dua etmekle hastanın iyi olacağını sanan insanlar

doktora gitmek, hastane sıralarında beklemekten daha zahmetsizdir, üstelik parasızdır. işinizi allah'a havale eder kurtulursunuz. hasta iyileşirse ne ala; yok ölürse, allah öyle takdir etmiş denilir, işin içinden çıkılır.

klinik deneylerle kanitlanmis olgudur. amerikada yapilan arastirma soyle; doktorlar hasta bakiminda sorumlu olan herkese diyor ki her hastaniza iyi olmasi icin dua edin ama bunu o hastaya soylemeyin, hemsireler vs. hepsi kabul ediyor ve doktorlarin talimatlarini uyguluyorlar ve 1000 kusur hasta uzerinden alinan istatistiksel veriler ile kendilerine dua edilmeyen 1000 kusur benzer durumdaki hastalarin istatistiksel verileriyle karsilastiriliyor ve kendisine dua edilen hastalar cok daha cabuk sagliklarina kavusuyorlar. bu arastirmadan cikan sonuca gore dua eden kisilerin hangi dinden olduklari onemli degil hatta bir dine bagli olmalari bile gerekmiyor, o zaman bu hastalar nasil dua ile iyilesiyor? benim tahminime gore kendisine dua edilen hastalar ile dua eden sahis arasinda gorunmez bir sevgi bagi olusuyor ve hasta bakici * elemanlar bu dua ettikleri hastalar ile daha cok vakit harciyorlar duygusal destek veriyorlar, moral veriyorlar, ellerinden gelenin en iyisini yapmaya calisiyorlar vs. yani benim tahminime gore olay psikolojik. ama allah'in bir hikmetide olabilir tabi.

umudunu inancını duaya bağlayan insanlardır.

bir örnek vermek isterim, sene 1980'lerin başı, bizim bir tanıdığın hanımı her daim hasta, peder de diyor "bizim orada bir hoca var, nefesi çok kuvvetli, ben sana ona bir muska yazdırayım" velhasıl pederi gördükçe "abi benim muska ne oldu" derken peder ve hanımın kocası otururlar, peder bir kağıda arapça harflere benzeyen işaretlerle -ki, arapça bilmez- karalar bir şeyler 3 parçaya böler. birini muska yapar, birini bir şişenin içindeki suya atar, birini de katlanmış olarak verir, "bak bu muskayı 1 ay takacaksın sonra ayak basılmayan bir yerde bir taşın altına koyacaksın, bu suyu bu kağıt tükenene kadar -ki, kağıt değil mi suda erir nihayetinde- ekleyip, ekleyip içeceksin, bu katlanmış olanı da su dolu kovanın içine atacaksın, bir leğenin içinde banyo yapacaksın, suyu dışarıya sıçratmayaacksın, yıkandıktan sonra da leğendeki suyu, hiç ayak basılmadık bir yere döküp, arkana bakmadan eve geleceksin, bakarsan çarpılırsın" der. velhasıl, kadın 1 ay sonra çok afedersiniz katır kadar sağlam olur, peder de şaşırır hatta kendisinden korkar, hala da turp gibidir.

nihayetinde inanç meselesidir, dua da bu inancı destekler.

her insanın bilinçaltında kendinden üstün bir varlığa tapınma ve zor durumda kaldığında, korktuğunda ona sığınma, ondan yardım isteme güdüsü vardır. iş bu sebeple bir insanın kendisi veya sevdiği biri hastalanırsa, zor durumda kalırsa, korkarsa içinde hissettiği o varlığa, yaradanına, kutsalına sığınır ve ondan yardım ister. bunun bilimsel olarak bir faydası olmadığı kesin olsada -the secret gibi safsatalar genelde saçmalar ama nasıl olduysa burda doğru söylemiş- evrenin ve insanın kendi çevresindeki enerjinin hastanın iyileşmesinde katkısı olabilir ki bence vardır da. doktorlar bile hastalarına ve yakınlarına ümidinizi kesmeyin, pozitif olun, hastalığı yenebileceğinize inanın tarzında yaklaşımlarda bulunurlar ki bence bu da bunun bilimsel olarak açıklanamayan kanıtıdır.

ayrıca, varsayalım ki bunların hepsi safsata. sen, buna inanarak içinde bir parçada olsa ümit besleyen bir insanın bütün ümidini hangi hakla elinden alırsın. "yok yea hurafe bunlar saçmalamayın aptallar!" diyerek belkide kaç tane insanın hastalığıyla ilgili, hastasıyla ilgili ümidini yıktın haberin var mı? hiç mi vicdanın sızlamıyor insanların ümitlerini kırdığın için. o kadarcıkta mı insanlık yok içinde. yapmayın lütfen çok zor değil sadece biraz vicdan...

Bazı ruhsal hastalıklarda faydalı olabilir. Fakat diğer hastalıklarda tedavi edici etkisi yoktur. Burada asıl önemli olan nokta duayla iyileşen hastalıkları, kişiyi inandırdıktan sonra, atın nalıyla veya bir şeytan heykeliyle de iyileştirebileceğinizdir. Bunu doktorlar etkisi olmayan bir hapla yapmayı tercih ediyorlar!

Hastalığı iyileştiren etkinin dua olmadığını bilmek gerekir yoksa boş yere başınıza dert açabilirsiniz.

Bu konuyu 2 ayrı şekilde inceleyebiliriz. Sadece dua ederek iyileşmesini beklemek ve gerekli tıbbi müdahaleleri yaptıktan sonra dua ederek iyileşmesini beklemek olarak. Sadece dua ederek iyileşmesini beklemek geriliktir, dini anlamamaktır, yobazlıktır. Fakat tıbba güvendikten sonra Allah'a sığınmak yardım istemek çok masumcadır. Dini doğru anlama budur. Gerçekten inanan insan bu 2.yi yapmalıdır. inanmayan insan ise inanana saygı göstermelidir, hoş görmelidir. Tam tersi inanan insan içinde geçerlidir.

(bkz: melekler ve şeytanlar)
(bkz: Maximilian Kohler)

metallicanın the god that failed isimli şarkısının sözlerinin yazılış öyküsüdür bu insanlar.

inançlı insanlardır ama fazla kapılmamak gerek.

işimiz inşaallaha kaldıysa olmuş bil ! * *

hurufi lik, cifr kabbala vs inanışlara bir göz gezdirildiğinde, sözün gücü üzerine yapılanmış inanışlar olduğu gözlenebilir. söz yaratımdır, enerjetik bedende boğaz çakrası nın konusudur, ve sakral çakra da başlayan yaratım, boğaz çakrasında nihayetlenir. söz yoksa da, eylem vardır. dua nın manyetik etkisi, konusunda da yüzlerce eser var. şimdi ben mutlak bir gerçeği savunmuyorum, ancak, dua nın hiç değilse hasta ediyorsa, yani iyileşmeyi kuvvetle arzu ediyor sa, niyetinin gücünden işe yaayacağını düşünüyorum. veya bazı sözlerin ritmik tekrarlanışı ile, manyetik etkilerin bedenlere tesir edebileceğine inandığımı söylüyorum ki eskiden olsa hiç inanmazdım. tıbbı tedavi elbette birincil olmalı, maneviyatla desteklenmeli. insan bir hastalığın iyileşmesini kuvvetle arzu ediyorsa reiki de yapar, zikr de çeker, dua da eder, kolunda serumla aylarca da yatar, insanların umudu ile dalga geçmenin hiç bir anlamı yok.
yargıladığımız ölçekle yargılandığımızı unutmayalım.

her şeyi pozitivizmden ibaret sanan insanlar kadar yanlış yapan insanlardır.

(bkz: placebo etkisi)

Duasız reçete bi işe yaramaz derdi bi doktor arakadaşımız,
çokta yerinde bir söz bence önce inanmak gerek.
Reçete bizden şifa Allah'tan diyenlerinide gördüm.

(bkz: niyettir olmazları olduran)

Sanrılarında haklı çıkabilecek insanlardır.dualar elbette kabul edilecektir.ancak nasıl ki doktora rahatsızlık bildirilirken sizin ondan istediğiniz ilacı size vermesini beklemeniz abesse , Allaha dua ettiğinizde sonucun tıpkı sizin istediğiniz gibi olmasını beklemek o derece abestir.zira sizi sizden iyi bilendir O ve şifanızı da sizin beklemediğiniz yollarla size ulaştırabilir.dua sıkıntını rabbine anlatma eylemidir , şifasının çeşidi ona kalmıştır , kah iyileşmektir bu kah hayata veda etmek...

Allaha isyan hastalığına yakalananların dua edicek kimsesi olmaması sorunsalını hatırlatmıştır.

(bkz: Önce önlem sonra tevekkül)

hasta için gerekli tedavi önlemlerini aldıktan sonra yapılacak işin sadece beklemek olduğu bir süre zarfında dua eden insanlardır *. hastanın duayla iyi olacağına inansın inanmasın, allaha inanan çok kimse böyle durumlarda dua eder. ama iş sadece duaya bırakılırsa olmaz. *

(bkz: cinci hoca)

(bkz: alternatif tıp)

itikatı haddinden fazla savunan insanlardır.

dua edecek olan hastanın kendisi ise doğru düşünen insanlardır. her türlü hastalıkta, motivasyon, iyi ruh hali, iyileştirici etki yapar.

şaman hristiyan musevi müslüman budist uzay dini raelien veya scientology üyesi hatta satanist tüm dindar akılsızlardır.
(bkz: tüm dinlerin ortak noktaları)

ya caresiz ya bilincsiz ve yahut tum tibbi yollari denemis insandir.duanin insani motive ettigi bilimsel olarak aciklanmamista olsa * sukur edip dua etmenin hicbir zarari yoktur.aksine motive sagladigi icin psikolojik olarak onemlidir.

insanın içinde hep bir korunma iç güdüsü vardır, dua ederek bir güce sığınır, rahatlar...