 çocuğa tecavüz27
- müzik öğretmeninin çocukları istismar etmesi21
- 21-22 mayıs 2025 aykolik masklavi istanbul zirvesi26
- anın görüntüsü14
- vatan haini nasıl olur28
- ak parti anketlerde önde26
- yarın denize girecek olmam9
- gençler namaz var mı9
- erkek erkeğe aşk8
- küresel13
- iş kadını ile sevgili olur musunuz18
- kameranın icadından sonra dini mucizelerin durması17
- diploma iptaline ilişkin tebligat21
- künefe bağımlılığı11
- arkadaşlar sizce bu ayakkabı nasıl14
- türkiye laiktir laik kalacak20
- çalınan kol saatinin chp binasında bulunması12
- imamoğlu çalmamıştır diyebiliyor musunuz11
- limonlu makarna8
- en son ne yediniz11
- dinsiz diye bir insanı sevmemek14
- boğaziçi üniversitesinde yaşasın şeriat sloganı10
- işsizler tüm gün ne yapıyor sorunsalı10
- 30 yaşına gelip hala düzen kuramamak8
- özledim mesajı19
- öğretmenlerin aldığı maaş helal mi sorunsalı15
- sen yokken tadı tuzu yok sözlüğün9
- selahattin demirtaşın serbest kalması11
- yarın vurduracak olmam11
- alkol dostunuzdur8
- köpekler toplandığında sokaklarda geyik göreceğiz8
- kürtçenin resmi dil olmasını istiyoruz15
- üniversiteyi bitirmek10
- sanatçılar terörsüz türkiye istemiyor mu11
- selam arkadaşlar napıyorsunuz12
- 15 mayıs 2025 özgür özel habertürk canlı yayını8
- profilinde aslan kaplan fotosu olan insan8
- sürekli filistinden bahsedilmesi8
- karınız sizi aldatsa ne yaparsınız12
- ama kent uzlaşısı8
- 15 mayıs 2025 ankara depremi8


entry'ler (332)
şöhret afettir biz işimize bakalım diye geçiştirilen olaydır.
tefsirine şöyle başlar ki muhteşemdir..
ilâhî! Hamdini sözüme sertâc ettim, zikrini kalbime mi'râc ettim, kitabını kendime minhac ettim. Ben yoktum vâr ettin, varlığından haberdâr ettin, aşkınla gönlümü bîkarar ettin. inayetine sığındım, kapına geldim, hidayetine sığındım lûtfuna geldim, kulluk edemedim afvına geldim. Şaşırtma beni, doğruyu söylet, neş'eni duyur hakikatı öğret. Sen duyurmazsan ben duyamam, sen söyletmezsen ben söyleyemem, sen sevdirmezsen ben sevdiremem. Sevdir bize hep sevdiklerini, Yerdir bize hep yerdiklerini, Yâr et bize erdirdiklerini. Sevdin Habibini kâinata sevdirdin. Sevdin de hıl'atı risaleti giydirdin. Makam-ı ibrahim'den Makam-ı Mahmud'a erdirdin. Serveri asfiyâ kıldın. Hatemi Enbiyâ kıldın. Muhammed Mustafa kıldın. Salât ü selâm, tahiyyât- ü ikram, her türlü ihtiram ona, onun Âl-ü Eshab-ü etbaına yarab!
ilâhî! Hamdini sözüme sertâc ettim, zikrini kalbime mi'râc ettim, kitabını kendime minhac ettim. Ben yoktum vâr ettin, varlığından haberdâr ettin, aşkınla gönlümü bîkarar ettin. inayetine sığındım, kapına geldim, hidayetine sığındım lûtfuna geldim, kulluk edemedim afvına geldim. Şaşırtma beni, doğruyu söylet, neş'eni duyur hakikatı öğret. Sen duyurmazsan ben duyamam, sen söyletmezsen ben söyleyemem, sen sevdirmezsen ben sevdiremem. Sevdir bize hep sevdiklerini, Yerdir bize hep yerdiklerini, Yâr et bize erdirdiklerini. Sevdin Habibini kâinata sevdirdin. Sevdin de hıl'atı risaleti giydirdin. Makam-ı ibrahim'den Makam-ı Mahmud'a erdirdin. Serveri asfiyâ kıldın. Hatemi Enbiyâ kıldın. Muhammed Mustafa kıldın. Salât ü selâm, tahiyyât- ü ikram, her türlü ihtiram ona, onun Âl-ü Eshab-ü etbaına yarab!
yurdum insanının abd seçimleri sonucunda sarfetmiş olabileceği söz.
aslında sevinilen tek şey bush'un gidişidir.
aslında sevinilen tek şey bush'un gidişidir.
yüzde onu yetenek, yüzde doksanı terlemek olan fiildir...
sıradaki şiir asaf h. çelebiden geliyor... tüm allahsız dinsiz imansız adamlara gitsin... ha yok mu öyleleri.. tamam o zaman..
ibrahim, içimdeki putları devir
elindeki baltayla
kırılan putların yerine
yenilerini koyan kim
güneş buzdan evimi yıktı
koca buzlar düştü
putların boyunları kırıldı
ibrahim, güneşi evime sokan kim
hazana durmuş bahçelerin solgun aydınlığında gül
düşmüş çilelerin son yaprağı da kucağına gül
bin nemrud yüklendi omuzlarına, bir nemrud'un ocağını
bin uşakla harlasalar ateşi, yine dönüşür ibrahim'e gül
yanmaktadır, yakılmaktadır, kor olmuştur yürekler
yeter ihya için bir selamın, bağdat ile şam'a gül..
(bkz: asaf halet çelebi)
ibrahim, içimdeki putları devir
elindeki baltayla
kırılan putların yerine
yenilerini koyan kim
güneş buzdan evimi yıktı
koca buzlar düştü
putların boyunları kırıldı
ibrahim, güneşi evime sokan kim
hazana durmuş bahçelerin solgun aydınlığında gül
düşmüş çilelerin son yaprağı da kucağına gül
bin nemrud yüklendi omuzlarına, bir nemrud'un ocağını
bin uşakla harlasalar ateşi, yine dönüşür ibrahim'e gül
yanmaktadır, yakılmaktadır, kor olmuştur yürekler
yeter ihya için bir selamın, bağdat ile şam'a gül..
(bkz: asaf halet çelebi)
şöyle anlatılır:
hz ibrahimin Sofrasında kimse olmadan boğazından bir lokma geçmezmiş.
Bir akşam yine sofrasını kurmuş. Gelen olmamış, yalnız kalmış. Rabbine yakarmış...
"Yarabbi! Yine sofram boş kaldı! Ne olur bir misafir yolla soframa"
ibahimin duasını kabul etmiş Cenâb-ı Hak...
Derken biraz sonra birisi seslenmiş dışardan..
"Kimse var mı burda?"
Hemen fırlamış yerinden ibrahim, kapıyı açmış.
Hoşgeldin, demiş... "Buyur...Tanrı misafiri eyvallah..Gel, otur" ...
Oturmuşlar, ne varsa sofraya konmuş...
"Bismillah" demiş, elini uzatmış ibrahim Nebi...
Adam da elini uzatmış, ordan ekmek koparmış..
"Aaa!" demiş ibrahim, "Besmele çek! Allahın adını an!. Bu nimeti bize veren Allah!"
Yaşlı, sakalları göbeğine düşmüş ihtiyar, "Ben", demiş, "Tanımam senin rabbini.. Kimdir o?.."
ibrahim aleyhisselâm; Olmaz!" demiş... "Bana Alllah'ın verdiği bu rızkı, onu tanımayan, O nu reddeden birine nasıl veririm?"
Peki öyleyse", demiş, kalkmış adam.
Dışarı çıkmış, giderken vahiy gelmiş ibrahim e:
"Ya ibrahim!.. Beni inkâr eden o kulumu ben yüz senedir yaşatırım, rızkını veririm, bir kere kapımdan kovmadım da; sen nasıl benim kulum olarak onu geri çevirirsin!.."
Hemen fırlamış yerinden, koşmuş.
"Aman!..." demiş, "Gel! Hata ettim.. Senin yüzünden Rabbimden azar işittim."
"Hayır ola!..." demiş adam.. "Ne oldu?..."
"Benim Rabbim buyurdu ki: Ben, yüz senedir o kulum beni tanımadığı halde onun rızkını veririm de, sen kim oluyosun onu kapından, sofrandan geri çeviriyosun ; Gözünü seveyim," demiş, "Gel otur soframa, paylaşalım seninle..."
"Senin Rabbin mi dedi?" demiş..
"senin Rabbin büyük, yüce bir Rabmiş!.Ben iman ettim senin Rabbine"
hz ibrahimin Sofrasında kimse olmadan boğazından bir lokma geçmezmiş.
Bir akşam yine sofrasını kurmuş. Gelen olmamış, yalnız kalmış. Rabbine yakarmış...
"Yarabbi! Yine sofram boş kaldı! Ne olur bir misafir yolla soframa"
ibahimin duasını kabul etmiş Cenâb-ı Hak...
Derken biraz sonra birisi seslenmiş dışardan..
"Kimse var mı burda?"
Hemen fırlamış yerinden ibrahim, kapıyı açmış.
Hoşgeldin, demiş... "Buyur...Tanrı misafiri eyvallah..Gel, otur" ...
Oturmuşlar, ne varsa sofraya konmuş...
"Bismillah" demiş, elini uzatmış ibrahim Nebi...
Adam da elini uzatmış, ordan ekmek koparmış..
"Aaa!" demiş ibrahim, "Besmele çek! Allahın adını an!. Bu nimeti bize veren Allah!"
Yaşlı, sakalları göbeğine düşmüş ihtiyar, "Ben", demiş, "Tanımam senin rabbini.. Kimdir o?.."
ibrahim aleyhisselâm; Olmaz!" demiş... "Bana Alllah'ın verdiği bu rızkı, onu tanımayan, O nu reddeden birine nasıl veririm?"
Peki öyleyse", demiş, kalkmış adam.
Dışarı çıkmış, giderken vahiy gelmiş ibrahim e:
"Ya ibrahim!.. Beni inkâr eden o kulumu ben yüz senedir yaşatırım, rızkını veririm, bir kere kapımdan kovmadım da; sen nasıl benim kulum olarak onu geri çevirirsin!.."
Hemen fırlamış yerinden, koşmuş.
"Aman!..." demiş, "Gel! Hata ettim.. Senin yüzünden Rabbimden azar işittim."
"Hayır ola!..." demiş adam.. "Ne oldu?..."
"Benim Rabbim buyurdu ki: Ben, yüz senedir o kulum beni tanımadığı halde onun rızkını veririm de, sen kim oluyosun onu kapından, sofrandan geri çeviriyosun ; Gözünü seveyim," demiş, "Gel otur soframa, paylaşalım seninle..."
"Senin Rabbin mi dedi?" demiş..
"senin Rabbin büyük, yüce bir Rabmiş!.Ben iman ettim senin Rabbine"
kuranı kerim de "tek millet" olarak geçer...
hiç misafirsiz sofrası olmamıştır. herkes dilediğince yer ama bereket kazanır sofrası...
bu yüzden anadolu da yemekten sonra "allah halil ibrahim bereketi versin" diye dua edilir evsahibine...
hiç misafirsiz sofrası olmamıştır. herkes dilediğince yer ama bereket kazanır sofrası...
bu yüzden anadolu da yemekten sonra "allah halil ibrahim bereketi versin" diye dua edilir evsahibine...
kanımın kaynadığı yazar..
an itibarı ile arabeskin dibine vurmuş program... konuşsanaaa sevgiliiiim, nedeeeen hep susuyorsuuun! allah allaaah! abim beniiiiiiiiim tarıkkkkkk tufaaaaaaan!
(bkz: tarık tufan)
(bkz: dertler benim mutluluk senin olsun)
(bkz: tarık tufan)
(bkz: dertler benim mutluluk senin olsun)
siyahkaaave sitesinin yeni bir ayağı olan site...
yanlış anlamaların olduğu dergi... dergi islami mizah dergisi değil. islamcıların çıkardığı mizah dergisi. yani dinden nemalanan-lemananan(!) dergi değil...
ayrıca 3 kasım da çıkacakmış...
(bkz: ölme eşeğim ölme)
ayrıca 3 kasım da çıkacakmış...
(bkz: ölme eşeğim ölme)
(bkz: tekbiiiiiiiir)
biz birleriz, onlar üçler... biz peygambere elçi deriz, onlar oğul..
biz onların peygamberini kabul ederiz, onlar bizimkini kabul ettikleri an iş biter zaten..
bana bunlarla gelmeyin kardeşim.
biz birleriz, onlar üçler... biz peygambere elçi deriz, onlar oğul..
biz onların peygamberini kabul ederiz, onlar bizimkini kabul ettikleri an iş biter zaten..
bana bunlarla gelmeyin kardeşim.
çizim, illüstrasyon, tasarım vs. tarzdaki çalışmalrın paylaşıldığı güzel bir site.
incilde hz. muhammedin geliş müjdesini veren ibarelere bakmak istemiştir.. ama incilin tahrif edildiğini unutmuştur..
itiraf ederim sözlüğe ekşiye giremediğim için üye oldum
ama sonra ekşiye girmek bile aklıma gelmedi. çünkü sevdim burayı..
internette bazen boş boş geziniyorum.
yandaki başlıklara bakmıyorum çoğu kez.
çünkü matbuattan okuduğum şeylerden entry olabilecekleri görünce aklıma sözlüğe girmek geliyor.. onları aratıp bişey yazılmadıysa giriyorum entry.
çok sıkıcı bir hayat yani. yan frmye takılsam aslında sosyalleşebilirim.
itiriaf edeyim ki asosyalim.
insanlarla konuşurken onların kurdukları cümleleri içimden düzeltmek geçiyor.
bazen saçma sapan konuşan teyzelere bkz vermek geçiyor içimden. bakınız ve susunuz. aslı odur bu işin.
klavyeme kepeklerim dökülüyor.
fosforlu bi kalem almıştım kağıt yerine elimde denedim üç gün çıkmadı.
kurtlar vadisini hiç seyretmedim.
yumurcak tv deki son mohikana bakıyorum.akşam oluyor.
bi arkadaşıma zayıfsın diye yalan söyledim, karpuz gibi bi göbeği var oysa.
birinin yüzüne uzun süre bakamıyorum gözlerim kayıyor.. şaşı oluyorum.
çok suskunum.
ama internette sanki dışa dönükmüşüm neşeliymişim gibi bir hava yaratıyorum.
bazen başımızı kaldırıp bakmadığımız bir gökyüzü için allahu tealanın ne de çok uğraştığını düşünüyorum. bu yeniden şehadet getirmeme sebep oluyor. küçüldüğümü hissediyorum. gezegenler... bencilliğin bittiği yer... bir haksızlığa uğradığım zaman hemen gezegenleri düşünüyorum. onların çarpmadan ilerleyişini, kendi etraflarında dönüşünü, bir yerlere sessizce akışını, dünyayı, içindeki canlıların zerre haksızlığa uğratılmadan yaratılışını, balığın suda kalışını, ineğin ota bayılışını, ceylanın güzel ama zayıf, kartalın çirkin ama güçlü yaradılışını.. diyorum ki ozaman herşeyi nizam ve intizamla yaradan zerre haksızlık etmeyen tanrım! bu haksızlıkların hesabını sormaya muktedirdir. sormazsa bu onun adalet şanına yakışmaz!
kimseye kötü diyemiyorum.. elinde olsa çalmazdı, öldürdüğü adamdan ne çekti kimbilir diyorum. iyi niyetli manyağın tekiyim ben.
ama sonra ekşiye girmek bile aklıma gelmedi. çünkü sevdim burayı..
internette bazen boş boş geziniyorum.
yandaki başlıklara bakmıyorum çoğu kez.
çünkü matbuattan okuduğum şeylerden entry olabilecekleri görünce aklıma sözlüğe girmek geliyor.. onları aratıp bişey yazılmadıysa giriyorum entry.
çok sıkıcı bir hayat yani. yan frmye takılsam aslında sosyalleşebilirim.
itiriaf edeyim ki asosyalim.
insanlarla konuşurken onların kurdukları cümleleri içimden düzeltmek geçiyor.
bazen saçma sapan konuşan teyzelere bkz vermek geçiyor içimden. bakınız ve susunuz. aslı odur bu işin.
klavyeme kepeklerim dökülüyor.
fosforlu bi kalem almıştım kağıt yerine elimde denedim üç gün çıkmadı.
kurtlar vadisini hiç seyretmedim.
yumurcak tv deki son mohikana bakıyorum.akşam oluyor.
bi arkadaşıma zayıfsın diye yalan söyledim, karpuz gibi bi göbeği var oysa.
birinin yüzüne uzun süre bakamıyorum gözlerim kayıyor.. şaşı oluyorum.
çok suskunum.
ama internette sanki dışa dönükmüşüm neşeliymişim gibi bir hava yaratıyorum.
bazen başımızı kaldırıp bakmadığımız bir gökyüzü için allahu tealanın ne de çok uğraştığını düşünüyorum. bu yeniden şehadet getirmeme sebep oluyor. küçüldüğümü hissediyorum. gezegenler... bencilliğin bittiği yer... bir haksızlığa uğradığım zaman hemen gezegenleri düşünüyorum. onların çarpmadan ilerleyişini, kendi etraflarında dönüşünü, bir yerlere sessizce akışını, dünyayı, içindeki canlıların zerre haksızlığa uğratılmadan yaratılışını, balığın suda kalışını, ineğin ota bayılışını, ceylanın güzel ama zayıf, kartalın çirkin ama güçlü yaradılışını.. diyorum ki ozaman herşeyi nizam ve intizamla yaradan zerre haksızlık etmeyen tanrım! bu haksızlıkların hesabını sormaya muktedirdir. sormazsa bu onun adalet şanına yakışmaz!
kimseye kötü diyemiyorum.. elinde olsa çalmazdı, öldürdüğü adamdan ne çekti kimbilir diyorum. iyi niyetli manyağın tekiyim ben.
bilgisayarın kapanması ile oluşan durum. şarkı gibi... yoksa şarkı mıydı bu. değilse de biri şarkı yapsın. boş kalan tencere de olur. o da olur evet.