bugün

Gökkuşağının tüm renklerinin silinmesi gibi. Ruhtaki tüm duygular yok oluyor, ölemediğin için yaşamaya çalışıyorsun.
işte o benim hayatım.
Hiçbir şeye ama hiçbir şeye tepki verememe durumu. Akabinde sadece yalnız kalma isteği gelir. Uzun cümleler kurulamaz, ya da uzun cümleler kurulursa asla anlaşılamaz çünkü his yok. Yaşam yok.
renkliler ile makineye atılan beyazlar gibi aklım; birbirine karışmış hayallerim. mozaik değil, leke. mazide kalmıs kırgınlıklarım; artık önemsiz, niteliksiz. değistim! dedigime bakma; icimde evcilleştirilemeyen bir hayvan..

olaylar mudahale edemeyecegim hızda seyir ettiginden en arkadan yolcu olarak izliyorum hayat akışımı. rizikosu; dümen artık bende değil. kulağımda tıngırdarken istasyon insanları, diyaliz makinesini elinde tutan teknoloji bağımlılarından en az birinin elinde de sen olma ihtimali geciyor zihnimden; o bile inmiyor yüreğime, titretmiyor içimi.

çorabının eşini bulamayan birinin ruh eşini bulma ümidi fazlasıyla ütopikti zaten.

depresif degil; hissizim.
gerçek mânâda hiçbir duyguyu tam anlamıyla hissetmemek ve hatta bundan dolayı müzik bile dinleyemez olmaktır.
Garip. Sanki gökkuşağının üstündesin ve tam ortasından baş aşağı asılmışsın gibi bir şey. Anladınız siz onu.
acının son evresi. özgürlüğe adım atma durumu.
Çok derin kırılmanın, yaşattığı durum.
Asiri realist yapimdan olsa gerek yasadigim durumdur. Boyle bir vurdumduymazlik, umursamazlik.. hic gecmeyecek gibi sanki.
Icinde bulundugum ruh hali. Sevinsem mi uzulsem mi bilememe durumu.
Sadece solunum yapıp mal mal etrafa bakmanıza delalet eden olay.
kamyon dolusu acı çektikten sonra boşu boşuna kendini üzdüğünü anlayıp hiçbir şeyi umursamama, haliyle hiçbir şey hissedememe durumudur. mükemmel bir yanı vardır. insanlar nasıl umursamadığını merak edip şaşırdıklarında ise daha güzel olur.
Bir zamanlar zevk alınarak yapılan şeylerin şimdi hızla tükeniyor olmasındandır.
yıllar boyunca yenilen kazıkların, yıkılan hayallerin, uzaklara giden aşkların sonucunda sahip kıldığıdır.
Hiçbir şeyi yoğunluğuyla yaşayamamak demektir. hayatı tanımlayacak kelimenin mantık, tanımlayacak rengin gri olmasıdır. çekilen en kötü acıyı bile büyük bir saygıyla anmaktır. yapılması gerekenlerin yapılması, hissedilmesi gerekenlerin hissedilmesi. bilinçli bir his. olması gereken gibi hissedilmesi. olması gereken hislerin düşünülmesi, düşünülenlerin duyumsanması. mantık ve gri.
sevilen, sayılan duygu durumdur..
öyle ki,

-yirin!-
ergenlik grubum linkin park ın bu konuyla ilgili numbadlı şarkısı vardı. dinlenmesi tavsiye edilip ergenlik döneminize bi ah çekin.
"yaşanmamışlıklardan oluşan yaşanmışlıklar...
biriktirilenler ise sadece harcananlar…
geçmişte bir düşe ya da hayale ait mutluluklar nasılda acı verir,
umutlarını yitirdikleri zaman gerçeğe dair…
nasıl da insanı yavaşça bitirir içten içe ve
isyan ettirir geçen zaman, yaşanmamışlıklara…
ah zaman...
zaman sarar yaraları derler ya,
aslında yatan gerçek nedir?...
kocaman bir hissizlik bırakması değil midir
çoğu zaman?..
ne kurduğun hayallere ait mutluluklar vardır artık,
ne de yaşadığın acılara dair kanayan yaralar…
kendini hepsinden soyutlamışsındır…
hayaller kuramazsın çünkü yaşadığın acılar düşer aklına
ve başlamışsındır yaşamı kendinden uzakta tutmaya;
uzaktan seyredersin:
“o hissizliklerin getirdiği hisle”…
önceleri içini kıpır kıpır edenler,
delice güldüklerin, mutluluk içinde yüzdürenler…
bu gibi duyguları hissedemezsin artık;
yalnız, yüzünde sadece ufak bir tebessüm oluştururlar…
seni öldürecekmiş gibi acıtanlar,
içini parça parça edenler sadece ufak bir hüzün bırakırlar,
ağlayamazsın da öyle eskiden olduğu gibi;
o kadar ağlamışsındır ki...
ne düşler kalmştır geriye ne yaşlar…
ve seni büyütenler zamanla çürütmeye başlar…

(bkz: alıntı)
Hayattan zevk almama ve bu durumun farkında olma durumudur. Bir nevi hevessizlik. Uğruna çabaladığınız şeylerde hayal kırıklığına ugradığında basınıza gelir. Genel ruh halim.
Hiç tatmadım.
Hep içerisinde bulunduğum durumdur.ara sıra geçer gibi yapıyor ama geçmiyor efendim , sanırım düşüne düşüne bu hale geldim.
Mesela sizi renk renk duygu şelalesine sürükleyen şarkıyı dinlerken artık o şelaleyi görememektir, duyamamaktır.
yaşAdığının farkında olmamaktır. Yürüdüğünü hissedemezsin. Düşundündüğünü hissedemezsn bakışlar donuktur beyin bomboş hissedilir. Gelmiş veya geçmişin yok gibidir hergünün her saniyenen aynıdır. Beyin dış uyarılara kapanmıştır. Duygular hiç biri yoktur. Dunya yansa tepkisiz kalınır. Yaşayan ölü misali...
Tamamen bir robota dönüşmesidir insanın. sadece mantık kullanarak karar alırsınız duygular önemini yitirmiş ve gitmiştir sizden. Önce ufak bi umursamazlık gelir ardından sadece kötü duyguları şiddetle hissetme ve arkasından nihayet hissizlik. Öyle bi durum ki hissizliğinizin iyi mi kötü mü olduğunu bile anlamazsınız.
Her insanın belli dönemlerde başından geçen hayattan zevk almama durumudur.