bugün

heyecan kaybı ve depresyondan kaynaklanandır.
Laf sokmaya calısan kendini onemli sananlara karsi duydugum. Ulan nefret bile etmyorum artik.
sikimi kesip atsalar daha normal hissederdim dedirten cinsten hislerin olmadığı duygu hali.
heyecanlanamama, gerçekten sevinç veya üzüntü duyamama ve hatta ölmekten dahi korkamama durumu.

her gün bir öncekinin aynısı boş gözlerle etrafı izlemek ancak yaşadığını nefes almak dışında hissedememek.
Her insanın belli dönemlerde başından geçen hayattan zevk almama durumudur.
Tamamen bir robota dönüşmesidir insanın. sadece mantık kullanarak karar alırsınız duygular önemini yitirmiş ve gitmiştir sizden. Önce ufak bi umursamazlık gelir ardından sadece kötü duyguları şiddetle hissetme ve arkasından nihayet hissizlik. Öyle bi durum ki hissizliğinizin iyi mi kötü mü olduğunu bile anlamazsınız.
yaşAdığının farkında olmamaktır. Yürüdüğünü hissedemezsin. Düşundündüğünü hissedemezsn bakışlar donuktur beyin bomboş hissedilir. Gelmiş veya geçmişin yok gibidir hergünün her saniyenen aynıdır. Beyin dış uyarılara kapanmıştır. Duygular hiç biri yoktur. Dunya yansa tepkisiz kalınır. Yaşayan ölü misali...
Mesela sizi renk renk duygu şelalesine sürükleyen şarkıyı dinlerken artık o şelaleyi görememektir, duyamamaktır.
Hep içerisinde bulunduğum durumdur.ara sıra geçer gibi yapıyor ama geçmiyor efendim , sanırım düşüne düşüne bu hale geldim.
Hiç tatmadım.
Hayattan zevk almama ve bu durumun farkında olma durumudur. Bir nevi hevessizlik. Uğruna çabaladığınız şeylerde hayal kırıklığına ugradığında basınıza gelir. Genel ruh halim.
"yaşanmamışlıklardan oluşan yaşanmışlıklar...
biriktirilenler ise sadece harcananlar…
geçmişte bir düşe ya da hayale ait mutluluklar nasılda acı verir,
umutlarını yitirdikleri zaman gerçeğe dair…
nasıl da insanı yavaşça bitirir içten içe ve
isyan ettirir geçen zaman, yaşanmamışlıklara…
ah zaman...
zaman sarar yaraları derler ya,
aslında yatan gerçek nedir?...
kocaman bir hissizlik bırakması değil midir
çoğu zaman?..
ne kurduğun hayallere ait mutluluklar vardır artık,
ne de yaşadığın acılara dair kanayan yaralar…
kendini hepsinden soyutlamışsındır…
hayaller kuramazsın çünkü yaşadığın acılar düşer aklına
ve başlamışsındır yaşamı kendinden uzakta tutmaya;
uzaktan seyredersin:
“o hissizliklerin getirdiği hisle”…
önceleri içini kıpır kıpır edenler,
delice güldüklerin, mutluluk içinde yüzdürenler…
bu gibi duyguları hissedemezsin artık;
yalnız, yüzünde sadece ufak bir tebessüm oluştururlar…
seni öldürecekmiş gibi acıtanlar,
içini parça parça edenler sadece ufak bir hüzün bırakırlar,
ağlayamazsın da öyle eskiden olduğu gibi;
o kadar ağlamışsındır ki...
ne düşler kalmştır geriye ne yaşlar…
ve seni büyütenler zamanla çürütmeye başlar…

(bkz: alıntı)
ergenlik grubum linkin park ın bu konuyla ilgili numbadlı şarkısı vardı. dinlenmesi tavsiye edilip ergenlik döneminize bi ah çekin.
sevilen, sayılan duygu durumdur..
öyle ki,

-yirin!-
Hiçbir şeyi yoğunluğuyla yaşayamamak demektir. hayatı tanımlayacak kelimenin mantık, tanımlayacak rengin gri olmasıdır. çekilen en kötü acıyı bile büyük bir saygıyla anmaktır. yapılması gerekenlerin yapılması, hissedilmesi gerekenlerin hissedilmesi. bilinçli bir his. olması gereken gibi hissedilmesi. olması gereken hislerin düşünülmesi, düşünülenlerin duyumsanması. mantık ve gri.
yıllar boyunca yenilen kazıkların, yıkılan hayallerin, uzaklara giden aşkların sonucunda sahip kıldığıdır.
Bir zamanlar zevk alınarak yapılan şeylerin şimdi hızla tükeniyor olmasındandır.
kamyon dolusu acı çektikten sonra boşu boşuna kendini üzdüğünü anlayıp hiçbir şeyi umursamama, haliyle hiçbir şey hissedememe durumudur. mükemmel bir yanı vardır. insanlar nasıl umursamadığını merak edip şaşırdıklarında ise daha güzel olur.
Sadece solunum yapıp mal mal etrafa bakmanıza delalet eden olay.
Icinde bulundugum ruh hali. Sevinsem mi uzulsem mi bilememe durumu.
Asiri realist yapimdan olsa gerek yasadigim durumdur. Boyle bir vurdumduymazlik, umursamazlik.. hic gecmeyecek gibi sanki.
Çok derin kırılmanın, yaşattığı durum.
acının son evresi. özgürlüğe adım atma durumu.
Garip. Sanki gökkuşağının üstündesin ve tam ortasından baş aşağı asılmışsın gibi bir şey. Anladınız siz onu.
gerçek mânâda hiçbir duyguyu tam anlamıyla hissetmemek ve hatta bundan dolayı müzik bile dinleyemez olmaktır.